1.4. Vitaminler
1.4.1. Vitaminlerin Tanımı ve Önemi
Vitaminler, sağlıklı yaĢam, büyüme, geliĢme, vücudun düzenli çalıĢması için besinlerle alınması gereken ve metabolizmada görevli olan organik maddelerdir.
Büyümek ve sağlıklı yaĢayabilmek, hücrelerin ve organların düzenli çalıĢmasına, görevlerini yapmalarına bağlıdır. Metabolizmanın yaĢama uygun hızda ve düzenli olarak çalıĢmasında vitaminlerin rolü çok önemlidir. Bazı vitaminlerin eksikliği büyüme geriliğine, iskelet bozukluklarına, kansızlığa, sinir, sindirim, deri ve göz hastalıklarına sebep olur. Gebelikte vitamin eksikliği bebekte sonradan düzelmesi mümkün olmayan bozukluklara yol açabalir. Bu nedenle, sağlıklı kuĢaklar yetiĢtirmek için vitaminlerin yeteri kadar alınması gerekir.
1.4.2. Vitaminlerin Gruplandırılması
Vitaminler, yağda çözünen A, D, E, K ve suda çözünen, C ve B grubu vitaminleri olmak üzere ikiye ayrılır.
1.4.2.1. Yağda Çözünen Vitaminler
A, D, E, K vitaminleri yağda çözünen vitaminlerdir. Bu nedenle günlük beslenmemizde yeterli miktarda yağ bulunmalıdır. Yağda çözünen vitaminler yağlarda, çeĢitli sebzelerde, tereyağında, karaciğerde, balıkta, balık yağında, kaymak ve süt gibi yağlı besinlerde bulunur.
A vitamini: Yağda çözünen, büyümede, göz ve epitel dokunun sağlığında, bağıĢıklık sisteminin güçlenmesinde etkili olan bir vitamindir. Bitkisel kaynaklarda karoten, hayvansal kaynaklarda retinol Ģeklinde bulunur.
A vitamininin vücuttaki görevleri
o Gözlerin karanlıkta ve değiĢik ıĢık durumlarında görmesine yardım eder.
o Vücudunuzdaki hücre ve dokuların sağlıklı bir Ģekilde büyümelerini sağlar.
o Ağız, mide, ince bağırsaklar, solunum ve üreme sistemi ile idrar yollarındaki epitel dokuların sağlıklı bir Ģekilde devamlılığını sağlar.
o Karoten içeren besinler antioksidandır. Dolayısıyla çeĢitli kanser türleri ile yaĢlanmaya bağlı hastalıklara karĢı koruyucu etki gösterir.
o BağıĢıklık sisteminin yeterliliği için gereklidir, enfeksiyonlara karĢı vücudu korur.
o Kemiklerin, diĢlerin geliĢimi ve sağlığı için gereklidir.
o Deri sağlığı için gereklidir.
A vitamini kaynakları: A vitamini hem bitkisel hem de hayvansal kaynaklarla alınır. Örneğin; balık, karaciğer, süt, tereyağı ve yumurta sarısı hayvansal kaynakları; sarı-turuncu- yeĢil sebzeler ve meyveler de (havuç, ıspanak, kayısı, domates, portakal vb.) bitkisel A vitamini kaynaklarıdır.
A vitamini yetersizliğinde görülen bozukluklar
o Gece körlüğü görülür.
o Göz kuruluğu ve göz akı yumuĢaması görülür.
o Deride kuruluk, kalınlaĢma, kabuklanma, renk koyulaĢması, kıllarda dökülme ve pütürleĢme gibi durumlar görülür.
o Büyümede duraklama, kemik ve diĢlerde bozukluklar görülür.
o Solunum, sindirim, boĢaltım ve üreme organlarında bozukluklar görülür.
o Enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riski artar.
A) A vitamini fazlalığında görülen durumlar: A vitamininin fazlalığı yeterli ve dengeli beslenme durumunda görülmez. Ancak ilaç olarak uzun süreli kullanımda toksin etkisi görülür. Fazla alım durumunda görülen belirtiler; baĢ ağrısı, kuru ve pul pul dökülen deri, karaciğer hasarı, kemik ve eklem ağrıları, kusma ve iĢtah kaybı, anormal kemik büyümesi, sinir sisteminde hasar ve doğumsal bozukluklar olabilir.
Günlük A vitamini gereksinimi: YetiĢkin bir birey için günlük gereksinim 4500-5000 ΙU veya 750 mcg retinol eĢ değeridir.
D vitamini:Yağda çözünen, kemik oluĢması ve büyümesi için gerekli olan bir vitamindir.
D vitamininin vücuttaki görevleri
o Kalsiyum ve fosforun emilimini artırır.
o Kalsiyumun kemik ve diĢlerde depolanmasını sağlayarak yapılarının daha güçlü olmasını sağlar.
o Deride tümör oluĢumunu önler.
o Hormonların (paratroid) fonksiyon görmesini sağlar.
D vitamini kaynakları: En önemli kaynak güneĢ ıĢınlarıdır. Ayrıca, balık yağı, balık, karaciğer, yumurta sarısı, süt, tereyağı, mantar önemli D vitamini kaynaklarıdır. GeliĢmiĢ ülkelerde margarinlere, süt ve ürünlerine, hazır bebek mamalarına D vitamini eklenmesi zorunludur.
D vitamini yetersizliğinde görülen bozukluklar: Çocuklarda kemiklerde şekil bozuklukları (raşitizm); yetişkin ve yaşlılarda kemiklerde yumuşama (osteomalasia), kemiklerde kalsiyum çekilmesi (osteoporoz) görülür.
