Şiddet kelimesi aklınızda hangi renk, şekil, eşya, canlı, imgeyi getiriyor?
Şiddet, bir kişi veya gruba güç ve baskı uygulayarak bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan, acı ve korku veren bireysel veya toplu davranışlardır.
Şiddet, bir kişi veya gruba güç ve baskı uygulayarak bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan, acı ve korku veren bireysel veya toplu davranışlardır.
“Aggession”- Latince kökenine baktığımızda ne iyi, ne de kötü bir anlam
“Aggession”- Latince kökenine baktığımızda ne iyi, ne de kötü bir anlam
“Bir yere, bir şeye doğru atılmak”
Saldırganlığın eyleme dönüşmüş şekli
Cinsellik ve Saldırganlık : İki temel içgüdüsel dürtü
Cinsellik ve Saldırganlık : İki temel içgüdüsel dürtü
YAŞAMA VE ÖLME
Thanatotic : öldürücü, tahripkar enerji
Erotik: yapıcı ve yaratıcı enerji
Lao Yse- Taoism- Yin ve Yang
XYY Kromozomu anamolisi
Zeka yetersizliği
Duygusal Zeka
Territoriyel Agresyon- yaşam alanını korumaya yönelik-ova ve dağ insanları
Territoriyel Agresyon- yaşam alanını korumaya yönelik-ova ve dağ insanları
Şiddetin terbiye ve kontrol aracı olarak kullanılması
Evde ve okulda disiplini sağlamak üzere şiddet kullanımına tanık olan çocuk, yetişkinliğinde bunu sorun çözmede doğal bir seçenek olarak görmektedir. Ayrıca babasının annesini dövdüğünü gören erkek çocuklarda (Schecter, 1982) ileride eşini dövme olasılığı yedi kat artmaktadır.
Evde ve okulda disiplini sağlamak üzere şiddet kullanımına tanık olan çocuk, yetişkinliğinde bunu sorun çözmede doğal bir seçenek olarak görmektedir. Ayrıca babasının annesini dövdüğünü gören erkek çocuklarda (Schecter, 1982) ileride eşini dövme olasılığı yedi kat artmaktadır.
Bandura ve Sosyal Öğrenme Kuramı
Bandura ve Sosyal Öğrenme Kuramı
Taklit
Rol Modelleri ile Özdeşleşme
MEDYA
Çocuklar , televizyonda şiddeti bir yol olarak öğrendiklerinde ve bunun geçerli ve kabul edilebilir olduğunu düşündüklerinde , bu tür davranışlara yönelme riskleri çok daha fazla olmaktadır.
Çocuklar , televizyonda şiddeti bir yol olarak öğrendiklerinde ve bunun geçerli ve kabul edilebilir olduğunu düşündüklerinde , bu tür davranışlara yönelme riskleri çok daha fazla olmaktadır.
Ekonomik yaklaşım kişilerin şiddet sonucu elde edecekleri kar ve zarar hesabını yaparak bu tür davranışlara yöneldiğini öne sürmektedir.
Her davranış amaçlıdır?
Saldırgan davranışın amacı ne olabilir?
Kızgınlık ikincil bir duygudur. Buzdağının altındaki duygular neler?
Fiziksel İhtiyaçlar
Fiziksel İhtiyaçlar
Güvenlik İhtiyacı
Ait Olma İhtiyacı- Sevilme ve Kabul İhtiyacı
Saygı Görme İhtiyacı-Güç, Onaylanma ve Fark edilme İhtiyacı
Öğrenme ve Anlama İhtiyacı
Estetik İhtiyaçlar
Kendini Gerçekleştirme İhtiyacı
J. Dollard- huzursuzluğun boşaltılması
J. Dollard- huzursuzluğun boşaltılması
Engellerin kalkması
Para, kız, eşya, tarla....elde etme
Kendini koruma, kendine yer bulma
Yeterliliğini ispatlama
Fark edilme
Güç kazanma- Kontrolü elinde tutma
Çatışmayı kazanma- haklı çıktığını sanma
Adaleti elde ettiğini sanma
Sesini duyurma
“Zorbalık güçlü durumdaki bir kişi/kişilerin kendi kazançları veya keyifleri için karşı koyma gücü olmayanlara karşı sıkıntı vermek niyeti ile fiziksel, psikolojik, sosyal veya sözel olarak tekrarlanan saldırısıdır.” (Valerie Besag
“Zorbalık güçlü durumdaki bir kişi/kişilerin kendi kazançları veya keyifleri için karşı koyma gücü olmayanlara karşı sıkıntı vermek niyeti ile fiziksel, psikolojik, sosyal veya sözel olarak tekrarlanan saldırısıdır.” (Valerie Besag
Bu problemin dört yüzü vardır :
Bu problemin dört yüzü vardır :
(1) sözel, fiziksel veya psikolojik olabilir,
(2) sosyal olarak kabul edilebilir bir biçimde olabilir (örneğin bilinçli olarak diğerlerinin daha aşağı hissetmesine veya korku duymasına yol açacak akademik, sportif veya sosyal başarıya aşırı rekabetçi yaklaşım),
(3) tekrarlanan ve gelecekte de tekrarlanacağı tehdidini içerir,
(4) güçlünün güçlüyü ezmesi şeklindedir.
