Kütüphanecilik / bilgi ve belge yönetimi alani veeğitimi sürecinde öğrenme kuram
ve stilleri
Buraya kadar verilen bilgilerden de anlaşılacağı gibi eğitime katkı bakımından pek çok
öğrenme stili ve klaşımından söz etmek olasıdır ancak kütüphanecilik alanında özellikle iki
kuram sıklıkla yararlanılan kuramlardır. Bunlardan biri, Kenneth J. ve Rita Stafford Dunn
tarafından 1960‘lı yılların sonunda geliştirilen ve yirmibir alt kategori ile duygusal, çevresel,
fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik boyutlardan oluşan, daha önce adı geçen Dunn & Dunn
Öğrenme Stili Modeli‘dir (Dalrymple, 2002: 261). Dunn ve Dunn‘na göre öğrenme stili her
bireyde farklılık gösteren, bireyin yeni ve zor bilgi üzerine yoğunlaşması ile başlayan, bilgiyi
alma ve zihne yerleştirme süreciyle devam eden bir yoldur. Modelde öğrenmeyi sağlayan ter-
cihler güç/kuvvet biçiminde değerlendirilmektedir. Bu modele göre öğrenme stilleri iç ve dış
faktörlerden oluşan 5 temel elementten ve bunların 21 alt elementlerinden oluşan bir yapı ser-
giler (Bozkurt ve Aydoğdu, 2009: 743). Kütüphanecilik alanında sıklıkla yararlanılan ikinci
kuram ise yine daha önce açıklaması yapılan David Kolb tarafından geliştirilmiş olan model-
dir.
Bilgi ve Belge Yönetimi alanında öğrencilere bilgi vermek yalnızca kütüphanelerin tüm
alan ve araçlarına ilişkin yönlendirme ve çeşitli kaynakların etkin kullanımını ile sınırlı
değildir. Bu öğretim süreci aynı zamanda bilgi kullanımında eleştirel ve analitik düşünme be-
cerilerinin geliştirilmesini de desteklemelidir. Okulları ileri teknoloji araç ve olanakları ile
donatmak da tek başına yetmemektedir (Mokhtar, Majid ve Foo, 2008: 95). Gardner‘in çoklu
zekaya ilişkin kuramının arkasında yatan görüş, öğrencilerin evrensel ve tek boyutlu anlayış
yerine, çok boyutlu çerçevede değerlendirilmesine; her birinin farklı biçimde ortaya çıkabilen
ilgi ve becerilerine dikkati çektiğinden, çeşitli pedagojik yaklaşım ve kuramlar arasında
yararlanılan ve eğitimi olumlu biçimde yönlendiren niteliktedir. Öğrencilerde domi-
nant/baskın olan becerilerin bu kuramın ışığında keşfedilerek teşvik edilmesi, zayıf olanların
ise geliştirilmesi eğitimin gelişmini tetikleyecektir. (Mokhtar, Majid ve Foo, 2008: 96). Çoklu
Zeka Kuramı farklı perspektiften bakışa yol açtığı için diğer alanlarda olduğu gibi kütüphane-
cilik alanında da dikkate alınması gereken bir yaklaşımdır.
May Ying Chau, (2006: 1) ―Connecting learning styles and multiple intelligences theo-
ries through learning strategies: an online tutorial for library instruction‖ adlı çalışmasında,
Dunns‘ ın öğrenme stilleri ile Gardner‘ın çoklu zeka kuramının iki ayrı araştırma konusu ola-
rak algılansa da her ikisinin de birbirleriyle zıtlaşmadığını ve öğrenmeyi geliştirmek üzere
beraber kullanılabileceğini önermektedir. Bu çalışma, öğrencilerin birbirinden farklı olan
öğrenme stillerinin ve (çoklu zeka kuramının öngördüğü biçimde) kendine özgü çoklu
zekalarının kütüphanecilik alanındaki araştırmalarda bütünleşik/entegre biçimde geliştirilme-
sine ilişkin bir sorgulama niteliğindedir. Öğretim yöntemlerinde, öğrencilerin farklı bilişsel
düzeyleri de dikkate alındığında, geliştirilecek statejiler, öğrencilerin bilgileri uygulama, ana-
liz etme, sentezleme ve değerlendirme becerilerini desteklemek üzere birer deneysel araç
sayılmaktadır. Tek başına bir stratejinin öğrenme stilleri farklı tüm bireylere uygun olmaması
Azərbaycan Dövlət Mədəniyyət və İncəsənət Universiteti
Azərbaycan Milli Kitabxanası
- 133 –
nedeni ile çeşitli öğrenme kuramlarının incelenmesi ve birarada kullanılması olasıdır. Chau,
(2006: 2) Dunn ile Gardner‘in ileri sürdüğü görüş ve stratejiler arasında anlamlı ilişkilendirme
ve bağlantılarla ortak bir sistem oluşturulmasının yarar sağlayacağı görüşündedir.
Howard Gardner‘ın Çoklu Zeka Kuramı (Theory of Multiple Intelligences) özellikle
Kütüphane Bilimi (Library Science) literatüründe sıklıkla başvurulan ve kullanılan bir kuram
olmuştur. Gardner, 1983 yılında ilk basımı yapılan çalışmasıyla yedi tür zeka olduğunu ileri
sürmüştür. Bunlar: dilsel, mantıksal-matematiksel, müziksel, bedensel-kinestetik, uzamsal,
kişiler arası sosyal ve içsel zekadır. Gardner, yedi özgün zekâya 1995 yılında sekizinci bir
zeka türü olan doğa zekasını da ekleyerek, bu zeka türünün bireylerin, çevredeki bitki ve
hayvanların türlerini fark ettiklerinde ve alt türleri sınıflandırabildiklerinde ortaya çıktığını
ileri sürmüştür (Dalrymple, 2002: 261; Başaran, 2004: 12). Gardner, zekaya ilişkin kendisin-
den önce yaygın olan bireyin ya doğuştan zeki olduğu ya da olmadığı biçimindeki keskin, ge-
leneksel görüşün yanlışlığını, zekanın tek bir faktörle açıklanamayacağını ve çok sayıda bece-
riler içerdiğini ileri sürmesi ile tanınan bir araştırmacıdır. ―Sıfır Projesi‖ adlı bilişsel çalışma-
sında geliştirdiği bu kuramla, kalıtım yolu ile gelen zekanın değişebileceğini ve zekanın belli
derecelerde öğrenilebileceğini savunmuştur. Gardner‘e göre zeka, bir bireyin, bir ya da birden
çok kültürde değer bulan bir ürün ortaya koyabilme veya günlük ya da mesleki yaşamında
karşılaştığı bir sorunu etkin ve verimli bir biçimde çözebilme becerisi olarak tanımlanabilir
(Dalrymple, 2002: 261; Saban, 2000: 36).
Serap Kurbanoğlu ve Buket Akkoyunlu (2008) tarafından Türkiye‘de Hacettepe Üni-
versitesi‘nde Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü öğrencileri arasında 273 öğrenciye yönelik
Kolb Öğrenme Stili Envanteri kullanarak uygulanan ve öğrenme stillerini belirlemeyi
amaçlayan çalışmada elde edilen sonuçlar, bu öğrencilerin en çok özümseyen (% 50, 2) ve da-
ha sonra da ayrıştıran (% 24, 9) stillere sahip olduklarını göstermiştir. Araştırma yapılan
sınıflara göre bazı farklılıklar olsa da özümseyen ve ayrıştıran öğrenme stillerinin en yoğun
oranı (% 75) oluşturdukları saptanmıştır. Aynı çalışmada, ayrıştıran ve özümseyen öğrenme
stillerine sahip bireylerin ortak yönünün, algılamada soyut kavramsallaştırmayı tercih etmele-
ri, bir diğer deyişle düşünerek öğrenmeleri; temel farklarının ise birinci grubun bilgiyi işleme
aşamasında yansıtıcı gözlemi tercih etmesi, yani izleyerek öğrenmesi, ikinci grubun ise aynı
süreçte aktif yaşantıyı tercih etmesi yani yaparak/uygulayarak öğrenmesi biçiminde olduğu
sonucuna varılmıştır (Kurbanoğlu ve Akkoyunlu, 2008: 304).
Amerika Birleşik Devletleri‘nde devlet sektöründeki üniversite kütüphanelerinde ve
teknik hizmetlerde çalışan 148 kütüphaneciye uygulanan aynı envanter çalışması (Kolb
Öğrenme Stili) benzer eğilimin kütüphaneciler arasında da izlendiğini göstermiştir. (148 an-
ketten 8‘i eksik ya da kullanılamaz durumda döndüğü için değerlendirmeye alınmamıştır). Bu
araştırmada da en yoğun oran, yine özümseyen (% 38, 6) ve onu izleyen ikinci yüksek oran ise
ayrıştıran (% 27, 1) öğrenme stilidir. Bu sonuç kütüphanecilerin soyut kavramlaştırmaya
ağırlıklı eğilimi olduğu gibi önemli, ortak bir durumu yansıtmaktadır (Choi, 1989: 694).
Yine Amerika Birleşik Devletleri‘nde Amerikan Kütüphane Derneği‘nin (American Li-
brary Association: ALA) desteği ile 2000 yılında Öntest-Sontest yöntemi kullanılarak,
çoğunluğu üniversite kütüphanelerinde çalışan (% 88, 0) 908 kütüphaneciye uygulanan (an-
ketlere dönüş oranı % 60, 5) bir kullanıcı araştırmasında, kütüphanecilerin öğrenme stilleri
“Kitabxana-İnformasiya Elmləri: tədris və təcrübədə yeni çağırışlar”
Beynəlxalq elmi konfransının materialları
- 134 -
hakkında farkındalığı ölçülmüş ve % 82, 0 gibi önemli bir oranının öğrenme stillerinden ha-
berdar olduğu saptanmıştır (Dalrymple, 2002: 265). Anketi yanıtlayanların % 70, 8 gibi
yoğun oranı da öğrenme stili kuramlarının geçerliliğine inandıklarını ifade etmişlerdir (Bu
oranın % 26, 4 kadarı ―çok geçerli‖, % 44, 4 kadarı da ―geçerli‖ biçiminde yanıt vermiştir)
(Dalrymple, 2002: 267). Bu araştırma kütüphaneciler arasında öğrenme stillerinin ve bu
bağlamdaki kuramların önemine ilişkin farkındalığın yüksek olduğunu göstermesi bakımın-
dan önemlidir. Ancak burada dikkati çeken en önemli sonuç % 18, 4 gibi görece küçük bir
oranın öğrenme stillerini kütüphanecilik okullarında gördüklerini söylemesidir ki bu durum
müfredatta/öğretim programında bu anlamda yeterli eğitimin uygulanmadığına işaret etmek-
tedir (Dalrymple, 2002: 270).
Günümüzde, çağın olanaklarına paralel gelişen bilgisayar ve iletişim teknolojileri
öğrenme stillerinde de etkiler oluşturmuştur. Örneğin E-Öğrenme ya da Elektronik Öğrenme
(E-Learning) artık gerek kütüphaneciler arasında uygulama ortamları ve kullanıcıların
eğitiminde, gerekse alana ilişkin eğitimde öğrencilere yönelik en yaygın kullanılan sistem du-
rumuna gelmiştir. Zaman ve mekan sınırının ortadan kalkması, sınıf ortamı ve ders saatleri ile
sınırlı olan eğitimle karşılaştırıldığında, önemli avantajlar sağlamış; öğretimin yedi gün yir-
midört saate yayılabilmesine izin vermiştir. Ancak bu sistemin bir yandan da bireylerin
sosyalleşmesini, öğretici ve öğrencinin birbirlerini yakından tanımasını engellemesi ve iletiş-
imleri sınırlandırması da dezavantajları biçiminde kabul edilmektedir. Tüm bu ayrıntılar de-
ğerlendirilerek, geleneksel/yüzyüze ve elektronik öğrenme stillerinin avantajlarının birleşti-
rilerek kullanıldığı ―hybrid learning‖ ya da ―blended learning‖ diye adlandırılan birleşik/ me-
lez veya harmanlanmış sistemler kullanılmaya başlanmıştır (Akkoyunlu ve Soylu, 2008: 183).
Şüphesiz, kurumsal düzeyde, öğrenciler arasındaki öğrenme stillerinin farklılığını bilmek, es-
nek kurumsal stratejiler oluşturmaya yardımcı olacaktır. Öğrenme stillerinin farklılığını
değerlendirmek, öğrenenin/öğrencinin neyi, nasıl algıladığını, öğrenme çevre ve koşullarına
nasıl tepki verdiğini izlemeyi kolaylaştırarak, başarıya yardımcı olacaktır (Akkoyunlu ve Soy-
lu, 2008: 191).
Bilgi Arama DavranıĢları ile Öğrenme Stillerinin ĠliĢkisi
Özellikle öğrenci odaklı eğitim anlayışının öne çıktığı çevrelerde, öğrenme stili, öğren-
me sürecinin oldukça önemli bir ögesidir. Yapılan araştırmalar, kendilerine uygun koşulların
oluşturulmadığı öğrenci gruplarına verilen eğitimin, bu koşullara uygun eğitimin verildiği
gruplarla karşılaştırıldığında daha başarısız sonuçlar verdiğini göstermektedir. Bilgi arama
davranışları (information seeking behaviors) konusunda çalışan araştırmacılar, öğrenme stili-
nin eğitim sistemindeki yerini, bilgi arama davranışları ile yakından ilişkilendirmektedirler
(Changthong, Manmart ve Vongprasert, 2014: 51). Ancak, yerli ve yabancı literature bakıldı-
ğında bilgi arama davranışı ile öğrenme stili arasında ilişki kuran araştırmaların henüz yeterli
düzeyde olmadığı görülmektedir. Kanımızca, bilgi arama davranışı, aynı zamanda kişinin
öğrenme stilinin de belirlendiği bir süreçtir. Yabancı literatürde de yerli literatürde olduğu gi-
bi, bilgi davranışının doğası ve köklerini farklı boyutları ile inceleyen pek çok yaklaşım bu-
lunmaktadır. Kütüphaneciler bilgi davranışlarını izleyerek kullanıcılarını daha iyi tanımak is-
terken, hükümet kurum ve kuruluşları da yeni araştırmaların sonuçlarının daha hızlı yayılması
Azərbaycan Dövlət Mədəniyyət və İncəsənət Universiteti
Azərbaycan Milli Kitabxanası
- 135 –
amacıyla çeşitli bilim alanlarında çalışanların ve mühendislerin bilgiyi nasıl kullandıklarını
saptamaya çalışmaktadır (Bates, 2010). Genel kaygı, bu bağlamda beceriler geliştirmeyi
sağlama ve/veya kullanıcı eğilimlerini tanımaya odaklıdır. 1980‘li yılların bilgi hizmetlerinde
sistem odaklı yaklaşımdan kullanıcı odaklı yaklaşıma geçiş sürecinde kullanıcı gereksinimle-
rini dikkate alanların öncülerinden olan Robert Taylor (1962) ―The Process of Asking Ques-
tions‖ başlıklı çalışması ile şekillendirdiği bir modelde genellikle kütüphane referans
masasında resmi/formel biçimde oluşan ve dört aşamada gelişen (içgüdüsel, belirsiz, akılcı ve
sorguya dönüşmüş) bilgi gereksiniminden doğan bilgi arama türüne odaklanarak faydacı bir
yaklaşımla kullanıcının nabzını ölçmektedir. Bilgi arama davranışı, tıpkı öğrenme stilleri gibi
yalnız çevresel koşullarla belirlenmemekte, doğuştan gelen bir takım özellikler de bu yapıları
belirlemektedir. Piaget (1969, 1990), Erikson (1950, 1963, 1968), Vygotsky (1978, 1982),
Baron-Cohen (1995), Spelke (1991) ve Locke (2006) gibi bilişsel gelişim alanındaki araştır-