D vitamini fazlalığında görülen durumlar: Vücutta depolandığı için çok fazla miktarda D vitamini alınırsa toksin (zehir) etki gösterebilir. Kas ve kemiklerde zayıflık, aşırı kanama ve diğer sorunlara neden olabilir. Besinlerle veya güneş ışınlarıyla aşırı dozda D vitamini alınamaz. Bu düzeye vitamin tabletleri yoluyla ulaĢılabilmektedir.
Günlük D vitamini gereksinimi:Yaşlılarda, çocuklarda, gebelerde ve emziklilik döneminde ihtiyaç artmaktadır. Bireyin güneş ışınlarıyla temas derecesi farklılık gösterdiğinden günlük gereksinimlerinin ne olduğu kesin olarak bilenememektedir.
E Vitamini: Yağda çözünen ve hücre yenilenmesinde etkin olan bir vitamindir.
E vitamininin vücuttaki görevleri
o Kolay oksitlenebilen çeşitli bileşiklerin oksidasyonunu önler.
o Mide bağırsak ve karaciğer hücrelerinde A vitaminin oksidasyonunu önleyerek bu vitaminin organizmada etkisini arttırır ve karaciğerde depo edilmesine yardımcı olur.
o Yağ asitlerinin vücut dokularında oksidasyonunu önler.
o Kanser oluşum riskini azaltır.
o Katarakt oluşumunu geciktirir.
o Yaraların tedavisinde etkilidir.
o Kalp kaslarının işlevini yapmasına yardım eder.
o Kısırlığa karşı korur.
o Vücudu hava kirliliğinin bazı etkenlerinden korur.
E vitamini kaynakları: E vitaminin en iyi kaynakları soya, mısır özü, pamuk ve ayçiçek yağları gibi bitkisel yağlardır. Margarin, salata sosları, yağlı tohumlar, susam ve buğday özü gibi yağ içeriği yüksek besinlerde, sert kabuklu meyveler (fındık, ceviz vb.) E vitamininin kaynaklarıdır.
E vitamini yetersizliğinde görülen bozukluklar: E vitamini günlük yiyeceklerde yeterli miktarda bulunduğundan eksikliğine rastlanmamaktadır.
E vitamini fazlalığında görülen durumlar: Fazlalığında herhangi bir olumsuzluk görülmemekle birlikte vücutta depo edildiğinden zararlı olabilir.
Günlük E vitamini gereksinimi: Günlük ihtiyaç 10-30 mg arasında değişmektedir.
K vitamini: K vitamini, yağda eriyen ve kanın pıhtılaĢması için gerekli olan etmenlerden biridir.
K vitamininin vücuttaki görevleri
o Kanın pıhtılaĢmasında görevlidir.
K vitamini kaynakları: K vitamini bitkisel ve hayvansal besinlerde yaygındır. Brokoli, ıspanak vb. yeĢil yapraklı sebzeler en iyi kaynaklarıdır. Kuru baklagiller, kahve, çay ve balıklar, tahıllar, süt ve süt ürünleri, et, yumurta az miktarda K vitamini içerir.
K vitamini yetersizliğinde görülen bozukluklar: K vitamini besinlerde yaygın olduğu için normal durumda yetersizliği görülmez. Kalın bağırsaklarda bulunan bakteriler K vitamini sentezler. Bu nedenle eksikliği nadiren görülür. Yetersizliğinde, kan normal olarak pıhtılaĢma görevini yerine getiremez.
K vitamini fazlalığında görülen durumlar: Depo edilebildiği için ilaçlarla fazla miktarda alındığında vücuda zararlı olmaktadır. Ancak fazlalığında herhangi bir zararlı bulguya rastlanmamıĢtır.
Günlük K vitamini gereksinimi: Günlük ihtiyacı besinlerle karĢılandığı sanılmaktadır. Gereksinim kilogram baĢına günlük 1-2 mcg‟ dır.
2.4.2.2. Suda Çözünen Vitaminler
Suda çözünen vitaminler B ve C grubu vitaminleridir. Bunlar kan dolaĢımı ile taĢınır, vücutta depolanamaz. Vücut gereksinim duyduğu kadarını kullanır, geri kalanını idrar yoluyla dıĢarı atar.
B1 vitamini (tiamin)
Vücuttaki görevleri
o Ġlk tanımlanan vitaminlerdendir.
o Karbonhidratlardan enerji elde edilmesinde gereklidir.
o Sinir hücrelerinin oksijen alma ve sinir uyarılarını iletme yeteneğini artırır.
o ĠĢtah açıcı özelliği vardır. Beynin sağlığı için gereklidir.
o Kalp sağlığının korunmasında etkilidir.
B1 vitamini kaynakları: Tiaminin en zengin kaynakları bitkilerin tohumlarıdır. Buğday, tam buğday unu, bulgur, pirinç, maya, nohut, ceviz içi, ıspanak, karaciğer, et, süt, yumurtadır.
B1 vitamini yetersizliğinde görülen bozukluklar: Hafif yetersizliğinde genel yorgunluk, nedeni açıklanmayan ağrılar, kaslarda zayıflık, baĢ ağrısı, baĢ dönmesi, sinir ve sindirim sistemi bozuklukları görülür. Ġleri derecede yetersizliğinde kas güçsüzlüğü, refleks azlığı, bulantı, kusma, iĢtahsızlık, ödem vb. belirtilerle görülen beriberi hastalığının nedenidir.
B1 vitamini fazlalığında görülen durumlar: Fazla alındığında vücutta depolanmadığı ve idrarla atıldığı için zararlı etkisi yoktur.
Günlük B1 vitamini gereksinimi: Günlük 0.4 mg/1000 kilo kalori tiamin alınması gerekir
B2 vitamini (riboflavin): Cilt, ağız ve göz sağlığını koruyan, besin ögelerinin metabolizmasında, özellikle enerji üretiminde rolü olan ve suda çözünen B grubu vitaminlerindendir.
B2 vitamininin vücuttaki görevleri
o Karbonhidrat, protein ve yağlardan enerji elde edilmesinde gereklidir.
o Cilt sağlığı, saç, tırnak ve gözler için önemlidir.
B2 vitamininin kaynakları: Süt ve süt ürünleri en zengin kaynaklarıdır. Karaciğer, böbrek, çeĢitli etler, zenginleĢtirilmiĢ ekmek ve diğer tahıl ürünleri, yumurta, yeĢil yapraklı sebzeler ile yağlı tohumlar vb. besinlerdir.
B2 vitamini yetersizliğinde görülen bozukluklar: Gözlerde yanma ve bulanıklık, ıĢığa karĢı hassasiyet, katarakt, cilt sorunları, dudaklarda çatlaklar, burun ve göz kenarında yaralar, ileri durumda dilde yara ve iltihaplanmalar görülür.
B2 vitamini fazlalığında görülen durumlar: Fazlalığı ile ilgili zarar verecek herhangi bir bulguya rastlanılmamıĢtır.
Günlük B2 vitamini gereksinimi: Riboflavin ihtiyacı, enerji ihtiyacına göre belirlenir. Her 1000 kalorilik enerji alımı için 0,6 mg riboflavine ihtiyaç vardır.
B3 vitamini (niasin): Niasin, suda eriyen; deri, sinir ve sindirim sistemi sağlığını koruyan enerji üretim sürecinde ve besin ögelerinin hücrede kullanılmasında birçok tepkimede rolü olan, ısı, ıĢık, asit ve alkaliye en dayanıklı B vitaminlerinden biridir.
B3 vitamininin vücuttaki görevleri
o Organizmanızda enerji metabolizmasında görevli enzimlere yardım eder.
o Kolesterolü düĢürür, kalp damar hastalıklarına ve yüksek tansiyona karĢı koruyucudur.
o Kandaki yağ oranını düĢürmede etkilidir.
o Protein metabolizmasında görevlidir.
B3 vitamini kaynakları: Maya, karaciğer, tavuk eti, kuru baklagiller, fıstık, balık, sığır eti gibi proteinden zengin besinler niasinin iyi kaynaklarıdır.
B3 vitamini yetersizliğinde görülen bozukluklar: Yeterli düzeyde protein alan bireylerde niasin yetersizliği görülmez. ġiddetli yetersizliğinde sinir sistemi ve sindirim sistemi bozuklukları, deride yaralar Ģeklinde belirti gösteren pellegra hastalığı oluĢur.
B3 vitamini fazlalığında görülen belirtiler: AĢırı niasin alımı sonuçunda, deride kızarıklıklar, lekeler veya karaciğerde hasar görülür. Besinlerle aĢırı alım söz konusu değildir.
Günlük B3 vitamini gereksinimi: Enerji harcamasına göre her 1000 kkalori için 6.6 mg niasin alınması önerilmiĢtir
B6 vitamini (pridoksin): Suda çözünen nötr ve alkali ortama ve ıĢığa karĢı dayanıksız asit ortama karĢı dayanıklı bir vitamin grubudur.
B6 vitamininin vücuttaki görevleri
o Protein yapımına ve sindirimine yardım eder.
o Beyin fonksiyonlarını düzenler.
o Hormonların üretimi ve kan yapımı için gereklidir.
o Depresyona karĢı etkilidir.
o Alerjik reaksiyonları engeller.
o Böbrek taĢlarının oluĢumun önlenmesinde büyük rol alır.
o BağıĢıklık sistemi için gereklidir.
B6 vitamini kaynakları: Karaciğer, böbrek, etler, kuru baklagiller, yağlı tohumlar, buğday, ıspanak, brüksel lahanası, bamya, fasulye, pancar, esmer pirinç, yulaf, mısır, kuru meyvelerdir.
B6 vitamini yetersizliğinde görülen bozukluklar
o Kaslarda hassasiyet
o Kas güçsüzlüğü
o Konsantrasyon güçlüğü
o Depresyon
o Mide bulantısı
o Deride yağlanma ve çatlama
o Hafıza zayıflığı
o Kabızlık
o Çarpıntı
B6 vitamini fazlalığında görülen durumlar: Uzun süre yüksek doz B6 vitamini alındığında sinirlerde hasar oluĢabilir.
Günlük B6 vitamini gereksinimi: YetiĢkin bireylerde 1.25 – 1.67 mg vitamin B6‟nın yeterli olduğu belirtilmektedir.
B12 vitamini (kobalamin): Bitkilerde B12 vitamini bulunmaz. Daha çok etlerde bulunur. Bu nedenle B12 vitaminin bulunduğu zaman, bu vitamin hayvansal protein etmeni olarak tanımlanmıĢtır.
B12 vitamininin vücuttaki görevleri
o Protein kullanımında görevlidir.
o DNA sentezinde görevlidir.
o Enerji oluĢumunda ve sinir sisteminde görevlidir.
o Kanda oksijen taĢınmasına yardımcı olmada görevlidir.
o Folat ( folik asit) ile birlikte kırmızı kan hücrelerinin yapımında görevlidir.
o Vücudunuzda yağ asitlerinin ve bazı aminoasitlerin kullanılmasında yardımcı olur.
B12 vitamini kaynakları: Kırmızı et, sakatatlar, balık, tavuk, yumurta, süt ve sütürünleri B12 vitaminin kaynaklarıdır.