Bütün tanımlar zorbaca davranışlarda üç faktör olduğunda hemfikirdirler:
Bütün tanımlar zorbaca davranışlarda üç faktör olduğunda hemfikirdirler:
1. Tek bir saldırganca eylem yerine, uzun süreli olarak uygulanması
2. Güç eşitsizliği- güçlünün güçsüze saldırması
3. Sözel ,fiziksel ve psikolojik olması
Ayrıca saldırının herhangi belli bir nedene bağlı olmaması ve saldırganı tatmin etmesi dışında elde edilen bir şeyin olmaması da bu faktörlere eklenebilir
Bu alanda yapılan çeşitli araştırmalardan çıkarılabilecek bir sonuç dünyanın çeşitli ülkelerinde öğrencilerin en az %10’unun okul yaşamlarının bir döneminde zorba veya mağdur olarak zorbalığı yaşamış olabilecekleridir (Besag, 1995:10). Olweus, öğrencilerin %15’inin zaman zaman (%10 mağdur, %5 zorba olarak), %5’inin ise ciddi bir biçimde birkaç yıl süre ile zorbalık problemine dahil olduklarını bulmuştur.
Bu alanda yapılan çeşitli araştırmalardan çıkarılabilecek bir sonuç dünyanın çeşitli ülkelerinde öğrencilerin en az %10’unun okul yaşamlarının bir döneminde zorba veya mağdur olarak zorbalığı yaşamış olabilecekleridir (Besag, 1995:10). Olweus, öğrencilerin %15’inin zaman zaman (%10 mağdur, %5 zorba olarak), %5’inin ise ciddi bir biçimde birkaç yıl süre ile zorbalık problemine dahil olduklarını bulmuştur.
Nevin Dölek (2002) tarafından İstanbul ili ilk ve orta dereceli okullarda zorbaca davranışların varlığını ve bu sorunla ilgili çeşitli ilişkileri betimlemeyi amaçlayan araştırmada elde edilen bulgular gözden geçirildiğinde ilk göze çarpan sonuç okullarımızda zorba/mağdur davranışlarının sıklığının yüksekliğidir. Örneklemdeki öğrencilerin %51.26’sı bir dönem boyunca bir iki kezden haftada birkaç keze kadar değişen sıklıklarda zorbaca davranışa uğradığını, %37.9’u ise diğer öğrencilere karşı yine bir dönem boyunca bir iki kezden haftada birkaç keze kadar varan zorbaca davranışta bulunduğunu veya zorbaca davranan bir grupta yer aldığını söylemiştir.
Nevin Dölek (2002) tarafından İstanbul ili ilk ve orta dereceli okullarda zorbaca davranışların varlığını ve bu sorunla ilgili çeşitli ilişkileri betimlemeyi amaçlayan araştırmada elde edilen bulgular gözden geçirildiğinde ilk göze çarpan sonuç okullarımızda zorba/mağdur davranışlarının sıklığının yüksekliğidir. Örneklemdeki öğrencilerin %51.26’sı bir dönem boyunca bir iki kezden haftada birkaç keze kadar değişen sıklıklarda zorbaca davranışa uğradığını, %37.9’u ise diğer öğrencilere karşı yine bir dönem boyunca bir iki kezden haftada birkaç keze kadar varan zorbaca davranışta bulunduğunu veya zorbaca davranan bir grupta yer aldığını söylemiştir.
Sadece bir veya iki kere zorbalığa uğrama veya zorbaca davranışta bulunma dikkate alınmayacak olsa bile ara sıra veya daha sık zorbalığa uğrama yüzdesi 22.48, ara sıra veya daha sık zorbaca davranışta bulunma yüzdesi ise kızlarda 7.67, erkeklerde 16.62’dir. Haftada birkaç kez zorbalığa uğradığını söyleyen ( kronik mağdurlar) öğrencilerin oranı % 8.17, zorbaca davranışta bulunan ( kronik zorba) öğrencilerin oranı kızlarda %2.56 erkeklerde %6.37’dir.
Sadece bir veya iki kere zorbalığa uğrama veya zorbaca davranışta bulunma dikkate alınmayacak olsa bile ara sıra veya daha sık zorbalığa uğrama yüzdesi 22.48, ara sıra veya daha sık zorbaca davranışta bulunma yüzdesi ise kızlarda 7.67, erkeklerde 16.62’dir. Haftada birkaç kez zorbalığa uğradığını söyleyen ( kronik mağdurlar) öğrencilerin oranı % 8.17, zorbaca davranışta bulunan ( kronik zorba) öğrencilerin oranı kızlarda %2.56 erkeklerde %6.37’dir.
Öğrenciler arasındaki zorba/mağdur davranışlarının çeşitleri incelendiğinde ise sosyal-sözel zorbaca davranışlardan “alay etme” davranışının en fazla rastlanan davranış olduğu görülmektedir. Öğrencilerin üçte biri kendisine isimler takıldığını ( erkeklerde %39.4, kızlarda % 31.27) , görünüşü ve konuşması ile alay edildiğini (erkeklerde %35.81, kızlarda %25.37) öne sürmektedir. İtip kakma,vurma, tehdit etme ( mağdur edilme %12.77, zorbalık yapma %13.93) ile parasını veya eşyalarını alma ya da zarar verme (mağdur edilme %15.36, zorbalık yapma erkeklerde%5.12, kızlarda % 2.91) gibi fiziksel davranışlara ise diğerlerine göre göreceli olarak daha az rastlanmaktadır.
Öğrenciler arasındaki zorba/mağdur davranışlarının çeşitleri incelendiğinde ise sosyal-sözel zorbaca davranışlardan “alay etme” davranışının en fazla rastlanan davranış olduğu görülmektedir. Öğrencilerin üçte biri kendisine isimler takıldığını ( erkeklerde %39.4, kızlarda % 31.27) , görünüşü ve konuşması ile alay edildiğini (erkeklerde %35.81, kızlarda %25.37) öne sürmektedir. İtip kakma,vurma, tehdit etme ( mağdur edilme %12.77, zorbalık yapma %13.93) ile parasını veya eşyalarını alma ya da zarar verme (mağdur edilme %15.36, zorbalık yapma erkeklerde%5.12, kızlarda % 2.91) gibi fiziksel davranışlara ise diğerlerine göre göreceli olarak daha az rastlanmaktadır.
Zorbaca davranışta bulunan öğrencilerin yapısı incelendiğinde hem kızlar hem de erkeklerin erkekler tarafından zorbalığa uğrama yüzdelerinin ( erkeklerde %28.65, kızlarda %16.96) en yüksek olduğu görülmektedir. Kız öğrencilerin hemcinslerine (%13.36) zorbalık ettikleri görülürken erkek öğrencilere karşı zorbaca davranmaları (%2.13) düşük düzeydedir. Araştırmanın bulgularında mağdurların beşte birinin (%20.81) kendi sınıfından çocukların zorbalığına uğradıklarını, bunu aynı sınıf seviyesinde başka sınıflardan ( %8.23) ve en son olarak daha büyük sınıf seviyesindeki (%7.74) çocuklar tarafından mağdur edildiklerini saptamıştır. Zorbaların daha çok en fazla zaman geçirdikleri ve iyi tanıdıkları öğrencileri rahatsız etme eğiliminde oldukları söylenebilir.
Zorbaca davranışta bulunan öğrencilerin yapısı incelendiğinde hem kızlar hem de erkeklerin erkekler tarafından zorbalığa uğrama yüzdelerinin ( erkeklerde %28.65, kızlarda %16.96) en yüksek olduğu görülmektedir. Kız öğrencilerin hemcinslerine (%13.36) zorbalık ettikleri görülürken erkek öğrencilere karşı zorbaca davranmaları (%2.13) düşük düzeydedir. Araştırmanın bulgularında mağdurların beşte birinin (%20.81) kendi sınıfından çocukların zorbalığına uğradıklarını, bunu aynı sınıf seviyesinde başka sınıflardan ( %8.23) ve en son olarak daha büyük sınıf seviyesindeki (%7.74) çocuklar tarafından mağdur edildiklerini saptamıştır. Zorbaların daha çok en fazla zaman geçirdikleri ve iyi tanıdıkları öğrencileri rahatsız etme eğiliminde oldukları söylenebilir.
Okul içinde zorbalığa müdahale edilmesinin belirlenmesi amacı ile öğrencilere öğretmenlerin veya diğer öğrencilerin zorbalığı durdurup durdurmadıkları sorulduğunda öğrencilerin sadece dörtte biri zorbalığın öğretmenler (%25.23) veya diğer öğrenciler (%24.39) tarafından sık sık veya hemen her zaman durdurulmaya çalışıldığını söylemiştir. ‘Öğretmenlerinizden veya okulun psikolojik danışmanlarından biri sizinle zorbalığa uğramanız konusunda konuştu mu?’ sorusuna öğrencilerin sadece %11.28’ böyle bir konuşmanın olduğunu belirtmiştir. Diğer öğrencilere zorbaca davranma ile ilgili olarak ise öğrencilerin %22.47’si ile öğretmenlerin bu konuda kendileriyle konuşma yapmadıkları görülmektedir.
Okul içinde zorbalığa müdahale edilmesinin belirlenmesi amacı ile öğrencilere öğretmenlerin veya diğer öğrencilerin zorbalığı durdurup durdurmadıkları sorulduğunda öğrencilerin sadece dörtte biri zorbalığın öğretmenler (%25.23) veya diğer öğrenciler (%24.39) tarafından sık sık veya hemen her zaman durdurulmaya çalışıldığını söylemiştir. ‘Öğretmenlerinizden veya okulun psikolojik danışmanlarından biri sizinle zorbalığa uğramanız konusunda konuştu mu?’ sorusuna öğrencilerin sadece %11.28’ böyle bir konuşmanın olduğunu belirtmiştir. Diğer öğrencilere zorbaca davranma ile ilgili olarak ise öğrencilerin %22.47’si ile öğretmenlerin bu konuda kendileriyle konuşma yapmadıkları görülmektedir.
Zorbalığa uğrama veya zorbaca davranışlarda bulunma konusunda okulun türü (devlet okulu/özel okul) arasında bir ilişki bulunmamıştır.
Zorbalığa uğrama veya zorbaca davranışlarda bulunma konusunda okulun türü (devlet okulu/özel okul) arasında bir ilişki bulunmamıştır.
Araştırma anketinde yer alan pek çok soru ile eğitim seviyesi değişkeni arasında ilişki bulunması çocuklar arasında zorbaca davranışlarla yaş arasında bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Zorbalığa uğrama yüzdesinin 5. sınıflarda 9. sınıflara göre üç kat daha fazla olması dikkat çekicidir. Bulgular gözden geçirildiğinde yaşla birlikte öğrencilerin daha az zorbalığa uğramaktan şikayetçi oldukları gözlenmektedir.
Araştırma anketinde yer alan pek çok soru ile eğitim seviyesi değişkeni arasında ilişki bulunması çocuklar arasında zorbaca davranışlarla yaş arasında bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Zorbalığa uğrama yüzdesinin 5. sınıflarda 9. sınıflara göre üç kat daha fazla olması dikkat çekicidir. Bulgular gözden geçirildiğinde yaşla birlikte öğrencilerin daha az zorbalığa uğramaktan şikayetçi oldukları gözlenmektedir.
Pasif Mağdurlar: Bu çocuklar herhangi bir saldırı ile karşılaştıklarında karşı koyamazlar. Saldırganlıktan ve göğüs germekten kaçınırlar, güvensizdirler ve yaşıtlarından destek alma becerileri yoktur. Genelde korkak, bedenen yaşıtlarından daha güçsüz, hassas ve içedönük olarak tarif edilirler ve sıklıkla arkadaş edinmeyi beceremezler. Kendilerine sözel veya fiziksel olarak saldırıldığında nafile ve etkin olmayan bir kızgınlık gösterirler
Pasif Mağdurlar: Bu çocuklar herhangi bir saldırı ile karşılaştıklarında karşı koyamazlar. Saldırganlıktan ve göğüs germekten kaçınırlar, güvensizdirler ve yaşıtlarından destek alma becerileri yoktur. Genelde korkak, bedenen yaşıtlarından daha güçsüz, hassas ve içedönük olarak tarif edilirler ve sıklıkla arkadaş edinmeyi beceremezler. Kendilerine sözel veya fiziksel olarak saldırıldığında nafile ve etkin olmayan bir kızgınlık gösterirler
Kışkırtıcı Mağdurlar: Küçük bir grup çocuk isteyerek başkalarının düşmanlığını üzerlerine çekerler. Bu çocuklar diğerleri ile alay ederler, sataşırlar ve misilleme yapıldığında şikayetçi olurlar. Olweus’a göre mağdurların yedide biri bu gruba girmektedir. Bu çocuklar sinirlilik, hiperaktivite, dikkat dağınıklığı, aşırı alınganlık ve sinir bozucu tavırlar gösterirler. Aşırı durumlarda bu çocukların bir uzman yardımına gereksinimleri vardır, çünkü bu tip çocuklar ortada zorbalık olmasa da risk altındaki çocuklar grubuna girerler (Olweus, 1995 : 57-58).
Kışkırtıcı Mağdurlar: Küçük bir grup çocuk isteyerek başkalarının düşmanlığını üzerlerine çekerler. Bu çocuklar diğerleri ile alay ederler, sataşırlar ve misilleme yapıldığında şikayetçi olurlar. Olweus’a göre mağdurların yedide biri bu gruba girmektedir. Bu çocuklar sinirlilik, hiperaktivite, dikkat dağınıklığı, aşırı alınganlık ve sinir bozucu tavırlar gösterirler. Aşırı durumlarda bu çocukların bir uzman yardımına gereksinimleri vardır, çünkü bu tip çocuklar ortada zorbalık olmasa da risk altındaki çocuklar grubuna girerler (Olweus, 1995 : 57-58).
Gönüllü Mağdurlar: Bu çocuklar arkadaşlarınca kabul görmek ve sevilmek için mağdur rolünü üstlenirler. Sınıfın şaklabanını oynarlar ve gruba dahil olmak için rahatsız edici davranışlara katılırlar. Gruptan dışlanmamak için gerçek akademik yeteneklerini saklarlar (Olweus,1995:35).
Gönüllü Mağdurlar: Bu çocuklar arkadaşlarınca kabul görmek ve sevilmek için mağdur rolünü üstlenirler. Sınıfın şaklabanını oynarlar ve gruba dahil olmak için rahatsız edici davranışlara katılırlar. Gruptan dışlanmamak için gerçek akademik yeteneklerini saklarlar (Olweus,1995:35).
