AZƏrbaycan döVLƏt məDƏNĠYYƏt və ĠNCƏSƏNƏt unġversġtetġ azərbaycan mġLLĠ KĠtabxanasi



Yüklə 4,41 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə13/36
tarix14.01.2017
ölçüsü4,41 Mb.
#5143
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   36

 
ƏDƏBĠYYAT 
 
1.
 
Abdullayeva N.D. Kitabxana innovatikasının elmi-nəzəri və təcrübi məsələləri: monoqrafiya. 
– Bakı: Xəzər Universiteti, 2015. – 178 s.  
2.
 
Xələfov  A.A.  Azərbaycanda  kitabxana  işinə  dair  Heydər  Əliyev  doktorinası  uğurla  davam 
edir. – Bakı, 2009. – 185 s.  
3.
 
www.admiu.edu.az 

Azərbaycan Dövlət Mədəniyyət və İncəsənət Universiteti 
Azərbaycan Milli Kitabxanası 
 
 
- 105 – 
 
Tamilla Askerova 
 
THE CURRENT SITUATION AND PROSPECTS OF LIBRARY INFORMATION 
SERVICE OF THE EDUCATIONAL PROCESS IN AZERBAIJAN  
STATE UNIVERSITY OF CULTURE AND ART 
 
Summary 
Azerbaijan State University of Culture and Art (ASUCA) - the nation‟s oldest universi-
ty,  the  training  ground  for  several  generations  of  talented  musicians,  actors,  directors,  art-
ists, choreographers, researchers into the arts and culture, and teachers. 
The university prepares  professionals in  many fields  of  art  as well as  highly qualified 
specialists in the humanities, management and public relations for institutions of art and cul-
ture. The combination of traditional classical teaching methods and the latest innovative ap-
proaches has contributed to the development of an effective system for mastering the theoret-
ical  and  practical  skills  necessary  for  professionals.  A  wide  range  of  the  modern,  popular, 
educational programs demanded by contemporary life is offered here.  
 
 
 

“Kitabxana-İnformasiya Elmləri: tədris və təcrübədə yeni çağırışlar”  
Beynəlxalq elmi konfransının materialları 
 
 
- 106 - 
Ġlker Çakmakkaya 
Kastamonu Üniversitesi, Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü, 
Araştırma Görevlisi 
cakmakkaya@gmail.com 
 
 
BĠLGĠ BĠLĠMLERĠ VE KÜTÜPHANECĠLĠK ÇALIġMALARINDA  
KURAMSAL VE KAVRAMSAL YAKLAġIMLAR ÜZERĠNE 
 
Öz 
Bilgi  ve  kütüphane  çalışmaları  kavramsal  düzlemde  ortak  ön  kabullerini  bulmuş  bir 
alan  olmamakla  birlikte  her  geçen  gün  tüm  dünyada  etkisini  artırarak  ilerlemeye  devam 
etmektedir.  Bu  metinde  çalışma  alanlarına,  kavramlarına  ve  bunlara  atfedilen  bilimsel 
özelliklerle  bu  söz  konusu  özelliklerin  alanlar  arası  ilişkilerine  yönelik  tartışmalar  ele 
alınmıştır.  
Anahtar Sözcükler 
Kütüphane ve Bilgi Bilimleri, Epistemoloji, Hermeneutik, Sosyoloji, Kuram. 
 
