üzerine etkisi
Soner Bitiktaş
1
, Nazan Dolu
2
, Seval Keloğlan
1
, Cem Süer
2
, Seda Artış
2
1
Erciyes Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Fizyoloji Anabilim Dalı, Kayseri
2
Erciyes Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı, Kayseri
1
Erciyes University, Institute of Health Sciences, Department of Physiology, Kayseri, Turkey
2
Erciyes University, Faculty of Medicine, Department of Physiology, Kayseri, Turkey
AMAÇ: Zenginleştirilmiş çevrenin beyin ve beyin işlevleri üzerine olan pozitif etkileri yapılan çok sayıda
çalışmada gösterilmiştir. Zenginleştirilmiş çevrenin hafızayı iyileştirdiği ve erken dönemde zenginleştirilmiş
çevreye maruz kalmanın çeşitli öğrenme becerilerini geliştirdiği bildirilmiştir. Bu çalışmada, zenginleştirilmiş
çevrenin lokomotor aktivite, araştırma davranışı ve uzamsal öğrenme üzerine olan etkisinin araştırılması
amaçlanmıştır.
GEREÇ ve YÖNTEM: Çalışmamızda 2 aylık erkek Wistar sıçanlar kullanıldı. Sıçanlar normal kafeste tutulan
(n=10) kontrol grubu ve zenginleştirilmiş kafeste tutulan (n=10) zenginleştirilmiş çevre grubu olmak üzere 2
gruba ayrıldı. Sıçanlar zenginleştirilmiş kafeste 7 hafta kaldıktan sonra lokomotor aktivitelerini değerlendirmek
için açık alan, araştırma davranışı için delikli tahta ve uzamsal öğrenmeyi değerlendirmek için Y labirent testi
kullanıldı.
BULGULAR: Y labirentte, ikinci gün performansları açısından zenginleştirilmiş çevre grubunda, kontrol grubuna
göre yeni kolda geçirilen süre (p<0.014) anlamlı olarak yüksek bulundu. Açık alanda ise gruplar arasında
anlamlı fark görülmedi (p>0.05). Delikli tahta testinde, zenginleştirilmiş çevre grubunun deliğe kafa sokma
sayıları kontrol grubuna göre anlamlı ölçüde azalma gösterdi (p<0,001).
SONUÇ: Zenginleştirilmiş çevrenin, lokomotor aktivite üzerine anlamlı etkisi olmadığı gözlenmiştir.
Zenginleştirilmiş çevre, araştırma davranışında azalmaya ve uzamsal öğrenmede artışa neden olmuştur.
Anahtar Kelimeler: Zenginleştirilmiş çevre, Y labirent, Açık alan, Delikli tahta
Effect of enriched environment on Y maze, open field and hole board
performances
OBJECTIVES: Lots of studies had showed positive effects of enriched environment on brain and brain
functions. Enriched environment improves memory and early exposure to enriched environment improves
various learning ability. In this study, we aimed to explore effects of enriched environment on locomotor
activity, exploratory behavior and spatial learning.
MATERIALS & METHODS: In our study, we used two months old male Wistar rats. We seperated animals in
two different groups. Control group rats (n=10) were housed in normal cage and enriched cage group rats
(n=10) were housed in enriched cage. After seven week from rats were housed in enriched cage, their
locomotor activities, exploratory behavior and spatial learning were evaluated with respectively open field, hole
board and Y-maze.
RESULTS: In Y-maze, according to second day performances, time spent in the novel arm was significantly
longer in the enriched environment group compared with the control group (p<0.014). In open field, there were
no significant differences between the groups (p>0.05). In the hole board test, the number of head dips were
compared between enriched environment group and the control group, and the number of head dips decreased
significantly in the enriched environment group (p<0,001).
CONCLUSION: There was no significant effect of enriched environment on locomotor acitivity. Enriched
environment decreases exploratory behavior and increases spatial learning.
Keywords: Enriched environment, Y-maze, Open field, Hole board
Poster Bildiriler / Poster Presentations
151
P58
Farelerde uzun süre-tekrarlı koku uyaranının uzaysal bellek süreci üzerine etkisi
ve bu süreçte 5-HT
3
reseptörlerinin olası katkısı
Ş. Remzi Erdem
1
, Tuğba Kocabaş
2
, Aslı Irmak Birancı
2
, Ayşe Güzel
2
, Seda Kozan
2
, Ulya Keskin
1
1
Başkent Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Farmakoloji Anabilim Dalı, Ankara
2
Başkent Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dönem II öğrencisi, Ankara
1
Başkent University, Faculty of Medicine, Department of Pharmacology, Ankara, Turkey
2
Başkent University, Faculty of Medicine, Phase II Student, Ankara, Turkey
AMAÇ: Koku, evrimsel olarak en eski nöral işlevlerden olmakla birlikte, en az anlaşılmış olan duyudur. Koku ile
ilişkili öğrenme-bellek gelişiminin evrimsel önemi ve bu sürecin hayatta kalma ile ilişkisi açıktır. Kokunun,
sinaptik yeniden yapılanmayı geliştirdiği ve hipokampusla kurulan bağlantıların öğrenme-bellek sürecini
etkilediği düşünülmektedir. Ancak kokunun, kendisinden bağımsız öğrenme-bellek sürecine etkisi tam olarak
bilinmemektedir. Bu çalışmada, farelerde uzun süre-tekrarlı kokusal uyaran uygulamasının uzaysal bellek
gelişim süreci üzerine etkisini ve bu süreçte serotonin 5-HT
3
reseptörlerinin olası katkısını incelemek amaçlandı.
GEREÇ ve YÖNTEM: Swiss albino (25 adet erkek, erişkin, 38.5±3.80g) farelerde uzaysal öğrenme-bellek
süreci Barnes Labirenti (BL) düzeneği ile değerlendirildi. Beş ardışık gün boyunca yapılan BL uygulamasının
ardından, fareler, elde edilen öğrenme (latans) eğrilerine göre “tabakalı rasgele örnekleme yöntemi” ile 4
homojen gruba ayrıldı. Gruplar, Koku (n=7; 12 adet doğal koku, 10 dakika/koku, 2 saat/gün, 14 gün), Kontrol
(n=6) ve bunların tropisetron (5-HT
3
reseptör antagonisti,
30 µg/kg/gün, s.c., 14 gün) uygulanan eşlenikleri
(her biri için, n=6) şeklinde oluşturuldu. İlaç uygulanmayan gruplara eş hacimde serum fizyolojik (300 µl/gün,
s.c., 14 gün) uygulandı. Bellek (retansiyon) gelişimi 15 gün sonra uygulanan BL ile değerlendirildi. Veriler
(ortalama±SEM) Kruskal-Wallis varyans analizi ile değerlendirildi.
BULGULAR: İlk 5 günlük BL verileri tüm gruplarda öğrenme sürecinin geliştiğini gösterdi. Uzun süre-tekrarlı
koku uygulaması bellek gelişimini bozdu (70,1±18,17 vs 39,7±7,12 sn; p<0,05). 14 günlük tropisetron
uygulaması da bellek gelişimini engelledi (78,5±17,92 vs 39,7±7,12 sn; p<0,05).
SONUÇ: Koku uyaranı farelerde uzaysal bellek gelişim sürecine olumsuz etkilidir. Uzaysal bellek sürecinde 5-
HT
3
reseptörlerinin rolü vardır.
Anahtar Kelimeler: Koku, Barnes labirenti, Tropisetron, Serotonin, Uzaysal bellek, Retansiyon
Başkent Üniversitesi Hayvan Deneyleri Etik Kurulu tarafından onaylanmış (Proje numarası: DA01/04). Başkent
Üniversitesi Araştırma Fonu tarafından desteklenmiştir.
Effect of long term-repetitious odorant stimuli on spatial memory formation in
mice and involvement of 5-HT
3
receptors in this process
OBJECTIVES: Although olfaction is one of the oldest neural functions through evolution, its association with
the other psychoneuronal functions has not been completely understood yet. Olfactory learning and memory
(LM) formation is essential for survival. It is likely that olfaction improves the synaptic remodeling and its
association with the hippocampus affects LM formation. However, the effect of olfaction on olfaction-
independent LM process is unclear. We aimed to investigate the effect of long term-repetitious odorant stimuli
on spatial memory formation in mice, and involvement of serotonin 5-HT
3
receptors in this process.
MATERIALS & METHODS: Spatial LM formation was evaluated by Barnes Maze (BM) in 25 Swiss albino (male,
adult, 38.5±3.80g). Data from the initial BM experiments of five consecutive days were used to assign the mice
to 4 homogenous groups due to their learning performance by “stratified randomized sampling method”. Odor
(n=7; 12 natural odors, 10 min/odor, 2 h/day, 14 d), Control (n=6) and their tropicetron (5-HT
3
receptor
antagonist,
30 µg/kg/d, s.c., 14 d) -received couples (n=6, each) were the experimental groups. The drug-free
mice received saline (300 µl/d, s.c., 14 d). Memory (retention) formation was evaluated by BM 15 days later.
Data (mean±SEM) were analyzed by Kruskal-Wallis test.
RESULTS: The learning process and efficacy of the grouping method was evident by the initial BM findings
(parallel latency curves) in all groups. Long term-repetitious odorant stimuli impaired memory formation
(70,1±18,17 vs 39,7±7,12 sec; p<0,05). Tropicetron administration inhibited the spatial memory development
either (78,5±17,92 vs 39,7±7,12 sec; p<0,05).
CONCLUSION: Odorant stimuli impair the spatial memory formation in mice. 5-HT
3
receptors are involved in
spatial memory formation.
Keywords: Odor, Barnes maze, Tropicetron, Serotonin, Spatial memory, Retention
Approved by Baskent University Ethical Committee for Experimental Research on Animals (Project number: DA
10/04). Supported by Baskent University Research Fund.
Poster Bildiriler / Poster Presentations
152
P59
Soğuğa kronik maruziyetin sıçanlarda Morris su labirenti performansı üzerine
etkileri
Nazan Dolu, A. Seda Artış, Cem Süer, Şehrazat Kavraal, Seval Keloğlan
Erciyes Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı, Kayseri
Erciyes University, Faculty of Medicine, Department of Physiology, Kayseri, Turkey
AMAÇ: Aralıklı uygulanan kronik soğuk stresi kronik stres oluşturmak için uygun bir modeldir ve insanlarda ve
deney hayvanlarında kognitif işlevleri etkilediği bildirilmiştir. Morris su labirenti prosedürü uzamsal öğrenmede
hipokampüsün değerlendirilmesi için yüksek olarak duyarlı ve hassas olduğu için yaygın olarak kullanılmaktadır.
Biz de kronik soğuk uygulamasının ardından uzamsal öğrenmedeki muhtemel değişiklikleri incelemeyi
amaçladık.
GEREÇ ve YÖNTEM: Deneyler öncesi Erciyes Üniversitesi Etik Kurulu’ndan izin alınmıştır. 36 Wistar sıçan
rastgele üç eşit gruba ayrılmıştır: akut ve kronik soğuk stres grupları ile kontrol. Akut stres grubu 1 gün, kronik
stres grubu 15 gün olmak üzere, soğuk stres grupları günde 2 saat soğuk bir odada (4
o
C) tutulmuşlardır.
BULGULAR: Kaçma zamanı ve hedef kadranda geçirilen süre incelendiğinde soğuğa maruz bırakılan sıçanların
performansları ilk iki günde kontrolden farklı bulunmamıştır (p>0.05). Takip eden iki günde ise kronik stres
grubunun performansı diğer iki gruba göre anlamlı olarak kötüleşmiştir (her birinde p<0.05). Ancak testin son
gününde kaçış latansı ve saklı platformu bulma süresi soğuğa maruz her iki grupta da uzamıştır (her birinde
p<0.05). Prob fazında akut ve kronik stres grupları arasında anlamlı fark gözlenmemiştir (p>0.05).
SONUÇ: Bulgularımıza bakıldığında soğuğa akut maruziyetin Morris su labirenti performansı üzerinde olumsuz
etkisinin olduğu ve kronik uygulama ile adaptasyon gelişmediği anlaşılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Soğuk stres, Morris su labirenti, Uzamsal öğrenme
Effects of chronic cold exposure on Morris water maze performance in rats
OBJECTIVES: Chronic intermittent cold stress may be a viable model for chronic stress and reported to affect
cognitive performance in human and experimental animals. The Morris water maze procedure has been
extensively applied as a highly sensitive and specific tool for investigating hippocampal involvement in spatial
learning. We aimed to test possible changes in spatial learning following chronic cold exposure.
MATERIALS & METHODS: The experiments were conducted in compliance with the guiding principles for the
care and use of laboratory animals approved by Erciyes University. 36 Wistar rats were randomly divided into
three groups: acute and chronic cold stress groups and control. Cold stress groups were kept in a cold room
(4
o
C) for 2 hour/day for 1 (acute stress group) or 15 days (chronic stress group).
RESULTS: Performance of cold-exposed rats was not different from control on the first two days when escape
latency or time spent in the target quadrant was analyzed (p>0.05 for each). On the two subsequent days, the
performance of chronic stress group was significantly worse than the other groups (both p<0.05). However, on
the final day of testing, escape latency and time spend in locating the hidden platform were significantly longer
in both cold exposed groups than control (p<0.05 for each). There was no significant difference between acute
and chronic groups in probe phase.
CONCLUSION: It can be concluded from our results that acute exposure to cold has a negative effect on Morris
water maze performance, and there is no adaptation with chronic application.
Keywords: Cold stress, Morris water maze, Spatial learning
Poster Bildiriler / Poster Presentations
153
P60
Yetişkin wistar sıçanlara intraserebroventriküler yoldan verilen grayanotoksinin
EEG ve davranış üzerine etkisi
Pınar Kuru
1
, Merve Torun
1
, Hande Melike Halaç
1
, Gözde Temiz
1
, Ece İskender
2
, Tuğba
Karamahmutoğlu
2
, Medine Gülçebi-İdrizoğlu
2
, Filiz Onat
2
1
Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İstanbul
2
Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı, İstanbul
1
Marmara University, Faculty of Medicine, Istanbul, Turkey
2
Marmara University, Faculty of Medicine, Department of Medical Pharmacology, Istanbul, Turkey
AMAÇ: Grayanotoksin (GTX), Ericaceae familyası üyelerinden Rhododendron gibi bazı bitkilerin nektar, polen
gibi kısımlarından elde edilen balda bulunur. GTX içeren balın fazla yenmesi durumunda baş dönmesi,
yorgunluk, aşırı terleme-tükürük salgısı, kusma, parestezi, nöbet ve konvülsiyon gibi bulgular ortaya çıkar. Bu
çalışmanın amacı, yetişkin Wistar sıçanlara GTX içeren deli bal özütünün intraserebroventriküler (isv) yolla
uygulanmasıyla EEG’de oluşturacağı değişiklikleri ve eşlik eden motor hareketleri gözlemektir.
GEREÇ ve YÖNTEM: Stereotaksik yöntemle isv kanül ve bilateral kortikal kayıt elektrotları yerleştirildikten
sonra yetişkin erkek Wistar sıçanlar iyileşme sürecine bırakıldı. Sekiz günlük dinlenme dönemini takiben bazal
EEG kayıtları (PowerLab 8S sistemi) gerçekleştirildi ve 2 gün sonra süzme çiçek bal özütü isv yolla verilip 3 saat
(9:30-12:30) boyunca EEG’leri ve davranışları izlendi. İki günlük yıkanma periyodunun ardından, 5 mg deli bala
karşılık gelecek özüt enjeksiyonu, 5 mikrolitre içine olacak şekilde isv yolla verildi. Davranış değişiklikleri
Racine’nin 5 evreli skalası ile değerlendirildi. Bütün deney prosedürleri Marmara Üniversitesi Hayvan Deneyleri
Etik Kurulu’nun izniyle uygulandı (90.2010.mar).
BULGULAR: Süzme çiçek bal özütünün isv uygulaması EEG ve davranışlarda herhangi bir değişikliğe yol
açmadı. Deli bal özütü verildikten 5,3±0,9 dakika sonra EEG’de jeneralize kortikal diken aktiviteleri başladı ve
bu aktivite 30,0±10 dakikada maksimuma ulaştı. Üç saatlik EEG kaydında ortalama 1470,4±709,9 dakika nöbet
aktivitesi görüldü. İlk davranış değişikliği enjeksiyondan 10,7±4,5 dakika sonra ortaya çıktı. Enjeksiyondan
sonraki 30-60 dakika boyunca 3. evre davranış değişiklikleri izlendi ve bu değişiklikler 2 saat sonra kayboldu.
SONUÇ: GTX içeren deli bal özütünün isv olarak uygulanması, yetişkin Wistar sıçanlarda EEG’de jeneralize
kortikal diken aktivitesi ve eşlik eden davranış değişikliklerine yol açmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Grayanotoksin, Nöbet, Intraserebroventriküler, Davranış değişikliği
Electroencephalographic and behavioural effects of ıntracerebroventricular
ınjection of grayanotoxin in adult wistar rats
OBJECTIVES: Grayanotoxin(GTX) is found in honey obtained from nectar and pollen of Rhododendron and
Rhododendron like plants which are members of Ericaceae family. Excessive amount of mad honey containing
GTX cause dizziness, fatigue, excessive perspiration, hypersalivation, vomitting, paresthesia, seizures and
convulsions. Our aim was to investigate the changes in EEG activities and accompanying motor movements
when mad honey extract containing GTX is applied intracerebroventricularly (icv) to adult Wistar rats.
MATERIALS & METHODS: Adult male Wistar rats were implanted with icv cannula and bilateral cortical
recording electrodes. After recording of baseline EEG (PowerLab 8S) flower honey extract was applied icv. EEG
and behaviours were monitored for 3 hours (9:30-12:30 a.m.). After 2-day wash out period the extract
corresponding to 5 mg mad honey was injected icv. EEG and behavioral changes based on the Racine's seizure
scale were evaluated. All experiments were performed with the approval of Marmara University Ethical
Committee for Experimental Animals (90.2010.mar).
RESULTS: The administration of flower honey extract did not cause any change in EEG or behaviour. After the
injection of mad honey extract, latency to the first generalized spikes in EEG was 5,3±0,9 minutes and reached
a maximum at 30±10 minutes. In the 3-hour EEG recording, mean seizure activity was 1470,4±709,9 minutes.
Latency to the first behavioral changes was 10,7±4,5 minutes after the injection. Changes in behavioral activity
reached maximum of stage 3 in the 30-60 minutes and disappeared 2 hours after the injection.
CONCLUSION: Icv administration of mad honey extract containing GTX causes the generalized cortical
seizures characterized by spike discharges in EEG and accompanying behavioural changes in adult Wistar rats.
Keywords: Grayanotoxin, Seizure, Intracerebroventricular, Behavioural change
Poster Bildiriler / Poster Presentations
154
P61
Gözü bağlı deneklerde dokunsal objelerin zihinde döndürülmesi
Betül Polat, Burak Güçlü
Boğaziçi Üniversitesi, Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü, İstanbul
Boğaziçi University, Institute of Biomedical Engineering, Istanbul, Turkey
AMAÇ: Zihinsel döndürme, bir cismin zihindeki imgesini döndürme sürecidir. Bu süreç iki cismin aynı mı yoksa
birbirinin ayna görüntüsü mü olduğunu bulmak için kullanılan bir deney yöntemi ile test edilebilir. Deney görsel
olarak yapıldığında, uyaranlar arasındaki açı farkı ile cevap verme süresinin doğrusal olarak arttığı
gözlemlenmiştir. Bu çalışmada dokunsal uyaranlarla da zihinsel döndürme sürecinin işlediği hipotezi test
edilmiştir.
GEREÇ ve YÖNTEM: Sağlıklı görme yeteneğine sahip beş erkek beş kadın denek ile çalışıldı. (yaş:25-30).
Denekler sağ ellerini baskın olarak kullandıklarını belirtti. Deney boyunca gözleri bağlı tutuldu. İki dokunsal
ahşap L-şeklinde obje (kısa kenar:3, uzun kenar 5 cm, derinlik: 1 cm) 297x70 cm boyutunda kartonlara
yapıştırıldı. Objeler aynı, ya da birbirinin ayna görüntüsü olmak üzere, yatay düzlemde 5 farklı açıda hazırlandı.
Deney talimatları açıklandıktan ve deney öğrenme süreci tamamlandıktan sonra deneklere 125 çift uyarı
rastgele sırayla verildi. Denekler şekilleri dokunarak inceleyip aynı veya farklı cevabını verdi. Burada farklı yanıtı
ayna görüntüsü anlamında kullanılmıştır. Deneklerin yanıt süreleri ve yanıtlarının doğruluğu kaydedildi. Verilere
MATLAB programında korelasyon analizi uygulandı. Aynı ve farklı cevabını gerektiren uyaranlar ayrı analize tabi
tutuldu. Hesaplamalarda sadece doğru verilen cevaplar kullanıldı.
BULGULAR: Ön sonuçlara göre, doğru cevap oranları tüm açı farkları için yüksek olmakla beraber
(ortalama:0.96), aynı türden iki cismi içeren uyaranlara verilen yanıt doğruluğunun açı arttıkça düştüğü
bulunmuştur (r=-0.981, p=0.003). Farklı uyaranlarda ise açı farkı ile doğru yanıtlar arasında istatistiksel olarak
anlamlı bir korelasyon bulunamadı (r=0.424, p=0.477). Tüm uyaranlara verilen cevaplar açı farkı ile doğrusal
bir artış göstermemiştir (r=0.809, p=0.097). Ancak aynı çiftlerde cevap süresinin açı farkı ile lineer olarak
arttığı bulunmuştur (r=0971, p=0.006). Bu etkiye farklı çiftlerde rastlanmamıştır (r=0.555, p=0.332).
SONUÇ: Ön sonuçlar gözü bağlı deneklerin dokunsal uyaranları incelerken zihinsel döndürme sürecini
kullandığını gösteriyor. Aynı uyaranlar için hesaplanan döndürme hızı (257⁰/s) Shepard ve Metzler’in (1971)
orijinal görsel zihinsel döndürme deneyinde elde edilen hızdan (60⁰/s) daha fazla çıktı. Bunun sebebinin onların
deneyinde kullanılan uyaranların karmaşık çizimler olması düşünülmektedir. Sonuçlarımız geçmiş yıllardaki
dokunsal çalışmaların sonuçları ile uyumludur. Sonraki çalışmamızda benzer bir deneyi doğuştan görmeyen
deneklere uygulayarak beyinde görme yolaklarının erken gelişim evresindeki etkilerini araştıracağız.
Dostları ilə paylaş: |