B12 vitamininin yetersizliğinde görülen bozukluklar:
B12 vitamininin yetersizliğinde sinir sistemi bozuklukları ile birlikte kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin sayısı azalır ve Ģekilleri bozulur. (Pernisiyöz anemi). UyuĢukluk, yorgunluk, dilde düzleĢme, depresyon görülür.
B12 vitamininin fazlalığında görülen durumlar: Fazla alım durumunda ortaya çıkan bir belirtiye rastlanmamıĢtır.
Günlük B12 vitamini gereksinimi: Günlük gereksinim 3.0 mcg „dir.
Folik asit (folat): Suda çözünen ve depo edilemeyen bir vitamindir.
Folik asitin vücuttaki görevleri
o Hücre çoğalmasını kontrol eden DNA ve RNA üretimine yardım ederek yeni hücrelerin yapımında gerekli bir role sahiptir.
o Kırmızı kan hücrelerinde hemoglobin oluĢumu için B12 vitamini ile birlikte çalıĢır.
o Kalp hastalıklarına karĢı korur.
o Hamilelikte bebeğin beyin ve sinir sistemi geliĢimi için hayati önem taĢır.
Folik asit kaynakları: Buğday tanesi, pirinç (kabuğu ayrılmamıĢ), ekmek, peynir, karaciğer, ceviz, yeĢil yapraklı sebzeler, bazı meyveler, kuru baklagiller ve mayadır.
Folik asit yetersizliğinde görülen bozukluklar
o Kansızlık (megolablastik anemi)
o Büyüme ve geliĢmede gerilik
o Üremede güçlük
o Özellikle gebeliğin ilk haftalarında annenin folik asit yönünden yetersiz beslenmesi sonucu beyin veya omurilikteki sinir hücrelerinin harabiyeti ile sonuçlanan sinir tüp bozukluğu
o Deride yaralar
o Cilt renginde değiĢme
o Bellek zayıflığı
o Depresyon
o ĠĢtah azalması
o Mide ağrısı
o Halsizlik ve solunum güçlüğü
Folik asit fazlalığında görülen durumlar: Ġlaçlarla yüksek doz folik asit alımı yan etkilere neden olur. Böbreklerde bozukluklara, tümör oluĢumunda artıĢa neden olabilir.
Günlük folik asit gereksinimi: Günlük 400 mcg olarak belirlenmiĢtir.
Vitamin C (askorbik asit): Suda eriyen, kemik, diĢ ve damar sağlığını koruyan çeĢitli hastalıklara karĢı vücuda direnç kazandıran ve bazı besin ögelerinin vücutta kullanılmasına yardımcı bir vitamindir.
C vitaminin vücuttaki görevleri
o BağıĢıklık sisteminin güçlendirilmesinde görevlidir.
o Enerji üretiminde görevlidir.
o Strese karĢı hormonların yapımında görevlidir.
o Kemikleri, cildi, eklemleri güçlendirmede görevlidir.
o Kanser ve kalp hastalıklarına karĢı koruyucu etki gösterir.
o Kan damarlarının dayanıklılığını sağlamada görevlidir.
o Hücre yenilenmesini ve cildin sıkılığını sağlayan kollajen dokunun üretimi C vitamini sayesinde olur. C vitamini güçlü bir antioksidandır ve yaĢlanmaya karĢı çalışır.
C vitamini kaynakları: Portakal, mandalina ve greyfurt gibi turunçgiller C vitamini kaynaklarıdır. Kiraz, kavun, acı yeĢil biber, kuĢburnu, koyu yeĢil yapraklı sebzeler, patates ve domates de önemli miktarda C vitamini içerir.
C vitamini yetersizliğinde görülen bozukluklar: Ağır C vitamini yetersizliğinde skorbüt hastalığı oluĢur. Sık hastalanma, sık nezle, grip, diĢeti kanamaları, vücutta halka gibi morlukların oluĢması, yaraların geç iyileĢmesi, ciltte döküntüler, büyümede duraklama, kansızlık gibi sorunlar ortaya çıkar.
C vitamini fazlalığında görülen durumlar: Suda eriyen bir vitamin olduğu için fazla alındığında vücuttan atılır. Çok yüksek doz da C vitamini alımında böbrek taĢları ve ishal geliĢebilir.
Günlük C vitamini gereksinimi: YetiĢkinler için günlük gereksinim 60-75 mg‟dır. Bu ihtiyaç gebelikte ve emziklilik döneminde artar. Sigara içen bireylerin günlük gereksinimleri içmeyenlerden iki kat fazladır.
1.5. Mineraller
1.5.1. Minerallerin Tanımı ve Önemi
ÇeĢitli hayvansal ve bitkisel dokularda değiĢik oranlarda mineraller bulunur. Bu dokular yüksek sıcaklıktaki fırında 6500 C kadar ısıtılırsa organik ögeler yanıp karbondioksit ve su oluĢturur, geriye kalan beyaz öğe mineraldir. Buna da kül denir
1.5.2. Minerallerin ÇeĢitleri
Mineraller vücutta gereksinim duyulan miktarlara göre iki grupta toplanır.
Makro mineraller : Kalsiyum, fosfor, potasyum, sodyum, magnezyum, sülfür ve klordur.
Mikro mineraller (iz elementler): Demir, çinko, iyot, bakır, molibden, selenyum, kobalt, flordur.
Kalsiyum: Ġnsan vücudunda en fazla bulunan mineraldir. Yeni doğan bebeğin vücudunda 32 gram yetiĢkinin vücudunda 1200 gram kalsiyum vardır.
Kalsiyumun vücuttaki görevleri
o Kemik ve diĢlerin en önemli yapı maddesidir. Kemik ve diĢlerin normal büyümesi ve sağlıklı olması için gereklidir.
o Hipertansiyon ve bazı kanser türlerinin riskini azaltır.
o Kandaki kalsiyum kanın pıhtılaĢmasında görev alır.
o Sinir iletimi ve kalp atımının denetimi için gereklidir.
o Yağ ve protein sindirimi için enzim faaliyetlerini uyarır.
o Özellikle menopoz sonrası kadınlarda ve yaĢlılarda osteoporoz riskini azaltır.
Kalsiyum kaynakları: Kalsiyumun en iyi kaynakları süt ve türevleridir. Pekmez, susam, fındık, fıstık, kurubaklagiller ve kurutulmuĢ meyveler iyi kalsiyum kaynaklarındandır. Orta derecede kaynakları yeĢil sebzeler, limon, çilek gibi besinlerdir. DüĢük kaynakları etler, tahıllardır.
Kalsiyum yetersizliğinde görülen bozukluklar: Kemik ve diĢlerde bozukluk, kemiklerde Ģekil bozukluğu (raĢitizm), kemik yumuĢaması (osteomalasiya), kemiklerde kırılma (osteoporozis), sinir-kas sisteminde bozukluk, kan hücrelerinde ve böbreklerde bozukluk görülür.
Kalsiyum fazlalığında görülen durumlar: Uzun süre yüksek dozda kalsiyum alımı böbrek taĢlarının oluĢmasına ve böbrek fonksiyonlarında azalmaya neden olur.
Günlük kalsiyum gereksinimi: YetiĢkinlerde günlük ihtiyaç 1000-1200 mg ‟dır.
Fosfor: Ġnsan vücudunda kalsiyumdan sonra en çok bulunan mineraldir. Vücuttaki fosforun %80‟i kemik ve diĢlerde, kalanı da hücrelerde ve hücre dıĢı sıvıda bulunur.
Fosforun vücuttaki görevleri
o Kalsiyumla birlikte kemik ve diĢlerin oluĢumunda gereklidir.
o Vücudumuzda hücre yenilenmesi ve çoğalmasını kontrol eden DNA ve RNA‟nın yapısında bulunur.
o Hücrelerde enerji üretimine yardım eder.
o Böbrek sıvısının asit-baz dengesini sağlamada önem taĢır.
o Ağızda oluĢan asitliği tamponlayarak diĢ çürümesini önler.
Fosfor kaynakları: Genelde proteince zengin besinler fosfor yönünden de zengindir. En iyi kaynakları sırası ile et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, sert kabuklu yağlı tohumlar, süt türevleri ve tahıllardır.
Fosfor yetersizliğinde vücutta görülen bozukluklar: Kemiklerde sinir-kas sisteminde, kan hücrelerinde ve böbreklerde bozukluklar görülür.
Fosfor fazlalığında görülen durumlar: Çok yüksek düzeyde alınırsa kan kalsiyum seviyesi düĢebilir. Eğer kalsiyum tüketimide düĢükse sonuçta kemik kayıpları görülebilir.
Günlük fosfor gereksinimi: YetiĢkinlerde günlük gereksinim 800-1000 mg‟ dır.
Magnezyum: YetiĢkin bir insan vücudunda ortalama 25 g kadar magnezyum vardır. Bunun yaklaĢık % 60‟ı kemik ve diĢlerde, % 26‟sı kaslarda, kalanı yumuĢak dokularda ve vücut sıvılarında bulunur.
Magnezyumun vücuttaki görevleri
o Kemik ve diĢlerin yapımında görevlidir.
o Sıvı ve elektrolit dengesinin sağlanmasında görevlidir.
o Sinir ve kas çalıĢmasında görevlidir.
o Metabolizmada birçok enzim ve hormonların çalıĢmasında görevlidir.
o Kan basıncının düzenlenmesinde görevlidir.
o Kalp hastalığı riskini azaltmada görevlidir.
Magnezyum kaynakları: En iyi kaynakları yağlı tohumlar, kuru baklagiller, yeĢil yapraklı sebzelerdir. Orta dereceli kaynakları süt ve ürünleri, etler, düĢük kaynakları diğer tahıllar, taze meyveler, diğer sebzelerdir.
Magnezyum yetersizliğinde görülen bozukluklar: Sinir sisteminde iletim bozukluğu, sese ve dokunmaya karĢı hassasiyet, titreme, kas kasılmaları, kalp atıĢlarında düzensizlik görülür.
Magnezyum fazlalığında görülen durumlar: Ġdrarla magnezyum atımının bozulduğu böbrek hastalıklarının dıĢındaki durumlarda, besinlerle fazla miktarda magnezyum alımının zararlı etkisinin olmayacağı düĢünülmektedir.
Günlük magnezyum gereksinimi: YetiĢkin bir birey için günlük 300-350 mg yeterlidir.
Demir: Normal, yetiĢkin bir kimsenin vücudunda ortalama 3-5 g kadar demir bulunur. Bunun 2/3‟ü kandadır. Kandaki demirin çoğunluğu kırmızı kan hücrelerinin rengini veren hemoglobinin bileĢimindedir. Kalanı karaciğer, dalak ve kemik iliğinde depo edilmiĢtir.
Demirin vücuttaki görevleri
o Akciğerden hücrelere oksijen, hücrelerden akciğerlere karbondioksit taĢır.
o Enzim sisteminde görevlidir.
o Enerji oluĢumunda görevlidir.
o BağıĢıklık sistemi için gereklidir.
o Anemiyi önler.
o Enfeksiyonlara karĢı direnci arttırır.
Demir kaynakları: En iyi demir kaynakları kırmızı et (karaciğer, böbrek), yumurta; orta derecede kaynakları kuru baklagiller, yağlı tohumlar; düĢük dereceli kaynakları koyu yeĢil yapraklı sebzeler ve meyvelerdir. Hayvansal kaynaklar yüksek kalitelidir, vücutta kullanımı daha yüksektir. Bitkisel kaynaklar düĢük kalitelidir, yani vücutta kullanılırken yarıdan fazlası kayba uğrar.