“Bilgi Bilimi” ve “Kütüphanecilik Bilimi” arasında fark var mıdır? 
Kütüphanecilik bilimi kavramı tarihsel olarak bilgi bilimi kavramından önce bizim üze-
rinde çalışma yürüttüğümüz alanın adı olmuştur. Bilgi bilim kavramı İkinci Dünya Savaşında 
sonra  yaşanan  "bilgi  patlaması"  olarak  adlandırılan  süreçten  sonra  literatürdeki  yerini 
artırmaya başlamıştır. Hatta küresel düzlemde birçok okul adlarını bu doğrultuda değiştirme 
yoluna  gitmişlerdir.  Özellikle  teknolojik  gelişmelerin  zorlamasıyla  "kütüphanecilik  bilimi" 
kendisini  salt kütüphanelerde var etme çabasından sıyrılmaya ve gündelik hayata daha aktif 
katılmaya başlamıştır. Bu bağlamda beş unsurdan birisi olan mekan unsurunu temel olmazsa 
olmazlar  arasından  çıkarıla  bilirliği  konusu  tartışmalara  da  neden  olmuştur.  Diğer  bilim 
alanlarında gelen görüşlerin büyük bir bölümü kütüphanelerin gelecek dünyada var olamaya-
cağı  yönündeki distopyaları desteklemektedir.  Günümüzde  "bilgi  bilimi"  daha  kapsayıcı  bir 
kavram  olarak  kullanılmaktadır.  Tam  da  bu  içeriği  bakımından  alanlar  arası  pozisyonunu 
güçlendirmektedir. Epistemoloji, hermeneutik, bilişim gibi alanlar konuyla doğrudan ve farklı 
açılardan ilgilenmektedirler. Kütüphaneciliğin "bilgi bilime" yaklaşımı ve onu yeniden üretme 
ihtiyacı tam da bu noktada kendisini de yeniden üretmesi ve varlığını sürdürmesi bakımından 
ayrı bir değer kazanmaktadır. 
“Kütüphanecilerin  felsefi  düşünmeyi  benimseyebilmeleri  için,  öncelikle  bu  düşünme 
tarzının  ne  olduğunu,  niçin  gerekli  olduğunu,  nasıl  gerçekleştirilebileceğini,  ne  gibi  etkileri 
olabileceğini  ve  hangi  yararları  getirebileceğini  bilmeleri  ön  koşuldur.”  (Alkan,  2010) 
Kütüphanecilik alanı ile temel felsefe ve özelde bilgi felsefesi arasındaki açının her geçen gün 
kaparak ilerlemesi kaçınılmaz görünmektedir. Diğer bilim alanlarının nicel ve nitel yöntemle-
rini  hatta  bazı  mühendislik  türü  hesaplamalarda  dahi  bulunmakla  birlikte  ana  hattının  halen 
insan  bilimlerinde  durduğu  gerçeğinin  altı  çizilmelidir.  Sosyal  bilimlerle  de  doğal  bir  ilişki 
alanının bulunmasına rağmen insan bilimleri olarak ayrışan alanın içerisinde kendisine daha 

Azərbaycan Dövlət Mədəniyyət və İncəsənət Universiteti 
Azərbaycan Milli Kitabxanası 
 
 
- 107 – 
 
anlamlı bir yer edindiğini görmekteyiz. ―Information science is the study of the gathering, or-
ganizing, storing, retrieving, and dissemination of information.‖ (Bates, 1999) Buradaki yay-
ma unsurunun altını çizerek özellikle yeni gelişen "digital humanities" başlığının insan bilim-
leri ve sosyal bilimlerle bazı teknik alanları iş birliğine zorladığını ve bazı yöntemsel geçişleri 
mümkün kıldığını gözlemlemekteyiz. Bu söz konusu yeni gelişmekte olan alan "kütüphane ve 
bilgi bilimi" alanına, bu yeni alanın kuramsal ve yöntemsel yapısında öncülük ve yöneticilik 
yapmak  gibi ciddi  avantajlar  sunmaktadır.  İrlanda'da  ve  İngiltere'de  ulusal  projeler  halinde 
örgütlenen  "digital humanities"  çalışmaları  onlarca  insan  bilimleri  ve sosyal  bilimler  alanını 
kendi  bünyesinde  toparlayarak  bu  yeni  yönelime  öncülük  etmektedirler.  İngiltere,  İrlanda, 
Amerika, Japonya ve Kanada örneklerinin incelenmesinin de bizim açımızdan da olumlu bir 
örnek olarak irdelenmesinde fayda olduğunu öne sürmekte fayda vardır. 
 
Kütüphane ve enformasyon biliminin diğer bilim alanlarıyla iliĢkisi 
Her  bir  bilim  dalının  diğer  bilim  dallarıyla  her  geçen  gün  artarak  iç  içe  geçtiğini 
gözlemliyoruz.  İçinde  bulunduğumuz  yüzyılın  temel  değerlerinden  bir  tanesini  bu  alanlar 
arası olma hali oluşturmaktadır. Hemen her bilim alanı bir ya da birkaç farklı bilim alanıyla 
ilişki içerisine girmektedir. Gerek toplumsal ve ekonomik yapının zorlaması gerekse çalışma 
sahalarının kendi içlerinde  girdikleri daralma krizi  bu durumu ciddi bir ihtiyaç haline  getir-
mektedir.  Kütüphane  ve  bilgi  bilimleri  alanı  da  bu  durumdan  payına  düşeni  fazlasıyla 
almaktadır. Bu değerlendirmede kütüphane ve bilgi bilimleriyle sosyoloji, epistemoloji, her-
meneutik gibi başlıklar ele alınacaktır. 
 
