b- İslam şeriatının bazı.prensiplerinden döndükleri için mürted
duruma düşenlerle bunların eşit tutulmaları.
c- Okun avı delip geçmesi gibi İslam dininden çıkan Haricilerle
savaşma ile bunlarla savaşın eşit tutulması.
Ahkam hadislerini toplayan bu kimseler, kendilerinin adalet ehli,
karşıtlarının da baği olduğu noktasından hara-ket ederek
hükümdarların ve idarecilerin bir çok hevaları-na uyar, idarecilere
karşı olanlarla savaşılnıasını emrederler. Aslında bunlar, ya bazı
alimlere, ya kelamcılara, ya da tarikat şeyhlerine bağnazlık
derecesinde bağlı kimselerdir. Bu tavırları içtihada dayalı değildir,
eksikliği ve tevili ihtiva eden bir nevaya dayalıdır çoğu zaman. Ne
yazık ki bu ümmetin alimleri, abidleri, idareci ve komutanları
arasında böyleleri pek çoktur. Sıkıntı kayanaklarından biri de
budur.
Adil olmalarını Yüce Allah'tan diliyoruz, güç ve kuvvet ancak
O'ndandır.
İşte bu se'beple grupların en adili hadis ehli olan Ehl-i Sünnettir.
Bunlar, İslam'dan dönen ya da bazı prensiplerini kabul etmeyen
kimselerle savaşılmasın] emrettiklerinde Talha ve Zübeyr'le
savaşan Ali'nin (r.a.) takip ettiği yolun takip edilmesini
emrederler: Onların ne zürriyetleri esir edilecek ne de mallan
ganimet olarak alınacaktır; ne yaralıları ne de esirleri
öldürülecektir, Rasulullah'm (s.a.v.) emrettiğine riayeteder. Ali
(r.a.)'nin Haricilerle savaşında takip ettiği yolu takip ederler. Allah
ve Rasulü'nün emrettiğini. Ebu Bekir (r.a.)'in zekat vermekten
kaçınanlara karşı takındığı tavrı gözetirler. Mürted ve dinden
çıkmış olanlarla kötülük yapan müslümanlan bir tutmaz; bu
49
konuda Allah'ın uyulmasını emrettiği farkı hesaba katarlar. Bir
tuttuğunu da herhangi bir tevile saparak farklı saymazlar.
92[92]