76
7. Metin (Ayla):
Samsa:
Bir tür börek.
Pulupetka:
Tavuk, soğan ve yufkayla yapılan bir börek.
Kapanmak:
Kapalı duruma gelmek.
Örnek: Pandemiden yüzünden Türkiye’de restoran ve kafeler kapandı.
Yemek yetiştirmek:
Vaktinde hazır olmasını sağlamak, tamamlamak, bitirme.
Örnek: Misâfirlere o kadar çok yediler ki yemek yetiştiremedim, bazıları tekrar istedi.
Yeme de yanında yat:
Yemeye kıyamayacak kadar lezzetli.
Örnek: Baklava hârika, yeme de yanında yat!
8. Metin (Mert):
İştâh:
Yemek yeme isteği.
Örnek: Çocuk hasta oldu,
iştâhı
kalmadı, hiç yemek yemiyor.
Tâbir:
Deyiş, deyim, anlatım, ifade.
Erbâp:
Bir işten anlayan, bir işi iyi yapan kimse.
Dürümü:
İçine türlü katıklar konularak sarılmış yufka ekmeği
.
Yemek târifi:
Bir yemeğin yapılış yöntemini açıklama ve belirtme.
Tadına doyum olmamak:
Doyulamayacak kadar lezzetli olmak
.
Örnek: Bu kafenin pizzalarının tadına doyum yok! Her gelişimde iki büyük pizza yerim.
9. Metin (Zeynep):
Tok:
Açlığını gidermiş, doymuş.
Gönülsüz yenen aş
ya karın ağrıtır ya
da baş
(Atasözü
): İsteksiz yenilen yemek insana
dokunur. İnsan bir işe gönlünü vermez, onu severek yapmaz ise bu işten hayır gelmez.
10. Metin (Gökben):
Ağır yemekler:
İnsan sağlığına dokunması söz konusu yağlı, baharatlı, çok kızarmış
yiyeceklere denir.
Dostları ilə paylaş: