Vİtaminler II öğr. Gör. Dilek karaman



Yüklə 445 b.
tarix05.03.2017
ölçüsü445 b.
#10193


VİTAMİNLER II


TİAMİN

  • B grubu vitamindir.

  • B1 veya antiberiberi etmeni olarak adlandırılır.

  • Bir molekül pirimidinin metil köprüsü ile bir molekül tiazol grubuna bağlanması ile oluşur

  • Zayıf olan metil köprüsü, ısıtılmış alkali çözeltilerde, çiğ balıkta bulunan tiaminaz enzimi ve çayda bulunan antitiamin faktörünün etkisiyle kolaylıkla kopar.

  • Metil bağı koparsa tiamin özelliğini kaybeder.

  • İnce bağırsaktan aktif taşıma sistemiyle alınır.

  • Yoğun olarak karaciğer, kalp ve böbreklerdir.

  • İdrarla atılır.

  • Alkol emilimi azaltır.



TİAMİNİN İŞLEVİ

  • Karbonhidrat yıkımında tiamin gereklidir.Bu nedenle karbonhidratlı diyetlerde gereksimini artmaktadır.

  • Asetilkolin oluşumu için gereklidir.



TİAMİN YETERSİZLİĞİ

  • Kanda pürivik asit artar.

  • Sinir ve sindirim sistemi bozuklukları görülür.(yorgunluk ,iştah azalması)

  • Beriberi hastalığı görülür.

  • Kabuksuz pirinçle beslenen uzak doğu ülkelerinde görülen,eklemlerde şişmeler, refleks hareketlerinin durmasıyla sinir sistemini etkileyen hatta ölümle sonuçlanan bir hastalıktır.

  • Ülkemizde diyet tam buğday türevlerine dayandığı için tiamin yetersizliğine rastlanmaz.

  • Alkoliklerde tiamin yetersizliğine bağlı beriberi görülebilir.



TİAMİN GEREKSİNİM VE KAYNAKLARI

  • Yetişkinlerde günlük alınası gereken miktar 0,27-0,33 mg/1000 kaloridir.

  • Alkol tüketiminde, karbonhidratca zengin diyetlerde, enfeksiyon, hipertiroidizm, gebelikte artar.

  • Bitki tohumları en zengin kaynaktır. Bitkinin işlenmesi değerini düşürür.

  • Mayalarda tiamin bulunduğu için mayalanan tahıl ürünlerinde değeri artar.



RİBOFLAVİN (B2)

  • Riboz ve flavin gruplarından oluşmaktadır.

  • İnce bağırsaktan aktif taşımayla emilir.

  • Safra tuzları emilimi artırır alkol ise azaltır.

  • Karaciğer böbrek ve retinada fazla bulunur.

  • Kalın bağırsakta bakteriler tarafından sentezlenir bir kısmı plazmaya karışır kalan kısım idrar ve gaitayla atılır.

  • Plazma düzeyi 2,5-4,0 mcg/100 ml’dir.



RİBOFLAVİN EKSİKLİĞİ

  • Deride, dudak, burun ve göz kenarlarında yaralar

  • Sinir sistemine bağlı göz damarlarında genişleme ve yanma

  • Antikor oluşumunda azalma

  • Demir emilimini ve taşınmasında rol aldığından eksikliği anemi riskini artır.



RİBOFLAVİNİN İŞLEVİ

  • Metabolizma enzimlerinin yardımcısıdır.

  • Moleküller arası hidrojen ve elektron transfer zincirinde taşınmasında görevlidir.



RİBOFLAVİN GEREKSİNİMİ VE KAYNAKLARI

  • Yetişkinlerde günlük gereksinim 0,25-0,27 mg/1000 kaloridir

  • Metobolizma hızını artıran durumlarda gerekisinim artar.(büyüme, gebelik, emziklilik )

  • Doğum kontrol hapları kullanan kadınlarda riboflavin gereksinimi artar.

  • Sakatatlar , süt ve süt ürünleri, yumurta

  • Tahıl ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler ve maya vitamince zengindir.



NİASİN (B3)

  • Nikotinik asit, nikotinamid isimlerini de alır.

  • İnce bağırsaktan emilip kana geçer.

  • Kandaki oranı 0,6mg/100 ml’dir.

  • İdrarla atılır.

  • Asit, alkali çözeltilere ve sıcaklığa dayanıklı suda eriyen bir vitamindir.

  • Vitaminin yıkım ürünü N- Metil- nikotinamidir.

  • Diyetle alınan triptofan niasine dönüşür.



NİASİNİN İŞLEVİ

  • Elektron taşıma sisteminde görevlidir.

  • Yağ asitlerinin yıkımında görevlidir.

  • Protein metabolizmasında görevlidir.

  • Kreps halkasındaki kimyasal değişimlerde yardımcıdır.

  • Alkol metabolizmasında etkilidir.

  • Son yıllarda kolestrol düşürücü olarak da kullanılmaya başlanılmıştır



NİASİNİN YETERSİZLİĞİ

  • Vitaminin eksikliğinde PELLEGRA hastalığı görülür.

  • Uzun süreli mısırla beslenen topluluklarda GİS ve sinir sistemini etkileyen derinin güneş gören yerlerinde simetrik yaralarla karakterize bir hastalıktır.Niasin kullanımıyla düzelir.

  • Hartnup’s hastalığı (ışığa duyarlılık ve psikiyatrik değişimlerle karakterize) eksikliğinde görülür.



PELLEGRA HASTALIĞI



NİASİN GEREKSİNİMİ VE KAYNAKLARI

  • Yetişkinlerde 4,4 mg/1000 klori ‘dir

  • Gebelerde niasin atılımı fazla olduğundan gereksinimde artar.

  • En fazla bira mayası, kuru ekmek ,mayası,kuru baklagiller ,sakatatlar süt ve süt ürünlerinde bulunur.

  • Ülkemizde diyette kurubaklagiller ve bulgur yer aldığında pellegra çok ender görülür.



VİTAMİN B6

  • Piridoksal, piridoksin ve piridoksamin fosfat vitaminin etkinlik gösteren şekilleridir.

  • Işığa ve yüksek sıcaklığa duyarlıdır.

  • İnce bağırsaktan basit difüzyonla emilir.

  • Eritrositlerde albümin ve hemoglobine bağlı olarak taşınır.



VİTAMİN B6 ‘NIN İŞLEVİ

  • Amino asit metabolizmasında görevlidir.

  • Yağ ve karbonhidrat metabolizmasında tepkimelerin yürütülmesine yardımcıdır.

  • Protein metabolizmasında bütün amino asitlerin yıkımı elzem olmayanların yapımı, serin ve glisinin birbirine dönüşümünü sağlar.



VİTAMİN B6 ‘NIN YETERSİZLİĞİ

  • Eksikliğinde oksalat atılımı artar. Buna bağlı olarak böbreklerde oksalat taşları oluşur.

  • Büyümede yavaşlama, bağışıklık sisteminde azalması da yetersizlik belirtileridir.

  • Önceki yıllarda mamalarla beslenen bebeklerde belirtiler görülmüş ve mamalara vitamin eklenmiştir.



VİTAMİN B6 GEREKSİNİMİ VE KAYNAKLARI

  • Yetişkin bireylerde 1,25-1,67mg’dır

  • Gebelerde, menapozda oral kontraseptif kullanan bayanlarda gereksinimi artar.

  • Süt ve süt ürünleri sakatatlar, kurubaklagiller,yeşil yapraklı sebzeler,tahıl ürünlerinde bulunur.



FOLİK ASİT (B9)

  • Folat, pterylglutamik asit adlarını da alır.

  • Isının artması ve ısıtma süresinin uzaması vitamin kayıplarını artırır.

  • İnce bağırsaktan emilir sonra karaciğere giderek orada metabolize olur

  • Alkol karaciğerdeki folat miktarını azaltır.

  • İdrarla ve gaitayla atılır.



FOLİK ASİT İŞLEVİ

  • Nükleik asitlerin yapımı ve bazı amino asitlerin biribirine dönüşmesini sağlar.

  • Bağışıklık sisteminde antikor olşumunu sağlar.

  • Kırmızı renkli kan hücrelerinin (alyuvar) üretimi, büyümesi ve yeniden oluşumu için gerekli olan RNA ve DNA gibi nükleik asitlerin meydana gelmesine yardımcı olur.  

  • Folik asit, hücre yapı taşlarının, kırmızı kan hücrelerinin (alyuvarlar) ve sinir dokularının oluşumunda etkili oluyor.

  • Günlük yaşantımızda ateşli hastalıklar, dişlerdeki kanamalar ve plakalar için yardımcı bir tedavi olan folik asit, dişeti hastalıklarının tedavisinde de kullanılır. Ağız sağlığı konusunda önemlidir.    



FOLİK ASİT YETERSİZLİĞİ

  • Hafif folik asit eksikliği toplumda oldukça yaygındır. Daha ağır eksiklik durumlarına ise anemide rastlanır. Folik asit yada B12 vitamini eksikliği olanlar sonunda anemik hale gelirler. Anemi belirtileri

  • uyuşukluk,

    • yorgunluk,
      • çaba harcandığında nefes darlığı,
        • deride ve mukozada solgunluktur.
  • Eksikliği megalobastik anemiyi meydana getirir. Bu hastalığa tropikal bölgelerde çok rastlanır. Bu eksikliğin başlıca nedeni, protein-kalori eksikliğine dayanmaktadır. Normal beslenen insanlarda ancak sindirim bozukluğunda ve gebelikte görülebilir.

  • Folik asit eksikliği çoğu kez dış belirtiler sonucunda değil, kan testleri sonunda, kişide anemi olduğu anlaşılınca ortaya çıkar.

  • Folik asit eksikliğinde dil ağrılı ve kırmızıdır. Pürtükleri kaybolmuşcasına düzgündür.

  •    



FOLİK ASİT YETERSİZLİĞİ

  • Sara hastalığında kullanılan ilaçlar verilirken bu vitaminin de verilmesi gerekir. Bazı antibiyotikler  bu vitamini yok etmektedir.

  • Bira, şarap, rakı vs. gibi alkollü içecekleri içen kimselerde ve sigara kullananlarda da bu vitamin eksikliği oldukça sık görülmektedir.

  • Özellikle psikiyatrik hastalığı olanlarda folik asit eksikliği yaygındır. Depresyonlu hastalar, hatta şizofrenikler açık folik asit eksikliği gösterirler. Bu tür hastalara folik asit verilince depresyon geçtiği gibi, hastanın hastanede kalma süresi de kısaltılmış olur. Yaşlılar ve ussal (zekasal) gerileme gösterenler de B kompleksle takviye edilmelidirler.  

  • Hafif eksikliklerde kişide deprasyon görülebilir. Daha ağır eksikliklerde ise sinirler hasara uğrar, periferik nevropati oluşabilir.



FOLİK ASİT YETERSİZLİĞİ

  • Keçi sütü de bu vitamin bakımından fakir olup, bu sütle beslenen çocuklara da folik asit takviyesi yapılmalıdır.

  • Folik asid spina bifida denilen hastalıktaki önleyici rolü vardır. Spina bifida, ana karnındaki bebeğin omurgasının iyi gelişememesi, bunun  sonucu olarak da sinir sisteminin hasar görmesidir. Spina bifidalı çocuklar deforme doğar, ya doğmadan önce yada hemen sonra ölür. Yaşayabilenler uzun süreli tıbbi tedaviye gereksinim gösterirler. Daha önce spina bifidalı yada ağır bir sinir sistemi anormalliği bulunan çocuk doğurmuş her kadın beslenme durumu ve folik asit düzeyi gebelikten önce saptanmalıdır.



FOLİK ASİT GEREKSİNİMİ

  • (Spina bifida) riskini düşürmek amacıyla. A.B.D Halk Sağlığı Servisi (The U.S Public Health Service) hamilelik boyunca bir kadının günde 400-800 mcg Folik Asit almasınını öneriyor.

  • Yapılan çeşitli araştırmalarda görülüyor ki günlük folik asit ihtiyaçları yaşa göre değişiyor.

  • 0 - 6 ay arası bebekler günde 40 mikrogram (mcg),

  • 7 - 12 ay 60 mikrogram,

  • 1 - 12 yaş arası çocuklar günde 100 mikrogram ve

  • 13 yaştan büyüklerin ise günde 200 - 400 mikrogram folik asit almaları öneriliyor.

  • Bu nedenle kadın veya erkek sigara içen ve/veya düzenli alkol alan kişilerin de günde 400-800 mcg folik asit tüketmeleri onları çeşitli hastalık risklerinden koruyacaktır.



FOLİK ASİT VE KAYNAKLARI

  • En zengin kaynaklardan

  • 100 gram karaciğer de 270 mcg,

  • 100 gram kadar kuru fasulyede

  • 125 birim mercimek de 107 birim

  • folik asit bulunduğu göz önüne alınırsa sadece gıdalarla bu ihtiyacımızı karşılayabilmek çok kolay olmayacak. Takviyeli gıdalarla veya vitamin haplarıyla açığı kapatma yoluna gidilebilir.



VİTAMİN B12

  • Kobalt minerali içerir ve dolayısıyla kobalamin olarak da adlandırılır. 

  • İdrar, safra ve gaitayla atılır.

  • Karaciğerde, böbreklerde ve diğer vücut dokularında depolanır.



VİTAMİN B12 İŞLEVİ

  • Cobalamin alyuvarların oluşumunda folik asitle birlikte çalışır ve böylelikle kansızlığı önler.

  • Mideden yeterli intrinsik faktör salgılanmadığı durumlarda vitamin B12 eksikliğine bağlı pernisiyöz anemi diye tanımlanan megaloblastik anemi tablosu ortaya çıkar

  • B12 vitamini homosistein düzeylerini düşürmede kullanılabilir

  • – bu maddenin yüksek düzeyleri olası kalp hastalığına işaret edebilir.

  • Bu vitamin sağlıklı sinir sistemi muhafazası için gereklidir. Uzun sureli eksikliği, eğer tedavisiz kalırsa, geri dönülemez nörolojik hasarlara neden olabilir.

  • Vücut besinlerin emilimi ve uygun hazım için de bu vitamine ihtiyaç duyar.

  • Aynı zamanda hafızayı ve konsantrasyonu da geliştirmeye yardım etmesi ve rahat bir uyku sağlaması da  B12 vitamini faydaları arasındadır.

  • B12 vitamin eksikliği  ciddi zihinsel sorunlara yol açar. El ve ayaklarda uyuşmaya sebep olması da b12 vitamini eksikliği ile ortaya çıkabilecek bir sorundur



VİTAMİN B12 YETERSİZLİĞİ

  • B12 vitamini genellikle bitki besin kaynaklarında mevcut değildir ve vejetaryenlerin diyetlerinde yeteri kadar tüketmemeleri olasıdır.

  • Kobalamin düzeyleri yaşla düştüğünden, yaşlı insanlar olası eksiklik belirtilerini kendilerinde izlemelidirler. Yaşlılardaki eksiklikler genellikle beslenme eksikliğinden değil vitaminin uygun olmayan emiliminden kaynaklanır.

  • Eksikliğinde Pernisiyöz anemi gelişir.(Kırmızı ve beyaz kan hücreleri sayısı azalır ve şekilleri bozulur.)

  • Miyelinde oluşan sorunlar nedeniyle eksikliğinde sinir sistemi etkilenir.



VİTAMİN B12 GEREKSİNİMİ

  • 0-12 ay 0,5 mcg

  • 1-3 yaş 0,9 mcg

  • 4-9 yaş 1,2 mcg

  • 10 yıl ve üstü 2,4 mcg

  • Gebelik için ek 0,2 mcg

  • Emzikli için ek 0,4 mcg’dır.



VİTAMİN B12 KAYNAKLARI

  • Karaciğer, böbrek, sığır eti,  yumurta, süt, peynir ve balık  B12 vitamini içeren besinler arasındadır. Soya ürünleri ve deniz yosunu da B12 vitamini vardır.Fakat miktarı gerekenden çok daha azdır. İlaveten, bu gıdalardaki kobalamin şekli vücut için en uygunu olmayabilir.

  • B12 vitamini bitkisel yiyeceklerde bulunmaz. Vejetaryenlerde B12 vitamin eksikliği sık görülen bir durumdur.



PANTOTENİK ASİT (B5)

  • Pantotenik Asit olarak ta adlandırılan B5 vitamini hem hayvansal hem de bitkisel kaynaklarda bulunabildiğinden dolayı yunanca "heryer" anlamına gelen "pantos" sözcüğünden kökenini almıştır. Vücutta depolanmayan ve suda eriyen bir vitamindir.

  • İnce bağırsaktan kana geçer.

  • Pantotenik asidin vücutta etkin olabilmesi için ATP aracılığıyla adenin nükleotit ve sisteinle birleşmesi gerekir. Birleşim koenzim A olarak bilinir.



PANTOTENİK ASİT İŞLEVİ

  • Depresyonla tedavisinde işlevleri vardır.

  • Mide bağırsak sisteminin normal çalışmasına yardımcı olur;

  • Kolesterol, D vitamini, kırmızı kan hücreleri ve antikorların üretimi için gereklidir.

  • Normal büyüme ve gelişmeyi destekler.

  • Yiyeceklerin enerjiye dönüştürülmesine yardım eder.

  • Birçok vücut materyalinin sentezine yardımcı olur.

  • Böbrek üstü bezinin fonksiyonunu destekler,

  • Çeşitli böbrek üstü bezi hormonları, steroidler ve kortizonun oluşumunda hayati rol oynadığı için antistres vitamini olarak da tanımlanır

  • Yara iyileşmesi, stress, depresyon, alerji, alkolizm, karaciğer sirozu, kabızlık, yorgunluk, mide ülserleri, osteoartrit, romatoid artrit tedavisinde yaralıdır.



PANTOTENİK ASİT EKSİKLİĞİ VE FAZLALIĞI

  • Doğrudan B5 vitamini eksikliğine bağlı insanlarda oluşan hiçbir hastalık belirtilmemiştir. Bunun sebebi her türlü besinde bolca bulunmasıdır. Ancak B5 vitamini eksikliğine bağlı bazı belirtilerin oluşabileceği kanıtlanmasa da varsayılmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • sinir harabiyetleri,

  • solunum problemleri,

  • cilt problemleri,

  • artrit, alerji,

  • doğumsal bozukluklar,

  • zihinsel yorgunluk,

  • baş ağrısı, uyku bozukluğu, kas spazmları, kramplar. Fazlasının zararları

  • Günlük 10-20 gr gibi çok yüksek dozlarda alınması ile ishal ve su kaybı oluşabilir.



VİTAMİN B5 GEREKSİNİMİ

  • Alınması gereken en az günlük miktarlar (yaşlara göre)

  • 0-6 aylık 2mg/gün

  • 6 ay-3 yaş 3mg/gün

  • 4-6 yaş 3-4mg/gün

  • 7-9 yaş 4-5mg/gün

  • 10 yaş ve üstü 4-10 mg/gün dür. Hamilelik ve emzirmede gereksinim 1/3 oranında artabilir.



VİTAMİN B5 KAYNAKLARI

  • Dana eti, karaciğer, balık, tavuk, yumurta, peynir, fasülye, tüm tahıllar, karnıbahar, bezelye, avakado, patates, mısır, kuru yemişler de bolca bulunur.

  • Genellikle vitamin ihtiyacı günlük besinlerle fazlası ile karşılanır



BİOTİN (B7)

  • Yapısında kükürt bulunan suda eriyen vitamindir.

  • B7 olarak da adlandırılır.

  • Dokularda serbest veya proetinlere bağlı olarak bulunur.

  • Asit, alkali ve ısıya dayanıklıyken oksijene duyarlıdır.

  • Besinlerle alınan biotin ince bağırsaktan kana emilir.

  • İdrar ve gaitayla atılır.



BİOTİNİN İŞLEVİ

  • CO2 eklenmesiyle karboksilasyon tepkimelerinde yardımcı enzimdir.

  • Diğer B vitaminleri gibi karbonhidrat proteni ve yağların enerjiye dönüşümünde görev alır.

  • Birçok enzimin yapısına girerek besinlerin vücuda faydalı olmasını sağlar.

  • Hücre gelişimi için biotin gereklidir.

  • Lenfosit üretimde rol oynar.

  • Kan şekerini düşürücü etkisi biotinin faydaları arasındadır.

  • Biotin saç sağlığı için önemli bir vitamindir. Saç dökülmesini önleyici ve saçların beyazlaşmasını yavaşlatıcı özelliktedir.

  • Tırnakların dayanıklılığını artırır.

  • Biotin besinlerde bulunmakla birlikte bağırsaktaki bakteriler tarafından da üretildiği için eksikliğine pek rastlanmaz.



BİOTİNİN KAYNAKLARI, GEREKSİNİMİ VE FAZLALIĞI

  • Biotin kaynakları;Süt, yumurta, balık, bira mayası, patates, soya, ceviz, fındık biotin içeren yiyecekler arasındadır.

  • Günlük biotin kullanımı

  • Biotin kullanımı için genel olarak önerilen miktar 150 - 300 mcg dir. Bazı tedaviye yönelik durumlarda daha fazla alınmaktadır. Örneğin saç ve tırnaklar için günlük tedavi dozu 3000 mcg (3 mg) ye kadar alınmaktadır.

  • Biyotin diğer B vitaminleri ile birlikte alınınabildiği gibi tek başına da kullanılabilir. Diğer B vitaminlerinin fonskiyonunu artırır.

  • Biotin yan etkileri ;Toksik etkisi olmadığından fazla oranda alımlarında bile güvenilir olduğu kabul edilmektedir.



KOLİN

  • İnozitol adını da alır.

  • Üç adet metil grubundana oluşur.

  • Bağırsaktan emilir ve idrarla atılır.

  • Bir çeşit B vitaminidir

  • Yiyeceklerde bol miktarda olmasına karşın suya karşı dirençsizdir. Besinlerin pişirilmesi işlenmesi ve saklanması esnasında kolaylıkla bozulur. Ayrıca bir çok ilaçlar etkisini azaltır.

  • İnsan dokularında yaygın olarak bulunur. Doğada ve besinlerde çok yaygın bulunur.



KOLİNİN İŞLEVİ

  • Yağların vücutta işlenmesini yakılmasını böylelikle de karaciğerin yağlanmasını engelleyen bir faktördür.

  • Barsaklardan kolaylıkla emilir ve kan-beyin bariyerini geçebilen yegane vitamindir. Bu özelliği ile beyindeki kimyasal olaylarda rol almaktadır. Kendisine hafıza vitamini de denilmektedir. Sinirlerdeki iletilerde önemli görevi olan asetilkolin maddesi için gerekli bir moleküldür.



KOLİN EKSİKLİĞİ VE FAZLALIĞI

  • Kolin Eksikliği Tek başın bunun eksikliğini görmek pratikte mümkün değildir. Genellikle protein eksikliğine eşlik eder. Bu belirtiler ya deneysel olarak ya da diğer vitaminlerin eksikliği ile birlikte oluşur.

  • Yağ metabolizması bozulur. Yağ vücutta özellikle karaciğerde birikmeye başlar.

  • Hücre zarlarının bütünlüğü ve sağlamlığı bozulur. Kolin eksikliğinden dolayı oluşan bu sorun özellikle sinir liflerindeki myelin kılıfında kendini gösterir.

  • Kolin Fazlalığı Besinlerle olmayıp ilaç şeklinde yüksek dozlarda alındığında epilepsi (=Sara hastalığı) hastaığının tetiklediği savunulmaktadır.



KOLİN GEREKSİNMESİ VE KAYNAKLARI

  • Ortalama olarak günlük 500 mg. yeterli görülmektedir. Yiyeceklerle bu miktar alınabilmektedir.

  • Doğal olarak canlı her hücrede bulunduğu için her türlü sebze ve hayvan etinde vardır. İnsan vücudu kolini glisin isimli amino asitten elde edebilir. Yumurta balık yeşil yapraklı sebzeler karaciğer, Ispanak, Greyfurt, Çimlendirilmiş Buğday, Lahana, Patates, Karpuz-Kavun, portakal, soğan başlıca kaynaklarıdır.



KARNİTİN

  • Aslında bu maddenin vitamin olarak kabul edlilip edilmeyeceği yakın zamana kadar pek de net değildi. Çünkü genel olarak memeliler bunu kendi vücutlarında üretebilmektedirler. Eksikliği de pek görülmemektedir.

  • Vitamin BT olarakta adlandırılır.

  • İnce Bağırsakta emilir idrarla atılır. En fazla kas dokusunda bulunur.

  • Karaciğer ve böbrekteki lizin ve metioninden sentezlenir.bu maddelerin bitkilerde sınırlı bulunması bitki ağırlıklı beslenenlerde karnitin miktarını düşürür.



KARNİTİN İŞLEVİ

  • Asetil CoA nın mitokondriye taşınarak yağ asidi sentezi için kullanılmasını sağlar.

  • Keton cisimlerinin kullanılmasını hızlandırır.



KARNİTİNİN KAYNAKLARI

  • Et 62,9

  • İnek sütü 0,53-3,91

  • Buğday tanesi 0,35-1,22

  • Ekmek 0,24

  • Karnıbaharda 0,13 mg bulunur.





Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin