88
Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Cilt: 1, Sayı: 2, 2011 / Journal of Marmara University Institute of Health Sciences Volume: 1, Number: 2, 2011 - http://musbed.marmara.edu.tr
İmidazolin-2 Reseptörlerinin Rolünün İn Vivo
Morfin Bağımlılığı Modelinde Araştırılması
Zehra Çetin
1
, Tijen Utkan
2
, Alan Hudson
3
, Feyza Arıcıoğlu
1
1
Marmara Universitesi Eczacılık Fakultesi, Farmakoloji Anabilim Dalı ve Psikofarmakoloji Araştırma Birimi, Haydarpaşa, İstanbul-Türkiye
2
Kocaeli Universitesi Tıp Fakultesi, Farmakoloji Anabilim Dalı ve Deneysel Tıp Araştırma Birimi, Umuttepe, Kocaeli-Türkiye
3
University of Alberta, Department of Pharmacology, Edmonton-Canada
Ya zış ma Ad re si / Add ress rep rint re qu ests to: Feyza Arıcıoğlu
Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı ve Psikofarmakoloji Araştırma Birimi, Haydarpaşa, 34668, İstanbul-Türkiye
Telefon / Phone: +90-216-418-9573 Faks / Fax: +90-216-345-2952 Elekt ro nik pos ta ad re si / E-ma il add ress: feyza.aricioglu@gmail.com
Ka bul ta ri hi / Da te of ac cep tan ce: 18 Temmuz 2011 / July 18, 2011
ÖZET
İmidazolin-2 reseptörlerinin rolünün in vivo
morfin bağımlılığı modelinde araştırılması
Amaç: Bu çalışma son yıllarda tanımlanan imidazolin (I) reseptör-
lerinin özellikle I2 alt tipine seçici olarak bağlanan maddelerden
yararlanarak söz konusu reseptörlerin morfin bağımlılığındaki
etkisini araştırmak üzere planlanmıştır.
Yöntem: I2 reseptörlerinin agonisti olan 2-BFI ve antagonisti
olan BU224 in vivo bağımlılık modellerinde kullanılmıştır. İn vivo
bağımlılık Sprague-Dawley sıçanlara ciltaltı morfin peleti (toplam
150 mg) yerleştirilerek oluşturulmuştur. İmplantasyondan 72
saat sonra intraperitoneal (i.p.) olarak 2-BFI (3, 5 veya 10 mg/
kg) veya BU224 (3, 5 veya 10 mg/kg) uygulamasından 30 dakika
sonra nalokson (2 mg/kg) enjekte edilerek değerlendirilmiştir.
Nalokson uygulamasının hemen ardından sıçanlar 15 dakika
boyunca gözlenerek sıçrama, ıslak köpek titremesi, karın germe,
defekasyon, pitozis, diş gıcırdatma, diyare, tremor gibi morfin
yoksunluğu belirtileri kaydedilmiştir.
Bulgular: Hem 2-BFI hem de BU224 naloksonla yoksunluk send-
romu oluşturmadan önce uygulandığında yoksunluk semptom-
larını doza bağımlı bir biçimde baskılanmıştır. 2-BFI’nın en düşük
dozu (3 mg/kg) sıçramada ve BU224’ün en düşük dozu (3 mg/kg)
ıslak köpek titremesi ve kilo kaybında etkisiz bulunmuştur.
Sonuç: Hem 2-BFI hem de BU224’ün yoksunluk semptomlarını
baskıladığı gösterilmiştir. Bu çalışmanın sonuçları I sisteminin
belki kısmen reseptörleri aracılığıyla belki de farklı mekanizma-
ları kullanarak morfin bağımlılığı ve/veya yoksunluğunda önemli
rolü olduğunu düşündürmektedir.
Anahtar sözcükler: 2-BFI, BU224, imidazolin-2 reseptörleri,
bağımlılık, morfin
ABS TRACT
Investigating the role of imidazoline-2
receptors in in vivo model of morphine
dependence
Objective: The present study was designed to investigate the
effects of imidazoline (I) receptors, especially I2 subtype, in in
vivo morphine dependence.
Methods: In vivo study was done by observing behavioural
signs of morphine withdrawal in morphine dependent rats after
treatment with selective I2 receptor agonist 2-BFI and selective I2
receptor antagonist BU224. Two morphine pellets, each containing
75 mg of morphine base, were implanted subcutaneously in the
scapular area of Sprague-Dawley rats. Seventy-two hours after
morphine implantation, 2-BFI (3, 5, 10 mg/kg), BU224 (3, 5, 10
mg/kg) or saline was injected to rats intraperitoneally (i.p.).
Thirty minutes later, a morphine withdrawal syndrome was
precipitated by naloxone (2 mg/kg). Just after the naloxone
injection, morphine withdrawal signs such as jumping, wet dog
shakes, teeth chattering, defecation, diarrhea, tremor and ptosis
were observed and evaluated for 15 min.
Results: Both 2-BFI and BU224, which are administered before
naloxone-precipitated withdrawal syndrome, attenuated
withdrawal symptoms dose dependently. Low doses of 2-BFI
(3 mg/kg) on jumping and low dose of BU224 were found
ineffective on wet dog shakes and weight lost.
Conclusion: The present study showed that both 2-BFI and
BU224 attenuated the intensity of many signs of the naloxone-
precipitated morphine withdrawal syndrome in rats. Based on
these findings, it is thought that imidazoline system may play
an important role in morphine dependence and morphine
withdrawal, via it’s receptors or/and other mechanisms.
Key words: 2-BFI, BU224, imidazoline-2 receptors, dependence,
morphine
MÜSBED 2011;1(2):88-95
Araştırma / Original Paper
GİRİŞ
Morfin, halen kullanılan en potent analjezik ilaçtır ve
özellikle kronik olarak kanser hastalarında kullanılmaktadır
(1,2). Bu nedenle ilaç olarak değerini yıllardır sürdürmekle
beraber kuvvetli bağımlılık potansiyeli oluşturan ilaçlar ara-
sında yer alması ve bırakıldığında güçlü yoksunluk fenome-
ni oluşturması kullanımını kısıtlamaktadır (2). Bu nedenle
Z. Çetin, T. Utkan, A. Hudson, F. Arıcıoğlu
89
Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Cilt: 1, Sayı: 2, 2011 / Journal of Marmara University Institute of Health Sciences Volume: 1, Number: 2, 2011 - http://musbed.marmara.edu.tr
morfin bağımlılığı halen önemli bir sorun oluşturmaktadır
ve engellemeye yönelik çok sayıda araştırma yapılmaktadır.
Dolayısıyla gerek opioid bağımlılığında rolü olan anatomik
bölgeler ve bu bölgelerde bağımlılık ve/veya yoksunluk
sırasında meydana gelen değişiklikler gerekse bağımlılık
mekanizmalarında rolü olan nörotransmitter sistemleri
yoğun olarak araştırılmaktadır. Opioid bağımlılığında lokus
seruleus’un (LC) önemli rolü olduğu bilinmektedir. Morfinin
LC’deki nöronların uyarılmasını burada bulunan mü opioid
reseptörler aracılığı ile inhibe ettiği in vivo ve in vitro birçok
çalışma ile gösterilmiştir (3). Morfinin kronik uygulaması ile
LC’deki hücreler üzerindeki inhibitör etkisinin azaldığı (tole-
rans) ve morfin yoksunluğuyla bu nöronlarda hiperaktivite
oluştuğu elektrofizyolojik çalışmalarla gösterilmiştir. Bu
nedenle LC’deki aktivite artışı ve morfin yoksunluğu sırasın-
da gözlenen davranışsal belirtilerin şiddeti arasında kore-
lasyon olduğu kabul edilir (4). Fiziksel bağımlılıkta rolü
olduğu düşünülen çeşitli nörotransmitter sistemleri ve
reseptörler vardır. Bunlardan biri de I reseptörleridir. İlk kez
Pascal Bosquet ve arkadaşları 1984 yılında I reseptörlerinin
varlığını öne sürmüşlerdir (5). İmidazolin yapısındaki bile-
şiklerin hipotansif etki profili ile bunların I reseptörlerine
olan afiniteleri arasında pozitif bir korelasyon bulmuşlar ve
I reseptörlerini non-adrenerjik bağlanma bölgeleri olarak
tanımlamışlardır (6-8). Bugüne kadar I1, I2 ve I3 olmak üzere
üç alttipi tanımlanmıştır (9,10). Çalışmalar genellikle I2
reseptörleri üzerine yoğunlaşmıştır çünkü bu reseptörlerin
monoaminlerinin modülasyonunda rol oynadıkları düşü-
nülmektedir (11). Birçok hastalıkta santral I2 reseptörlerinin
yoğunluğunun değiştiği gösterilmiştir (11-15). İmidazolin 2
reseptörlerinin agonisti 2-BFI opioid reseptörlerine düşük
afinite gösterirken, I2 reseptörlerine yüksek afiniteyle ve
seçici olarak bağlanan bir maddedir (16). Morfin gibi direk
olarak LC nöronlarını etkilediği ve hem morfine gelişen
tolerans hem de LC nöronlarında yoksunlukla indüklenen
hiperaktiviteyi azalttığı gösterilmiştir (4,17). Ayrıca 2-BFI’nın
morfinle oluşan spinal analjeziye tolerans gelişmesini önle-
diği gösterilmiştir (18). Benzer şekilde morfin ve 2-BFI’nın
birlikte uygulanmasının bağımlılığı baskılayabileceği de
gösterilmiştir (4). İmidazolin 2 reseptörlerinin antagonisti
BU224, I2 reseptörlerine yüksek afinite ile bağlanan aynı
zamanda α
2
-adrenerjik reseptörlere de selektif olan kinolin
türevidir (11). Nalokson ile oluşturulan morfin yoksunlu-
ğunda BU224’ün (10 mg/kg, i.p.) yoksunluğa bağlı olarak
oluşan akut kilo kaybı ve diyareyi azalttığı gözlenmiştir (9).
Bu bilgiler ışığında I2 reseptörlerinin morfin bağımlılığı
ve/veya yoksunluğunda önemli olabileceği düşünülmüş-
tür. Gerek bağımlılığın mekanizmasının anlaşılmasına
gerekse bağımlılığın tedavisine yeni yaklaşımlar sağlama
potansiyelleri nedeniyle I2 reseptörlerinin etkilerinin in vivo
morfin bağımlılığı modellerinde araştırılması planlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM
Bu çalışmada kullanılan Sprague-Dawley suşu erkek
sıçanlar (210-250 g) Marmara Üniverisitesi Deney Hayvanı
Yetiştirme Ünitesi’nden temin edildi. Deneyler süresince 12
saat aydınlık – 12 saat karanlık döngü içerisinde yem ve su
alımları serbest bırakılarak, sıcaklığı sabit tutulan (23±1 °C)
hayvan saklama odasında, her kafeste 4 sıçan olacak şekilde
barındırıldı. Deneyler her gün aynı saatte, günün aydınlık
fazında gerçekleştirildi. Çalışma protokolü Marmara Üniversi-
tesi Deney Hayvanı Etik Kurulu tarafından onaylandı. Baz
morfinden (Toprak Mahsulleri Ofisi) her biri 75 mg morfin
olacak şekilde peletler hazırlandı. Çalışmada kullanılan nalok-
son HCl (Sigma), 2-BFI HCl (Tokris) ve BU224 HCl (Tokris)
serum fizyolojikte çözündürüldü ve intraperitonel (i.p.) ola-
rak uygulandı. Deney grupları aşağıdaki şekilde oluşturuldu:
Kontrol Grubu (n=10): Placebo pelet implante edildi ve
72 saat sonra önce serum fizyolojik, 30 dakika sonra nalok-
son enjekte edildi.
Morfin Grubu (n=10): Morfin peleti implante edildi ve 72
saat sonra önce serum fizyolojik, 30 dakika sonra nalokson
enjekte edildi.
2-BFI Kontrol Grubu (n=10): Kontrol peleti implante
edildi ve 72 saat sonra önce 2-BFI (3, 5 veya 10 mg/kg), 30
dakika sonra da nalokson enjekte edildi.
2-BFI Grubu (n=10): Morfin peleti implante edildi ve 72
saat sonra 2-BFI (3, 5 veya 10 mg/kg), 30 dakika sonra nalok-
son enjekte edildi.
BU-224 Kontrol Grubu (n=10): Kontrol peleti implante
edildi ve 72 saat sonra önce BU-224 (3, 5 veya 10 mg/kg), 30
dakika sonra nalokson enjekte edildi.
BU-224 Grubu (n=10): Morfin peleti implante edildi ve
72 saat sonra BU224 (3, 5 veya 10 mg/kg), 30 dakika sonra
nalokson enjekte edildi.
İn vivo morfin bağımlılık modeli
Sıçanların skapular alanına, hafif eter anestezisi altında
İmidazolin-2 reseptörlerinin rolünün in vivo morfin bağımlılığı modelinde araştırılması
90
Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Cilt: 1, Sayı: 2, 2011 / Journal of Marmara University Institute of Health Sciences Volume: 1, Number: 2, 2011 - http://musbed.marmara.edu.tr
75 mg baz morfin içeren iki morfin peleti (toplam 150 mg)
subkutan olarak implante edildi (19). Kontrol grubuna ise
aynı koşullarda placebo (içerisinde morfin olmayan, sadece
dolgu maddesi içeren) pelletler implante edildi. İmplantas-
yondan 72 saat sonra nalokson (2 mg/kg) tek başına veya
2-BFI (3, 5 veya10 mg/kg) veya BU224 (3, 5 veya 10 mg/kg)
enjekte edildikten 30 dakika sonra nalokson enjekte edildi.
Deneyde kullanılan tüm maddeler i.p. olarak uygulandı.
Nalokson uygulamasının hemen ardından sıçanlar plek-
siglas kafeslere (25×30 cm, 35 cm yüksekliğinde) konularak
15 dakika boyunca yoksunluk semptomları gözlendi. Yok-
sunluk semptomları kantitatif ve kalitatif olarak iki gruba
ayrıldı. Sıçrama, ıslak köpek titremesi, kilo kaybı ve defekas-
yon kantitatif semptomlardır. Pitozis (0-3), diş gıcırdatma
(0-10), diyare (0-3) ve tremor (0-3) ise kalitatif semptomlar-
dır. Tüm semptomlar toplam gözlem süresi boyunca skor-
landı. Pitozis skorlamasına göre göz kapağının tamamen
açık olduğu pozisyon “0”, göz kapağının tamamen kapalı
olduğu pozisyon ise “3” olarak kabul edildi. Göz kapakları
gözün yarısından azını kapatacak şekilde açık ise”1”, gözün
yarısından fazlasını kapatacak şekilde düşük ise “2” ile ifade
edildi. Benzer şekilde diyare ve tremor sıklık ve şiddet
değerlendirilerek skorlandı. Diş gıcırdatma davranışı tüm
deney boyunca her başladığında kaydedildi ve toplam göz-
lem süresi içinde oranlanarak skorlandı. Buna göre gözlem
süresi boyunca aralıksız diş gıcırdatan hayvan en yüksek
skoru (10) aldı.
İstatistiksel Değerlendirme
Morfin yoksunluğu ile ortaya çıkan davranış değişiklikle-
rinin değerlendirilmesi için gruplara ait değerler “ortalama
± standart hata” olarak ifade edildi. Verilerin istatistiksel
analizinde kantitatif parametreler için tek yönlü varyans
analizi (ANOVA) ve sonrasında “Post-hoc Dunnett testi”
uygulanarak değerlendirildi. Kalitatif parametreler ise Krus-
kal Wallis analizini takiben Mann-Witney U testi kullanılarak
yapıldı. P değerinin 0,05’den küçük olduğu durumlar istatis-
tiksel olarak anlamlı kabul edildi.
BULGULAR
Deney sonuçlarından kantitatif yoksunluk semptomları
olan sıçrama davranışı morfin grubunda 16.59±3.37 idi ve
2-BFI’nın en düşük dozunda (3 mg/kg) 16.32±0.32 idi. Ancak
daha yüksek dozlarda 5 mg/kg ile 10.65±0.52 ve 10 mg/kg
ile 6.18±0.34 olmuştur (p<0,01) (Şekil 1).
Islak köpek titremesi morfin bağımlı grupta 3.61±0.24
idi ve 2-BFI ile doza bağımlı ve istatistiksel olarak anlamlı bir
biçimde baskılanmıştır (sırasıyla 1.5±0.18, 0.51±0.12 ve
0.21±0.02) (Şekil 2).
Defekasyon sayısı morfin bağımlı grupta 8.20±0.30, 3
mg/kg 2-BFI ile 6.45±0.20, 5 mg/kg 2-BFI ile 4.15±0.11 ve 10
mg/kg 2-BFI ile 3.58±0.17 olmuştur. Benzer etkiler BU224 ile
de elde edilmiştir. Buna göre 3 mg/kg BU224 ile 7.12±0.15,
5 mg/kg BU224 ile 4.78±0.11 ve 10 mg/kg BU224 ile
3.51±0.15 dir (Şekil 3).
Şekil 1: Morfin yoksunluğuna bağlı sıçrama davranışı ve bunun
2-BFI veya BU224’ün farklı dozları ile tedavi sonrası değişimi.
Değerler ortalama ± standart hata olarak ifade edilmiştir. **, p < 0.01
Morfin grubuna göre (n=70).
MORFİN__2-BFI-3_mg__2-BFI-5_mg_2-BFI-10_mg_BU224-3_mg_BU224-5_mg_BU224-10_mg__0__1__2'>MORFİN__2-BFI-3_mg__2-BFI-5_mg__2-BFI-10_mg_BU224-3_mg_BU224-5_mg_BU224-10_mg__0__1__2'>MORFİN__2-BFI-3_mg__2-BFI-5_mg__2-BFI-10_mg__BU224-3_mg__BU224-5_mg_BU224-10_mg__0'>MORFİN
2-BFI-3 mg
2-BFI-5 mg
2-BFI-10 mg
BU224-3 mg
BU224-5 mg BU224-10 mg
0
5
10
15
20
**
**
**
**
**
Sı
çr
am
a
sa
yı
sı
/15
d
aki
ka
Şekil 2: Morfin yoksunluğuna bağlı ıslak köpek titremesi ve bunun
2-BFI veya BU224’ün farklı dozları ile tedavi sonrası değişimi.
Değerler ortalama ± standart hata olarak ifade edilmiştir. **, p <0.01
Morfin grubuna göre (n=70)
MORFİN
2-BFI-3 mg
2-BFI-5 mg
2-BFI-10 mg BU224-3 mg BU224-5 mg BU224-10 mg
0
1
2
3
4
Is
la
k k
öpek
ti
trem
es
i/15 dak
ik
a
**
**
**
**
**
Şekil 3: Morfin yoksunluğuna bağlı defekasyon sayısı ve bunun
2-BFI veya BU224’ün farklı dozları ile tedavi sonrası değişimi.