Kütüphane ve enformasyon bilimi birbiriyle iliĢkisi 
Enformasyon bilimi literatüre daha geç girmiş olmasına rağmen kütüphane bilimini de 
kapsayan bir içeriğe sahiptir. Kütüphane bilimi enformasyon biliminin içerisinde daha özgün 
ve teknik bir alanı ifade etmektedir. Her iki alanın da ortak özelliği ilgilendikleri ortak nesne 
olan bilgiden ileri gelmektedir. Fakat kütüphane bilimi özel olarak bilginin kendisinden daha 
çok bilgi kaynaklarıyla ilgilenmekle temel ayrışma alanını açığa çıkarmaktadır. Başka bir de-
yişle kütüphane biliminin temel çalışma alanı bilginin, neliğinden, nasıllığından, doğasından 
daha  çok  onun  organizasyonu,  erişim  süreçleri,  depolanması  gibi  konu  başlıklarıyla  ilgilen-
mektedir. 
Kütüphane ve enformasyon bilimi ve sosyoloji iliĢkisi 
Bilginin  toplumsal  bir  olgu  olması  sebebiyle  sosyoloji  biliminin  de  doğrudan  çalışma 
konularında birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplumsal bilgi ve bu bilginin biçimleri bilgi 
sosyolojinin temel çalışma alanıdır. Bilgi biçimi ve bilme biçimi sosyolojik olaylardır. Bilgi 
sosyolojisi çalışmaları temel olarak, toplumsal bilgi ve bilme biçimleriyle ilişkilendirir ve hat-
ta siyaset  sosyolojisinin  de hermeneutik üzerinden konuya bir bilgi  yönetim biçimi,  yorum-
sama,  olarak  yaklaştığını  görmekteyiz.  Buradaki  bilgi  yönetimi  kavramı  daha  çok  ideolojik 
bilgi manipülasyonu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kütüphanecilik açısından tanımlana gelen 
bilgi yönetimi ile doğrudan ilişkisi söz konusu değildir. Siyaset felsefesi daha çok algı yöne-
timi ve bilme biçimine müdahaleler ile ilgilenirken hermeneutik doğrudan bilgi ve bilme bi-
çiminin doğasıyla ilgilenir. Kültürel çalışmalardan klasik sınıfsal çalışmalara uzanan bir liste 

“Kitabxana-İnformasiya Elmləri: tədris və təcrübədə yeni çağırışlar”  
Beynəlxalq elmi konfransının materialları 
 
 
- 108 - 
söz  konusudur.  Bizi  ilgilendiren  sorunsal  ise  bilgi  ve  bilme  biçimiyle  kütüphane  biliminin 
ilişkisi üzerine kurulmaktadır. Var olan toplumsal bilgi ve bilme biçimiyle kütüphane bilimi-
nin, özelde bilgi hizmetlerinin ilişkisi ne olabilir? İlgili toplumun bilgi ve bilme biçimi bilgi 
ve kütüphane hizmetlerini ne ölçüde belirlemektedir ya da tersi mümkün müdür? Aslında tersi 
de mümkündür. Fakat bu ters durum daha çok siyaset biliminin ilgi alanına girmektedir. Bizi 
en yoğun biçimde bilgi hizmetleriyle olan ilişkisi ilgilendirmektedir. 
 
Kütüphane ve enformasyon bilimi ve epistemoloji iliĢkisi 
Bilgiyi çalışma alanı olarak ele alan en eski disiplin kuşkusuz epistemoloji, bilgi felse-
fesidir. Yüzyıllar boyu tartışılmış ama halen üzerinde somut bir ortak kanıya varılmış değildir. 
Hiçbir zaman da bir uzlaşının sağlanması olanaklı görünmemektedir. Kütüphane ve bilgi bili-
miyle en yakın ilişki alanı, bilginin ne ve nasıl olduğu ve onun iletilebilirliği sorunsalıyla be-
lirmektedir. Bu sorun alanları kütüphane ve bilgi bilim açısından da temel sorular oluşturmak-
tadır. Özellikle bilginin iletilebilirliği  kütüphane  bilimi  açısından temel  teknik çalışma alanı 
olarak billurlaşmaktadır. Kütüphane bilimi, bilginin iletilebilirliği sorunsalına onun iletilebilir 
olduğu varsayımıyla yola çıkarak bu sürecin nasıl gerçekleştirileceği sorunsalıyla yoluna de-
vam eder. Bu bir dizi teknik süreci de kapsar. Kataloglama, dizin ve öz hazırlama, sınıflama 
varlığı  ve  iletilebilirliği  kabul  edilmiş  olan  bilgiye  erişim  süreçleri  olarak  kütüphane  bilimi 
açısından çalışma alanları olarak kendisine hayat bulan teknik işlerden bazılarıdır. 
 
Kütüphane ve enformasyon bilimi ve hermeneutik iliĢkisi 
Hermeneutik,  yani  yorumsama,  teolojik  kökenli  olmakla  birlikte  hızla  felsefe  ve  bili-
minde alnına girmiş bir kavramdır. Özüne tanrısal bilgiyi yorumlayan papazların davranışını 
özetlemektedir. Çağdaş zamanlarda ise hemen her alan üzerinde tanımlanabilir bir hale gel-
miştir. Yazılı bir metin için üç farklı varlık tanımı yapmak mümkündür; yazar, metnin kendisi 
ve  okuyucu.  Bu  üç  varlık  ve  varoluş  biçiminin  de  kendine  özgü  bir  yönelimi  vardır.  (Eco, 
2000) Kütüphaneciyi, özellikle kataloglama ve sınıflama emekçisini yani okuyucu ile ana me-
tin arasında bir ara unsur olarak okuma yapan kütüphaneciyi, okur olarak kabul edersek ki öy-
ledir: bu okumayı, nasıl yaptığı bize onun yorumsamasını gösterecektir. Anlaşılır örnek olarak 
konu başlığı ataması esnasındaki okuma etkinliğinde açığa çıkan yorum Eco'nun tanımlaması 
ek çapraz ilişkiler ağı  sunar. Kütüphanecinin  yorumu  daha çok bilgi  erişim  süreçlerini etki-
leyebilecek  bir  yorumsama  biçimi  olarak  algılanmalıdır  ve  esas  okuyucu  ve  metin  ilişkisi 
başlayana kadar ki süreç içerisinde anlamlıdır. İlgili buluşma gerçekleştikten sonra kaybolan 
bir yorumsama olarak ele alınmalıdır. Güncel  yakıcılığı nedeniyle altını çizmekte fayda var. 
Kütüphaneci  tarafından  gerçekleştirilen  yorumsama,  özellikle  bilgi  erişim  sürecinde,  bir 
sansürün, oto sansürün uzantısı ve-veya ta kendisi olabilir. Ünlü bir futbolcu (futbolcuyu Fe-
nerbahçeli kabul edelim) için yazılmış bir eser ele alındığında; bu eser için Fenerbahçeli bir 
kütüphanecinin "Futbolun Kahramanı‖, ―Gelmiş Geçmiş En İyi Futbolculardan Biri‖ gibi yo-
rumlar  yapmasına karşın Galatasaraylı bir kütüphanecinin sadece "Futbol‖, ―Sporcular‖ gibi 
başlıklar  tercih  etmesi  yorumsamanın,  hermeneutik  kavramının  özetini  vermektedir.  Aynı 
zamanda kütüphanecilik açısından okuma farklarıyla da alanla ilişkisi oldukça net özetleyen 
bir örnek olarak düşünülmelidir.  

Azərbaycan Dövlət Mədəniyyət və İncəsənət Universiteti 
Azərbaycan Milli Kitabxanası 
 
 
- 109 – 
 
Tьrkiye'de Kьtьphane ve Enformasyon Biliminin Kuramsal Sorunlarэ 
Tьrkiye'de  ve  dьnyada  bilimsel  kuram  sorunlarэ  ve  зalэюma  alanlarэndaki  yьkselen 
trendlerde  ciddi  benzerlikler  bulunmaktadэr.  Bununla  birlikte  bir  takэm  цzgьn  ihtiyaзlar  se-
bebiyle  de  bazэ  temel  farklэlэklara  da  rastlamak  mьmkьndьr.  Tьrkiye‘de  kьtьphane  ve  en-
formasyon biliminin temel sorunlarэnэ alanэn adэ, tanэmэ, зalэюma nesnesi ve yцntemi ola-
rak  dцrt  ana  baюlэkta  toplamak  mьmkьndьr.  (Yontar,  2004)  Aslэnda  bu  dцrt  alandaki 
зatэюma  sьreci  dьnyada  da  mevcuttur.  Bilimsel  зalэюma  yapan  kurumlarэn  yapэsal 
цzgьnlьklerinden (цzgьrlьk olarak da okunabilir) kaynaklanan okullar arasэ ciddi farklэlэklar 
gцze зarpmaktadэr. Her okul kendi uzmanlэk alanэna gцre farklэ isimler kullanmaktadэrlar. 
Ьlkemizdeki  merkeziyetзi  yapэnэn  зok  sert  olmasэ  bцlьmler  arasэndaki  aзэyэ  merkez 
yцnьnde daraltmasэ da ayrэca sorunsala baюka bir perspektif katmaktadэr.  "Цzgьn, kendine 
цzgь  bilgisini  belirleyememiю  disiplinlerin  bilimsel  anlamda  yцntemlere  sэрэnэp  “bilimsel 
kimlik”  kazanmalarэ  ya  da  „kuram‟,  „felsefe‟  geliюtirmeleri  зok  da  anlaюэlэr 
gцrьnmemektedir." (Keseroрlu, 2010) Цzgьn bilgi biзimi, yцntem biзimi, bilme biзimi, цzgьn 
kavramlar silsilesi aslэnda kuramsal zeminin altyapэsэnэ oluюturan unsurlarэn baюэnda gel-
mektedir. Bu kavramlarэn ardэndan ilgili alanэn kuramsal alanэnэn ve-veya felsefesinin aзэрa 
зэkmasэ mьmkьndьr. Bu baрlamda kьtьphanecilik  ve bilgi  bilim  alanэ  yeterli dьzeyde  biri-
kime  fazlasэyla  sahip  gцrьnmektedir.  Fakat  konu  ьzerine  зalэєan  bilim  insanlarэnэn  temel 
dьzeyde de olsa ortak gцrьюlerinin bulunmamasэ ve tartэюmalarэn yetersizliрi ortak literatьr 
oluюmasэnda ciddi sorunlar ortaya koymaktadэr. (Yontar, 2000) 
Kьtьphanecilik  bilimi  цnceleri  konuya  teknik  bir  yaklaюэm  sergileyerek  onu  klasik 
kьtьphanenin beю temel unsuru цzelinde ele alэrken. Эlerleyen zaman ve diрer sosyal bilim 
alanlarэyla kurulan yakэn iliюkilerden de kaynaklanan etkileюim sьreзleri kьtьphanecilik bi-
limi ile bilgi bilim arasэndaki temel aзэ farklarэnэ her geзen gьn kapatarak ilerlemekte ve bu 
iki alan arasэndaki fark giderek seзilemez bir hale dцnьюmektedir. Teknik bilimsel yapэ ile 
sosyal  bilim  olarak  yaklaюэm  arasэndaki  farkэ  юцyle  de  tanэmlayabiliriz:  "Bina,  bьtзe, 
derme,  kьtьphaneci  ve  mevzuat gibi iз  цrgьtlenmeyle ilgili  sorunlarэn yerini, birey, toplum, 
kьtьphaneden  oluюan  ьзlь  iliюki  ve  bu  iliюkiye  ait  sorunlar  almэюtэr."  (Dilek,  1991) 
Цzellikle цzel kьtьphaneler ve bunlarэn kullanэcэ gruplarэyla girdikleri etkileюimler de gцz 
цnьne  alэnэrsa  yeni  perspektifler  ve  kuramsal  alanlar  aзэрa  зэkabilir.  Цrneрin  "Юiюli'deki 
зocuk  kьtьphaneleriyle  зocuklarэn  iliюkisi"  yerine  "Юiюli'deki  цzel  eрitime  ihtiyaз  duyan 
зocuklara  yцnelik  kьtьphane  ile  Юiюli‘deki  цzel  eрitime  ihtiyaз  duyan  зocuk"  arasэndaki 
iliюki  yeni  bir зalэюma  alanэnэ ifade  eder ve ister istemez  yeni  bir kuramsal ve  yцntemsel 
yaklaюэm  farklэlэрэnэ  zorunlar.  Dolayэsэyla  geliюen  alanlardan,  yaюamdan  beslenen 
kuramэn yцnelimi her geзen gьn yeni aзэlar edinme zorunluluрu ile karюэlaюmaktadэr. Salt 
"зocuk kьtьphaneciliрi" kuramэ "Юiюli'deki зocuklara yцnelik kьtьphane" iзin yetersiz kala-
bilirken "Юiюli'deki  цzel  eрitime ihtiyaз duyan зocuklara  yцnelik kьtьphane" iзin  ise nere-
deyse  hiзbir  юey  ifade  edemez  hale  gelebilir.  Bu  sebeple  her  yeni  alan  kendisinden  цnceki 
kuramlara  dayanarak  ve-veya  onu  aюarak,  yэkэcэ  nitelikte  de  olabilir,  kendi  цzgьn  kuramэ 
inюa etme zorunluluрu ile karюэlaюacaktэr. 
Tьrkiye'de kьtьphanecilik alanэnэn karюэlaюtэрэ temel sorunlar: bilim olma ile teknik 
olma, kuram ve uygulama dengesi olarak цzetlenebilir. 

“Kitabxana-İnformasiya Elmləri: tədris və təcrübədə yeni çağırışlar”  
Beynəlxalq elmi konfransının materialları 
 
 
- 110 - 
 
 
KAYNAKÇA 
 
1.
 
Alkan,  N.  (2010)  Kütüphanecinin  Felsefi  Düşünme  Eyleminin  Önemi  ve  Etkileri, 
Türk Kütüphaneciliği (24, 4 sayfa 596-643) 
2.
 
Bates,  M.  J.  (1999)  The  Invisible  Substrate  of  Information  Science,  Journal  of  the 
American Society for Information Science (1043-1050) 
3.
 
Eco, U. (2000) Açık Yapıt, Can yayınları, İstanbul 
4.
 
Dilek, H. (1991) Kütüphanecilik Biliminin Kapsamı ve Türkiye'de Durum, İstanbul 
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi) 
5.
 
Keseroğlu,  H.S.  (2010)  Bilginin  Bilgisi:  Kütüphane  ve  Bilgibilim  Sorunsalı,  Türk 
Kütüphaneciliği (24,4 sayfa 685-704) 
6.
 
Yontar,  A.  (2000)  ―Türkiye‘de  Kütüphane  ve  Enformasyon  Biliminin  Bilişsel 
Kurumsallık  Sorunları‖ Türkiye‘de  Kütüphane ve Enformasyon Biliminin Kurumsa 
Gelişimi:  (11-12 Mayıs 2000, İstanbul) İstanbul: TKD, İstanbul Şubesi. 
7.
 
Yontar, A. (2004) "Türkiye'de Kütüphane ve Enformasyon Bilimi Teorisi: Temel So-
runlar" Kütüphaneciliğin Destanı Uluslararası Sempozyumu 21-24 Ekim 2004, Bildi-
riler.  Ankara:  Ankara  Üniversitesi  Dil  ve  Tarih  Coğrafya  Fakültesi  Bilgi  ve  Belge 
Yönetimi Bölümü. 
 
 
 
Эlker Chakmakkaya 
 
LIBRARY AND INFORMATION SCIENCES: ON APPROACHES OF  
THEORETICAL AND CONCEPTUAL STUDIES 
 
Summary 
Library  and  information  studies  develop  all  over  the  world  day  by  day  although  each 
parts of them does not have any presupposition in order to describe themselves as cognitively. 
The structure of the fields, the relevance of other areas, the working fields, and how those of 
them in some relationship others would have been discussed in this particular study. 
Keywords: Library and Information Science, Epistemology, Hermeneutic, Sociology, Theory. 
 
 

Azərbaycan Dövlət Mədəniyyət və İncəsənət Universiteti 
Azərbaycan Milli Kitabxanası 
 
 
- 111 – 
 
Mehmet Kemal Sevgisunar 
Yrd. Doç. Dr. Ordu Üniversitesi 
Kastamonu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi  
Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü, Görevli  
kemalsevgisunar@yahoo.com 
 
 
TÜRKĠYE’DE BĠLGĠ VE BELGE YÖNETĠMĠ 
 
GĠRĠġ 
 
Türkiye‘de bilinen ilk Kütüphanecilik  eğitimi  çalışmaları Sanayi-i  Nefise Mektebi‘nin 
(Güzel  Sanatlar  okulu)  ―Mimarî‖  bölümünden  mezun  iken,  İstanbul  Üniversitesi  Kütüpha-
nesi‘ne atanan ve ardından devlet tarafından Fransa‘da kütüphanecilik eğitimi aldırılan Fehmi 
Ethem Karatay‘ın 1925-26 yıllarında İstanbul‘da başlattığı kurslarla gerçekleşmiştir.  
Sonraki yıllarda Ankara başta olmak üzere, yine İstanbul‘da da kısa süreli bazı kurslar 
düzenlenerek modern kütüphaneciliğe geçiş sürecini gerçekleştirmek üzere kurs ve çalışmalar 
düzenlenmiştir. 
Kuşkusuz  bu  dönemlerde  kütüphanecilik  eğitiminin  daha  uzun  süreli  bir  eğitim  veril-
mesi ve bu eğitimin bilimsel merkezlerde sürdürülmesi konusunda kimi öneriler yapılmış ve 
bilimsel nitelikli bazı yazılar da yazılmıştır. Örneğin uzun yıllar Kütüphaneler Umum Müdür-
lüğü  yapan  Aziz  Berker  1941‘de  kaleme  aldığı  bir  yazısında  İstanbul  Üniversitesi  Edebiyat 
Fakültesi‘ne bağlı bir Kütüphanecilik Enstitüsü kurulmasını önermiştir. 
Kütüphanecilik  eğitiminin  ilk  uzun  süreli  kursları  ise  devlet  tarafından  Almanya‘ya 
gönderilerek  Kütüphanecilik  eğitimi  aldırılan  ve  o  yıllarda  Milli  Eğitim  Bakanlığı  Neşriyat 
Müdürü  olan  Adnan  Ötüken  tarafından  Ankara‘da  Dil  ve  Tarih-Coğrafya  Fakültesi‘nde 
(DTCF) 1941-51 yılları arasında on yıl süresince gerçekleştirilmiştir. Ötüken ilk kurs gerçek-
leştikten sonra, söz konusu bu kursların devamlılık kazanması için bakanlık nezdinde gerekli 
girişimlerde  bulunmuştur.  1944  yılında  kursun  sürdürülmesine  ilişkin  program  ve  mevzuatı 
içeren talimatname 1944 yılında MEB‘ın (Milli Eğitim Bakanlığı) tebliğler dergisinde yayın-
lanarak yürürlüğe girmiştir. 
Türkiye‘de  Milli  Kütüphane‘nin  kuruluş  temellerinin  1946  yılında  Adnan  Ötüken  ve 
onun kurs öğrencilerinin gayretiyle atıldığı düşünülürse bu kursların ülkedeki kütüphanecilik 
faaliyetlerinin hayata geçirilmesi açısından etkileyici ve yönlendirici bir etkisi olduğunu söy-
lemek yanlış olmayacaktır. 
Üniversiter düzeyde kütüphanecilik eğitimi verilmesi konusundaki diğer ciddi bir öner-
me ise Türkiye‘ye kütüphaneler konusunda bir rapor vermesi için davet edilen Dr. Lawrence 
S.  Thomson‘un  raporunda  olmuştur.  Lawrence  İstanbul  veya  Ankara  Üniversiteleri‘nden 
birinde bir kütüphanecilik Okulu kurulmasını önermiştir.  
Kurs  düzeyindeki  eğitim  anılan  önermelerin  ardından  DTCF‘de  1952‘de  Türk  Dili  ve 
Edebiyatı  kürsüsünde  ―seçmeli‖  bir  ders  durumuna  dönüştürülmüştür.  Aynı  kürsüde  1953 
yılında  ―kütüphanecilik‖  dersi  adı  altında  kabul  edilen  bu  gelişme  Kütüphanecilik  Enstitü-

“Kitabxana-İnformasiya Elmləri: tədris və təcrübədə yeni çağırışlar”  
Beynəlxalq elmi konfransının materialları 
 
 
- 112 - 
sü‘nün temelini atan bir adım olmuştur. Kütüphanecilik Enstitüsü ise 1954-55 akademik  yı-
lında  hazırlanan  bir  yönetmelik  ile  kurulmuştur.  İlk  dersler  Adnan  Ötüken  tarafından  veril-
miştir. Kütüphanecilik  Enstitüsü‘ne alınan kimi  asistanlar- ki  bu kişilerden biri de sonradan 
anılan bölümün ilk Türk kütüphanecilik profesörü olacak olan Osman Ersoy‘dur.-yurt dışına 
gönderilerek kütüphanecilik ve arşivcilik eğitimi aldırılırlar.  
1954-55  akademik  yılında  ise  Amerikan  Ford  Vakfı,  Kütüphanecilik  Enstitüsü‘ne  altı 
öğretim üyesi ile destek vermeye başlar. Anglo-Amerikan bir anlayışla Türkiye‘de gelişen bu 
eğitim Fulbright‘ın üç öğretim üyesi katkısıyla daha da güçlenir. Kütüphanecilik Enstitüsü ilk 
mezunlarını 1958 yılında vermiştir. 1960 yılında üniversitelerarası kurul ―doçentlik‖ çalışma-
larının yürütülmesi için enstitülerin yeterli olmayacağı kararını almasından sonra Enstitü bir 
―Kürsü‖ ye dönüştürülmüştür. 
  Kütüphanecilik Enstitüsü‘nün mezunları sahada mesleklerine ilişkin kimi görevler al-
mışlar, bazıları da eğitimlerine yurt dışında devam ederek uluslararası alandaki gelişmeleri de 
izlemişler ülkeye döndüklerinde edindikleri tecrübe ve bilgileri görev aldıkları kurumların kü-
tüphanelerinde  uygulamaya  sokmuşlardır.  Orta  Doğu  Teknik  Üniversitesi  Kütüphanesi,  Ha-
cettepe Çocuk Hastanesi Kütüphanesi, Ankara Amerikan Kütüphanesi o dönem bu öğrencile-
rin görev aldığı kütüphanelerden bazılarıdır. 
DTCF içerisinde birçok bölümde çalışmalarını sürdüren kütüphane ve Enstitü, 1970 yı-
lında tamamlanan yeni kütüphane binasının inşaatının tamamlanmasıyla yeni yerine taşınmış-
tır. 1989-90 yıllarında ―Kütüphanecilik Ana Bilim Dalı, Arşivcilik Ana Bilim Dalı‖ faaliyete 
başlamıştır. 1990-91 akademik yılında da ―Enformasyon ve Dokümantasyon Ana Bilim Dalı‖ 
programlarında eğitim başlamıştır.  
2002  yılında  ise  YÖK  tarafından  alınan  bir  kararla  bölümün  adı  ―  Bilgi  ve  Belge 
Yönetimi Bölümü‖ olarak değiştirilmiştir. DTCF‘nin 2005 yılı itibariyle Avrupa Birliği üni-
versiteleri ile Socrates-Erasmus programı çerçevesinde öğrenci değişimlerini ve üniversitele-
rarası  işbirliği  projesini  uygulamaya  başlaması  ile  Bilgi  ve  Belge  Yönetimi  Ana  bilim  dalı 
öğrencileri de uluslararası öğrenci değişim ve proje çalışmalarına katılmışlardır. 
Kursların düzenli bir eğitime başlamasından günümüze değin söz konusu kürsüde çok 
sayıda  bilimsel  etkinlik,  toplantı,  sempozyum  ve  benzeri  çalışmalar  gerçekleştirilmiş  olup, 
anılan bölüm tarafından yine çok sayıda süreli ve monograf özellikli bilimsel yayın ve proje 
üretilmiş, üretilmeye de devam etmektedir.  Yüksek lisans ve Doktora çalışmaları da Ankara 
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde sürdürülmektedir. 
Yüklə 4,41 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   36




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin