hasarlanma sonrası zararsız uyaranların nasıl olup da
ağrıya yol açtığını açıklamaktadır. Omurilik nosiseptif
aferentlerinden P maddesi ve glutamatın birlikte sa-
lınımı ile spinal nöronlardaki NMDA reseptörlerinde
uyarılma artar ve ağrının yukarıya doğru iletiminde
adeta “kurulmuş ve boşalmakta olan” (wind-up) bir
hızlanma ve şiddet artışı gerçekleşir. Medulla spina-
listeki diğer bir değişiklik, duyusal sonlanmalardan
salınan aracıların komşu mikrogliayı da etkinliğini ar-
tırır. Ekstraselüler nükleotitlerin mikrogliya güçlü sti-
mülatörleri olduğu bilinmektedir. İyonotropik P2X re-
septörlerini (P2XR) ve metabotropik P2Y reseptörleri
(P2YR) üzerinden etkinlik gösterir. Ayrıca, beyin kay-
naklı nörotrofik faktör (BDNF), sinaptik iletimi ve plas-
tisiteyi modüle etmede hayati bir rol oynayan klasik
bir nörotrofık faktördür. Ortaya çıkan kanıtlar BDNF
sinyallemesinin kronik ağrı gelişimi için itici bir güç ol-
duğunu göstermektedir. Bu da, presinaptik iletici ve
postsinaptik reseptör uyarılabilirliğini değiştirerek, ağ-
rının iletiminden sorumlu olan pro-enflamatuar sitokin
ve kemokinlerin meydana çıkmasına neden olur ( 37,
42, 57, 58).
Periferik sinir hasarından sonra istirahatteki immün
hücreler de aktive olur ve mast hücreleri, nötrofiller,
makrofajlar ve T hücreleri gibi nöronal olmayan hüc-
reler hasar bölgesinde toplanırlar. Toplanmış olan bu
hücrelerden TNF-α (Tumor Necrosis Factor- α), IL-
1β, IL-6, Histamin, PGE2 (Prostaglandin E2) ve NGF
(Nerve Growth Factor) gibi duyusal anormallikleri
başlatan ve sürdüren faktörler salgılanır. Bu faktörler
ya direkt olarak aksonu aktive ederler ya da retrograd
olarak DRG’lere taşınarak nöronun gen yapısını de-
ğiştirir. Yeni mediatörlerin salınması için salınan ke-
motaktik salınımlar olayı inflamatuvar bir karışım ha-
line sokar. Bu karışım, nosiseptörleri ya direkt olarak
aktive eder ya da uyarılma eşiğini düşürerek duyarlı
hale sokar. Bunun sonucunda zararlı uyaranlara du-
yarlı olan nosiseptörler, zararsız uyaranlara karşı da
duyarlı hale gelirler (2, 5, 14).
Hasarlı dokuda açığa çıkan kallikrein, kininojenler
üzerinden etki ederek hasar bölgesinde bradikinin
(BK) ve kallidin oluşmasına yol açar. Bir nöropeptid
olan BK en potent proinflamatuvar mediatörlerden
biridir. Doku permeabilitesinde artış, vasküler dilatas-
yon ve duyusal sinirlerin stimülasyonuna neden olur.
Bradikinin etkinliğini G proteinine bağlı B1 ve B2 re-
septörler vasıtası ile göstermektedir. B1 normal do-
kuda bulunmazken bir doku hasarı ile beraber NGF,
TNF-α ve IL-1β gibi sitokinlerle ortaya çıkmaktadır. B2
ise dokuda bulunmaktadır. Duyusal sinir hasarlanma-
sı sonrasında B2 reseptör sayısı B1 olarak yer değiş-
tirir. Bradikinin, hücre içinde protein kinaz C (PKC)
aktivasyonu sonucunda sodyum kanalları açılır, nosi-
septörde eksitasyona neden olur. Bunu fosfolipaz Cβ
(Asetilkolin, bradikinin, dopamin, anjiyotensin II ve di-
ğer hormonları ve nörotransmitterleri bağlayan resep-
törlere bağlanan Gαq stimülasyonunun ana efektörü)
üzerinden yapar. Ayrıca fosfolipaz A2 üzerinden ise
hücre fosfolipid tabakasından araşidonik asidin üreti-
mi ile COX yolağı ve PGE2 gibi prostaglandinler yö-
nündeki ortaya çıkan son ürünler ile ağrının oluşumu
ve sürdürülmesinde (hiperaljezi) önemli rol oynarlar.
Nöropatik ağrı oluşumunda en önemli faktör nörot-
rofinlerdir. Makrofajlar tarafından gelişim evresinde
büyüme faktörü olarak salınan bu maddeler, gelişim
tamamlanınca fonksiyonel değişime uğrar ve her biri
başka bir duyusal nöronun yaşamını sürdürülmesini
ve büyümesini destekler. Bunlar; NGF myelinsiz C
lifleri, BDNF Aδ liflerini, NT-3 ve NT-4/5 Aβ liflerini et-
kilemektedir denilse de yapılan son çalışmalarda her
bir alanda her bir nöromediyatörün artışı ya da azalışı
ortaya konulmuş ve tam bir ayrıma koymak için daha
etkin metodların kullanıldığı çalışmalara ihtiyaç vardır
(2, 59-63, 64) (Şekil 2).
Tüm bu olayların yanında ağrı iletimi tek nosiseptif
reseptör veya alan içinde yer almaz. Medulla spina-
lis arka boynuzu duyusal afferent impulsların modüle
edildiği ve üst merkezlere yönlendirildiği önemli bir
merkezdir. Arka boynuz Rexed laminaları denilen ve
fonksiyonel olarak ayrılmış laminalardan oluşur. No-
siseptif bilgiler genellikle ilk laminalarla bağlantılıdır.
Zararlı ağrı bilgilerini taşıyan tip 1 (peptiderjik) C lifle-
ri Lamina -I ve Lamina-II (substansiya jelatinoza)’nın
dış tabakalarında sinaps yapar (2).
Tip-II C lifleri ise lamina II iç tabaka interlökinlerde
son bulur. Aδ liflerinin çok büyük bölümü lamina I’de
sinaps yapsalar da asıl lamina IV ve V’de sonlanır.
Lamina I nöronları çoğu zararlı uyaranlara (%75’i ağrı,
%15’i zararlı soğuk) karşı spesifiktir. Lamina IV ve V
217
t
Dostları ilə paylaş: