225
‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi Sürekli T›p E¤itimi Etkinlikleri
Ak›lc› Antibiyotik Kullan›m› ve Eriflkinde Toplumdan Edinilmifl Enfeksiyonlar
Sempozyum Dizisi No: 31 • Kas›m 2002; s. 225-232
Üriner Sistem Enfeksiyonlar›
Doç. Dr. Halit Özsüt
Üriner sistem enfeksiyonları hekimlerin en sık karşılaştıkları bakteriyel en-
feksiyonlardır. Kadınların yaklaşık %10-35’i yaşamının herhangi bir dönemin-
de üriner sistem enfeksiyonu geçirmektedir. Bir kez üriner sistem enfeksiyo-
nu geçiren kadınların yaklaşık %50’sinde enfeksiyon yinelemektedir. Yaşlı ka-
dınlarda bakteriüri prevalansı %10-15 oranındadır. Gebelikte asemptomatik
bakteriüri sıklığı %2-5 kadardır. Asemptomatik bakteürinin gebe kadınlarda
pyelonefrit prematüre doğum, düşük doğum tartılı bebek ve yeni doğan sep-
sisi gibi olumsuz etkileri olabilir. Erkekler üriner sistem enfeksiyonları açısın-
dan kadınlardan daha şanslıdır. 1-50 yaş arası erkeklerde üriner sistem enfek-
siyonu görülme sıklığı %1’in altındadır. Yaş ilerledikçe prostat hipertrofisi ve
prostat salgısının azalması ile paralel olarak bakteriüri prevalansı artar ve %4-
10’a ulaşır. Sondaya bağlı komplike üriner sistem enfeksiyonu her yaşta ve her
iki cinste benzer oranlarda görülür. Üriner sistem enfeksiyonunun ortaya çık-
ma riski okul çağındaki kız çocuklarında, cinsel aktif genç kadınlarda, prostat
hipertrofisi olan erkeklerde ve 65 yaşın üzerindekilerde daha yüksektir. Ço-
cuklarda üriner sistem enfeksiyonu oldukça önemlidir, vezikoüreteral reflü
açısından çok dikkatli olmak gerekir. Çocuk ve yaşlılarda üriner enfeksiyon-
ları klasik belirti ve bulgularla seyretmeyebilir.
Üriner sistem enfeksiyonu tanısında yalnızca idrar sedimentinde (çoğu
kez standardize olmayan) pyüri saptanması yeterli değildir. Tanıda anamnez,
fizik muayene ve idrar kültürü birlikte değerlendirilmelidir. Anamnezde özel-
likle üriner sistem enfeksiyonunu komplike edici bir faktörün olup olmadığı
mutlaka araştırılmalı, kadınlara ayrıca genital akıntıları olup olmadığı sorul-
malıdır. Üriner sistem enfeksiyonu düşünülen her hastada mutlaka fizik mu-
ayene yapılmalı ve gerektiğinde ayrıca tanıya yardımcı (sistit ile pyelonefrit),
basit ucuz, her laboratuvarda yapılabilen sedimentasyon, lökosit sayımı ve
CRP tayini yapılmalıdır. Bir hastaya üriner sistemi enfeksiyonu tanısı koyabil-
mek için üç parametreye gereksinim vardır: 1. Üriner sistem enfeksiyonuna ait
• Halit Özsüt
klinik belirti ve/ya bulgular; 2. Üriner sistemin bakteriyel invazyonuna karşı
ortaya çıkan inflamatuar yanıt (pyüri vd.) /nötropenik hastalar dışında; 3. İd-
rar kültüründe bakteriüri saptanması. Bu parametreler çeşitli durumlarda, de-
ğişik kombinasyonlarda karşımıza çıkabilir. Örneğin üriner sistem enfeksiyo-
nu ve pyüri yanıtı olmaksızın bakteriüri saptanabilir, bu durum kontaminas-
yon sonucu olabileceği gibi, bazı durumlarda üriner sistemdeki kolonizasyo-
nu da gösterebilir. Her iki durumda da antimikrobik tedavi gereksizdir. Kimi
kez de bakteriüriye pyüri de eşlik edebilir, asemptomatik bakteriüri olarak ta-
nımlanan bu durumda da bazı gruplar dışında antibiyoterapi gerekli değildir.
Üç parametreninde birlikte olması durumunda ise gerçek semptomatik üriner
sistem enfeksiyonu söz konusudur ve tedavi gerektirir.
İdrar örneği, 2000/devir/dakika, 5 dakika santrifüje edilerek, sediment
büyük büyütme ile incelendiğinde, her sahada 5’den fazla lökosit görülmesi
pyüri karşılığıdır. Bu yöntemin standardizasyonu oldukça güçtür. Santrifüje
edilen idrarın hacmi, santrifüj hız ve süresi, sedimentin edildiği hacim dikkat-
le tanımlanmalıdır. En iyi ve standart yöntem, taze santrifüje edilmemiş idrar-
da kamarada lökosit sayımıdır, mm
3
’te 10 veya daha fazla lökosit pyüriyi gös-
terir. Benzer özgüllük ve duyarlılıkta, fakat sayım yapılamayan bir yöntem,
dip stik yöntemi ile idrarda lökosit esteraz aktivitesinin saptanmasıdır.
İdrarda bakteri bulunması bakteriüri olarak adlandırılır. Klinik mikrobiyo-
loji laboratuvarlarının çoğu hâlâ idrarın ml’sinde >10
5
koloni oluşturan bakte-
ri üremesini anlamlı bakteriüri olarak kabul etmektedir. Üriner sistem enfek-
siyonu semptomları ve pyürisi olan bir hastadan elde edilmiş orta akım idra-
rının ml’sinde saf kültür halinde üreyen 10
3
kadar Escherichia coli veya Staphy-
lococcus saprophyticus kolonisi bile artık üriner sistem enfeksiyonu göstergesi
olarak kabul edilmektedir. Üriner sistem enfeksiyonlarında en sık (%60-90)
izole edilen bakteri E.coli’dir. Özellikle bahar aylarında, seksüel aktif dönem-
deki genç kadınlardan ikinci sıklıkta izole edilen bakteri ise S.saprophyti-
cus’tur. Komplike enfeksiyonlarda Pseudomonas aeruginosa, diğer Gram negatif
çomaklar ve enterokokların sıklığının artmasına karşın E.coli hakimiyeti sürer.
Bu durum özellikle ampirik tedavide gözönünde bulundurulmalıdır. Üriner
sistem enfeksiyonlarının %95’inden fazlasında tek bir bakteri türü sorumlu-
dur. Buna karşılık gerek kadınlarda gerekse erkeklerde distal üretra ve deriyi,
kadınlarda vajinayı sıkça kolonize eden Staphylococcus epidermidis, difteroidler,
laktobasiller, Gardnerella vaginalis ve çeşitli anaeroplar üriner sistem enfeksiyo-
nu etyolojisinde rol almazlar. Bu nedenle kültürde birden fazla bakteri türü
yada böyle kolonizan bakterilerden biri üretilmişse idrar örneğinin kontami-
nasyona uğradığı kabul edilmelidir. İdrar kültüründe hiçbir üreme olmaması-
na veya ml’de 1000’den az bakteri üremesine karşın, pyürinin olması durumu
steril pyüri olarak adlandırılır. Üriner sistem enfeksiyonu semptomları olmak-
226
227
sızın steril pyüri, Mycoplasma ve Chlamydia üretritlerine, üriner tüberküloza,
vajinit ve diğer genital sistem enfeksiyonlarına interstisyel sistite ve diğer pek-
çok nedene bağlı olarak görülebilir.
AKUT BAS‹T S‹ST‹T (KADINLARDA)
En sık saptanan klinik formdur. Genellikle kadınlarda görülür. Hasta di-
züri, pollaküri, sıkışma hissi ile hekime başvurur. Sistitli hastaların yaklaşık
%10’’unda suprapubik duyarlık vardır, fizik muayenede başka bir bulgu sap-
tanmaz. Ateş yüksekliği görülmez. Dizüri en belirgin semptomdur ve cinsel
temasla bulaşan patojenlerin neden olduğu vajina ve üretra enfeksiyonların-
dan ayırd edilmesi gerekir. Bu hastaların yaklaşık %70’inde enfeksiyon, mesa-
ne veya üretra mukozasının üst tabakaları ile sınırlıdır. Geri kalan %30’unda
gizli bir böbrek enfeksiyonu da söz konusudur. Basit sistit vakalarında her za-
man idrar kültürü gerekli değildir. Semptomları en az 7 günden uzun süre de-
vam eden, yakın geçmişte bir üriner sistem enfeksiyonu atağı öyküsü olan
ve/ya sosyoekonomik düzeyi düşük hastalarda pyelonefrit riski yüksektir.
Gram-negatif çomaklara etkili ve idrara geçen hemen tüm antimikrobik ajan-
lar akut basit sistit tedavisinde etkilidir. Basit sistitlerde günümüzde kabul
edilen tedavi süresi 3 gündür. Bu süre betalaktam antibiyotik kullanıldığında
5 gün olmalıdır. Hasta diyabetik ise, semptomların süresi 7 günden uzunsa,
yakın geçmişte üriner sistem enfeksiyonu anamnezi varsa, kontrasepsiyon
için diyafram kullanılmaktaysa, hasta 65 yaşın üzerinde veya gebeyse tedavi
süresi 7 gün olmalıdır. Tek doz tedavi bazı durumlarda uygulanabilir, fakar
tek doz tedavi uygulanan gebe kadınlar, diyabetikler, immünosüpresyon al-
tındakiler ve üriner sistem anomalisi olanlarda pyelonefritin gözden kaçabile-
ceği yada tedaviden sonra gelişebileceği anlaşılmıştır. Kotrimoksazol ve floro-
kinolonlar gibi antimikrobik ajanlarla yapılan 3 günlük tedaviler dışkı ve vaji-
nadaki üropatojenleri de eradike eder. 3 günlük tedavide istenmeyen etki gö-
rülme sıklığı, tek doz tedavide görülenler kadar düşüktür. Gebelerde amoksi-
silin, oral sefalosporinler veya nitrofurantoin tercih edilmelidir.
AKUT PYELONEFR‹T (KADINLARDA)
Böbrek parankiminin bakteriyel enfeksiyonudur. Titreme, ateş (39°-40°C),
böğür, karın veya bel ağrısı ve kostovertebral açıda duyarlık vardır. Bu bulgu-
lara akut sistit semptomları eşlik edebilir. Ateş ve böğür ağrısı pyelonefrit gös-
tergesi olan, diğer bir yaklaşımla akut sistit-pyelonefrit ayırıcı tanısında iki
önemli bulgudur. Ayrıca sistitten farklı olarak lökositoz, sedimentasyon yük-
sekliği ve CRP pozitifliği saptanır. Akut pyelonefrit daha çok 18-40 yaşları ara-
sındaki sağlıklı kadınlarda görülür. Vakaların yaklaşık %50’sinde bakteriyemi
söz konusudur. Akut pyelonefrit hafif seyirli olabileceği gibi, hasta bir Gram-
Üriner Sistem Enfeksiyonlar› •
• Halit Özsüt
negatif sepsisin tüm belirtileri ile hekimin karşısına gelebilir. Akut pyelonef-
ritte sepsis riski çok yüksek oranda olduğundan acilen antibiyoterapiye baş-
lanması gerekir. Hafif bir klinik seyir gösteren hastalar, 2 haftalık bir oral kot-
rimoksazol veya florokinolon rejimiyle hastaneye yatırılmadan tedavi edilebi-
lir. Bununla birlikte sepsis öncü belirti ve bulguları olan hastaların hastaneye
yatırılmalı, hemokültür alınmalı ve parenteral antibiyotik başlanmalıdır. İnt-
ravenöz antibiyotik rejimi, hasta hastanede 24-48 saat ateşsiz bir dönem geçir-
dikten sonra, 2 haftaya tamamlanmak üzere ardışık oral olarak sürdürülebilir.
Pyelonefrit tedavisinde, kotrimoksazol, florokinolonlar, üçüncü kuşak sefalos-
porinler, aminoglikozidler ya da beta-laktam + beta-laktamaz inhibitörleri pa-
renteral olarak kullanılabilir. Ampirik antibiyotik seçimi Gram preparatına
dayandırılmalıdır. Akut pyelonefritte tedavi süresi en az 14 gün olmalıdır. Te-
davinin 48. saatinde ve tedaviden 48 saat sonra mutlaka kontrol kültürleri
alınmalıdır.
KOMPL‹KE ÜR‹NER S‹STEM ENFEKS‹YONU VE
ERKEKLERDE ÜR‹NER S‹STEM ENFEKS‹YONU
Erkeklerde üriner sistem enfeksiyonuna hemen daima böbreğin bakteriyel
invazyonunun yanı sıra ürolojik sorunlar (prostat hipertrofisi, prostatit, ürolit-
yaz ve/ya mesanede rezidüel idrar kalması) ve/ya immünosüpresyon da eş-
lik eder. Bu nedenle sağlıklı kadınlarda basit bir enfeksiyon olan alt üriner sis-
tem enfeksiyonu da erkeklerde, tersi kanıtlanmadıkça, komplike bir enfeksi-
yon gibi ele alınmalıdır. Son zamanlarda aktif homoseksüel, sünnetsiz veya
vajinal E.coli kolonizasyonu olan partneri bulunan erkeklerde sistit-üretrit
semptomları ve üretral akıntı ile kendini gösteren basit alt üriner sistem enfek-
siyonu olabileceğinden söz edilmektedir. Erkeklerde tedavi öncesi kültür şart-
tır. Tedavide seçkin ajanlar kotrimoksazol ve florokinolonlardır, tedavi süresi
14 gündür, enfeksiyonun basit olduğu kesinse 7 günlük tedavi yeterli olabilir.
Tedaviye yanıtta sorun varsa ürolojik inceleme yapılmalıdır.
Kadınlarda komplike üriner sistem enfeksiyonu, çoğunlukla puberte önce-
sinde ve menopoza girdikten sonra görülür. Her iki cins ve yaş gruplarında
sonda, rezidüel idrar (> 100 ml), obstrüktif üropati, taş, vezikoüreteral reflü,
azotemi, böbrek transplantasyonu, ürolojki endoskopi, immünosüpresyon ve
yakın geçmişte antibiyotik kullanımı üriner sistem enfeksiyonunu komplike
hale getirir. Üriner sistem enfeksiyonlarında komplike eden bir faktörün var-
lığı söz konusu ise hasta sistit klinik tablosunda bile olsa daha uzun bir teda-
vi süresi gerektirir. Ampirik antibiyotik seçimi, idrar örneğinin Gram boyama
incelemelerine ve varsa yakınlarda elde edilmiş idrar kültürü sonuçlarına da-
yandırılmalıdır. Hafif ve orta seyirli bulantı ve kusması olmayan hastaların te-
davisi 14 gün süreyle oral olarak uygulanan bir florokinolon ile yapılabilir. Et-
228
Üriner Sistem Enfeksiyonlar› •
ken biliniyor ve duyarlı ise kotrimoksazol da kullanılabilir. Ağır seyirli, üro-
sepsis riski olan hastalar hastaneye yatırılmalı ve ampirik tedavi, Gram prepa-
ratına göre, P.aeruginosa veya enterokokları kapsamalıdır. Tedavi mutlaka pa-
renteral olmalı ve en az 14 gün sürdürmelidir. Özellikle nozokomiyal enfeksi-
yon söz konusu ise hastanenin duyarlık kalıplarına göre karar verilmelidir.
Tedavi altındaki hastaların %90’ından fazlasında kültürler negatifleşse bile, te-
davi sonlandırıldıktan sonra enfeksiyonun yineleme riski çok yüksektir. Bu
nedenle tedavi sırasında veya tedaviden sonra komplike edici faktörde orta-
dan kaldırılmalıdır. Sondalı hastada bakteriüri, hasta sondalı ve asemptoma-
tik kaldıkça sistemik antibiyoterapi gerektirmez. Ateş yükselirse önce diğer
olası nedenler değerlendirilmeli, ateş üriner sistem enfeksiyonuna bağlanırsa,
kültür örneği alındıktan sonra, antibiyoterapi başlanmalıdır. Tedavi komplike
üriner sistem enfeksiyonu olarak yapılır. Özellikle sondayla ilişkili enfeksi-
yonlarda korunmanın tedaviden önemli olduğu unutulmamalıdır.
ASEMPTOMAT‹K BAKTER‹ÜR‹
Semptomsuz hastalarda pyüri ve bakteriüri (>105 cfu/ml üropatojen) söz
konusu ise hasta asemptomatik bakteriüri olarak kabul edilir, fakat tanı en az
iki kültürle (en az 24 saat aralıkla yapılmış) doğrulanmalıdır. Gebelerde, ço-
cuklarda, obstrüktif üropatisi, kronik böbrek yetmezliği veya renal transplan-
tı, diyabeti, nötropenisi olan hastalarda ve ürolojik girişim öncesi ağır sonuç-
lar doğurabilir. Nitrofurantoin, amoksisilin ve oral sefalosporinler, gebelikte
güvenle kullanılabilir. Dikkatli bir izleme yapılabilecekse, gebelikteki asemp-
tomatik bakteriüri tedavisinde 3 günlük bir antibiyoterapiye başvurulabilir.
Hastalar tedavi sona erdikten sonra 2 hafta süreyle izlenmeli, daha sonra ise
ayda bir kontrole çağrılmalıdır.
Y‹NELEYEN ÜR‹NER S‹STEM ENFEKS‹YONLARI
Yineleyen üriner sistem enfeksiyonu, antimikrobik tedavinin sonlandırıl-
masından sonraki 1-2 hafta içinde ve bir önceki epizoddan sorumlu bakteriye
bağlı olarak ortaya çıkarsa rölaps (nüks); ilk altı ay içinde ve başka bir bakte-
riye bağlı olarak ortaya çıkarsa reenfeksiyon olarak adlandırılır. Rölaps, çoğu
kez renal tutulmayı veya kronik bakteriyel prostatiti ya da komplike eden bir
faktörün eşlik ettiğini düşündürür. Rölapslar 2 hafta süreyle tedavi edilmeli,
yine rölaps görülürse ve radyolojik incelemeler sonucu cerrahi olarak düzelti-
lebilecek bir lezyon da bulunamazsa 6 haftalık tedavi uygulanmalıdır.
Yılda üç kez veya daha fazla sayıda yineleyen akut sistit geçiren kadınla-
ra profilaktik tedavi uygulanmalıdır. Aksi taktirde pyelonefrit veya rölaps eği-
lim oranı çok sıktır. İntravenöz pyelografisi normal olan çoğu hastada ise en-
feksiyon, alt üriner sisteme sınırlı kalır ve sık reenfeksiyonlar görülür. Kulla-
nılabilecek üç ayrı rejim vardır: 1. Sürekli düşük doz profilaksi; 2. Postkoital
229
tek doz profilaksi; 3. Hastanın kendi kendine 3 günlük tedavi uygulaması. Sü-
rekli düşük doz profilaksi için kotrimoksazol, nitrofurantoin, norfloksasin ve
diğer florokinolonlar oldukça etkili ajanlardır. Bu antimikrobiklere direnç ge-
lişmesi sık değildir ve uzun süre kullanılmaları etkinliklerini azaltmamakta-
dır. Uzun süre uygulanan oral beta-laktam antibiyotiklere karşı plazmid ara-
cılığıyla direnç gelişimi sıktır ve reenfeksiyonların tedavisi daha güç olabilir.
Yılda üç ve daha fazla sayıda enfeksiyon geçiren kadınlara sürekli profilaksi
uygulanmalıdır. Reenfeksiyonlar cinsel temasla ilişkili ise her cinsel temas
sonrası cinsel temasla ilişkili değilse en az altı ay süreyle sürekli veya haftada
3 kez (1 tablet kotrimoksazol, 100 mg nitrofurantoin, yarım doz florokinolon)
profilaksi yapılmalıdır. Son zamanlarda haftada tek doz 400-800 mg pefloksa-
sin’in etkili olduğunu bildirenler vardır. Yılda 2 veya daha az sayıda enfeksi-
yon geçiren kadınlar akut basit sistit olarak kabul edilmeli ve 3 günlük tedavi
uygulanmalıdır.
ÜR‹NER S‹STEM ENFEKS‹YONLARININ KL‹N‹K ÖZELL‹KLER‹
Akut Basit Sistit (Kad›nlarda)
•
Dizüri, pollakiüri, sıkışma hissi, suprapubik duyarlık
•
Pyüri (≥ 10/mm
3
), Bakteriüri (> 10
3
/ml)
•
Tedavi süresi 3 gün (Bazı durumlarda tedavi süresi 5-7 güne uzatılma-
lı, bkz. metin)
• Halit Özsüt
230
Yineleyen Üriner Sistem Enfeksiyonlar›
Rölaps (Nüks)
2-6 hafta tedavi
Reenfeksiyon
≤2 ÜSE/y›l
Hasta akut
basit sistit gibi
tedavi edilmeli
≥3 ÜSE/y›l
Cinsel temasla
iliflkili de¤il
Cinsel temasla
iliflkili
Sürekli düflük doz
veya haftada 1-3 kez
profilaksi
Postkoital
Profilaksi
Kullan›lan ajanlar
Kotrimoksazol, Nitrofurantoin, Kinolonlar
fiekil 1.
Yineleyen üriner sistem enfeksiyonlar›nda tedavi yaklafl›m›
Üriner Sistem Enfeksiyonlar› •
Akut Pyelonefrit (Kad›nlarda)
•
Ateş, üşüme, titreme, bulantı, kusma ±akut sistit semptomları, kosto-
vertebral açıda duyarlık
•
Pyüri (≥ 10/mm
3
), Bakteriüri (≥ 10
4
/ml), lökositoz, CRP pozitifliği, se-
dimentasyon yüksekliği
•
Hafif-orta seyirli vakalarda ayaktan oral tedavi
Ağır seyirli, ürosepsis riski olan vakalarda hastanede parenteral tedavi
Tedavi süresi 14 gün
Komplike Enfeksiyon ve Erkeklerde Üriner Sistem Enfeksiyonu
•
Komplike Edici Faktörler: Sonda, rezidüel idrar (> 100 ml), obstrüktif
üropati (taş vd.), vezikoüreteral reflü, azotemi, böbrek transplantasyonu, üro-
lojik endoskopi, immünosüpresyon, yakın geçmişte antibiyotik kullanımı
•
Tedavi süresi 14 gün
•
Erkeklerde enfeksiyon, ürolojik sorun nedeniyle genellikle komplike-
dir.
Asemptomatik Bakteriüri
•
Semptomsuz hasta
•
Pyüri (≥ 10
5
/ml üropatojen x 2; > 24 saat)
•
Üriner sistemin asemptomatik enfeksiyonu
Geçici Mesane Kolonizasyonu
•
Gebe ve ürolojik girişim geçirecek olanlar tedavi edilmeli
Tedavi süresi 3 gün
Yineleyen Üriner Sistem Enfeksiyonu
Rölaps
Enfeksiyon antimikrobik tedavinin sonlandırılmasından sonraki 1-2 hafta
içinde ve bir önceki epizoddan sorumlu bakteriyle ortaya çıkar
Reenfeksiyon
Enfeksiyon ilk altı (6) ay içinde ve yeni bir bakteriyle ortaya çıkar.
•
≥ 2 atak yıl: 3 günlük tedavi
•
≥ 3 atak yıl: uzun süreli profilaksi (≥ 6 ay)
KAYNAKLAR
1.
Akata F. Kadınlarda alt üriner sistem enfeksiyonları. Enfeksiyon Hastal›klar› Serisi 1999; 2:146-53.
2.
Brumfitt W. Hamilton-Miller JMT. Prophylactic antibiotics for recurrent urinary tract infections. J Antimicrob
Chemother 1990; 25:505-12.
231
• Halit Özsüt
3.
Cramer DA. Recurrent urinary tract infection: new theories and old remedy. Ann Intern Med 1998; 128:333-4.
4.
Echols RM, Tosiello RL, Haverstock DC, Tice AD. Demographic, clinical, and treatment parameters influencing
the outcome of acute cystitis. Clin Infect Dis 1999; 29:113-9.
5.
Faro S, Fenner DE. Urinary tract infections. Clin Obstet Gynecol 1998; 41:744-54.
6.
Hamilton-Miller JMT. Urinary tract infections. Curr Opin Infect Dis 1997; 10:66-9.
7.
Hooton TM, Stamm WE. Diagnosis and treatment of uncomplicated urinary tract infections. Infect Dis Clin North
Am 1997; 11:551-81.
8.
Komaroff AL. Acute dysuria in women. N Eng J Med 1984; 310:368-75.
9.
Krcmery S, Hromec J, Tvrdikova M, Hassan MN, Gulla D. Newer quinolones in the long term prophylaxis of re-
current urinary tract infectinos (UTI). Drugs 1999; Suppl f/c:1-4.
10.
Kunin CM. Urinary tract infections in females. Clin Infect Dis 1994; 18:1-12.
11.
McCarty JM, Richard G, Huck W, Tucker RM, Tosiello RL, Shan M, Heyd A, Echols RM, and the ciplofloxacin
urinary tract infection group. A randomized trial of short-course ciplofloxacin, ofloxacin, or trimethoprim/sul-
famethoxazole for the treatment of acute urinary infections in women. Am J Med 1999; 106:292-9.
12.
Nicolle LE. Urinary tract infection in adult women. Curr Opin Infect Dis 1994; 7:3-8.
13.
Özsüt H. Üriner sistem enfeksiyonları: Genel ilkeler ve tanı yaklaşımı. Klimik Derg 1991; 4:3-7.
14.
Özsüt H. Hastane dışı üriner sistem enfeksiyonlarında antimikrobik tedavi. Ankem Derg 1991; 5:255-62.
15.
Özsüt H. Yaşlılarda üriner sistem enfeksiyonları. Klimik Derg 1991; 4:58-61.
16.
Özsüt H. Gebelikte üriner sistem enfeksiyonları. In: Çalangu S, Eraksoy H, Özsüt H, eds Enfeksiyon Hastalıkla-
rı’92. İstanbul: Yüce Yayınları, 1992; 165-9.
17.
Özsüt H. Üriner sistem enfeksiyonlarının tanı ve tedavisinde sorunlar. Medikal Magazin 1993 (İnfeksiyon Hasta-
lıkları Özel Sayısı); 30-4.
18.
Özsüt H. Üriner sistem enfeksiyonlarında antibiyotik tedavisi. In: İstanbul Tıp Fakültesi Antibiyotik Kontrol Ko-
mitesi, ed. Antibiyotik Kullanımı ve Antibiyotiklerin İstenmeyen Etkileri. İstanbul: Logos Yayıncılık 1993; 88-97.
19.
Rubin RH, Beam TR Jr, Stamm WE. An approach to evaluating antibacterial agents in the treatment of urinary
tract infection. Clin Infect Dis 1992; 14(Suppl 2):S246-51.
20.
Sanford JP, Gilbert DN, Sande MA. Guide To Antimicrobial Therapy, Dallas: Antimicrobial Therapy Inc;1998.
21.
Smith HS, Hughes JP, Hooton TM, Roberts P, Scholes D, Stergachis A, Stapleton A, Stamm W, Antecedent anti-
microbial use increases the risk of uncomplicated cystitis in young women. Clin Infect Dis 1997; 25:63-8.
22.
Stamm WE, Hooton TM, Johnson JR, Johnson C, Stapleton A, Roberts PL, Moseley SL, Fihn SD. Urinary tract in-
fections: from pathogenesis to treatment. J Infect Dis 1989; 159:400-6.
23.
Stamm WE, Hooton TM. Management of urinary tract infections in adults. N Engl J Med 1993; 329:1328-34.
24.
Warren JW, Abrutyn E, Hebel JR, Johnson JR, Schaeffer AJ, Stamm WE. Guidelines for antimicrobial treatment
of acute bacterial cystitis and acute pyelonephritis in women. Clin Infect Dis 1999; 29:745-58.
232
Dostları ilə paylaş: |