Antioksidanların sağlık üzerine yararlı etkileri kanıtlandıktan sonra, vücudun antioksidan savunma mekanizmasının serbest radikallerin hasarlarını önleyebildiği ancak hepsini önleyemediği ortaya çıkmıştır
Antioksidanların sağlık üzerine yararlı etkileri kanıtlandıktan sonra, vücudun antioksidan savunma mekanizmasının serbest radikallerin hasarlarını önleyebildiği ancak hepsini önleyemediği ortaya çıkmıştır.
Antioksidanların sağlık üzerine yararlı etkileri kanıtlandıktan sonra, vücudun antioksidan savunma mekanizmasının serbest radikallerin hasarlarını önleyebildiği ancak hepsini önleyemediği ortaya çıkmıştır.
İşlenmiş gıdaların bozulmasını önlediği ve raf ömrünü uzattığı anlaşıldığında ise sentetik antioksidanlar gıdalarda katkı maddesi olarak kullanılmaya başlanmış ancak bunların toksik etkisi ortaya çıkınca doğal antioksidanlara olan ilgi artmıştır.
İşlenmiş gıdaların bozulmasını önlediği ve raf ömrünü uzattığı anlaşıldığında ise sentetik antioksidanlar gıdalarda katkı maddesi olarak kullanılmaya başlanmış ancak bunların toksik etkisi ortaya çıkınca doğal antioksidanlara olan ilgi artmıştır.
Gıdaların depolanması, işlenmesi, ısı uygulamaları ve son ürünün depolanması esnasında meydana gelen lipit oksidasyonu gıdaların besin değerinin azalması, acılaşması ve bozulmasına neden olmakta ve gıdaların koku, tat, doku,kıvam ve görünümü değişmektedir.
Gıdaların depolanması, işlenmesi, ısı uygulamaları ve son ürünün depolanması esnasında meydana gelen lipit oksidasyonu gıdaların besin değerinin azalması, acılaşması ve bozulmasına neden olmakta ve gıdaların koku, tat, doku,kıvam ve görünümü değişmektedir.
Bu reaksiyonlar sadece gıdaların kalitesini etkilemez, aynı zamanda karsinogenesiz, mutagenesiz, yaşlanma ve atrerosklerozis gibi olaylarla yakından ilişkilidir.
Bu reaksiyonlar sadece gıdaların kalitesini etkilemez, aynı zamanda karsinogenesiz, mutagenesiz, yaşlanma ve atrerosklerozis gibi olaylarla yakından ilişkilidir.
Lipit oksidasyon ürünleri diğer gıda bileşenlerini de etkilemekte ve bu ürünler protein ve folik asit absorbsiyonuna müdahale etmektedirler.
Lipit oksidasyon ürünleri diğer gıda bileşenlerini de etkilemekte ve bu ürünler protein ve folik asit absorbsiyonuna müdahale etmektedirler.
Aynı zamanda sindirim sistemine ait mukoz membranlarda patalojik değişimlere neden olabilirler, enzim aktivitesini inhibe edebilirler, kolesterol seviyesini arttırabilirler ve kan serumunda perokside olarak arterosklerozis prosesini aktive edebilirler.
Aynı zamanda sindirim sistemine ait mukoz membranlarda patalojik değişimlere neden olabilirler, enzim aktivitesini inhibe edebilirler, kolesterol seviyesini arttırabilirler ve kan serumunda perokside olarak arterosklerozis prosesini aktive edebilirler.
Birçok tür tarafından üretilen AA böbreklerde ve karaciğerde üretilir. Bu üretim glukanolakton oksidaz enziminin aktivitesi sonucu gerçekleşir. İnsan organizması bu enzimden yoksun olduğu için AA üretemez ve besinlerle almak zorundadır. Bu nedenle AA insanlar için bir vitamindir
Birçok tür tarafından üretilen AA böbreklerde ve karaciğerde üretilir. Bu üretim glukanolakton oksidaz enziminin aktivitesi sonucu gerçekleşir. İnsan organizması bu enzimden yoksun olduğu için AA üretemez ve besinlerle almak zorundadır. Bu nedenle AA insanlar için bir vitamindir
15-18 yy lar arası uzun deniz yolculuklarına çıkan denizcilerde görülen hastalığın karaya çıktıktan sonra meyve sebzeleri tüketerek iyileştiklerini anlatan birçok hikaye vardı.
15-18 yy lar arası uzun deniz yolculuklarına çıkan denizcilerde görülen hastalığın karaya çıktıktan sonra meyve sebzeleri tüketerek iyileştiklerini anlatan birçok hikaye vardı.
Bu iyileştirmeyi bir büyücünün yaptığı anlatılırdı bu hikayelerde
Amin grubu içermemesine rağmen büyük beklentilerden dolayı vital amin in kısaltılmışı olan Vitamin C olarak kullanılması Casimir Funk tarafından önerildi.
Amin grubu içermemesine rağmen büyük beklentilerden dolayı vital amin in kısaltılmışı olan Vitamin C olarak kullanılması Casimir Funk tarafından önerildi.
18.yy ortalarında ise James Lind iskorbütin taze meyve ve sebze ile tedavi edileceğini kanıtladı
Bundan birkaç yıl sonra Szent-Györgyi nin askorbik asidi antiscorbutic factor olarak tanımladı
Bundan birkaç yıl sonra Szent-Györgyi nin askorbik asidi antiscorbutic factor olarak tanımladı
Procollagen, carnitine, ve neurotransmittersinin biyosentezinde rol alan hydroxylase ve oxygenase enzimleri için kosubstrat gibi davranır. Vit C eksikliği bu enzimlerin aktivitelerinin azalmasına ve iskorbütün oluşmasına sebep olur.
Procollagen, carnitine, ve neurotransmittersinin biyosentezinde rol alan hydroxylase ve oxygenase enzimleri için kosubstrat gibi davranır. Vit C eksikliği bu enzimlerin aktivitelerinin azalmasına ve iskorbütün oluşmasına sebep olur.
Demirin vitamin C tarafından redüksüyonu diyetteki demirin emilimini arttırır.
O zamandan beri vit.c nin insanları soğuk algınlığından kansere kadar neredeyse tüm hastalıklara deva olduğu düşünülmeye başlandı
1-kollejen biyosentezi için gereklidir
2-steroit ve peptit hormonlarının biyosentezi için gereklidir
3-oksidasyonu önlemek veya indirgemek için gereklidir.
AA üzerinde yapılan çalışmalar sonucu artık kesin olarak anlaşılmıştır ki AA biyolojik sistemlerdeki en etkin ve en yaygın antioksidandır
AA üzerinde yapılan çalışmalar sonucu artık kesin olarak anlaşılmıştır ki AA biyolojik sistemlerdeki en etkin ve en yaygın antioksidandır
Suda çözünen zincir kırıcı antioksidan olan C vitamini, süperoksit ve hidroksil radikalleri ile kolayca reaksiyona girerek onları temizler. Vitamin C’nin oksidasyonu ile doğrudan hidrojen peroksid de meydana gelebilir .
Suda çözünen zincir kırıcı antioksidan olan C vitamini, süperoksit ve hidroksil radikalleri ile kolayca reaksiyona girerek onları temizler. Vitamin C’nin oksidasyonu ile doğrudan hidrojen peroksid de meydana gelebilir .
Hem hücre içinde hem de plazmada önemli bir antioksidan olan askorbik asidin en önemli etkisi, tokoferroksil radikalinin tekrar a-tokoferol haline çevrilmesidir. C vitamininin yüksek konsantrasyonları, bu mekanizma ile lipid peroksidasyonuna karşı koruyucu etki gösterir.
Hem hücre içinde hem de plazmada önemli bir antioksidan olan askorbik asidin en önemli etkisi, tokoferroksil radikalinin tekrar a-tokoferol haline çevrilmesidir. C vitamininin yüksek konsantrasyonları, bu mekanizma ile lipid peroksidasyonuna karşı koruyucu etki gösterir.
Vit C Vit E ile işbirliği yapabilir. Şöyle ki askorbat alfa tokoferol radikallerine hidrojen transfer edebilir. Bu olay da Vit E nin rejenerasyonu demektir. C vitamininin yüksek konsantrasyonları, bu mekanizma ile lipid peroksidasyonuna karşı koruyucu etki gösterir. Kronik inflamatuar hastalıklar ve lipid peroksidasyonunun arttığı durumlarda askorbik asit seviyeleri düşer.
Vit C Vit E ile işbirliği yapabilir. Şöyle ki askorbat alfa tokoferol radikallerine hidrojen transfer edebilir. Bu olay da Vit E nin rejenerasyonu demektir. C vitamininin yüksek konsantrasyonları, bu mekanizma ile lipid peroksidasyonuna karşı koruyucu etki gösterir. Kronik inflamatuar hastalıklar ve lipid peroksidasyonunun arttığı durumlarda askorbik asit seviyeleri düşer.
Bunlar serbest radikaleri tutar ve peroksidatif hasarı önlerler. Biyolojik sistemlerdeki glutatyon peroksidaz, katalaz, katalaz preventif antioksidanlardır. Süperoksit dismutaz (SOD), askorbik asit, ürik asit, bilirubin, reduced glutaton ve protein sülfidril grupları ise suda eriyen zincir-kıran antioksidandır.
Bunlar serbest radikaleri tutar ve peroksidatif hasarı önlerler. Biyolojik sistemlerdeki glutatyon peroksidaz, katalaz, katalaz preventif antioksidanlardır. Süperoksit dismutaz (SOD), askorbik asit, ürik asit, bilirubin, reduced glutaton ve protein sülfidril grupları ise suda eriyen zincir-kıran antioksidandır.
Sigara içimi, koroner arter hastalığı ve kanser durumlarında, hastaların plazma vitamin C seviyesinin normalden daha düşük olduğu kaydedilmiştir
Sigara içimi, koroner arter hastalığı ve kanser durumlarında, hastaların plazma vitamin C seviyesinin normalden daha düşük olduğu kaydedilmiştir
Suda çözünür bir antioksidan olan AA nın antioksidan aktivitesi iki şekilde açıklanabilir.
Suda çözünür bir antioksidan olan AA nın antioksidan aktivitesi iki şekilde açıklanabilir.
1-Ascorbate ve ascorbyl radical i hidroksil radikalleri, süperoksit, singlet oksijen ve hypoclorius asit gibi oksidanları ve radikalleri indirgeyerek. Çünkü bir elektron indirgeme potansiyeline sahiptir.
2- Askorbat kolaylıkla rejenere olabilir. Nispeten daha stabil olan ascorbyl radicali askorbik asid ve dehidroaskorbata dismutate olabilir.
Askorbik asit (Vitamin C) membran içindeki ve ekstrasellüler sıvılardaki lipid peroksidasyonunu önler, geniş dozaj limiti içerisinde toksik etkiye sahip değildir. Operasyon gibi fiziksel stresler plasma askorbik asit seviyesinde düşüşe neden olur.
Askorbik asit (Vitamin C) membran içindeki ve ekstrasellüler sıvılardaki lipid peroksidasyonunu önler, geniş dozaj limiti içerisinde toksik etkiye sahip değildir. Operasyon gibi fiziksel stresler plasma askorbik asit seviyesinde düşüşe neden olur.
Oral veya parenteral verilen yüksek doz askorbik asit plasma seviyesini geçici olarak normale döndürebilir. Normal seviye stres sona erinceye kadar yüksek dozda askorbik asit verilmesi ile devam ettirilebilir. Literatürde E vitamini ile birlikte verilen askorbik asidin serbest oksijen radikallerini temizleyici etki gösterdiğini bildiren yayınlar vardır.
Oral veya parenteral verilen yüksek doz askorbik asit plasma seviyesini geçici olarak normale döndürebilir. Normal seviye stres sona erinceye kadar yüksek dozda askorbik asit verilmesi ile devam ettirilebilir. Literatürde E vitamini ile birlikte verilen askorbik asidin serbest oksijen radikallerini temizleyici etki gösterdiğini bildiren yayınlar vardır.
Bundan başka askorbat DHA(dehidroaskorbik asit) ve Askorbil radikallerinden hem enzimatik (e.g. thioredoxin reductase, glutaredoxin) hem de nonenzimatik (e.g. glutathione,lipoic acid) olarak rejenere edilebilir.
Bundan başka askorbat DHA(dehidroaskorbik asit) ve Askorbil radikallerinden hem enzimatik (e.g. thioredoxin reductase, glutaredoxin) hem de nonenzimatik (e.g. glutathione,lipoic acid) olarak rejenere edilebilir.
a-Tokoferolleri rejenere etmek için askorbat ile a-tocopheroxyl radikal arasındaki interaksiyon, radikalleri lipit fazdan su fazına taşır ve tokoferollerin peroksidasyonunu önler.
a-Tokoferolleri rejenere etmek için askorbat ile a-tocopheroxyl radikal arasındaki interaksiyon, radikalleri lipit fazdan su fazına taşır ve tokoferollerin peroksidasyonunu önler.
Bununla birlikte askorbat, izole edilmiş lipoproteinlerde ve hücredeki a-tokoferol için bir koantioksidan gibi davranır. Ayrıca invivo da artan oksidatif stres koşullarında GSH i koruyucu özellik gösterir.
Bununla birlikte askorbat, izole edilmiş lipoproteinlerde ve hücredeki a-tokoferol için bir koantioksidan gibi davranır. Ayrıca invivo da artan oksidatif stres koşullarında GSH i koruyucu özellik gösterir.
ROS ve RNS leri temizlerken diğer küçük antioksidanların radikal cisimciklerinden (a-tocopherol, glutathione ,2 urate, and b-carotene) rejenere olmasına sebep olabilir.
ROS ve RNS leri temizlerken diğer küçük antioksidanların radikal cisimciklerinden (a-tocopherol, glutathione ,2 urate, and b-carotene) rejenere olmasına sebep olabilir.
Askorbat prooksidasyonlara da sebep olabilir. Özellikle demir ve bakır gibi transtionmetal iyonlarının redüksiyonunu gerçekleştirebilir.
Askorbat prooksidasyonlara da sebep olabilir. Özellikle demir ve bakır gibi transtionmetal iyonlarının redüksiyonunu gerçekleştirebilir.
AH- + Fe3+ /Cu2+ A•- + Fe2+/Cu+ +H+
AH- + Fe3+ /Cu2+ A•- + Fe2+/Cu+ +H+
H2O2 +Fe2+/Cu+ HO•+ Fe3+/Cu2+ +HO-
LOOH + Fe2+/Cu+ LO• + Fe3 + /Cu2+ + HO-
Bu metal iyonları hidrojen peroksitle reaksiyona girebilir (fenton) veya lipit hidroperoksitleri ile reaksiyona girerek hidroksil radikallerini ve lipit alkoksil radikallerini oluşturur.
Bu reaksiyonlar askorbatın in vitro da gözlenen prooksidant ve cytotoksik yapısından sorumludur. Kinon bileşikleri askorbatla indirgenebilir. Bu reaksiyon sonucunda semikinon radikallerinin rejenerasyonu söz konusudur. Semikinon moleküler oksijen tarafından kolaylıkla reoksidasyona uğratılabilir.
Bu reaksiyonlar askorbatın in vitro da gözlenen prooksidant ve cytotoksik yapısından sorumludur. Kinon bileşikleri askorbatla indirgenebilir. Bu reaksiyon sonucunda semikinon radikallerinin rejenerasyonu söz konusudur. Semikinon moleküler oksijen tarafından kolaylıkla reoksidasyona uğratılabilir.
Milimolar konsantrasyon seviyesindeki askorbatın birçok kanser hücresini inhibe ettiğini gösteren çok sayıda in vitro çalışmalar vardır.
Milimolar konsantrasyon seviyesindeki askorbatın birçok kanser hücresini inhibe ettiğini gösteren çok sayıda in vitro çalışmalar vardır.
Fakat yakın zamanda yapılan çalışmalar göstermiştir ki ortamda transition metaller bulunduğunda Vit C prooxidan hatta mutajenik etki gösterebilmektedir. İn vitro çalışmalarda gözlenen askorbatın ürettiği hidrojen peroksidin oluşumu için spesifik transition metallerin mi yoksa proteinlerin mi gerekli olduğu hala tam olarak bilinmemektedir.
Fakat yakın zamanda yapılan çalışmalar göstermiştir ki ortamda transition metaller bulunduğunda Vit C prooxidan hatta mutajenik etki gösterebilmektedir. İn vitro çalışmalarda gözlenen askorbatın ürettiği hidrojen peroksidin oluşumu için spesifik transition metallerin mi yoksa proteinlerin mi gerekli olduğu hala tam olarak bilinmemektedir.