3.33. Padişah konuşa dursun, düğün kırk gün, kırk gece s ü r
müş. Duyan düğüne koşmuş. Ben de düğüne gittim. K ısm etim e
bi az paiates kebabıyla fasulya salatası düşdü. Allaha şükür
olsun. Yedim doydum. Son olarak da yoğurt tatlısıyla baklava
getirdiler. Aldım tatlıları size getirmek için yola çıkdım. T am
develerin yanıdan geçerken kurbağalar “vırak vırak” dediler.
Bende “bırak bırak” sandım. Baklava ve yoğurt tatlısı tepsilerini
derenin kenarına bırakdım da geldim (99, 269).
3.34. Demek ki, Allahın yazısı bozulmuyormuş. Ben ö y le
yazmadım, şöyle yazdım samyordum. Yiyor içiyor oradan m u ra
dına geçiyor (81,51).
3-35. Padişah oğlu anasıyla ebeye dönmüş. Onlara sormuş:
- Söyleyin bakalım. At mı istersiniz yoksa satır m ı?
Padişah kansı:
- Oğlum satır düşmanımızın boynuna, bize iki at ver seyran
edelim” (86, 30).
3.36. Gayrı karadı köz, tükendi söz; gökden üç elma daha
düştü anasız kuzulara kol, kanat olanların başma... (84,185).
3.37. Tamam üç gün, üç gece öyle bir şenlik, şadumanlık
yapmışlar ki, felek bile girmiş, yeniden bir yaşına, Allah da be-
reket üstüne bereket yağdırmış toprağına, taşına; meleketin de
yüzü gülmüş, onların da... Artık ne bir dert, ne bir mihnet...
Düvlet üstüne devlet sürüp, mürüvvet üstüne mürüvvet görmüş-
ler; yemiş, içmiş, muratların ermişler. Gökden üç elma daha
düşdü; yerini, yuvasım dağıtmayanlann başma... (84, 315).
3.38. Masal bu olmaz demeyin, her şey olur da. Darıcı ne-
neniz Size iyi anlayasınız diye böyle başından geçmiş gibi anla-
tır. İyiler yaşasın kötüler yok olsun. İyilik eden iyilik bulur unut
mayın. Gökden düşen üç elmayı paylaşmayı unutmayın (81, 25).
3.39. Cümle alem ermiş muradına biz çlkalım kerevetine.
Gökden üç elma daha düşdü. Hakkmdan fazla hak istemeyenle-
rin başma” (84, 40); “Gökden üç elma düşmüş, doyulur mu
tadma! Biri bu masalı okuyup dinleyenlere; biri Sabırtaşından
daha sabırlı olup, yerine göre ağlamasım gülmesini bilenlere; bi
194
rini de yine okudum, üfledim; insan çocuğumun ruhuna bağışla
dım...” (84, 237).
Dostları ilə paylaş: