ANLAMAYI Ö⁄RENMEK
Bir dili tam anlam›yla ö¤renmek oldukça uzun bir zaman ister. Ö¤renmeye çal›flt›-
¤›n›z dildeki zor bir cümleyi, -kendi dilinize tercüme etmeye çal›flmadan- söylendi¤i
anda anl›yorsan›z, o dili iyi derecede ö¤rendi¤inizi düflünebilirsiniz. Bunun için flu
flartlar›n sa¤lanm›fl olmas› gerekir: Siz o dile ait yeterli say›da kelime bilmeli,
o dilde-
ki cümle yap›s›n› ö¤renmelisiniz. Bunun yan›nda kelimelerin söyleyifl/telaffuz özel-
liklerini de kavramal›s›n›z. Bunlardan daha önemlisi de, o dilin konufluldu¤u kültür
ortam› içinde, yani o dilin vatan›nda yaflamal›s›n›z.
Yukar›da s›ralanan özellikler tabii ki konuflma yetene¤inizle ilgili. E¤er bir kitab›
ya da makaleyi okuyup anlamak istiyorsan›z, o zaman hem daha çok kelime, hem de
bu kelimelerin farkl› anlamlar›n› bilmek zorundas›n›z. Bazen
sizin için bu da yeterli
olmayabilir; çünkü okudu¤unuz metin, bir alana ait (örne¤in t›p, edebiyat, biyoloji
vs.) 'terim'lerle dolu olabilir. Türkçe ö¤renenlerin en çok sordu¤u sorulardan birisi
fludur:
"Ben bir cümledeki bütün kelimelerin anlamlar›n› biliyorum;
fakat o cümlenin
bütününü anlayam›yorum." Böyle bir durumda afla¤›daki aç›klamalar size yard›m
edebilir.
Evet, siz o cümledeki kelimelerin anlamlar›n› biliyorsunuzdur; ancak bildi¤iniz
anlamlar, sözlüklerden ö¤rendi¤iniz "temel" anlamlard›r. Oysa Türkçede kelimele-
rin, sözlükteki ilk anlamlar› d›fl›nda "mecaz" ve "terim" anlamlar›nda kullan›lmalar›
da oldukça yayg›nd›r. Bunu bir örnekle aç›klamaya çal›flal›m.
"Çiçek" ismi ile "sol-" fiilini bir cümlede kullanal›m: "Çiçek soldu." fiimdi de
"çocuk" ismi ve "hastalan-" fiiliyle bir cümle kural›m: "Çocuk hastaland›." fiu ana
kadar kurdu¤umuz cümlelerde anlafl›lmayan bir ifade yok. Çünkü bütün kelimeleri
sözlükteki "ilk" anlamlar›yla kulland›k. Ancak flimdi küçük bir de¤ifliklik yapal›m ve
iki cümledeki kelimelerin yerlerini de¤ifltirelim:"Çocuk soldu." "Çiçek hastaland›."
Evet, iflte yukar›daki "sol-" ve "hastalan-" fiillerinin ikisini de mecaz anlamda
kulland›k. Bunu baflka kelimeler için de yapabiliriz. Örne¤in, "O çok tatl›
bir çocuk-
tur." cümlesindeki "tatl›" kelimesi de kendi anlam›n›n d›fl›ndad›r; yani mecaz anla-
m›yla kullan›lm›flt›r. Bunun yan›nda Türkçede bulunan "deyim"leri bilmemeniz de,
sizin bir metni anlaman›z› zorlaflt›r›r. Çünkü ço¤unlukla deyimlerde mecazî ifade
vard›r. Örnek olarak kitab›n birinde flöyle bir cümleyle karfl›laflt›n›z: "Eve h›zla gel-
dim, çünkü bardaktan boflan›rcas›na ya¤mur ya¤›yordu." E¤er bu cümledeki "bar-
daktan boflan›rcas›na ya¤mak" deyiminin anlam›n›n "çok ya¤mur ya¤›yor" oldu¤unu
bilmezseniz, cümleyi anlaman›z zor olacakt›r. Baflka bir örnek: "Ö¤renci yüksek pu-
an al›nca ö¤retmenin gözüne girdi." Görünüflte belki de bu cümledeki bütün kelime-
leri biliyorsunuz; fakat cümlenin neyi anlatt›¤›n› anlam›yorsunuz. Hatta "Ö¤renci ne-
den ö¤retmenin gözünün içine giriyor?" gibi bir soru da sorabilirsiniz.
Oysa burada
tek bilmeniz gereken fley "göze girmek" deyiminin "be¤enilmek" anlam›nda oldu¤u-
dur. Bunu ö¤rendikten sonra "gözden düflmek" deyiminin anlam›n› art›k siz tahmin
edebilirsiniz.
9
ö¤ret-(ir)
ö¤ren-(ir)
okun-(ur)
göze girmek
çiçek soldu
göze girmek
be¤enilmek
bilgi
durak
bekleyi
fl
10
Türkçedeki baflka bir zorluk da bazen cümlelerin çok uzun olmas›d›r. Fakat
flunu hiç unutmamal›s›n›z ki, cümle ne kadar uzun olursa olsun,
o cümleyi birkaç
parçaya ay›rmak mümkündür. Bu duruma bir örnek verelim; fakat biz sondan ba-
fla do¤ru gidelim. Cümlelerimiz flunlar: "Adam›n k›rm›z› ceketi vard›. Adam etra-
f›na bak›yordu. Adam yürüyordu. Adam birden yere düfltü." fiimdi gelin bütün bu
cümleleri tek cümle yapal›m: "K›rm›z›
ceketi olan adam, etraf›na bakarak yürür-
ken birden yere düfltü." Burada dikkat etmemiz gereken fley, cümlelerin olufl s›ra-
s›n› bozmamak ve cümleleri birbirine ba¤layan ekleri (fiilimsileri) iyi bilmektir.
Kelime ö¤renmek de sab›r isteyen bir ifltir. Küçük kartlara yazarak kelime ez-
berleyebilir ya da onlarla birer cümle kurabilirsiniz. Bunlardan daha iyi bir metot
ise birbiriyle iliflkili olan kelimeleri bir anda ö¤renmektir. Örne¤in, “Ö¤retmen
ö¤ret-(ir), ö¤renci ö¤ren-(ir), kitap okun-(ur).” E¤er bir kelimenin anlam›n› hiç
bilmiyorsan›z, kelimenin “kök”ü belki size yard›mc› olabilir (bil-gi, dur-ak, bek-
le-yifl). Fakat size bu da yard›mc› olmuyorsa, o zaman bir Türkçe sözlü¤e ya da o
kelimeyi bilen birine ihtiyac›n›z var demektir.