Polislerde bel ağrısı
Low back pain in policemen
Esra Arıkan BEYAZ,
1
Ayşegül KETENCİ
2
Özet
Bel ağrısı epidemiyolojik olarak uzun zamandır irdelenmekte olup, insidans çeşitli meslek gruplarında da araştırılmaktadır.
Bel ağrısına klinik yaklaşım ve tedavi gayet iyi tanımlanmış olmasına rağmen, mesleki bel ağrıları için klinik ana hatlar o kadar
net değildir. Mesleki fiziksel gereksinimler ve psikososyal özellikleri bakımından polisler, mesleki bel ağrısı açısından riskli bir
gruptur. Bu derlemede, polislerde mesleki bel ağrısı incelenmiş ve tedavi yaklaşımları gözden geçirilmiştir.
Anahtar sözcükler: Mesleki bel ağrısı; risk faktörleri; polis.
Summary
Low back pain has been investigated epidemiologically for many years, and its incidence in different occupations has been studied.
There are well-established clinical guidelines for the management of low back pain, but these provide limited guidance on occupatio-
nal aspects. In view of the risky physical demands and psychosocial features of police work, policemen are at risk for low back pain. In
this review, occupational low back pain and therapeutic approaches in policemen were investigated.
Key words: Occupational low back pain; risk factors; policeman.
1
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Polikliniği, İstanbul;
2
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı, İstanbul.
1
İstanbul Police Directorate Polyclinic;
2
Department of Physical Medicine and Rehabilitation, Istanbul University, Istanbul Faculty of Medicine, İstanbul, Turkey.
Başvuru tarihi - 26 Mayıs 2009 (Submitted - May 26, 2009) Düzeltme sonrası kabul tarihi - 2 Kasım 2009 (Accepted after revision - November 2, 2009)
İletişim (Correspondence): Dr. Esra Arıkan Beyaz. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Polikliniği, Vatan Cad., Fatih 34091 İstanbul, Turkey.
Tel: +90 - 212 - 636 17 19 e-posta (e-mail): earikanbeyaz@yahoo.com
OCAK - JANUARY 2010
1
AĞ
R
I
2010;22(1):1-6
DERLEME - REVIEW
AĞ
R
I
Bel ağrısı en sık görülen sağlık problemlerinden biri
olup bel, kas iskelet sistemi ağrılarının en sık görül-
düğü bölgedir. Sanayileşmiş ülkelerde yaşayanların
%60-85’i aktif yaşamlarının bir bölümünde bel ağ-
rısı çekerler. Bel ağrısı atağının doğal seyri olumlu
olmasına rağmen bir yıl içinde %80 veya daha fazla
nüks olmaktadır. Bel ağrısı multifaktöryel nedenli-
dir. Sosyoekonomik olarak bakıldığında bel ağrıları
çok önemli iş günü kaybı, özürlülük ve tazminat ta-
lebi nedenidir. Bel ağrısı, 45 yaş altındaki çalışanlar-
da en sık, 45 yaş üstünde ise üçüncü en sık özürlü-
lük nedenidir. Bel ağrısı insidansı önceki yıllara göre
çok fazla değişmemesine rağmen iş günü kayıpla-
rı giderek artmaktadır. En sık görüldüğü yaş aralı-
ğı 30-55’dir ve bu dönem iş hayatının aktif olduğu
dönemdir. Bel ağrısı ile ilişkili olarak tüm vücut vib-
rasyonuna maruz kalma, uzun süreli oturma postü-
rü, ağır kaldırma, itme ve çekme aktiviteleri ile ye-
tersiz fiziksel uyum gibi fiziksel; yaş, cinsiyet, antro-
pometrik ölçümler, sigara ve alkol tüketimi gibi kişi-
sel faktörler yanında iş tatmini ve stres gibi psikosos-
yal faktörler bildirilmiştir. Bel ağrısı sigara içenlerde,
vibrasyonlu aletlerle çalışanlarda, uzun yol sürücüle-
rinde, uzun süreli sabit pozisyonda oturan ve ayak-
ta duranlarda, ağır yük kaldıranlarda, eğilme, dön-
me ve bükülme hareketini sık yapanlarda, işinden
memnun olmayanlar ve streslilerde sık görülür. Bel
ağrısına klinik yaklaşım ve tedavi gayet iyi tanımlan-
mış olmasına rağmen, mesleki bel ağrıları için klinik
ana hatlar o kadar net değildir.
[1-4]
Bel ağrısı epidemiyolojisine baktığımızda en sık bel
ağrısı görülen mesleklerde uzun yol şoförleri, be-
den gücü ile ağır işlerde çalışan işçiler, hemşireler,
diş hekimleri, fizyoterapistler, sporculardan özel-
likle jimnastik, futbol, ağır kaldırma, güreş, dans
ve kürek gibi bazı sporlarla uğraşanlar, polisler ve
itfaiyeciler öne çıkmıştır.
[1-8]
Polislerde bel problemlerinin klinik özellikleri yanın-
da fonksiyonel, ekonomik, sosyal, psikolojik ve legal
boyutları da bulunmaktadır. Polislerde bel ve boyun
ağrıları, depresyon, aşırı iş yükü, stres ve motivasyon-
da azalma, sık görülen mesleki sağlık problemleridir.
[1-8]
Polislerde mesleki bel ağrısında en önemli risk
faktörleri ağır donanım, araç kullanma, mesleğin fi-
ziksel gereksinimleri, psikososyal faktörler, kötü er-
gonomi ve yetersiz fiziksel uyumdur.
[8-14]
Bu faktörler
ve ilgili yayınlar Tablo 1’de gösterilmiştir.
1989’da Quebec Mesleki Sağlık ve Güvenlik Araştır-
ma Enstitüsü ve Quebec işçi Tazminat Komisyonu
mesleki yaralanma ile alınan tüm tazminatları ince-
lemiştir. Bu iki kuruma, bağlı belediyeler ve yetki-
li emniyet birimlerinin katılımı ile toplam 600’den
fazla kişinin katıldığı bir pilot araştırma yapılmış-
tır. Bu araştırma sonucunda polislerde araç ve gö-
reve bağlı faktörler ile iş organizasyonu ve ağır do-
nanım taşımak gibi faktörlerin tümü bel ağrısı ile
ilişkili bulunmuştur. Bu çalışmanın sonuçları polis
topluluğunda bel ağrısı sorununun küçümsendiği
fikrini desteklemiştir, polisler bel ağrılarını dile ge-
tirmekten “sistem sömürücü” olarak etiketlenmek-
ten korktukları için çekinmektedir.
[8]
Bel ağrısı, polislerde görev yeri veya kategori deği-
şikliği, hatta kariyerin sonuna neden olabilmektedir.
Polislerde bel ağrısı nedenleri ergonomik olmayan
ve yıpranmış oturma yerleri, yetersiz fiziksel uyum,
önceki bel ağrısı, araçta harcanan süre, görev keme-
ri gibi ağır donanımlar, kişisel stres ve meslekte hiz-
met yılı olarak bildirilmektedir. Destek sağlamayan,
ayarlanamayan geleneksel koltuklar ve uygun olma-
yan oturma pozisyonu, sonuçta eklem enflamasyo-
nu, kas spazmı, siyatik sinir irritasyonu ve interver-
tebral disk patolojileri gibi bel problemlerine yol
açar. Araçlarda kazada koruma sağlayacak ve omuz-
ların ortasına kadar uzanan baş desteği ile üst sır-
tı destekleyen ve ayarlanabilir bel desteği gereğinin
yanında görev kemerindeki araç gerecin girebileceği
boşluklar ile yüksekliği, derinliği ve eğimi ayarlana-
bilir oturma yerleri, ayarlanabilir direksiyon, yeter-
li ve rezistan petler içeren ergonomik araç tasarımı-
nın gereği vurgulanmıştır. Bu çalışmada, polislerde
15 anatomik marker üzerinde, koltuklarda oturur-
ken biyo-mekanik olarak kinetik ve kinematik veri
toplanmış olup bel ağrısı, omuz tutukluğu ve boyun
ağrısı toplam %46.7 oranında görülmüştür.
[8]
Polis-
lerin üniformaları [örneğin ceket (2.47 kg) ve ge-
rekli durumlarda kullandıkları çelik yelekleri (yak-
laşık 8.5 kg)] çok ağırdır. Kelepçe (0.25 kg), mermi
torbası (0.13 kg), silah, cop, zincir bağlantısı, telsiz,
fener, korunma amaçlı lazer ışığı, kelepçe anahtarı,
dispozabl eldiven, çok amaçlı çakı, ilk yardım kiti,
CPR maskesi ve kimyasal sprey gibi araç gereçler de
gereğinde görev kemerine takılır. Kullanılan dona-
nımın içerik ve ağırlığı ülke, şehir ve görev birimine
göre değişmekle birlikte ceket ve bele takılan görev
kemeri ağırlığı, yukarıda Kanada’da yapılan araştır-
OCAK - JANUARY 2010
2
mada sözü geçen Quebec polislerinde 5.45 kg iken
ABD polislerindeki donanım sıklıkla 9 kg’nin üze-
rindedir.
[8-13]
Kronik bel ağrılı hastaların propriosepsiyon ve no-
sisepsiyon değişikliğinden dolayı ağırlıkları farklı al-
gıladıkları bildirilmiştir. Gönüllü polislerde yapılan
bir çalışmada kronik bel ağrılı olanların olmayanla-
ra göre gerçekte 3.5 kg olan silahlarını yaklaşık iki
kat daha ağır olarak algıladıkları gösterilmiştir.
[14]
Bu
kadar ağır donanım, bel ağrısı gibi bazı sağlık so-
runlarına davetiye çıkarır. Bel ağrısı olan bazı po-
lisler, kemerlerindeki ağırlığın bir kısmını omuzlara
aktarmayı sağlayan bir askı takar, bazıları da ağırlık-
ları ceket ve pantolon ceplerine dağıtırlar. Bu şekil-
de dağıtım, gereken donanıma çabuk ulaşmayı en-
gellediği için önerilmemektedir. Quebec’de yapılan
pilot çalışmada görev kemerini ağırlık dengeli ola-
rak iki yanda taşıyan, bir kısmını yanda, bir kısmı-
nı da önde taşıyan ve tamamını önde taşıyan polis-
ler incelenmiş, önde taşıyan grupta bel ağrısı daha
sık görülürken (%66.7) kemerdeki ağırlığı eşit da-
ğılmış olanlarda sıklık %28.6 olarak bulunmuştur.
Ekipmanın tamamını önde taşıyan grupta bel ağrı-
sı, disk problemleri ve uzun süreli iş günü kayıpları
daha sık görülmüştür. Sık görülen kompansasyonel
postürel değişiklikler bel problemleri açısından taşı-
dıkları riske göre sıralandığında artmış lomber lor-
doz, pelvis ve gövdenin karşı tarafa rotasyonu ve en
zararsızı ise karşı tarafa lateral fleksiondur. Fiziksel
uyumu iyi olanlarda daha az bel ağrısı ve minimal
postüral şift olduğu bildirilmiştir.
[8]
Waterloo Üniversitesinde Waterloo ve Windsor po-
lis gücü katılımı, kinezyoloji ve makine mühendis-
liği bölümlerinin işbirliği ile bel ağrısı ve buna bağ-
lı tazminat masraflarını azaltmak yönünde çalışma-
lar sürmektedir. Polisler, ağır görev kemeri ve çe-
lik yelekle kurvaziyerde uzun süreli sabit pozisyon-
da oturma ve diz üstü bilgisayara dönerek uzanma-
nın işlerinin en çok ağrıya neden olan kısmı olduğu-
nu dile getirmişlerdir. Devriye arabalarının tasarımı-
OCAK - JANUARY 2010
3
Polislerde bel ağrısı
Tablo 1. Polislerde mesleki bel ağrısı risk faktörleri
Risk faktörleri
Ağır donanım
Psikososyal faktörler
Araç kullanma
Mesleki fiziksel gereksinimler
Kötü ergonomik koşullar
Yetersiz fiziksel uyum
Meslekte hizmet yılı
Sportif antrenman
Yayın
Côté MM
Callaghan J
Burton AK et al.
Côté MM
Burton AK et al.
Gallais L
Burton AK et al.
Gallais L
Gallais L
Callaghan J
Côté MM
Callaghan J
Côté MM
Burton AK et al.
Burton AK et al.
Sonuç ve yorum
Ağır donanımın bel ağrısı ile ilişkisi ve donanımı taşıma şekillerine bağlı postürel
değişiklikler bildirilmiştir.
Ağır donanımlı olarak görev aracında oturmanın bel ağrısına sebep olduğu
vurgulanmıştır.
Çelik yelek giyme, iş günü kaybı ile ilişkili olup ilk bel ağrısı atağı gelişiminde riski
üç kat arttırmaktadır.
Stres gibi kişisel faktörler ile bel ağrısı arasında ilişki saptanmıştır.
Kronikleşme endişe ve polislik mesleğini suçlama ile ilişkili bulunmuştur.
İş günü kaybı ile işi suçlama arasında ilişki bildirilmiştir.
Artmış psikosomatik stresin tüm gruplarda yeni bel ağrısı atağı gelişimi için risk
faktörü olduğu bildirilmiştir.
Günde iki saatten fazla araç kullanma ilk atak riskini iki kat arttırmaktadır.
Polis sürücülerde günlük uzun araç kullanım süresi bel ağrısı gelişimi için risk faktörüdür.
Ağır kaldırma ve dönme bel ağrısı ile ilişkili bulunmuştur.
Ağır donanım ile kurvaziyerde uzun süreli oturma ve dizüstü bilgisayara uzanmanın
en önemli ağrı sebebi olduğu belirtilmiştir.
Ergonomik olmayan araçlar bel ağrısı ile ilişkili bulunmuş, araçlarda ergonomik
tasarımların gereği vurgulanmıştır.
Araçlarda bel desteğinin önemi vurgulanmıştır.
Yeterli fiziksel uyumu olanlarda bel ağrısı ve görev kemerine bağlı
kompansasyonel postüral değişiklikler minimal olmuştur.
Uzun hizmet yılı, tekrarlayan ataklarla ilişkili bulunmuştur.
Mesleki riskleri çok yüksek olanlarda mesleki olarak zorunlu sportif aktiviteler risk
oluşturmuştur.
rak bulunmuştur. Tüm çalışma grubunun ortalama
4.l, maksimum 6 yıl izlendiği bu araştırmada hasta
ve kontrollerde bel ağrısı nedeni ile iş bırakma in-
sidansı açısından fark saptanmamıştır. Spondiloli-
zis grubunda iş bırakma süresi kontrollerden 2.7 kat
uzun olarak görülürken ve bel ağrısına bağlı olma-
yan toplam iş bırakma süresi iki grupta farksız bu-
lunmuştur. Sonuç olarak, bel ağrısına bağlı iş bırak-
mayı tahmin etmede işe başlama öncesi tarama testi
olarak lomber omurga grafisinin kullanımının kesti-
rim değerinin düşük olduğu bildirilmiştir.
[19]
Mesleki bel ağrıları tedavisi için Mart 2000’de
İngiltere’de Meslek Hastalıkları Tıp Fakültesin-
de Mesleki Sağlık Rehberi ve 2000’den fazla çalış-
ma incelenerek işyerinde bel ağrısına yaklaşımda ka-
nıt derlemesi çıkarılmıştır. Bu derlemede ağır işler-
de çalışan işçilerde daha fazla bel semptomu oldu-
ğu ama daha hafif işlerde çalışan veya hiç çalışma-
yan işçilerde de benzer semptomlar görüldüğü bil-
dirilmiştir.
[3]
Kanıta dayalı tıp açısından bakıldığın-
da pek çok kişinin (%60-80) hayatlarının bir döne-
minde bel ağrısı deneyimi yaşadığına, bu ağrının ço-
ğunlukla tekrarlayıcı veya kalıcı olduğuna, bel ağrı-
sının muayene talebinde ve işgünü kaybında en sık
nedenlerden biri olduğuna dair güçlü kanıt vardır.
İşteki ağır kaldırma ve dönme gibi fiziksel gereklilik-
lerin bel semptomları, semptomlarda alevlenme ve
yaralanma bildirimleri ile ilişkili olabileceğine dair
güçlü epidemiyolojik kanıt mevcuttur. İşteki kaldır-
ma, dönme, eğilme ve tüm vücut vibrasyonu gibi fi-
ziksel gerekliliklerin bel ağrısı başlangıcında risk fak-
törü olduğu ama bu etkinin diğer kişisel, mesleki ol-
mayan ve tanımlanmamış faktörlerden daha az etki-
li olduğuna dair güçlü kanıt vardır. Bel ağrısına bağ-
lı tedavi talebi ve özürlülüğün, klinik özellikler ve
işteki fiziksel zorluklardan ziyade kişisel ve işe bağ-
lı psikososyal faktörlere bağlı olduğuna dair güçlü
epidemiyolojik ve güçlü klinik kanıt bildirilmiştir.
İşe giriş öncesi boy, kilo, fleksibilite, düz bacak kal-
dırma (DBK) testinin dahil olduğu klinik muaye-
ne, genel kardiyorespiratuvar uyum, X-ray ve mag-
netik rezonans görüntüleme (MRG) gibi yöntemler
ile isometrik ve izokinetik ölçüm yapan makinelerde
bel fonksiyon ölçümleri prediktif olarak değerli bu-
lunmamıştır. Gelecekteki bel ağrısı ve iş günü kay-
bının tek ve en tutarlı göstergesinin önceki bel ağ-
rısı öyküsü olduğuna dair güçlü kanıt bulunmuştur.
Özellikle fiziksel zorlayıcı meslekler için bile mesle-
nın iyileştirilmesini amaçlayan yarı-deneysel bir baş-
ka çalışmada bel ağrısı yaşamış grup, ergonomik ta-
sarımların gereğini vurgulamıştır.
[10,l2]
Burton ve arkadaşlarının polislerde yeni başlayan
ve kronik bel ağrısının, mesleki fiziksel ve psikosos-
yal risk faktörlerini incelediği bir anket çalışmasın-
da çelik yelek giyme ile ilk atağı geçirmeye kadar
olan süre arasında ters orantılı bir ilişki saptanmış-
tır. İlişkisi daha az dramatik olmakla birlikte uzun
araç kullanma süresi de bel ağrısı gelişimi açısından
zararlı bulunmuştur. Kronikleşme ile meslekte hiz-
met süresi ilişkili bulunmazken tekrarlayan ataklar
ile uzun hizmet süresi arasında ilişki saptanmıştır.
Kronik bel ağrısı, fiziksel faktörler kadar stres ve işi
suçlama gibi psikososyal faktörlerle, iş günü kaybı
da işi suçlama ve çelik yelek giyme ile ilişkili bulun-
muştur. Polislerdeki çelik yelek giyme ve bel ağrı-
sı arasındaki ilişki, kalp cerrahlarında kurşun önlük
giyme ve bel ağrısı ilişkisi ile benzer bulunmuştur.
[11]
Bel ağrısı ve mesleki araç kullanma ilişkisi birçok
araştırmada incelenmiş ve araç kullanmaya bağlı
tüm vücut vibrasyonu ve çalışma ortamındaki pos-
türal streslerin bel ağrısı için risk faktörü olabilece-
ği gösterilmiştir.
[4,15]
Kırk otobüs şoförü üzerinde ya-
pılan bir araştırmada bel desteğinin, paraspinal ve
trapez kaslarının elektromiyografik (EMG) kas ak-
tivitesine bir etkisinin olmadığı; ancak bu deste-
ğin sürüş sırasında bel ağrısını sınırlandırdığı vur-
gulanmıştır.
[16]
Bel ağrısı ve araç kullanma ilişkisi-
nin 209 taksi şoförü, 365 polis sürücü ve sürücü ol-
mayan 485 polis olmak üzere üç grupta araştırıldı-
ğı bir çalışmada bel ağrısı sıklığı sırasıyla %45, %53
ve %46 olarak bulunmuştur. Bu çalışmada bel ağrı-
sı insidansının, taksi şoförlerinde hem araç kullanan
ve hem de kullanmayan polislerden daha düşük olu-
şu taksi şoförlerinin çalışmadıkları takdirde gelirle-
rinin düşmesine veya bel ağrısı nedeni ile işi bırakıp
çalışmadan hariç tutulmalarına bağlanmıştır. Bu ça-
lışmada psikosomatik stres fazlalığının tüm gruplar-
da bel ağrısı atağı gelişimi için risk faktörü olduğu
da saptanmıştır.
[15]
Polis sürücüler ve sürücü olma-
yanların bel ağrısı gelişimi açısından benzer risk ta-
şımaları, uzun süreli veya sabit postürde oturma gibi
ergonomik faktörlerle açıklanabilir.
[4]
İsrail polis gücünde 3988 polis üzerinde yapılan
X-ray taramasında spondilolizis prevalansı %4 ola-
AĞ
R
I
OCAK - JANUARY 2010
4
- Optimum organizasyon ve içerik ile aktif rehabili
tasyon ve işe dönüş programları.
[3]
Psikososyal faktörler sadece kronik bel ağrılarında
değil akut bel ağrılarında da, özellikle kronikliğe ge-
çişte rol oynar. Stres, endişe, duygu ve duygulanım-
lar, bilişsel fonksiyonlar ile ağrı davranışının bel ağ-
rısında anlamlı ilişkili faktörler olduğu bilinmekte-
dir. Bel ağrılarında psikososyal faktörler üç nedenle
çok komplikedir. Birincisi psikolojik faktörlerin mi
spinal ağrının mı önce olduğu ikilemidir, ikinci ne-
den psikososyal faktörlerin bu ağrıyı hangi yollarla
teorik olarak etkileyebileceği düşüncesidir. Üçüncü-
sü ise risk faktörlerinin evreye (akut, subakut, rekür-
ran veya kronik) göre sayısız kombinasyonda etkile-
rinin olabilmesidir. İlk değerlendirmede kronik bel
ağrısına geçiş işaretleri araştırılmalı, eğer psikososyal
öğeler belirginse daha iyi ve daha etkin tedavi hat-
ta korunma için faydalı olabilecek uygun yöntem-
ler kullanılmalıdır. Bel ağrılarında iş organizasyonu
kadar klinisyenin yaklaşımı da önemlidir. Mümkün
olduğunca erken ve kısıtlanmış aktivitelerden ziya-
de normal göreve dönüş önerilmektedir. Bel ağrı-
larında istirahat, medikal tedaviler, egzersiz, traksi-
yon, masaj, epidural enjeksiyonlar, hatta gereğinde
narkotikler ve cerrahi gibi çok çeşitli tedaviler kul-
lanılır. Bel ağrısı sıklıkla tekrarlayabilen bir durum
olduğundan kendi belinin sorumluluğunu alma ve
ataklardan korunmak için belin nasıl korunacağının
öğretilmesi çok önemlidir.
[22-24]
Polislere bel ağrısından korunma ve uygun vücut
mekanikleri konularında sürekli hizmet içi eğitim-
ler verilmelidir. Tüm görev mekânlarında ergono-
mik tasarımlar, taşıtlarda ergonomi ve üniformalar-
da ergonomik donanım örneğin, ağır deri görev ke-
merlerinin daha hafif naylon kemerlerle değiştiril-
mesi uygundur. Çelik yelek yerine kurşunlanma, bı-
çaklanma ve hatta motorlu araç kazalarında daya-
nıklılığı kanıtlanmış daha hafif donanımlar gelişti-
rilmesi yönünde araştırmalar yapılmaktadır. Hat-
ta son zamanlarda nano teknoloji ile üretilen ve çe-
lik yelek gibi koruyucu özellikleri olan jeller geliş-
tirilmeye çalışılmaktadır. Doğru yaklaşım, etkin te-
davi, aktif rehabilitasyon programları ile mümkün
olduğunca erken işe dönüş sağlanmalı, psikososyal
faktörler varlığında gerekli yöntemler kullanılmalı
ve kronikleşmeyi engelleyecek önlemler alınmalıdır.
Fiziksel ve psikososyal açıdan bel ağrısı için riskli bir
ğe özel kişi seçiminin gerekliliğine dair kanıtlar ye-
tersizdir.
[3]
Akut bel ağrısını, tanısal olarak kök basısına bağlı
olanlar, olası ciddi spinal patoloji sebepleri (kırmızı
bayraklar) ile en sık neden olan, strain ve dejeneratif
değişiklikleri içeren nonspesifik bel ağrısı olarak üç
grupta toplamak konusunda görüş birliği vardır.
[20]
Mesleki sağlık problemlerine yaklaşımda ise kronik-
leşme için risk faktörleri olan (sarı bayraklar) kişisel
ve işe bağlı faktörlerin tanımlanması, klinik muaye-
ne ve görüntülemeden daha önemlidir. Kendini işe
ait hissetmemek, işi suçlamak, iş ve semptomlar ara-
sındaki ilişkiye ait inançlar, işinden tatmin olmama
ve zayıf çalışan-patron ilişkisi iyileşmedeki engel-
lerdendir. Kişisel ve işe bağlı kişisel faktörlerin de-
vam eden semptomlar, özürlülük, tedavi ve rehabi-
litasyona yanıtta önemli rolü olduğuna dair güçlü
kanıt vardır. Mümkün olduğunca erken ve normal
aktivitelere dönmeyi önermenin bel ağrısında daha
az nüks ve iş günü kaybına neden olduğu yönün-
de güçlü kanıt vardır.
[3]
Risk faktörlerini aramak-
tan ziyade risk olan grupları araştırmak önerilmek-
tedir. Riskli olan topluluklar psikolojik ve fizyolo-
jik olarak zayıf kişilerden oluşur. Yüksek riskli grup-
ların erken belirlenmesi ile selektif primer ve sekon-
der koruma sağlanabilir.
[21]
Bunun için uygun, ran-
domize ve kontrollü serilerde özenli tasarlanmış ça-
lışmalara ve alt kategorizasyona gereksinim vardır.
[3]
Bu alt grup ve kontrollü çalışmalar şunlardır:
- İşe başlamadan önceki değerlendirme, fiziksel ye-
tenekler, işin fiziksel gereklilikleri ve özellikle önceki
bel ağrısı ile karşılaştırma,
- Önlemede yenilikçi eğitim, korku gibi psikosos-
yal faktörlerle başa çıkmaya yönelik spesifik yakla-
şımlar,
- Kaza önleme stratejileri, güvenlik kültürü, bildiri-
len bel ağrılarını takip ve izleme,
- Bel ağrısı nedeni ile hasta etiketi vermenin görece-
li fayda ve zararları,
- Kronikleşme işareti varlığında iyileşme önündeki
engellere erken müdahaleler,
- Aktif rehabilitasyon programında optimum kom-
binasyon ve kişisel öğelerin önemi,
OCAK - JANUARY 2010
5
Polislerde bel ağrısı
meslek olan polislerde, yukarıda sözü geçen mesleki
bel ağrısı kanıtlarını ortaya koyacak, işe girişten iti-
baren alt gruplar içeren, kontrollü ve randomize ça-
lışmalara gereksinim vardır.
Kaynaklar
1. Oğuz H. Bel ağrıları. In: Oğuz H, Dursun E, Dursun N, editors.
Tıbbi rehabilitasyon. 2nd ed. İstanbul: Nobel tıp kitapevleri;
2004. p. 1131-69.
2. Weinstein SM, Herring SA, Standaert CJ (Çeviri: Sepici V,
Taşkıran ÖÖ). Bel ağrısı. In: Fiziksel tıp ve rehabilitasyon: İlkeler
ve uygulamalar. (Orijinal adı: Phyisical medicine and rehabili-
tation: Principles and practice) Delisa JA, Gans BM, Walsh NE,
editors. Lippincot Williams&Wilkins) Arasıl T, Çeviri editörü.
4th ed. Ankara: Güneş Tıp Kitapevleri; 2007. s. 653-676.
3. Waddell G, Burton AK. Occupational health guidelines for
the management of low back pain at work: evidence review.
Occup Med (Lond) 2001;51(2):124-35.
4. Gallais L. Low back pain and risk factors for low back pain in
car drivers (doctoral thesis). University of Southampton, In-
stitute of Sound and Vibration Research. 2008. http://eprints.
soton.ac.uk/64568.
5. Santili V, Paris E, Finucci S, Capci S.Back pain, posture and
muscular chains. http://www.cesil.com/0999/santen.htm.
6. Salinger D. www.hemorrhoids-symptoms-treatments.com/
low-back-pain.htm.
7. Smedley J, Inskip H, Buckle P, Cooper C, Coggon D. Epide-
miological differences between back pain of sudden and
gradual onset. J Rheumatol 2005;32(3):528-32.
8. Côté MM. Patrol Car, Low Back Pain and Québec Police Offi-
cers. Knowledge Summaries / Report B–019, Montreal, IRSST,
1989.
9. http://en.wikipedia.org/wiki/Police_duty_belt. 2008.
10. Callaghan J. In the driver’ s seat. http://www.uwaterloo.ca.
2009.
11. Burton AK, Tillotson KM, Symonds TL, Burke C, Mathewson T.
Occupational risk factors for the first-onset and subsequent
course of low back trouble. A study of serving police officers.
Spine 1996;21(22):2612-20.
12. Kuorinka I, Cot MM; Baril R, Geoffrion R, Gigu re D, Dalzell MA,
Larue C. Participation in workplace design with reference to
low back pain: a case for the improvement of the police pa-
trol car. Ergonomics 1994; http://www.informaworld.com/
smpp/title~content=t713701117~db=all~tab=issueslist~br
anches=37 - v3737: 1131-1136.
13. Brennan C. League of Minnesota Cities İnsurance 2007. Trust.
Risk management information. Police employee safety is-
sues.
14. Moga PJ. Do chronic low back pain patients estimate loads
differently? In: Findley TW, Schleip R, editors. Proceedings of
the 1st International Fascia Research Congress; 2007 Octo-
ber; Harvard Medical School in Boston, Massachusetts, USA;
2007. p. 184–5.
15. Gallais L, Griffin MJ. Low back pain in car drivers: A review of
studies published 1975 to 2005. Journal of Sound and Vibra-
tion 2006;298:499-513.
16. Leinonen V, Kankaanpää M, Vanharanta H, Airaksinen O,
Hänninen O. Back and neck extensor loading and back pain
provocation in urban bus drivers with and without low back
pain. Pathophysiology 2005;12(4):249-55.
17. Bovenzi M. Low back pain disorders and exposure to
whole-body vibration in the workplace. Semin Perinatol
1996;20(1):38-53.
18. Okunribido OO, Shimbles SJ, Magnusson M, Pope M. City bus
driving and low back pain: a study of the exposures to pos-
ture demands, manual materials handling and whole-body
vibration. Appl Ergon 2007;38(1):29-38.
19. Weil Y, Weil D, Donchin M, Mann G, Hasharoni A. Correlation
between pre-employment screening X-ray finding of spon-
dylolysis and sickness absenteeism due to low back pain
among policemen of the Israeli police force. Spine 2004; 29:
2168–72 .
20. Waddell G. Subgroups within “nonspecific” low back pain. J
Rheumatol 2005;32(3):395-6.
21. Leboeuf-Yde C. Back pain-individual and genetic factors. J
Electromyogr Kinesiol 2004;14(1):129-33.
22. Linton SJ. A review of psychological risk factors in back and
neck pain. Spine (Phila Pa 1976) 2000;25(9):1148-56.
23. Burton AK, Erg E. Back injury and work loss. Biomechani-
cal and psychosocial influences. Spine (Phila Pa 1976)
1997;22(21):2575-80.
24. Low Back Pain is In. Archive for the ‘low back pain’ Category.
EasyDiagnosis Second Opinions. Comments about Medical
News and Controversies. 2008. http://www.uwaterloo.ca.
AĞ
R
I
OCAK - JANUARY 2010
6
Dostları ilə paylaş: |