Sinir Liflerinin Özellikleri (4).
Süleyman Demirel Üniversitesi
Tıp Fakültesi Dergisi
Ağrı Fizyopatolojisi
septör ve kanallardan üçü nöropatik ağrının nosiseptif
ağrıdan farklılaşmasına katkıda bulunacağı söylenil-
mekte: ASIC (Acid-Sensing Ion Channels), Nav (voltaj
bağımlı sodyum kanalları) ve TRP (Transient Recep-
tor Potential) kanalları. Ayrıca doku hasarından sonra
ortama çıkan H+ iyonları ile uyarıldıkları zaman eşlik
ettikleri kanal ya da reseptörün uyarılma eşiğinin düş-
mesine neden olur (51, 52).
Voltaj kapılı sodyum kanalları tetrodoksine (TTX)
verdikleri yanıta göre 2 gruba ayrılırlar. Tetrodoksine
duyarlı (TTX-s) kanallar aktivasyonundan sonra hızla
inaktive olma özelliklerine sahiptir. Oysa tetrodoksine
dirençli (TTX-r) kanallar yavaş inaktive olurlar. Bu-
nun sonucu olarak hücre içine giren sodyum mikta-
rı ve dolayısıyla aksiyon potansiyelinin süresi artar.
TTX-s kanallar myelinli ve myelinsiz primer afferent lif
sonlanmalarında bulunurlar. TTX-r kanallar ise daha
çok C lif membranında yer alırlar. Voltaj kapılı sod-
yum kanallarının 10 izoformu saptanılmış olup bunlar
Nav 1.5, Nav 1.8, Nav 1.9 TTX’e dirençli olarak yavaş
inaktivasyon hızına sahiptir. Voltaj kapılı sodyum ka-
nalları ağrı ve doku enflamasyonuna eşlik eden hiper-
sensitivitede anahtar bir rol oynarlar ve özellikle Aδ
ve C nosiseptörlerin sensitize olmasına yol açarlar.
Bunun sonucunda spontan boşalımlar, uyarılma eşik-
lerinin düşmesi ve uyaranlara karşı yanıt fonksiyonla-
rının değişmesi gibi tepkiler ortaya çıkar. Bu tepkiler
spontan ağrı, hiperaljezi ve allodini gibi nöropatik ağrı
karakterlerinin ortaya çıkmasına neden olur (51).
Zararlı uyaranları algılayan ve ileten en önemli iyon
kanalı ailesi, geçici reseptör potansiyeli (TRP) kanal
ailesidir. Bu aile, seçici olmayan kalsiyum geçirgen
kanallardan korunmuş proteinler içerir. Genel olarak
TRP kanalları, pH, kimyasal ajanlar, sıcaklık ve oz-
molarite değişimlerinden, çoklu uyaranların moleküler
sensörleri olarak işlev görür. İyon kanallarının TRP
ailesi vanilloid (TRPV), ankirin (TRPA), melastatin
(TRPM), polikistin (TRPP) ve mukolipin (TRPML),
standart (TRPC) olarak sınıflandırılır, 28 üyeden olu-
şan altı alt familyası vardır (53). TRPA1 iyon kanalı
zararlı bir soğuk algılayıcıdır. Nosiseptif ağrıda rolü
bulunmaktadır. Ayrıca enflamatuar ağrı ya ek olarak
kronik süreçte de hiperaljezinde de görev alır. TRPM
kanallarında nörojenik ağrıda soğuk hipersensitivite-
de algılayıcıdır. TRPV ise ağrıda yaygın olarak çalışan
grubudur. Ayrıca bu kanalın özellikle nöronlarda ve
daha ziyade arka kök gangliyon hücrelerinde inflama-
tuar ve ağrı mekanizmaları üzerinde önemli ölçüde rol
aldığı daha sonra yapılan araştırmalarda anlaşılmış-
tır. Aynı zamanda, bu kanalların PKA ve PKC gibi ikin-
cil haberciler yoluyla aktive olduğu da ispatlanmıştır.
Bu kanallar, kalsiyum geçirgen ve seçici olmayan kat-
yon kanallarıdır. TRPV1 kanal fonksiyonunun artışı ya
kanalın direkt aktivasyonu ya da aktivasyon eşiğinin
düşürülmesi şeklinde olur. Başka bir kanal ise ATP’nin
bağlandığı purinerjik reseptörlerdir. ATP bağlanması
ile açılan katyon kanalları olmakla beraber, hem peri-
ferde hem de santralde duyusal sinyallerin iletilmesi
ve işlenmesinde rol oynarlar. Örneğin; Purinerjik re-
septörler, hem istirahat halinde hem de aktive olmuş
durumlarında mikroglia sinyalleşmesinde önemli rol
oynarlar. In vivo çalışmaları ATP ile uyarılmış mikrog-
liaların intratekal enjeksiyonu, birkaç saat içinde allo-
dini gelişimine neden olur. Böylece BDNF’nin spinal
mikrogliya tarafından salgılanmasına, sırayla lamina I
GABAerjik internöronların tonik inhibisyonunu azalttı-
ğı belirtilmiştir. Gerçekten de, benzodiazepinler veya
3a indirgenmiş nörosteroidler gibi GABAA reseptör-
leri fonksiyonunun pozitif allosterik modülatörlerinin
intratekal enjeksiyonları, çeşitli hayvan modellerinde
ve insan ağrı durumlarında ağrı tepkilerini azaltmış-
tır. Sinir hasarlarından sonra ATP düzeylerinin artışı
DRG nöronlarda depolarizasyona neden olur. Sonuç
olarak nöropatik ağrı teşvik ettiği gösterilmiştir. Ayrıca
hiperaljezinin gelişimine katkıda bulunur (2, 4, 10, 45,
49, 53-56).
Dostları ilə paylaş: