ƏDƏBĠYYAT
1.
Abdullayeva N.D. Kitabxana innovatikasının elmi-nəzəri və təcrübi məsələləri: monoqrafiya.
– Bakı: Xəzər Universiteti, 2015. – 178 s.
2.
Xələfov A.A. Azərbaycanda kitabxana işinə dair Heydər Əliyev doktorinası uğurla davam
edir. – Bakı, 2009. – 185 s.
3.
www.admiu.edu.az
Azərbaycan Dövlət Mədəniyyət və İncəsənət Universiteti
Azərbaycan Milli Kitabxanası
- 105 –
Tamilla Askerova
THE CURRENT SITUATION AND PROSPECTS OF LIBRARY INFORMATION
SERVICE OF THE EDUCATIONAL PROCESS IN AZERBAIJAN
STATE UNIVERSITY OF CULTURE AND ART
Summary
Azerbaijan State University of Culture and Art (ASUCA) - the nation‟s oldest universi-
ty, the training ground for several generations of talented musicians, actors, directors, art-
ists, choreographers, researchers into the arts and culture, and teachers.
The university prepares professionals in many fields of art as well as highly qualified
specialists in the humanities, management and public relations for institutions of art and cul-
ture. The combination of traditional classical teaching methods and the latest innovative ap-
proaches has contributed to the development of an effective system for mastering the theoret-
ical and practical skills necessary for professionals. A wide range of the modern, popular,
educational programs demanded by contemporary life is offered here.
“Kitabxana-İnformasiya Elmləri: tədris və təcrübədə yeni çağırışlar”
Beynəlxalq elmi konfransının materialları
- 106 -
Ġlker Çakmakkaya
Kastamonu Üniversitesi, Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü,
Araştırma Görevlisi
cakmakkaya@gmail.com
BĠLGĠ BĠLĠMLERĠ VE KÜTÜPHANECĠLĠK ÇALIġMALARINDA
KURAMSAL VE KAVRAMSAL YAKLAġIMLAR ÜZERĠNE
Öz
Bilgi ve kütüphane çalışmaları kavramsal düzlemde ortak ön kabullerini bulmuş bir
alan olmamakla birlikte her geçen gün tüm dünyada etkisini artırarak ilerlemeye devam
etmektedir. Bu metinde çalışma alanlarına, kavramlarına ve bunlara atfedilen bilimsel
özelliklerle bu söz konusu özelliklerin alanlar arası ilişkilerine yönelik tartışmalar ele
alınmıştır.
Anahtar Sözcükler
Kütüphane ve Bilgi Bilimleri, Epistemoloji, Hermeneutik, Sosyoloji, Kuram.
“Bilgi Bilimi” ve “Kütüphanecilik Bilimi” arasında fark var mıdır?
Kütüphanecilik bilimi kavramı tarihsel olarak bilgi bilimi kavramından önce bizim üze-
rinde çalışma yürüttüğümüz alanın adı olmuştur. Bilgi bilim kavramı İkinci Dünya Savaşında
sonra yaşanan "bilgi patlaması" olarak adlandırılan süreçten sonra literatürdeki yerini
artırmaya başlamıştır. Hatta küresel düzlemde birçok okul adlarını bu doğrultuda değiştirme
yoluna gitmişlerdir. Özellikle teknolojik gelişmelerin zorlamasıyla "kütüphanecilik bilimi"
kendisini salt kütüphanelerde var etme çabasından sıyrılmaya ve gündelik hayata daha aktif
katılmaya başlamıştır. Bu bağlamda beş unsurdan birisi olan mekan unsurunu temel olmazsa
olmazlar arasından çıkarıla bilirliği konusu tartışmalara da neden olmuştur. Diğer bilim
alanlarında gelen görüşlerin büyük bir bölümü kütüphanelerin gelecek dünyada var olamaya-
cağı yönündeki distopyaları desteklemektedir. Günümüzde "bilgi bilimi" daha kapsayıcı bir
kavram olarak kullanılmaktadır. Tam da bu içeriği bakımından alanlar arası pozisyonunu
güçlendirmektedir. Epistemoloji, hermeneutik, bilişim gibi alanlar konuyla doğrudan ve farklı
açılardan ilgilenmektedirler. Kütüphaneciliğin "bilgi bilime" yaklaşımı ve onu yeniden üretme
ihtiyacı tam da bu noktada kendisini de yeniden üretmesi ve varlığını sürdürmesi bakımından
ayrı bir değer kazanmaktadır.
“Kütüphanecilerin felsefi düşünmeyi benimseyebilmeleri için, öncelikle bu düşünme
tarzının ne olduğunu, niçin gerekli olduğunu, nasıl gerçekleştirilebileceğini, ne gibi etkileri
olabileceğini ve hangi yararları getirebileceğini bilmeleri ön koşuldur.” (Alkan, 2010)
Kütüphanecilik alanı ile temel felsefe ve özelde bilgi felsefesi arasındaki açının her geçen gün
kaparak ilerlemesi kaçınılmaz görünmektedir. Diğer bilim alanlarının nicel ve nitel yöntemle-
rini hatta bazı mühendislik türü hesaplamalarda dahi bulunmakla birlikte ana hattının halen
insan bilimlerinde durduğu gerçeğinin altı çizilmelidir. Sosyal bilimlerle de doğal bir ilişki
alanının bulunmasına rağmen insan bilimleri olarak ayrışan alanın içerisinde kendisine daha
Azərbaycan Dövlət Mədəniyyət və İncəsənət Universiteti
Azərbaycan Milli Kitabxanası
- 107 –
anlamlı bir yer edindiğini görmekteyiz. ―Information science is the study of the gathering, or-
ganizing, storing, retrieving, and dissemination of information.‖ (Bates, 1999) Buradaki yay-
ma unsurunun altını çizerek özellikle yeni gelişen "digital humanities" başlığının insan bilim-
leri ve sosyal bilimlerle bazı teknik alanları iş birliğine zorladığını ve bazı yöntemsel geçişleri
mümkün kıldığını gözlemlemekteyiz. Bu söz konusu yeni gelişmekte olan alan "kütüphane ve
bilgi bilimi" alanına, bu yeni alanın kuramsal ve yöntemsel yapısında öncülük ve yöneticilik
yapmak gibi ciddi avantajlar sunmaktadır. İrlanda'da ve İngiltere'de ulusal projeler halinde
örgütlenen "digital humanities" çalışmaları onlarca insan bilimleri ve sosyal bilimler alanını
kendi bünyesinde toparlayarak bu yeni yönelime öncülük etmektedirler. İngiltere, İrlanda,
Amerika, Japonya ve Kanada örneklerinin incelenmesinin de bizim açımızdan da olumlu bir
örnek olarak irdelenmesinde fayda olduğunu öne sürmekte fayda vardır.
Kütüphane ve enformasyon biliminin diğer bilim alanlarıyla iliĢkisi
Her bir bilim dalının diğer bilim dallarıyla her geçen gün artarak iç içe geçtiğini
gözlemliyoruz. İçinde bulunduğumuz yüzyılın temel değerlerinden bir tanesini bu alanlar
arası olma hali oluşturmaktadır. Hemen her bilim alanı bir ya da birkaç farklı bilim alanıyla
ilişki içerisine girmektedir. Gerek toplumsal ve ekonomik yapının zorlaması gerekse çalışma
sahalarının kendi içlerinde girdikleri daralma krizi bu durumu ciddi bir ihtiyaç haline getir-
mektedir. Kütüphane ve bilgi bilimleri alanı da bu durumdan payına düşeni fazlasıyla
almaktadır. Bu değerlendirmede kütüphane ve bilgi bilimleriyle sosyoloji, epistemoloji, her-
meneutik gibi başlıklar ele alınacaktır.
Kütüphane ve enformasyon bilimi birbiriyle iliĢkisi
Enformasyon bilimi literatüre daha geç girmiş olmasına rağmen kütüphane bilimini de
kapsayan bir içeriğe sahiptir. Kütüphane bilimi enformasyon biliminin içerisinde daha özgün
ve teknik bir alanı ifade etmektedir. Her iki alanın da ortak özelliği ilgilendikleri ortak nesne
olan bilgiden ileri gelmektedir. Fakat kütüphane bilimi özel olarak bilginin kendisinden daha
çok bilgi kaynaklarıyla ilgilenmekle temel ayrışma alanını açığa çıkarmaktadır. Başka bir de-
yişle kütüphane biliminin temel çalışma alanı bilginin, neliğinden, nasıllığından, doğasından
daha çok onun organizasyonu, erişim süreçleri, depolanması gibi konu başlıklarıyla ilgilen-
mektedir.
Kütüphane ve enformasyon bilimi ve sosyoloji iliĢkisi
Bilginin toplumsal bir olgu olması sebebiyle sosyoloji biliminin de doğrudan çalışma
konularında birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplumsal bilgi ve bu bilginin biçimleri bilgi
sosyolojinin temel çalışma alanıdır. Bilgi biçimi ve bilme biçimi sosyolojik olaylardır. Bilgi
sosyolojisi çalışmaları temel olarak, toplumsal bilgi ve bilme biçimleriyle ilişkilendirir ve hat-
ta siyaset sosyolojisinin de hermeneutik üzerinden konuya bir bilgi yönetim biçimi, yorum-
sama, olarak yaklaştığını görmekteyiz. Buradaki bilgi yönetimi kavramı daha çok ideolojik
bilgi manipülasyonu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kütüphanecilik açısından tanımlana gelen
bilgi yönetimi ile doğrudan ilişkisi söz konusu değildir. Siyaset felsefesi daha çok algı yöne-
timi ve bilme biçimine müdahaleler ile ilgilenirken hermeneutik doğrudan bilgi ve bilme bi-
çiminin doğasıyla ilgilenir. Kültürel çalışmalardan klasik sınıfsal çalışmalara uzanan bir liste
“Kitabxana-İnformasiya Elmləri: tədris və təcrübədə yeni çağırışlar”
Beynəlxalq elmi konfransının materialları
- 108 -
söz konusudur. Bizi ilgilendiren sorunsal ise bilgi ve bilme biçimiyle kütüphane biliminin
ilişkisi üzerine kurulmaktadır. Var olan toplumsal bilgi ve bilme biçimiyle kütüphane bilimi-
nin, özelde bilgi hizmetlerinin ilişkisi ne olabilir? İlgili toplumun bilgi ve bilme biçimi bilgi
ve kütüphane hizmetlerini ne ölçüde belirlemektedir ya da tersi mümkün müdür? Aslında tersi
de mümkündür. Fakat bu ters durum daha çok siyaset biliminin ilgi alanına girmektedir. Bizi
en yoğun biçimde bilgi hizmetleriyle olan ilişkisi ilgilendirmektedir.
Kütüphane ve enformasyon bilimi ve epistemoloji iliĢkisi
Bilgiyi çalışma alanı olarak ele alan en eski disiplin kuşkusuz epistemoloji, bilgi felse-
fesidir. Yüzyıllar boyu tartışılmış ama halen üzerinde somut bir ortak kanıya varılmış değildir.
Hiçbir zaman da bir uzlaşının sağlanması olanaklı görünmemektedir. Kütüphane ve bilgi bili-
miyle en yakın ilişki alanı, bilginin ne ve nasıl olduğu ve onun iletilebilirliği sorunsalıyla be-
lirmektedir. Bu sorun alanları kütüphane ve bilgi bilim açısından da temel sorular oluşturmak-
tadır. Özellikle bilginin iletilebilirliği kütüphane bilimi açısından temel teknik çalışma alanı
olarak billurlaşmaktadır. Kütüphane bilimi, bilginin iletilebilirliği sorunsalına onun iletilebilir
olduğu varsayımıyla yola çıkarak bu sürecin nasıl gerçekleştirileceği sorunsalıyla yoluna de-
vam eder. Bu bir dizi teknik süreci de kapsar. Kataloglama, dizin ve öz hazırlama, sınıflama
varlığı ve iletilebilirliği kabul edilmiş olan bilgiye erişim süreçleri olarak kütüphane bilimi
açısından çalışma alanları olarak kendisine hayat bulan teknik işlerden bazılarıdır.
Kütüphane ve enformasyon bilimi ve hermeneutik iliĢkisi
Hermeneutik, yani yorumsama, teolojik kökenli olmakla birlikte hızla felsefe ve bili-
minde alnına girmiş bir kavramdır. Özüne tanrısal bilgiyi yorumlayan papazların davranışını
özetlemektedir. Çağdaş zamanlarda ise hemen her alan üzerinde tanımlanabilir bir hale gel-
miştir. Yazılı bir metin için üç farklı varlık tanımı yapmak mümkündür; yazar, metnin kendisi
ve okuyucu. Bu üç varlık ve varoluş biçiminin de kendine özgü bir yönelimi vardır. (Eco,
2000) Kütüphaneciyi, özellikle kataloglama ve sınıflama emekçisini yani okuyucu ile ana me-
tin arasında bir ara unsur olarak okuma yapan kütüphaneciyi, okur olarak kabul edersek ki öy-
ledir: bu okumayı, nasıl yaptığı bize onun yorumsamasını gösterecektir. Anlaşılır örnek olarak
konu başlığı ataması esnasındaki okuma etkinliğinde açığa çıkan yorum Eco'nun tanımlaması
ek çapraz ilişkiler ağı sunar. Kütüphanecinin yorumu daha çok bilgi erişim süreçlerini etki-
leyebilecek bir yorumsama biçimi olarak algılanmalıdır ve esas okuyucu ve metin ilişkisi
başlayana kadar ki süreç içerisinde anlamlıdır. İlgili buluşma gerçekleştikten sonra kaybolan
bir yorumsama olarak ele alınmalıdır. Güncel yakıcılığı nedeniyle altını çizmekte fayda var.
Kütüphaneci tarafından gerçekleştirilen yorumsama, özellikle bilgi erişim sürecinde, bir
sansürün, oto sansürün uzantısı ve-veya ta kendisi olabilir. Ünlü bir futbolcu (futbolcuyu Fe-
nerbahçeli kabul edelim) için yazılmış bir eser ele alındığında; bu eser için Fenerbahçeli bir
kütüphanecinin "Futbolun Kahramanı‖, ―Gelmiş Geçmiş En İyi Futbolculardan Biri‖ gibi yo-
rumlar yapmasına karşın Galatasaraylı bir kütüphanecinin sadece "Futbol‖, ―Sporcular‖ gibi
başlıklar tercih etmesi yorumsamanın, hermeneutik kavramının özetini vermektedir. Aynı
zamanda kütüphanecilik açısından okuma farklarıyla da alanla ilişkisi oldukça net özetleyen
bir örnek olarak düşünülmelidir.
Azərbaycan Dövlət Mədəniyyət və İncəsənət Universiteti
Azərbaycan Milli Kitabxanası
- 109 –
Tьrkiye'de Kьtьphane ve Enformasyon Biliminin Kuramsal Sorunlarэ
Tьrkiye'de ve dьnyada bilimsel kuram sorunlarэ ve зalэюma alanlarэndaki yьkselen
trendlerde ciddi benzerlikler bulunmaktadэr. Bununla birlikte bir takэm цzgьn ihtiyaзlar se-
bebiyle de bazэ temel farklэlэklara da rastlamak mьmkьndьr. Tьrkiye‘de kьtьphane ve en-
formasyon biliminin temel sorunlarэnэ alanэn adэ, tanэmэ, зalэюma nesnesi ve yцntemi ola-
rak dцrt ana baюlэkta toplamak mьmkьndьr. (Yontar, 2004) Aslэnda bu dцrt alandaki
зatэюma sьreci dьnyada da mevcuttur. Bilimsel зalэюma yapan kurumlarэn yapэsal
цzgьnlьklerinden (цzgьrlьk olarak da okunabilir) kaynaklanan okullar arasэ ciddi farklэlэklar
gцze зarpmaktadэr. Her okul kendi uzmanlэk alanэna gцre farklэ isimler kullanmaktadэrlar.
Ьlkemizdeki merkeziyetзi yapэnэn зok sert olmasэ bцlьmler arasэndaki aзэyэ merkez
yцnьnde daraltmasэ da ayrэca sorunsala baюka bir perspektif katmaktadэr. "Цzgьn, kendine
цzgь bilgisini belirleyememiю disiplinlerin bilimsel anlamda yцntemlere sэрэnэp “bilimsel
kimlik” kazanmalarэ ya da „kuram‟, „felsefe‟ geliюtirmeleri зok da anlaюэlэr
gцrьnmemektedir." (Keseroрlu, 2010) Цzgьn bilgi biзimi, yцntem biзimi, bilme biзimi, цzgьn
kavramlar silsilesi aslэnda kuramsal zeminin altyapэsэnэ oluюturan unsurlarэn baюэnda gel-
mektedir. Bu kavramlarэn ardэndan ilgili alanэn kuramsal alanэnэn ve-veya felsefesinin aзэрa
зэkmasэ mьmkьndьr. Bu baрlamda kьtьphanecilik ve bilgi bilim alanэ yeterli dьzeyde biri-
kime fazlasэyla sahip gцrьnmektedir. Fakat konu ьzerine зalэєan bilim insanlarэnэn temel
dьzeyde de olsa ortak gцrьюlerinin bulunmamasэ ve tartэюmalarэn yetersizliрi ortak literatьr
oluюmasэnda ciddi sorunlar ortaya koymaktadэr. (Yontar, 2000)
Kьtьphanecilik bilimi цnceleri konuya teknik bir yaklaюэm sergileyerek onu klasik
kьtьphanenin beю temel unsuru цzelinde ele alэrken. Эlerleyen zaman ve diрer sosyal bilim
alanlarэyla kurulan yakэn iliюkilerden de kaynaklanan etkileюim sьreзleri kьtьphanecilik bi-
limi ile bilgi bilim arasэndaki temel aзэ farklarэnэ her geзen gьn kapatarak ilerlemekte ve bu
iki alan arasэndaki fark giderek seзilemez bir hale dцnьюmektedir. Teknik bilimsel yapэ ile
sosyal bilim olarak yaklaюэm arasэndaki farkэ юцyle de tanэmlayabiliriz: "Bina, bьtзe,
derme, kьtьphaneci ve mevzuat gibi iз цrgьtlenmeyle ilgili sorunlarэn yerini, birey, toplum,
kьtьphaneden oluюan ьзlь iliюki ve bu iliюkiye ait sorunlar almэюtэr." (Dilek, 1991)
Цzellikle цzel kьtьphaneler ve bunlarэn kullanэcэ gruplarэyla girdikleri etkileюimler de gцz
цnьne alэnэrsa yeni perspektifler ve kuramsal alanlar aзэрa зэkabilir. Цrneрin "Юiюli'deki
зocuk kьtьphaneleriyle зocuklarэn iliюkisi" yerine "Юiюli'deki цzel eрitime ihtiyaз duyan
зocuklara yцnelik kьtьphane ile Юiюli‘deki цzel eрitime ihtiyaз duyan зocuk" arasэndaki
iliюki yeni bir зalэюma alanэnэ ifade eder ve ister istemez yeni bir kuramsal ve yцntemsel
yaklaюэm farklэlэрэnэ zorunlar. Dolayэsэyla geliюen alanlardan, yaюamdan beslenen
kuramэn yцnelimi her geзen gьn yeni aзэlar edinme zorunluluрu ile karюэlaюmaktadэr. Salt
"зocuk kьtьphaneciliрi" kuramэ "Юiюli'deki зocuklara yцnelik kьtьphane" iзin yetersiz kala-
bilirken "Юiюli'deki цzel eрitime ihtiyaз duyan зocuklara yцnelik kьtьphane" iзin ise nere-
deyse hiзbir юey ifade edemez hale gelebilir. Bu sebeple her yeni alan kendisinden цnceki
kuramlara dayanarak ve-veya onu aюarak, yэkэcэ nitelikte de olabilir, kendi цzgьn kuramэ
inюa etme zorunluluрu ile karюэlaюacaktэr.
Tьrkiye'de kьtьphanecilik alanэnэn karюэlaюtэрэ temel sorunlar: bilim olma ile teknik
olma, kuram ve uygulama dengesi olarak цzetlenebilir.
“Kitabxana-İnformasiya Elmləri: tədris və təcrübədə yeni çağırışlar”
Beynəlxalq elmi konfransının materialları
- 110 -
KAYNAKÇA
1.
Alkan, N. (2010) Kütüphanecinin Felsefi Düşünme Eyleminin Önemi ve Etkileri,
Türk Kütüphaneciliği (24, 4 sayfa 596-643)
2.
Bates, M. J. (1999) The Invisible Substrate of Information Science, Journal of the
American Society for Information Science (1043-1050)
3.
Eco, U. (2000) Açık Yapıt, Can yayınları, İstanbul
4.
Dilek, H. (1991) Kütüphanecilik Biliminin Kapsamı ve Türkiye'de Durum, İstanbul
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi)
5.
Keseroğlu, H.S. (2010) Bilginin Bilgisi: Kütüphane ve Bilgibilim Sorunsalı, Türk
Kütüphaneciliği (24,4 sayfa 685-704)
6.
Yontar, A. (2000) ―Türkiye‘de Kütüphane ve Enformasyon Biliminin Bilişsel
Kurumsallık Sorunları‖ Türkiye‘de Kütüphane ve Enformasyon Biliminin Kurumsa
Gelişimi: (11-12 Mayıs 2000, İstanbul) İstanbul: TKD, İstanbul Şubesi.
7.
Yontar, A. (2004) "Türkiye'de Kütüphane ve Enformasyon Bilimi Teorisi: Temel So-
runlar" Kütüphaneciliğin Destanı Uluslararası Sempozyumu 21-24 Ekim 2004, Bildi-
riler. Ankara: Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Bilgi ve Belge
Yönetimi Bölümü.
Эlker Chakmakkaya
LIBRARY AND INFORMATION SCIENCES: ON APPROACHES OF
THEORETICAL AND CONCEPTUAL STUDIES
Summary
Library and information studies develop all over the world day by day although each
parts of them does not have any presupposition in order to describe themselves as cognitively.
The structure of the fields, the relevance of other areas, the working fields, and how those of
them in some relationship others would have been discussed in this particular study.
Keywords: Library and Information Science, Epistemology, Hermeneutic, Sociology, Theory.
Azərbaycan Dövlət Mədəniyyət və İncəsənət Universiteti
Azərbaycan Milli Kitabxanası
- 111 –
Mehmet Kemal Sevgisunar
Yrd. Doç. Dr. Ordu Üniversitesi
Kastamonu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü, Görevli
kemalsevgisunar@yahoo.com
TÜRKĠYE’DE BĠLGĠ VE BELGE YÖNETĠMĠ
GĠRĠġ
Türkiye‘de bilinen ilk Kütüphanecilik eğitimi çalışmaları Sanayi-i Nefise Mektebi‘nin
(Güzel Sanatlar okulu) ―Mimarî‖ bölümünden mezun iken, İstanbul Üniversitesi Kütüpha-
nesi‘ne atanan ve ardından devlet tarafından Fransa‘da kütüphanecilik eğitimi aldırılan Fehmi
Ethem Karatay‘ın 1925-26 yıllarında İstanbul‘da başlattığı kurslarla gerçekleşmiştir.
Sonraki yıllarda Ankara başta olmak üzere, yine İstanbul‘da da kısa süreli bazı kurslar
düzenlenerek modern kütüphaneciliğe geçiş sürecini gerçekleştirmek üzere kurs ve çalışmalar
düzenlenmiştir.
Kuşkusuz bu dönemlerde kütüphanecilik eğitiminin daha uzun süreli bir eğitim veril-
mesi ve bu eğitimin bilimsel merkezlerde sürdürülmesi konusunda kimi öneriler yapılmış ve
bilimsel nitelikli bazı yazılar da yazılmıştır. Örneğin uzun yıllar Kütüphaneler Umum Müdür-
lüğü yapan Aziz Berker 1941‘de kaleme aldığı bir yazısında İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi‘ne bağlı bir Kütüphanecilik Enstitüsü kurulmasını önermiştir.
Kütüphanecilik eğitiminin ilk uzun süreli kursları ise devlet tarafından Almanya‘ya
gönderilerek Kütüphanecilik eğitimi aldırılan ve o yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı Neşriyat
Müdürü olan Adnan Ötüken tarafından Ankara‘da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi‘nde
(DTCF) 1941-51 yılları arasında on yıl süresince gerçekleştirilmiştir. Ötüken ilk kurs gerçek-
leştikten sonra, söz konusu bu kursların devamlılık kazanması için bakanlık nezdinde gerekli
girişimlerde bulunmuştur. 1944 yılında kursun sürdürülmesine ilişkin program ve mevzuatı
içeren talimatname 1944 yılında MEB‘ın (Milli Eğitim Bakanlığı) tebliğler dergisinde yayın-
lanarak yürürlüğe girmiştir.
Türkiye‘de Milli Kütüphane‘nin kuruluş temellerinin 1946 yılında Adnan Ötüken ve
onun kurs öğrencilerinin gayretiyle atıldığı düşünülürse bu kursların ülkedeki kütüphanecilik
faaliyetlerinin hayata geçirilmesi açısından etkileyici ve yönlendirici bir etkisi olduğunu söy-
lemek yanlış olmayacaktır.
Üniversiter düzeyde kütüphanecilik eğitimi verilmesi konusundaki diğer ciddi bir öner-
me ise Türkiye‘ye kütüphaneler konusunda bir rapor vermesi için davet edilen Dr. Lawrence
S. Thomson‘un raporunda olmuştur. Lawrence İstanbul veya Ankara Üniversiteleri‘nden
birinde bir kütüphanecilik Okulu kurulmasını önermiştir.
Kurs düzeyindeki eğitim anılan önermelerin ardından DTCF‘de 1952‘de Türk Dili ve
Edebiyatı kürsüsünde ―seçmeli‖ bir ders durumuna dönüştürülmüştür. Aynı kürsüde 1953
yılında ―kütüphanecilik‖ dersi adı altında kabul edilen bu gelişme Kütüphanecilik Enstitü-
“Kitabxana-İnformasiya Elmləri: tədris və təcrübədə yeni çağırışlar”
Beynəlxalq elmi konfransının materialları
- 112 -
sü‘nün temelini atan bir adım olmuştur. Kütüphanecilik Enstitüsü ise 1954-55 akademik yı-
lında hazırlanan bir yönetmelik ile kurulmuştur. İlk dersler Adnan Ötüken tarafından veril-
miştir. Kütüphanecilik Enstitüsü‘ne alınan kimi asistanlar- ki bu kişilerden biri de sonradan
anılan bölümün ilk Türk kütüphanecilik profesörü olacak olan Osman Ersoy‘dur.-yurt dışına
gönderilerek kütüphanecilik ve arşivcilik eğitimi aldırılırlar.
1954-55 akademik yılında ise Amerikan Ford Vakfı, Kütüphanecilik Enstitüsü‘ne altı
öğretim üyesi ile destek vermeye başlar. Anglo-Amerikan bir anlayışla Türkiye‘de gelişen bu
eğitim Fulbright‘ın üç öğretim üyesi katkısıyla daha da güçlenir. Kütüphanecilik Enstitüsü ilk
mezunlarını 1958 yılında vermiştir. 1960 yılında üniversitelerarası kurul ―doçentlik‖ çalışma-
larının yürütülmesi için enstitülerin yeterli olmayacağı kararını almasından sonra Enstitü bir
―Kürsü‖ ye dönüştürülmüştür.
Kütüphanecilik Enstitüsü‘nün mezunları sahada mesleklerine ilişkin kimi görevler al-
mışlar, bazıları da eğitimlerine yurt dışında devam ederek uluslararası alandaki gelişmeleri de
izlemişler ülkeye döndüklerinde edindikleri tecrübe ve bilgileri görev aldıkları kurumların kü-
tüphanelerinde uygulamaya sokmuşlardır. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kütüphanesi, Ha-
cettepe Çocuk Hastanesi Kütüphanesi, Ankara Amerikan Kütüphanesi o dönem bu öğrencile-
rin görev aldığı kütüphanelerden bazılarıdır.
DTCF içerisinde birçok bölümde çalışmalarını sürdüren kütüphane ve Enstitü, 1970 yı-
lında tamamlanan yeni kütüphane binasının inşaatının tamamlanmasıyla yeni yerine taşınmış-
tır. 1989-90 yıllarında ―Kütüphanecilik Ana Bilim Dalı, Arşivcilik Ana Bilim Dalı‖ faaliyete
başlamıştır. 1990-91 akademik yılında da ―Enformasyon ve Dokümantasyon Ana Bilim Dalı‖
programlarında eğitim başlamıştır.
2002 yılında ise YÖK tarafından alınan bir kararla bölümün adı ― Bilgi ve Belge
Yönetimi Bölümü‖ olarak değiştirilmiştir. DTCF‘nin 2005 yılı itibariyle Avrupa Birliği üni-
versiteleri ile Socrates-Erasmus programı çerçevesinde öğrenci değişimlerini ve üniversitele-
rarası işbirliği projesini uygulamaya başlaması ile Bilgi ve Belge Yönetimi Ana bilim dalı
öğrencileri de uluslararası öğrenci değişim ve proje çalışmalarına katılmışlardır.
Kursların düzenli bir eğitime başlamasından günümüze değin söz konusu kürsüde çok
sayıda bilimsel etkinlik, toplantı, sempozyum ve benzeri çalışmalar gerçekleştirilmiş olup,
anılan bölüm tarafından yine çok sayıda süreli ve monograf özellikli bilimsel yayın ve proje
üretilmiş, üretilmeye de devam etmektedir. Yüksek lisans ve Doktora çalışmaları da Ankara
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde sürdürülmektedir.
Dostları ilə paylaş: |