Sahte Mağdurlar: Besag’a (1995) göre bu gruba giren çocuklarla ilgili özel araştırmalar bulunmamakla birlikte bir grup çocuk sahte mağduru oynarlar. Diğer çocuklardan gereksiz ve yersizce şikayetçi olurlar. Genelde yardım için ağlamak gibi dikkat çekme davranışları gösterirler.
Zorba mağdurlar: Bir grup çocuk bazı durumlarda mağdur olurken, bazı durumlarda ise zorbaca davranabilirler. Olweus’a (1995) göre ciddi bir şekilde zorbalığa maruz kalan çocukların %6’sı ve ara sıra zorbalığa maruz kalanların %18’i başkalarına zorbalık yapmaktadır. Evde baskıcı disiplin alan ve anne-babalarının zorbalığına maruz kalan çocukların, okulda kendilerinden küçük ve kırılgan çocuklara zorbalık yapma ihtimalleri yüksektir. Böylece bu çocuklar hem zorba hem kurban rolünü edinirler. Bu çocuklar diğer zorba gruplarındaki çocuklara nazaran daha az popülerdirler (Besag,1995:14).
Zorba mağdurlar: Bir grup çocuk bazı durumlarda mağdur olurken, bazı durumlarda ise zorbaca davranabilirler. Olweus’a (1995) göre ciddi bir şekilde zorbalığa maruz kalan çocukların %6’sı ve ara sıra zorbalığa maruz kalanların %18’i başkalarına zorbalık yapmaktadır. Evde baskıcı disiplin alan ve anne-babalarının zorbalığına maruz kalan çocukların, okulda kendilerinden küçük ve kırılgan çocuklara zorbalık yapma ihtimalleri yüksektir. Böylece bu çocuklar hem zorba hem kurban rolünü edinirler. Bu çocuklar diğer zorba gruplarındaki çocuklara nazaran daha az popülerdirler (Besag,1995:14).
Endişeli Zorbalar: Bu çocuklar diğer zorbalardan daha az sevilirler ; kendilerine ve çevrelerine güvenleri çok düşüktür. Gerçekte korkak ve yüreksizdirler. Bu çocukların aile problemleri vardır ve okul başarıları düşüktür. Nörotik olarak tanımlanabilirler (Besag,1995:15 ; Pearce,1992:74).
Endişeli Zorbalar: Bu çocuklar diğer zorbalardan daha az sevilirler ; kendilerine ve çevrelerine güvenleri çok düşüktür. Gerçekte korkak ve yüreksizdirler. Bu çocukların aile problemleri vardır ve okul başarıları düşüktür. Nörotik olarak tanımlanabilirler (Besag,1995:15 ; Pearce,1992:74).
Yardımcı zorbalar : Olweus’a göre bu çocuklar zorbalık eylemlerine katılan ama bu eylemleri başlatıp, önderlik etmeyen çocuklardır. Pasif zorbalar veya takipçiler olarak da adlandırılan bu çocuklarda da endişe ve güvensizlik görülmektedir (Olweus,1995:35). Kolayca etki altına girip, yönetilirler. Saldırganlık temel özellikleri değildir; mağdurlara empati gösterebilirler ve zorbalık sonrası suçluluk duyarlar. Zorbaca davranışlarındaki en önemli güdü bağlı oldukları küçük arkadaş grubuna uyma ve gruptan dışlanmayı önlemektir
Seyirciler
Seyirciler
Her ne kadar zorba genellikle solo davransa da , davranışları bir şekilde başkaları tarafından da izlenmektedir. Eğer seyredenler zorbayı destekler veya engellemezse, pasif bir şekilde olsa bile bu davranış bütün grup tarafından sahiplenilmiş olur. Grubun gücü bu davranışı durdurmak için kullanılabilir
Zorbaca davranışlardan seyirciler de olumsuz etkilenirler; kızgınlık, intikam hissi ve çaresizlik duygularını yaşarlar. Geceleri kabus görüp, bir gün mağdur olmaktan korkarlar. Çoğu olayı durdurmadıkları için suçluluk hisseder, fakat mağdura nasıl yardım edeceklerini bilemezler (Elliot,1992:8).
Zorbaca davranışlardan seyirciler de olumsuz etkilenirler; kızgınlık, intikam hissi ve çaresizlik duygularını yaşarlar. Geceleri kabus görüp, bir gün mağdur olmaktan korkarlar. Çoğu olayı durdurmadıkları için suçluluk hisseder, fakat mağdura nasıl yardım edeceklerini bilemezler (Elliot,1992:8).
Çocuğun kişisel özellikleri
Çocuğun kişisel özellikleri
Çocuğun genel sinirliliğinin (temperament) de davranışlarını etkilediği bilinmektedir. Düzensiz yeme ve uyku alışkanlıkları, güçlü bir negatif duygu hali ve yeni durumlara uyum zorluğunun davranış bozuklukları, saldırganlık ve kırılganlığa yol açtığı saptanmıştır. Doğumundan itibaren bu tip özelliklere sahip öğrencilere “Zor Çocuk Sendromu” adı verilmektedir. Bu çocukların ana okulunda da yaşıtlarını itikleri, vurdukları gözlenmektedir
Zorbaca davranışların muhtemel psikolojik kaynakları gözden geçirildiğinde sonuçlar biribiri ile bağlantılı üç tip güdüye dikkat çekmektedir.(1) Zorbaların güç ve baskı kurma ihtiyacı yüksektir; kontrolü ellerinde tutmaktan ve diğerlerini ezmekten hoşlanırlar. (2) Yetiştikleri aile özellikleri sonucu, çoğu çevrelerine karşı düşmanlık beslemektedirler; bu tip duygular ve güdüler diğer kişilerin yaralanması veya acı çekmesinden tatmin duymalarını sağlar. (3) Zorbaca davranışın bir “kazanç” boyutu bulunmaktadır. Zorbalar sık sık mağdurları para,sigara,içki veya diğer şeylerin edinilmesine zorlarlar . Ayrıca saldırgan davranış pek çok durumda “prestij kazanma ile ödüllendirilmektedir.
Zorbaca davranışların muhtemel psikolojik kaynakları gözden geçirildiğinde sonuçlar biribiri ile bağlantılı üç tip güdüye dikkat çekmektedir.(1) Zorbaların güç ve baskı kurma ihtiyacı yüksektir; kontrolü ellerinde tutmaktan ve diğerlerini ezmekten hoşlanırlar. (2) Yetiştikleri aile özellikleri sonucu, çoğu çevrelerine karşı düşmanlık beslemektedirler; bu tip duygular ve güdüler diğer kişilerin yaralanması veya acı çekmesinden tatmin duymalarını sağlar. (3) Zorbaca davranışın bir “kazanç” boyutu bulunmaktadır. Zorbalar sık sık mağdurları para,sigara,içki veya diğer şeylerin edinilmesine zorlarlar . Ayrıca saldırgan davranış pek çok durumda “prestij kazanma ile ödüllendirilmektedir.
Zorbalık antisosyal ve kural bozucu davranış (conduct disordered) kalıpları içinde de incelenebilir. Bu bakış açısı ile saldırgan veya zorba çocukların diğer problem davranışlara (hırsızlık, yaralama, alkolizm) bulaşma riski artmaktadır.
Zorbalık antisosyal ve kural bozucu davranış (conduct disordered) kalıpları içinde de incelenebilir. Bu bakış açısı ile saldırgan veya zorba çocukların diğer problem davranışlara (hırsızlık, yaralama, alkolizm) bulaşma riski artmaktadır.
Okul: Saldırganca davranışın geliştirilmesini etkileyebilir. Çeşitli araştırmalar, diğer faktörler sabit tutulduğunda bile, öğretmen moralinin düşük olduğu, öğretmenlerin sık değiştiği, davranışlara yönelik standartların açık olmadığı, tutarsız disiplin metodlarının uygulandığı, yetersiz gözetimin olduğu, çocukların bir birey olarak farkedilmediği okullarda zorbaca davranışların yüksek olduğu bulunmuştur. (Pearce,1992:76) Okulun büyüklüğü, sınıfların kalabalıklığı ve ceza çeşitleri ile saldırganlık arasında doğrudan bir bağıntı bulunmamıştır.
Okul: Saldırganca davranışın geliştirilmesini etkileyebilir. Çeşitli araştırmalar, diğer faktörler sabit tutulduğunda bile, öğretmen moralinin düşük olduğu, öğretmenlerin sık değiştiği, davranışlara yönelik standartların açık olmadığı, tutarsız disiplin metodlarının uygulandığı, yetersiz gözetimin olduğu, çocukların bir birey olarak farkedilmediği okullarda zorbaca davranışların yüksek olduğu bulunmuştur. (Pearce,1992:76) Okulun büyüklüğü, sınıfların kalabalıklığı ve ceza çeşitleri ile saldırganlık arasında doğrudan bir bağıntı bulunmamıştır.
Aile: Araştırmalara göre saldırganlıkla bağıntılı aile özellikleri şunlardır: babanın olmaması, anne babanın ölümden ziyade boşanma nedeniyle kaybı, depresyon yaşayan anne, sinir bozan (irritating) anne baba, evlilik huzursuzlukları, ailede fert sayısının yüksek olması, sosyo-ekonomik dezavantaj
Aile: Araştırmalara göre saldırganlıkla bağıntılı aile özellikleri şunlardır: babanın olmaması, anne babanın ölümden ziyade boşanma nedeniyle kaybı, depresyon yaşayan anne, sinir bozan (irritating) anne baba, evlilik huzursuzlukları, ailede fert sayısının yüksek olması, sosyo-ekonomik dezavantaj
Mağdurlarda ise anne babaların çocuklarını erken yaşlarda tedbirli ve duyarlı olmaya yönlendirdikleri görülmektedir. Özellikle mağdur erkek çocukların anneleri ile babalarına nazaran daha yakın ilişki içinde oldukları ve aşırı korumacı davranışlar gözlenmektedir.
Mağdurlarda ise anne babaların çocuklarını erken yaşlarda tedbirli ve duyarlı olmaya yönlendirdikleri görülmektedir. Özellikle mağdur erkek çocukların anneleri ile babalarına nazaran daha yakın ilişki içinde oldukları ve aşırı korumacı davranışlar gözlenmektedir.
Temel Belirtiler: ..isim takılması, alay edilmesi, sataşılması, tehdit edilmesi, emir verilmesi, dışlanması, oyunlara alınmaması veya oyunlardan çıkarılması, dövülmesi, kendisini savunamayacağı kavgalara girmesi, kitaplarının veya diğer eşyalarının alınması , tahrip edilmesi, vücudunda yara , bere, çürük ve tırnak izi olması (nedenini açıklayamadığı), elbiselerinin yırtılması...
Temel Belirtiler: ..isim takılması, alay edilmesi, sataşılması, tehdit edilmesi, emir verilmesi, dışlanması, oyunlara alınmaması veya oyunlardan çıkarılması, dövülmesi, kendisini savunamayacağı kavgalara girmesi, kitaplarının veya diğer eşyalarının alınması , tahrip edilmesi, vücudunda yara , bere, çürük ve tırnak izi olması (nedenini açıklayamadığı), elbiselerinin yırtılması...
*teneffüslerde genellikle yalnız olması; sınıfta hiç yakın arkadaşının bulunmaması
*teneffüslerde genellikle yalnız olması; sınıfta hiç yakın arkadaşının bulunmaması
*teneffüslerde öğretmene veya diğer yetişkinlere yakın olmak istemesi
*sınıfta konuşma zorluğu çekmesi, endişeli ve güvensiz bir yüz ifadesine sahip olması
*korkulu,mutsuz ve gözü yaşlı yüz ifadesi
*okul başarısının aniden veya yavaş yavaş düşmesi
*canını acıtmaktan korkması
*yaşıt grupları içinde kendini göstermekten (fiziksel veya sosyal olarak) kaçınması
Hiç bir okulun zorbalığa karşı bağışıklığı yoktur. Okulda zorbalığa karşı kampanya başlatmak başarısızlığın itirafı anlamına gelmez.
Hiç bir okulun zorbalığa karşı bağışıklığı yoktur. Okulda zorbalığa karşı kampanya başlatmak başarısızlığın itirafı anlamına gelmez.
Okullarda zorbalıkla ilgili çalışmalar üç temel amaç taşımaktadır: (1) Okulda zorbaca davranışları önleme, (2) Var olan zorbaca davranışlara müdahale etme ve durdurma, (3) Zorbaca davranışa karışan zorba veya mağdur çocukları iyileştirme çalışmaları. Önleme, müdahale ve iyileştirme çalışmaları birbirinden kesin çizgilerle ayrılmamaktadır. Zorbalığa karşı yapılan çalışmalar bir okul politikası olarak “tüm okul yaklaşımı” içinde her üç temel amacı da aynı anda içermelidir.
Okullarda zorbalıkla ilgili çalışmalar üç temel amaç taşımaktadır: (1) Okulda zorbaca davranışları önleme, (2) Var olan zorbaca davranışlara müdahale etme ve durdurma, (3) Zorbaca davranışa karışan zorba veya mağdur çocukları iyileştirme çalışmaları. Önleme, müdahale ve iyileştirme çalışmaları birbirinden kesin çizgilerle ayrılmamaktadır. Zorbalığa karşı yapılan çalışmalar bir okul politikası olarak “tüm okul yaklaşımı” içinde her üç temel amacı da aynı anda içermelidir.
(1) Sisteme yönelik ve bütünsel olmalıdır:
(1) Sisteme yönelik ve bütünsel olmalıdır:
-Okul çapında zorbalığa karşı tolerans göstermeme anlayışı olmalıdır.
-Okul çapında umursayan bir kurum oluşturulmalıdır.
-Okuldaki tüm sistemler ( yöneticiler, öğretmenler, öğrenciler, veliler, ulaşım görevlileri, hizmetliler) bu programa dahil edilmelidirler. Umursayan çoğunluk oluşturmaya önem verilmelidir.
(2) Okulun iklimini değiştirmeye odaklanmalıdır:
(2) Okulun iklimini değiştirmeye odaklanmalıdır:
-Olumlu ve uygun sosyal ortam içeren bir okul iklimi oluşturulmalıdır.
-Bu konuda geniş bir kültürel değişim hedeflenmelidir.
-Bu program zaman içinde değişen bir süreç olarak görülmelidir ve sistematik bir şekilde değerlendirilmelidir.
(3) Program bireyin kendisinin ve diğerlerinin mağdur edilmesini önleyen beceri ve statejiler öğretmelidir:
(3) Program bireyin kendisinin ve diğerlerinin mağdur edilmesini önleyen beceri ve statejiler öğretmelidir:
-Sistem çapında kullanılacak bir sözcük dağarcığı geliştirilmelidir.
-Kendini ve başkalarını zorbalıktan koruyacak beceriler öğretilmelidir.
-Kişilerin birbirinin sorumluluğunu üstlenmesi kavramı vurgulanmalıdır.
-Problem çözme ve işbirliği becerileri geliştirilmelidir.
-Amaç gücü zorbaların elinden alıp sessiz çoğunluğa vermektir.
-Sessiz çoğunluğu umursayan çoğunluk haline getirecek şekilde güçlendirmeye odaklanılmalıdır.
Önleme, müdahale ve iyileştirme çalışmaları birbirinden kesin çizgilerle ayrılmamaktadır. Zorbalığa karşı yapılan çalışmalar her üç temel amacı da aynı anda içermektedir. Önerilerin belli başlı ortak noktaları şunlardır: (1) Okulun zorbalık problemini kabul etmesi. İdareciler, öğretmenler, veliler ve öğrenciler arasında zorba/ mağdur problemine yönelik farkındalık sağlanması (2) Okulda zorbalığın kabul edilmediği ve mutlaka engelleneceği anlayışının yerleştirilmesi (3) Okulda kuralların açık, öğrenci gözetiminin sağlam olması (4) Zorbalığın rapor edilmesi ve takip edilmesi (5) Zorba ve mağdura yardımcı olunması (5) Tüm okul yaklaşımı.
Önleme, müdahale ve iyileştirme çalışmaları birbirinden kesin çizgilerle ayrılmamaktadır. Zorbalığa karşı yapılan çalışmalar her üç temel amacı da aynı anda içermektedir. Önerilerin belli başlı ortak noktaları şunlardır: (1) Okulun zorbalık problemini kabul etmesi. İdareciler, öğretmenler, veliler ve öğrenciler arasında zorba/ mağdur problemine yönelik farkındalık sağlanması (2) Okulda zorbalığın kabul edilmediği ve mutlaka engelleneceği anlayışının yerleştirilmesi (3) Okulda kuralların açık, öğrenci gözetiminin sağlam olması (4) Zorbalığın rapor edilmesi ve takip edilmesi (5) Zorba ve mağdura yardımcı olunması (5) Tüm okul yaklaşımı.
Zorbalığa uğrayan çocuğun ihtiyaçları şunlardır: , işitilmek ve kendisine inanılması, yetişkinlerin vereceği tepkilere güven duymak, başına gelenleri rahatlıkla anlatabilmek, zorbalığın gizli kalmaktan çıkarılmasının sağlanması, durum üzerinde kontrol sahibi olabilmek, kendini koruma ve kendini güvenle ortaya koyma davranışlarını öğrenmek, kendine olan güven ve saygıyı yeniden kazanmak
Zorbalığa uğrayan çocuğun ihtiyaçları şunlardır: , işitilmek ve kendisine inanılması, yetişkinlerin vereceği tepkilere güven duymak, başına gelenleri rahatlıkla anlatabilmek, zorbalığın gizli kalmaktan çıkarılmasının sağlanması, durum üzerinde kontrol sahibi olabilmek, kendini koruma ve kendini güvenle ortaya koyma davranışlarını öğrenmek, kendine olan güven ve saygıyı yeniden kazanmak
Batsche mağdurlara yönelik müdahale çalışmalarının üç temel amaç taşıması gerektiğine inanmaktadır: (1) Sosyal beceriler geliştirme, (2)Zorbaya karşı sosyal olarak uygun tepkiler vermesini yüreklendirme (3) Korku ve travmaya verilen tipik tepkileri anlaması ( kriz müdahale).
Batsche zorbalara yönelik müdahale çalışmalarının üç temel amaç taşıması gerektiğine inanmaktadır: (1) Sosyal ipuçlarını doğru yorumlamayı öğretme , (2) Algılanan düşmanlığa karşı yeni tepki yollara geliştirmeyi ( sosyal beceriler) öğretme ve (3) Kızgınlık kontrolü eğitimi.
Batsche zorbalara yönelik müdahale çalışmalarının üç temel amaç taşıması gerektiğine inanmaktadır: (1) Sosyal ipuçlarını doğru yorumlamayı öğretme , (2) Algılanan düşmanlığa karşı yeni tepki yollara geliştirmeyi ( sosyal beceriler) öğretme ve (3) Kızgınlık kontrolü eğitimi.
Zorbaların adının çıkmamasına gayret etmelidir. Reddedilen ve kabul görmeyen çocuğun davranışıdır; kendisi değil. Bu nedenle müdahale çalışmalarında daima davranışa konsantre olunmalıdır. Daha sonra zorbaya olumlu davranacak ortamlar yaratmalı, çeşitli görevler vermeli, tiyatro, spor gibi kol çalışmalarına yöneltmelidir. Mağdurların da çeşitli kol çalışmalarına katılmalarının sağlanması güven geliştirmeleri ve arkadaş edinmeleri bakımından yararlı olur.