Demir yetersizliğinde görülen bozukluklar: kansızlık, saç dökülmeleri, baĢ dönmesi, yorgunluk, iĢtahsızlık, sindirim sisteminde bozukluklar, tırnakların incelmesi, kısa aralıklı nefes alıp verme, algılamada güçlük, bağıĢıklık sisteminde yetersizlik gibi belirtiler görülür.
Demir fazlalığında görülen durumlar: Vücudun çeĢitli dokularında çok miktarda demir birikmesi, karaciğer sirozu, pankreas bozuklukları, doğum öncesi ceninin sağlığında bozukluklar ve bazı hormonal bozukluklar ortaya çıkarmaktadır.
Günlük demir gereksinimi: Günlük gereksinim yetiĢkin erkeklerde 10 mg, yetiĢkin kadınlar için 18-20 mg olarak önerilmektedir.
Sodyum: Sodyum kanda ve hücrelerin dıĢındaki sıvıda bulunur.
Sodyumun vücuttaki görevleri
o Vücudun sıvı dengesi için gereklidir.
o Sinir-kas çalıĢmasında görevlidir.
o Kas krampları ve yorgunluğun önlenmesine yardım eder.
Sodyum kaynakları: En iyi kaynakları, tuz, yumurta, kırmızı etler ( böbrek, karaciğer) orta dereceli kaynakları süt ve ürünleri, et, düĢük dereceli kaynakları ise taze sebzelerdir.
Sodyum yetersizliğinde görülen bozukluklar: Sodyum yetersizliğinde kusma, zihin bulanıklığı, kas yorgunluğu, solunum yetersizliği, ağrı ve kramplar, iĢtah azalması görülür.
Sodyum fazlalığında görülen durumlar: Vücutta fazla sodyum birikimi ödemlere, kan basıncını artırıp kalp rahatsızlığına, yüksek tansiyona sebep olur.
Günlük sodyum gereksinimi: Günlük alınması gereken sodyum miktarı yetiĢkinlerde 3-7 g arasındadır.
Potasyum: Kanda potasyum çoğunlukla kırmızı kan hücrelerinde bulunur.
Potasyumun vücuttaki görevleri
o Hücre içi ve dıĢında sıvı ve mineral dengesine yardım eder.
o Kan basıncının düzenlenmesini sağlar.
o Sinir sistemindeki mesajları iletmeyi sağlar.
o Kasların kasılmasına yardım eder.
o Glikojen oluĢumu ve protein sentezinde görev alır.
Potasyum kaynakları: En iyi kaynakları kahve, muz, patates, kayısı, portakal, kuru baklagiller, yeĢil yapraklı sebzeler; orta dereceli kaynakları diğer sebzeler, yağlı tohumlar, taze meyveler; düĢük dereceli kaynakları et ve süttür.
Potasyum yetersizliğinde görülen bozukluklar: Kalp atıĢında bozulma, kas yorgunluğu ve zayıflığı, kasılmalar, solunum yetersizliği, düĢük tansiyon, vücutta sıvı birikmesi, zihin karıĢıklığı, güç kaybı, iĢtahsızlık, mide bulantısı ve halsizlik görülür.
Potasyum fazlalığında görülen durumlar: Fazla alınan potasyum genellikle vücuttan atılır. Eğer vücuttan atılamazsa kalpte sorunlara yol açabilir.
Günlük potasyum gereksinimi: YetiĢkin bir birey için günlük gereksinim 2-4 g‟ dır.
İyot: YetiĢkin bir kimsenin vücudunda ortalama 20-30 mg kadar iyot bulunmaktadır. Bunun % 75‟i troid bezinde, kalanı kan, süt salgılayan meme bezi, mide mukozası ve diğer dokulardadır.
İyodun vücuttaki görevleri: Troid bezinin fonksiyonlarını düzenlemede,
guatrı önlemede, enerji ve kilo alımında, zihinsel fonksiyonlarda önemli rol oynar.
İyot kaynakları: ZenginleĢtirilmiĢ iyotlu tuz, içme suyu, su ürünleri; orta dereceli kaynakları süt, yumurta, yeĢil yapraklı sebzeler; düĢük dereceli kaynakları tahıllar, taze meyveler, diğer sebzelerdir.
İyot yetersizliğinde görülen bozukluklar: Mental ( algılama yetersizliği) yetersizlik, spastik motor bozukluğu, kas erimesi, sağırlık, konuĢma güçlüğü, öğrenme zorluklarına neden olan kretenizm hastalığı,
İyot fazlalığında görülen durumlar: AĢırı iyot alımı zehirleme etkisi gösterir. Ġyotlu tuz kullanımı ile zehirleme oluĢturacak düzeyde iyot alımı söz konusu olmaz.
Günlük iyot gereksinimi: YetiĢkin bir kiĢi kg baĢına günlük en az 2 mg iyot almalıdır.
Bakır: Karaciğerde depolanan önemli minerallerden biridir.
Bakırın vücuttaki görevleri
o Enzimlerin yapısında yer alır.
o Demirin vücutta kullanılmasına yardım eder.
o Hücrelerin enerji üretimine yardım eder.
o Doku ve kemik sağlığına yardım eder.
o Sağlıklı bir cilde sahip olmak için gereklidir.
Bakır kaynakları: En iyi kaynakları organ etleri (karaciğer), su ürünleri, etler, yağlı tohumlar, kuru baklagiller, pekmez, susam, yeĢil yapraklı sebzeler; orta kaynakları diğer sebzeler, tam taneli tahıllar; düĢük kaynakları süt, taze meyvelerdir.