Değerler ortalama ± standart hata olarak ifade edilmiştir. **, p <0.01
Morfin grubuna göre (n=70).
MORFİN
2-BFI-3 mg
2-BFI-5 mg 2-BFI-10 mg BU224-3 mg BU224-5 mg BU224-10 mg
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
**
**
**
**
**
**
D
ef
eka
syo
n
sayı
sı
sı
/15
dak
ik
a
Z. Çetin, T. Utkan, A. Hudson, F. Arıcıoğlu
91
Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Cilt: 1, Sayı: 2, 2011 / Journal of Marmara University Institute of Health Sciences Volume: 1, Number: 2, 2011 - http://musbed.marmara.edu.tr
Kilo kaybı 8.43±0.41 iken 2-BFI ile doza bağımlı olarak
azalmıştır (6.05±0.25, 5.36±0.26 ve 3.71±0.08). Antagonistin
en düşük dozu etkisiz bulunmuş (7.24±0.35) ancak yüksek
dozları ile baskılanmıştır (5.20±0.31 ve 4.36±0.18) (Şekil 4).
Kalitatif morfin yoksunluk semptomları skorlandıktan
sonra grup içi ortalama ± standart hata değerleri alınmıştır
(Tablo 1).
TARTIŞMA
Bu çalışmadan elde edilen sonuçlara göre iki temel bul-
gudan sözedilebilir:
i. İmidazolin 2 reseptörlerine bağlanan ligandlar in vivo
morfin bağımlılığını doza bağımlı bir biçimde baskılamışlardır.
ii. İmidazolin 2 reseptörleri ile agonistik ve antagonistik
ilişkileri olan iki madde son derece benzer etkiler göstermiş-
lerdir.
İn vivo morfin bağımlılığı modelinde morfin fiziksel
bağımlılığı gelişmiş hayvanlara naloksonla yoksunluk send-
romu oluşturmadan önce hem 2-BFI hem de BU224 uygulan-
dığında yoksunluğun kantitatif semptomları (sıçrama, ıslak
köpek titremesi, kilo kaybı, defekasyon) başta olmak üzere
tüm semptomları doza bağımlı bir biçimde baskılanmıştır.
Sıçramada 2-BFI’nın en düşük dozu (3 mg/kg) etkisiz kalırken
ıslak köpek titremesi ve kilo kaybında BU224’ün en düşük
dozu (3 mg/kg) etkisiz bulunmuştur. Dolayısıyla her iki mad-
de de yoksunluk semptomlarını doza bağımlı bir biçimde
baskılamıştır ve etki potansiyelleri neredeyse aynıdır.
Mekanizma ile ilgili ikinci olasılık, antagonistle ilgilidir.
Özellikle BU224’ün etkisinin antagonistik olmaktan çok par-
siyel agonistik bir etki olabileceği düşünülebilir. Çünkü anta-
gonistin tek başına verilmesi ile agoniste son derece benzer
etkiler elde edilmiştir. Bu verilere dayanarak antagonistin
aslında bir parsiyel agonist olabileceği düşünülebilir. Bu
çalışmanın en önemli eksiklerinden biri agonist ve antago-
nistin kombine edilerek verilmesi durumunda nalokson ile
oluşturulan kasılma yanıtlarının değerlendirilmemiş olması-
dır. O nedenle antagonistin aslında bir parsiyel agonist ola-
bileceği şeklindeki görüşümüz sadece bir hipotezdir. Ayrıca
2-BFI’nın morfinin supraspinal analjezik etkisini potansiyeli-
ze ettiği BU224’ün bu potansiyalizasyonu antagonize ettiği-
nin gösterilmesi bu hipotezi destekleyen bir diğer bulgudur
(20). Bir üçüncü olasılık ise tıpkı beyinde striatumda antago-
nist uygulanmasının DA salınımı arttırdığının gösterilmesi
Şekil 4: Morfin yoksunluğuna bağlı kilo kaybı ve bu kaybın 2-BFI
veya BU224’ün farklı dozları ile tedavi sonrası değişimi. Değerler
ortalama ± standart hata olarak ifade edilmiştir. **, p <0.01 Morfin
grubuna gore (n=70)
MORFİN
2-BFI-3 mg
2-BFI-5 mg
2-BFI-10 mg
BU224-3 mg
BU224-5 mg
BU224-10 mg
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
**
**
**
**
**
K
ilo
k
ay
bı (
gr
)
Tab lo 1: Kalitatif morfin yoksunluk semptomları. Değerler ortalama ± standart hata olarak ifade edilmiştir. *, p <0.01 Morfin grubuna göre (n=70)
Kalitatif Pitozis Diyare
Diş
Tremor Salivasyon Temizlenme/ Ejekülasyon Dokunmaya
Semptom
Gıcırdatma
Süslenme
Tepki
Morfin 2.46±0,02 1,8±0,01
7,5±0,09
3,0±0,03
1.8±0,01
0.77±0,003
0.8±0,006
0.15±0,001
2-BFI
3 mg/kg
2,26±0,02 0,95±0,003*
4,2±0,07*
1,9±0,01*
1,72±0,01
0,5±0,002*
0,63±0,004
0,10±0,001*
2-BFI
5 mg/kg
2,2±0,01 0,72±0,002* 2,62±0,01*
0,1±0,001*
1,1±0,01*
0,35±0,001*
0,51±0,005*
0,09±0,002*
2-BFI
10 mg/kg
2,13±0,01
-
-
0,75±0,002* 0.8±0,001*
0.26±0,001* 0.46±0,002*
-
BU 224
3 mg/kg
2,35±0,01 1,01±0,01*
4,8±0,06*
1,6±0,01*
1,7±0,01
0,48±0,002*
0,72±0,006
0,13±0,001
BU 224
5 mg/kg
2,3±0,02 0,6±0,001*
2,5±0,01* 0,9±0,003* 1,5±0,02
0,32±0,001*
0,6±0,004*
0,10±0,001*
BU 224
10 mg/kg
2,0±0,02
-
-
0,5±0,002* 1.10±0,003* 0.23±0,002* 0.5±0,005*
0.07±0,002*
İmidazolin-2 reseptörlerinin rolünün in vivo morfin bağımlılığı modelinde araştırılması
92
Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Cilt: 1, Sayı: 2, 2011 / Journal of Marmara University Institute of Health Sciences Volume: 1, Number: 2, 2011 - http://musbed.marmara.edu.tr
gibi periferde de benzer bir mekanizmanın söz konusu ola-
bileceğidir. Daha önce yapılan bir çalışmada artmış DA
düzeylerinin ileumda nalokson kontraktilitesini doza bağım-
lı olarak azalttığı gösterilmiştir (9). Bu çalışmada da antago-
nistin neden olduğu DA salınımındaki artışın nalokson kasıl-
malarını azaltmış olması mümkündür. Aslında benzer bir
mekanizma adrenerjik sistem üzerinden de geçerlidir. Çün-
kü BU224’ün frontal kortekste NAjik aktiviteyi arttırdığı gös-
terilmiştir. Aslında 2-BFI’nın DA düzeyleri üzerindeki etkisi-
nin çok az olduğu, ancak NA üzerindeki etkilerinin benzer
olduğu gösterilmiştir (21- 23). Bu nedenle çalışmanın sonuç-
ları hem DAjik hemde NAjik sistem üzerindeki modülatör
rolü ile de açıklanabilir. İlginç olarak, bu ligandların frontal
korteks ve hipokampusta NA üzerindeki etkilerinin MAO
inhibitörlerinin ön uygulaması ile değişmediği de gösteril-
miştir (10). Sonuç olarak BU224 ile elde edilen bulguların I2
üzerinden açıklanması mümkün görünmemektedir.
İlginç olarak I2 reseptörlerinin seçici ve potent agonisti
kabul edilen 2-BFI ile aynı reseptörlerin yine seçici ve potent
fakat antagonisti olarak tanımlanmış olan BU224’ün fonksi-
yonlarını tanımlanmak için daha önce yapılan çalışmalarda
hem farklılıklar hem de benzerlikler gösterilmiştir. Bunların
büyük kısmını oluşturan ve I2 reseptörlerinin santral etkile-
rinin araştırıldığı çalışmalarda çoğu kez 2-BFI ve BU224’ün
aynı/benzer etkiler oluşturduğu gösterilmiştir. İn vivo mik-
rodiyaliz çalışmalarıyla BU224 uygulamasının frontal kor-
teks ve striatumda 5-HT ve DA seviyelerini arttırdığı,
2-BFI’nın ise benzer etki göstermekle birlikte etki gücünün
çok daha az olduğu gösterilmiştir (9). Bir başka çalışmada
hem 2-BFI hem de BU224’ün frontal korteks ve hipotala-
musda 5-HT seviyelerini yükselttiği gösterilmiş ve her ikisi-
ninde aynı düzeyde antidepresan etki potansiyeline sahip
oldukları bildirilmiştir. Dolayısıyla sözkonusu maddeler
agonist ve antagonist olarak tanımlanmış olmakla birlikte
fonksiyonel çalışmalar sırasında elde edilen sonuçlar bu
görüşü tümüyle desteklememektedir.
Bir diğer grup sonuç I2 ligandlarının morfinin analjezik
etkisi üzerine etkisinin araştırıldığı çalışmalardır. Bu çalış-
malardan elde edilen genel kanı 2-BFI ve BU224’ün farklı
etkiler oluşturabileceği yönündedir. Özellikle BU224’ün spi-
nal analjezik etki oluşturduğu, bu etkinin idazoksan ile
tamamen, yohimbin ile ise kısmen geri çevrilebildiği göste-
rilmiştir (24). Bu bulguya dayanarak BU224’ün oluşturduğu
analjezik etkinin I2 reseptörleri aracılığıyla olduğu söylen-
miştir. Buna karşın 2-BFInın morfinin supraspinal analjezik
etkisini potansiyelize ettiği, BU224’ün ise bu etkiyi antago-
nize ettiği de gösterilmiştir (20). Başka bir çalışmada
2-BFI’nın morfin ile birlikte uygulanmasının morfine gelişen
toleransı baskılayabildiği gösterilmiştir (18). Bu veriler 2-BFI
ve BU224’ün I2 reseptörleri üzerinde farklı intrinsik aktivite-
leri olduğunu düşündürmektedir. Morfin bağımlılığı ile I2
reseptörlerinin ilişkisini araştıran bir grup çalışma vardır.
Naloksonla oluşturulan in vivo yoksunlukta BU224’ün akut
kilo kaybı ve diyareyi azalttığı gösterilmiştir (9). Literatürde
bizim çalışmamıza çok benzeyen ve 2-BFI’nın morfin bağım-
lılığındaki etkilerinin araştırıldığı bir çalışma vardır. Bu çalış-
mada 2-BFI’nın akut uygulanmasının opioid agonistlerinin
LC nöronlarını inhibe edici etkisini azalttığı, kronik uygulan-
masının ise morfine tolerans gelişmesini LC’deki aktivite
artışını doza-bağımlı olarak baskılayarak engellediği göste-
rilmiştir (4). Aslında hem lokal hem de sistemik 2-BFI uygu-
lanmasının LC’de nöronal aktiviteyi arttırdığı, bu etkinin
geri dönüşümsüz MAO inhibitörleri ile geri çevrilebildiği de
gösterilmiştir (17). Monoamin oksidaz inhibitörlerinin
serebral NA düzeylerini arttırdığı düşünülmüştür (25,17). Bir
başka in vitro çalışmada 2-BFI ve BU224’ün ayrı ayrı uygu-
lanması durumunda LC’un nöronal aktivitesini arttırabile-
cekleri ancak ikisinin birlikte uygulanması ile additif etki
oluşturmadıkları gösterilmiştir (25). Yukarıda sözü edilen
çalışmalar morfin ile I2 reseptörleri ilişkisini düşündüren
çalışmalardır ancak bu çalışmalarda yoksunluk sendromu
üzerine etkileri araştırılmamıştır.
Bir diğer mekanizma nitriderjik ve glutamaterjik sistem
üzerinden olabilir. Nitrik oksidin morfin bağımlılığında ve
yoksunluk sendromunda rol oynadığı ve NOS inhibitörleri-
nin yoksunluk semptomlarını baskılayabildiği bilinmektedir
(26-29). Gastrointestinal motilitedeki inhibisyon kısmen
santral sinir sistemindeki nörotransmiter salgılanmasındaki
azalmadan, kısmen de periferde yer alan mezenterik plek-
susta NA başta olmak üzere nörotransmiter salgılanmasın-
dan ve/veya NOS inhibisyonu sonucu ortaya çıkan antimus-
karinik etkiden kaynaklanmaktadır. Morfin yoksunluğu sıra-
sında meydana gelen gastrointestinal aktivite artışında,
Nukleus akumbens (NAcc) ile amigdalanın anterolateral
çekirdeği ve bazoleteral çekirdeğinin rol oynadığı sanılmak-
tadır (28). Anatomik çalışmalarda NAcc’in kabuk bölgesinin,
stria terminalisin bed nukleusu ile amigdalanın santral nuk-
leusunun opioid bağımlılığında ortak bir rol oynadığı gös-
terilmiştir (30). Bu bölgeler opioid reseptörlerden oldukça
zengindirler. NAcc’in diğer bir bölgesi olan çekirdeğin ise
Z. Çetin, T. Utkan, A. Hudson, F. Arıcıoğlu
93
Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Cilt: 1, Sayı: 2, 2011 / Journal of Marmara University Institute of Health Sciences Volume: 1, Number: 2, 2011 - http://musbed.marmara.edu.tr
opioid bağımlılığında daha çok tetikleyici role sahip olduğu
düşünülmektedir (31). Aslında benzer bulgular I reseptörle-
rinin endojen ligandı olan agmatin ile de elde edilmiştir.
Agmatinin LC nöronal aktivitesini arttırdığı, bunun da NOS
aktivitesine bağlı bir mekanizma ile olduğu gösterilmiştir
(32). Agmatinin fentanil bağımlılığını baskılayabileceğinin
gösterilmesi nedeniyle kronik opioid uygulamasına bağlı
nöroadaptif mekanizmaları düzenleyebileceği düşünül-
müştür (33). İn vivo bağımlılık modelinde nalokson ile oluş-
turulan yoksunluk sendromunun tüm semptomlarını baskı-
layabildiği gösterilmiştir (34). Gerek morfin bağımlılığında
gerekse morfin yoksunluk sendromu sırasında agmatin ve
agmatinin sentezinden sorumlu enzim arjinin dekarboksi-
lazın beyin ve periferik organlardaki miktarı/aktivitesi
değerlendirilmiştir (35). Eğer agmatin tedavisi in vivo
modelde morfin uygulaması ile eş zamanlı olarak başlar ve
bağımlılık süresince uygulamaya devam edilirse agmatinin
bağımlılık gelişimini engellediği ve bunu bağımlılık sırasın-
da gelişen cAMP artışını engelleyerek yaptığı gösterilmiştir
(36). Agmatinin morfin yoksunluk sendromu sırasında orta-
ya çıkan tüm semptomları baskıladığının gösterilmesinin
ardından sorumlu mekanizmanın nöronal NOS (nNOS) üze-
rinden yürüyebileceği düşüncesiyle nNOS geni silinmiş
fareler kullanılarak daha önce sözü edilen in vivo bağımlılık
çalışması tekrarlanmıştır. Buna göre nNOS olmadığı zaman
agmatin sadece periferik yoksunluk semptomlarını baskıla-
mış, santral semptomları ise değiştirmemiştir. Bu nedenle
en azından agmatinin morfin bağımlılığındaki santral rolü-
nü nNOS üzerinden modüle edildiği düşünülmüştür (37).
Morfin lokomotor duyarlılığı, striatumda ekstraselüler DA
ve DA metabolitleri 3,4-dihidroksifenil asetik asid (DOPAC)
ve homovanilik asid (HVA) miktarlarını arttırırken agmatin
morfine bağlı duyarlılık artışını ve dopamin artışını engelle-
miştir (38). İn vivo morfin bağımlılığı oluşturulmuş sıçanla-
rın NAcc’ine mikrodiyaliz propu yerleştirilmiş ve toplanılan
diyalizatlarda bağımlılık ve yoksunluk sırasında, NO’nun
son metaboliti kabul edilen L-sitrulin düzeyleri ölçülmüştür.
Morfin yoksunluk sendromu oluşturulduktan sonra ilk 20
dakika içinde L-sitrulin düzeyleri bazal değerlere oranla
anlamlı miktarda artmış ve bu artış agmatin ile engellene-
bilmiştir. Bu sonuçlar NAcc’deki NO sentezinin morfin
bağımlılığı ve yoksunluğunda önemli bir rolü olduğunu
fakat NO dışında farklı mekanizmaların da rol oynayabilece-
ğini düşündürmektedir (39). Agmatinin morfin bağımlılığı
üzerindeki olası rolü in vitro sistemde de araştırılmıştır;
naloksonla elde edilen yoksunluk kasılmalarının doza bağlı
olarak inhibe edildiği, bu etkinin kısmen I, kısmen de
α
2
-adrenoseptörler aracılığı ile olduğu gösterilmiştir (40).
Bu çalışma 2-BFI’nın I2 reseptörlerinin selektif agonisti ve
BU224’nun I2 reseptörlerinin selektif antagonisti olduğu
kabul edilerek planlanmıştı. Çalışmanın bulguları daha
önceki bulgularla uyumludur. Gerek 2-BFI gerekse BU224
morfin yoksunluğunu anlamlı bir biçimde baskılamıştır ve
I2 reseptörleri bağımlılık mekanizmasında önemli role sahip
görünmektedir.
Son yıllarda adrenerjik sistemle opiaterjik sistemin ara-
sında bir ilişki olduğunu gösteren çok sayıda yayın literatüre
girmiştir. Opioidlerin hipokampusta, kortekste ve LC‘da
NAjik aktiviteyi inhibe ettiği ve NAjik turnoverı arttırdığı
bilinmektedir (41). Bir α
2
-adrenoreseptör ve I reseptör ago-
nisti olan klonidinin opioid bağımlılığında yoksunluk belirti-
lerini azalttığı ve bu azalmanın α
2
-adrenoreseptör antago-
nisti olan yohimbin ile baskılandığı gösterilmiştir (42). Kloni-
dinin morfin yoksunluğu belirtilerini baskılamaktaki etkisi-
nin NO sentezinin inhibisyonuyla ortaya çıktığını da göste-
ren yeni fikirler ortaya konmuştur (43). Aslında klonidinin
morfin yoksunluk belirtilerini inhibe ettiği uzun zamandır
bilinmektedir. Bugün hala netlik kazanmamış olan uzun yıl-
lar sadece α
2
-adrenoreseptörler üzerinden etki yaptığı
düşünülen klonidinin opioid bağımlılığındaki etkisinin ne
kadarının I reseptörleri aracılığıyla meydana geldiğidir.
Gerek literatürden alınan bilgiler gerekse bu çalışmanın
sonuçları I sisteminin belki kısmen reseptörleri aracılığıyla
belki de farklı mekanizmaları kullanarak morfin bağımlılığı
ve/veya yoksunluğunda önemli rolü olduğunu düşündür-
mektedir. Kullanılan maddelerin yeni ve az araştırılmış
olması nedeniyle söylenebilecekler son derece sınırlıdır ve
çoğu hipotez niteliğindedir. Ancak hangi yolla olursa olsun
bugün için bilimsel veri anlamında kesin olan morfin bağım-
lılığında etkili olduklarıdır. Bu konunun mekanizmasına
yönelik çalışmaların devam ettirilmesi hem son derece kar-
maşık olan bağımlılık mekanizmasını daha iyi anlamamızı
sağlayacaktır hem de yeni tedavi yaklaşımlarının geliştiril-
mesine katkı sağlayacaktır düşüncesindeyiz.
Teşekkür
Bu çalışma Zehra Çetin’in “İmidazolin-2 Reseptörlerinin
Morfin Bağımlılığındaki Rolünün Araştırılması” başlıklı yüksek
lisans tezi kaynaklıdır.
İmidazolin-2 reseptörlerinin rolünün in vivo morfin bağımlılığı modelinde araştırılması
94
Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Cilt: 1, Sayı: 2, 2011 / Journal of Marmara University Institute of Health Sciences Volume: 1, Number: 2, 2011 - http://musbed.marmara.edu.tr
KAYNAKLAR
1. Bodnar RJ. (2008). Endogenous opiates and behaviour: Peptides.
2007; 29 (12): 2292-2375.
2. Ozawa T, Nakagawa T, Shige K, Minami M, Satoh M. Changes in
the expression of glial glutamate transporters in the rat brain
accompanied with morphine dependence and naloxone-precipitated
withdrawal. Brain Res. 2001; 905 (1-2): 254-258.
3. Han MH, Bolanos CA, Green TA, Olson VG, Neve RL, Liu RJ, Aghajanian
GK, Nestler EJ. Role of cAMP response element-binding protein in
the rat locus ceoruleus: Regulation of neuronal activity and opiate
withdrawal behaviours. J Neurosci. 2006; 26 (17): 4624-4629.
4. Ruiz-Durantez E, Torrecilla M, Pineda J, Ugedo L. Attenuation of acute
and chronic effects of morphine by the imidazoline receptor ligand
2-(2-benzofuranyl)-2-imidazoline in rat locus ceoruleus neurons. Br J
Pharmacol. 2003; 138 (3): 494-500.
5. Bousquet P. Imidazoline Receptors: From Basic Concepts to Recent
Developments. J Cardiovasc Pharmacol. 1995; 26 (2): 1-6.
6. Bousquet P. Imidazoline receptors. Neurochem. Int. 1997; 30 (1): 3-7.
7. Bour S, Iglesias-Osma MC, Marti L, Duro P, Garcia-Barrado MJ, Valet
P, Moratinos J, Carpene C. (2006). The imidazoline I2-site ligands BU
224 ve 2-BFI inhibit MAO-A and MAO-B activities, hydrogen peroxide
production, and lipolysis in rodent and human adipocytes. Eur J
Pharmacol. 1997; 552 (1-3): 20-30.
8. Head GA, Mayorov DN. Imidazoline receptors, novel agents and therapeutic
potential. Cardiovas Hematol Agents Med Chem. 2006; 4 (1): 17-32.
9. Hudson AL, Gough R, Tyacke R, Lione L, Lalies M, Lewis J, Husbands S,
Knight P, Murray F, Hutson P, Nutt DJ. Novel selective compounds for the
investigation of imidazoline receptors. Ann N Y Acad Sci. 1999; 881: 81-91.
10. Robinson ES, Tyacke RJ, Nutt DJ, Hudson AL. Distribution of [3H]
BU224, a selective imidazoline I2 binding site ligand, in rat brain. Eur
J Pharmacol. 2002; 450 (1): 55-60.
11. Hudson AL, Tyacke RJ, Lalies MD, Davies N, Finn DP, Martı O, Robinson
E, Husbands S, Minchin MCW, Kimura A, Nutt DJ. Novel ligands for
the investigation of imidazoline receptors and their binding proteins.
Ann N Y Acad Sci. 2003; 1009: 302-308.
12. Garcia-Sevilla JA, Escriba PV, Guimon J. Imidazoline receptors and
human brain disorders. Ann N Y Acad Sci. 1999; 881: 392-409.
13. Reynolds GP, Boulton RM, Pearson SJ, Hudson AL, Nutt DJ. Imidazoline
binding sites in Huntington’s and Parkinson’s disease putamen. Eur J
Pharmacol. 1996; 301 (1-3): 19-21.
14. Ruiz J, Martin I, Callado LF, Meana JJ, Barturen F, Garcia-Sevilla JA.
Non-adrenoreceptor [3H]idazoxan binding sites (I2-imidazoline sites)
are increased in postmortem brain from patients with Alzheimer’s
disease. Neurosci Lett. 1993; 160 (1): 109-112.
15. Sastre M, Ventayol P, Garcia-Sevilla JA. Decreased density of
I2-imidazoline receptors in the postmortem brains of heroin addicts.
Neuroreport. 1996; 7 (2): 509-512.
16. Lione LA, Nutt DJ, Hudson AL. Characterisation and localisation of
[3H]2-(2-benzofuranyl)-2-imidazoline binding in rat brain: A selective
ligand for imidazoline I2 receptors. Eur J Pharmacol. 1998; 353 (1):
123-35.
17. Ugedo L, Pineda J, Ruiz-Ortega JA, Martin-Ruiz R. Stimulation of locus
coeruleus neurons by non-I1/I2-type imidazoline receptors: an in vivo
and in vitro electrophysiological study. Br J Pharmacol. 1998; 125 (8):
1685-1694.
18. Boronat MA, Olmos G, Garcia-Sevilla JA. Attenuation of tolerance to
opioid-induced antinociception and protection against morphine-
induced decrease of neurofilament proteins by idazoxan and other
I2-imidazoline ligands. Br J Pharmacol. 1998; 125 (1): 175-185.
19. Way EL, Loh HH, Shen F. Simultaneous quantitative assesment of
morphine tolerance and physical dependence. J Pharmacol Exp Ther.
1969; 167 (1): 1-8.
20. Sanchez-Blazquez P, Boronat MA, Olmos G, Garcia-Sevilla JA, Garzon
J. Activation of I2-imidazoline receptors enhances supraspinal
analgesia in mice: A model to detect agonist antagonist activities. Br
J Pharmacol. 2000; 130 (1): 146-152.
21. Finn DP, Lalies MD, Harbuz MS, Jessop DS, Hudson AL, Nutt DJ.
Imidazoline 2 (I2) binding site- and α
2
-adrenoreceptor-mediated
modulation of central noradrenergic and HPA axis function in control
rats and chronically stressed rats with adjuvant-induced arthritis.
Neuropharmacol. 2002; 42 (7): 958-965.
22. Finn DP, Marti O, Harbuz MS, Valles A, Belda X, Marquez C, Jessop DS,
Lalies MD, Armario A, Nutt DJ, Hudson AL. Behavioral, neuroendocrine
and neurochemical effects of the imidazoline I2 receptor selective
ligand BU224 in naive rats and rats exposed to the stress of the forced
swim test. Psychopharmacol. 2003; 167 (2): 195-202.
23. Finn DP, Hudson AL, Kinoshita H, Coventry TL, Jessop DS, Nutt DJ, Harbuz
MS. Imidazoline 2 (I2) receptor and alpha2-adrenoreceptor-mediated
modulation of hypotalamic-pituitary-adrenal axis activity in control and
acute restraint stressed rats. J Psychopharmacol. 2004; 18 (1): 47-53.
24. Diaz A, Mayet S, Dickenson AH. BU-224 produces spinal
antinociception as an agonist at imidazoline I2 receptors. Eur J
Pharmacol. 1997; 333 (1): 9-15.
25. Smith KL, Roche M, Jessop DS, Finn DP. The effects of synthetic and
endogenous imidazoline binding site ligands on neuronal activity
in discrete brain regions of naive and restraint-stressed rats. Eur
Neuropsychopharmocol. 2009; 19 (5): 371-380.
26. Adams ML, Kalicki JM., Meyer ER., Cicero TJ. Inhibition of the morphine
withdrawal syndrome by a nitric oxide synthase inhibitor, NG-nitro-L-
arginine methyl ester. Life Sci. 1993; 52 (22): 245-249.
27. Cappendijk SL, De Vries R, Dzoljic MR. Inhibitory effect of nitric oxide (NO)
synthase inhibitors on naloxone-precipitated withdrawal syndrome in
morphine-dependent mice. Neurosci Lett. 1993; 162 (1-2): 97-100.
28. Kimes AS, Vaupel DB, London ED. Attenuation of some signs of opioid
withdrawal by inhibitors of nitric oxidesynthase. Psychopharmacol.
1993; 112(4): 521-524.
29. Vaupel DB, Kimes AS, London ED. Nitric oxide synthase inhibitors.
Preclinical studies of potential use for treatment of opioid withdrawal.
Neuropsychopharmacology. 1995; 13(4):315-22.
30. Walker JR, Ahmed SH, Gracy KN, Koob GF. Microinjections of an
opiate receptor antagonist into the bed nucleus of the stria terminalis
suppress heroin self-administration in dependent rats. Brain Res.
2000; 854 (1-2): 85-92.
Z. Çetin, T. Utkan, A. Hudson, F. Arıcıoğlu
95
Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Cilt: 1, Sayı: 2, 2011 / Journal of Marmara University Institute of Health Sciences Volume: 1, Number: 2, 2011 - http://musbed.marmara.edu.tr
31. Hedou G, Feldon J, Heidbreder CA. Effects of cocaine on dopamine
in subregions of the rat prefrontal cortex and their efferents to
subterritories of the nucleus accumbens. Eur J Pharmacol. 1999; 372
(2):143-155.
32. Ruiz-Durantez E, Ruiz-Ortega JA, Pineda J, Ugedo L. Effect of agmatine
on locus ceoruleus neuron activity: possible involvement of nitric
oxide. Br J Pharmacol. 2002; 135 (5): 1152-8.
33. Morgan AD, Campbell UC, Fons RD, Carroll ME. Effects of agmatine on
the escalation of intravenous cocaine and fentanyl self-administration
in rats. Pharmacol Biochem Behav. 2002; 72 (4): 873-880.
34. Arıcıoğlu-Kartal F, Uzbay IT. Inhibitory effect of agmatine on naloxone-
precipatated abstinence syndrome. Life Sci. 1997; 61(18): 1775-1881.
35. Arıcıoğlu-Kartal F, Regunathan S. Effect of chronic morphine
treatment on the biosynthesis of agmatine in rat brain and other
tissues. Life Sci. 2002; 71(14): 1695-1701.
36. Arıcıoğlu F, Means A, Regunathan S. Effect of agmatine on the
development of morphine dependence in rats: potential role of
cAMP system. Eur J Pharmacol. 2004; 504 (3): 191-197.
37. Arıcıoğlu F, Paul IA, Regunathan S. Agmatine reduces only peripheral-
related behavioral signs, not the central signs, of morphine
withdrawal in nNOS deficient transgenic mice. Neurosci. Lett. 2004;
9; 354 (2):153-157.
38. Wei XL, Su RB, Wu N, Lu XQ, Zheng JQ, Li J. Agmatine inhibits
morphine-induced locomotion sensitization and morphine-
induced changes in striatal dopamine and metabolites in rats. Eur
Neuropsychopharmacol. 2007; 17 (12): 790-799.
39. Yananlı H, Gören MZ, Berkman K, Arıcıoğlu F. Effect of agmatine on
brain L- citrulline production during morphine withdrawal in rats: A
microdialysis study in nucleus accumbens. Brain Res. 2007; 1132 (1):
51-58.
40. Arıcıoğlu-Kartal F, Erçil E, Dülger G. Agmatine inhibits naloxone-
induced contractions in morphine-dependent guinea pig ileum. Ann
N Y Acad Sci. 2003; 1009: 147-151.
41. Atcheson R, Rowbotham DJ, Lambert DG. Fentanyle inhibits the
release of noradrenaline from SH-SY5Y human neuroblastoma cells.
Br J Anaesth. 1994; 72 (1): 98-103.
42. Sahraei H, Ghazzaghi H, Zarrindast M, Ghoshooni H. The role of
alpha-adrenoceptor mechanism(s) in morphine-induced conditioned
place preference in female mice. Pharmacol Biochem Behav. 2004; 78
(1):135-41.
43. Kosten TA. Clonidine attenuates conditioned aversion produced by
naloxene-precipitated opiate withdrawal. Eur J Pharmacol. 1994; 254
(1-2): 59-63.
Dostları ilə paylaş: |