Bakır yetersizliğinde görülen bozukluklar: Büyüme geriliği, kemik ve sinir sisteminde bozukluklar, anemi, kan kolesterolünde yükselme görülür.
Bakır fazlalığında görülen durumlar: Fazla alınan bakır vücut için zehirlidir. Fazla bakır vücuttaki bazı enzimlerin çalıĢmasını engellemektedir. Vücutta gereğinden çok bakır birikmesi, sinir sistemi bozuklukları, karaciğer sirozu, gözde renk halkası gibi durumlar (Wilson‟s hastalığı) görülmesine neden olur.
Günlük bakır gereksinimi: Bakır gereksinimi konusunda bir öneri bulunmamakla birlikte günlük 2-5 mg bakırın yeterli ve güvenilir olduğu bildirilmektedir.
Çinko: YetiĢkin insan vücudunda ortalama 2-3 g kadar çinko bulunur. Bunun önemli kısmı karaciğer, kemikler, epitel dokular, pankreas ve böbreklerdedir. Kandaki çinkonun % 75‟i kan hücrelerindedir.
Çinkonun vücuttaki görevleri
o Hücre çoğalması ile doku büyümesi ve yenilenmesini artırır.
o Vücudumuzun karbonhidrat, protein ve yağların kullanılmasına yardım eder.
o Vücudumuzdaki 40‟dan fazla enzimin yapısında yer alır.
o Kemiklerin büyümesi ve geliĢmesi için gereklidir.
o Karanlığa adaptasyonda, oksijen taĢınması ve bağıĢıklık sistemi için gereklidir.
o Kanser riskini azaltır.
o Üreme organlarının fonksiyonları için oldukça önemlidir.
Çinko kaynakları: En iyi kaynakları, et, tavuk, deniz ürünleri, karaciğer gibi hayvansal kaynaklı besinler, orta kaynakları süt ve ürünleri, yumurta, düĢük kaynakları yağlı tohumlar, kuru baklagillerdir.
Çinko yetersizliğinde görülen bozukluklar: Orta derecede anemi, büyüme geriliği, cinsiyet organlarının geliĢememesi, kısırlık, cücelik, kellik, cilt yaraları, eklemlerde ĢiĢme ve sertleĢme, yaraların iyileĢmesinde gecikme, bağıĢıklık sisteminde yetersizlik, gece körlüğü, tat almada bozukluklar, karaciğer ve dalak büyümesi görülür.
Çinko fazlalığında görülen durumlar:Herhangi bir zararlı bulguya rastlanmamıĢtır.
Günlük çinko gereksinimi: YetiĢkin bir birey için % 10‟u emildiğinde 22 mg , %20 „si emildiğinde 11 mg‟ dır.
Flor
Vücuttaki görevleri
o DiĢ minelerinin güçlenmesini sağlayarak diĢ çürüklerini önler.
o Kemiklerin güçlenmesine yardım ederek kemiklerden kalsiyum çekimi (osteoporoz) kırılmalarını önler.
Flor kaynakları: Ġçme suyu, çay, deniz ürünleri, iĢlenmiĢ besinler, sebze ve meyvelerdir.
Flor yetersizliğinde görülen bozukluklar: DiĢ çürükleri, kemiklerde yumuĢama (osteomalasiya), kemik mineral yoğunluğunun azalması (osteoporoz) görülür.
Flor fazlalığında görülen durumlar: AĢırı flor alımı durumunda diĢlerde kahverengi ve sarı lekeler görülebilir. DiĢlerde aĢırı sertleĢme nedeniyle kırılmalar oluĢabilir.
Günlük flor gereksinimi: YetiĢkin bireyler için günlük 0,05 – 0,1 mg önerilmektedir.
Manganez: YetiĢkin kimsenin vücudunda ortalama 12–20 mg kadar manganez bulunur.
Manganezin vücuttaki görevleri
o Enzimlerin yapısında yer alır ve aktivitelerine yardımcıdır.
o Sindirim salgılarında bulunur. Lipit ve karbonhidrat metabolizması
o Sinir sistemi büyüme ve geliĢimi için gereklidir.
o Cinsiyet hormonu sentezi için gereklidir.
o Doku ve kemik sağlığı için önemlidir.
Manganez kaynakları: En iyi kaynakları; tahılların embriyo kısmı, kuru baklagiller, yağlı tohumlar, çay; orta kaynakları taze sebze ve meyveler; düĢük kaynakları et, deniz ürünleri, süt ve ürünleridir.
Manganez yetersizliğinde görülen bozukluklar: Kemiklerde yapısal ve kimyasal anormallikler, diĢilerde kısırlık, lipit metabolizmasında bozukluk olur. Yetersizliğine çok fazla rastlanmaz, çünkü bütün besinlerde yaygın olarak bulunur.
Manganez fazlalığında görülen durumlar: Fazla manganez alımı, solunum sistemi hastalıkları ile nörolojik sorunlara yol açabilir.
Günlük manganez gereksinimi: YetiĢkin bireyler için günlük 2,5-5 mg manganez alımının yeterli olduğu sanılmaktadır.
Krom: En çok bulunduğu organ karaciğerdir.
Kromun vücuttaki görevleri
o Glikozun vücutta kullanılmasında gereklidir.
o Protein sentezinde yardımcı olur.
Krom kaynakları: Et türleri, yumurta, tam tahıl tanelerinden yapılmıĢ ürünler, baharatlar ve peynir çeĢitlerinin tümü iyi kaynaklardır.
Krom yetersizliğinde görülen bozukluklar: Kolesterol artıĢı ve damar sertliği görülür.
Krom fazlalığında görülen durumlar: Diyette zarar gösterecek seviyelerde krom alımı çok zordur.
Günlük krom gereksinimi: Günlük gereksinim kg baĢına 0.05-0.1mg‟ dır. Bu miktar, doğal yiyecekleri kapsayan bir diyetle karĢılanabilmektedir.
Selenyum: E vitamini ile birlikte görev yapar.
Selenyumun vücuttaki görevleri
o Enzimler, protein sentezi, troid hormonlarının aktivitesi için gereklidir.
o Hücre çoğalmasına yardım eder.
o Deri sağlığını korur.
o Kanserden ve çevresel toksinlerden koruyucudur.
o Normal karaciğer fonksiyonunun korunmasını sağlar.
o Romatizmanın tedavisine yardımcı olur.
o Kırmızı kan hücreleri ve hücre zarını korur.
Selenyum kaynakları: Deniz ürünleri, organ etleri ve diğer etlerdir.
Selenyum yetersizliğinde görülen bozukluklar: Kalp kasında bozulma, kalp yetmezliği, iskelet kasında hasar ve zayıflama görülür.
Selenyum fazlalığında görülen durumlar: AĢırı alım, tırnak ve saçlarda dökülme, sindirim ve sinir sistemi bozuklukları Ģeklinde toksik etki gösterebilir.
Günlük selenyum gereksinimi: YetiĢkin bir birey için selenyum gereksinimi kg baĢına 1,5 mcg olarak önerilmiĢtir.
1.6. Su
1.6.1. Suyun Önemi
Su bütün canlıların yapılarının en büyük bölümünü oluĢturan önemli bir maddedir. Ġnsan, besin almadan haftalarca canlılığını sürdürmesine karĢın, susuz ancak birkaç gün yaĢayabilir. Vücudumuzun 2/3‟ü sudan oluĢur. Canlılardaki bütün hayat hücreden baĢlayarak dokularda, organlarda, sistemlerde devam eder. Bütün bu olaylar daima sıvı ortamda oluĢur ki bu sıvı ortamın aslı sudur. Su vücut ısısının denetimi için de gereklidir. Böbreklerin sağlıklı yaĢaması, çalıĢması yeterli su alınımına bağlıdır. Ġnsan vücudundaki su oranı, yaĢa, cinsiyete göre değiĢmektedir. Su oranı yaĢa paralel olarak azalmaktadır ve yerini yağ dokusu almaktadır. Örneğin, genç bireyler genellikle yaĢlılara göre daha fazla suya sahiptir. Yeni doğanın vücut ağırlığının yaklaĢık % 75‟i sudur ve bu miktar yaĢlandıkça vücut ağırlığının % 50‟sine kadar azalır. Tüm vücut dokuları su içermektedir.
1.6.2. Suyun Vücut ÇalıĢmasındaki Görevleri
Besinlerin sindirim, emilim ve hücrelere taĢınmasında görevlidir.
Besin ögelerinin hücrelerde metabolizmaları sonucu oluĢan ögelerin atılmak üzere akciğer ve böbreklere taĢınıp dıĢarı atılmalarında görevlidir.
Vücut ısısının denetiminde görevlidir.
Eklemlerin kayganlığının sağlanması ve elektrolitlerin taĢınmasında görevlidir.
Kanın iĢlevini yerine getirmesinde görevlidir.
Cildi gerginleĢtirmede ve parlaklık kazandırmakta görevlidir.
Su gıdaları eritir, vücudun kan yapılmasını ve kan dolaĢımını sağlar, mukoza dokularını ve cildi nemli tutar, bazı vitaminlerin çözünmesini sağlar.
1.6.3. Su Kaynakları
Ġçme sularının çoğu musluktan akan sudan sağlanır. Musluk suyunun güvenli kullanılması ve birçok hastalığa neden olan bakterilerin öldürülmesi için klor kullanılır. Klor, birçok sağlık sorunundan korunmak için suyun dezenfeksiyonunda kullanılmaktadır. Klorlamanın kolera, hepatit ve diğer bazı hastalıkların oluĢmasını önlemede güvenli, etkili ve uygulanabilir tek yöntem olduğu bilinmektedir.
Su tek baĢına içme suyunun içinde bulunan besin ögesi değildir. Ġçme suyu damıtılmadıkça farklı miktarda flor, kalsiyum, demir, sodyum ve magnezyum gibi mineralleri içerebilir. Ġçme suyunun bileĢimini kaynağı ve geçirildiği iĢlemler belirler.
1.6.4. Günlük Su Gereksinimi
YetiĢkin insan içeceklerle ortalama günde 1000 ml ve yiyeceklerin bileĢiminden de 1200 ml civarında su alır. Vücudumuzda su alımının yeterli olup olmadığını anlamanın en etkili yolu idrara dikkat etmektir. Açık renkli idrar su ihtiyacını doğru karĢıladığımızı gösterir. Eğer idrarımız koyu renkli ise bu yeterince su almıyoruz anlamına gelir.
Böbreklerden idrar, bağırsaklardan dıĢkı, akciğerlerden solunum, deriden terleme yoluyla her gün 1,5 litre su kaybederiz. Kaybolan suyu yerine koyabilmek için günde vücudumuza 2-2,5 litre su almalıyız. Bu ise 8 -10 bardak suya denktir.
2. BESĠN GRUPLARI
Yeterli ve dengeli beslenmek için gerekli protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve mineral gibi besin ögelerini, yediğimiz besinlerden alabiliriz. Besinler, içerdikleri besin ögelerinin türleri ve miktarları yönünden farklıdır ve besleyici değerleri yönünden 5 ana grup ta toplanır.
Dostları ilə paylaş: |