macıların bu konuda hem birbirinden ayrılan hem de birbirine benzeyen çıkarımları olmakla
beraber uzlaştıkları konu, insanın bebeklik evresinde bilgi davranışı geliştirmeye başladığı,
keskin sınırlar oluşturmasa da belli yaşlarda belli algı ve becerilerin evrildiği yönündedir. So-
nuç olarak, zihinsel gelişim sürecinin bir bakıma evrensel nitelikli olduğu ancak çevresel et-
menler ve kültürler arası değişimin etkisi ile şekillenerek insanın tüm yaşamını etkilediği
yaklaşımı ile bilgi davranışı sürecini açıklamaktadırlar. Bilgi arama davranışı, kütüphanecilik
ve bilgi bilim alanında hem uygulamacılar hem de kuramcıları/akademisyenleri en fazla ilgi-
lendiren konu olup, alanın neredeyse bel kemiğini oluşturan bir konuma sahiptir. Çünkü bil-
ginin üretilmesi ve tüketilmesine işaret eden bu süreç (anılan süreç aynı zamanda dualist
yapıdadır; üretim- tüketimi, tüketim de üretimi sürekli biçimlendirmektedir), en fazla, bu
süreçte anahtar ve yönlendirici işlevi temel olan bu disiplin alanını ilgilendirmektedir. Bilgi
arama davranışını doğru biçimde yönetmek, yönlendirmek, aynı zamanda ilişkili eğitimin
doğru argümanlara dayanarak programlanıp planlanmasını gerektirir. Böyle bakıldığında da
bilgi arama davranışlarının aynı zamanda bireylerin farklı özelliklerine dayanan öğrenme stil-
leri ile de önemli ölçüde etkileştiği anlaşılmaktadır.
SONUÇ VE ÖNERĠLER
Her birey, fiziksel, bilişsel, ruhsal, kalıtımsal, toplumsal ve benzeri özellikleri ile
diğerinden farklı yapı ve nitelikler taşımaktadır. Öğretim sorumluluğunu almış kişilerin
görece küçük ya da büyük gruplar halindeki kitlelere eğitim/ders verdiği ortamlarda, şüphesiz
bu farklılıkları gözeterek eğitim plan ve programları belirlemek kolay değildir. Bununla bera-
ber, eğitim sürecindeki bireyin, bireysel, kendine özgü özelliklerini dikkate almadan, kitlelere
tek tip/bir örnek biçiminde verilen eğitim ile kullanılan yöntem ve araçlar, hepsini aynı kalıba
yerleştirmek gibi bir yanlış uygulama olacaktır. Öğrenme stilleri, bireylerin başarılarını etki-
leyen karakteristik özellikleri olduğundan, bu stillerinin bilinmesi, öğrencilere ilişkin ön yargı
geliştirmeyi de engelleyecek; örneğin öğrencinin tembel diye nitelenmesinin nedeninin, aslın-
da yalnızca kendi stiline ilişkin farkındalığının olmadığı ve/veya bunun eğitimciler tarafından
bilinmemesi, gözden kaçması olduğu anlaşılacaktır.
Bu çalışma, öğrenme stillerine ilişkin yabancı ve yerli literatürde, özellikle eğitim disip-
lini ve alanında, kuramsal/araştırma düzeyinde bir farkındalık olduğunu göstermiştir. Benzer
“Kitabxana-İnformasiya Elmləri: tədris və təcrübədə yeni çağırışlar”
Beynəlxalq elmi konfransının materialları
- 136 -
farkındalığın, özellikle yabancı literature bakıldığında, kütüphanecilik alanında da olduğu
görülmektedir. Ancak, konunun önemine ilişkin bir uzlaşma olmasına karşın, uygulamada ve
öğretim programlarında bu konunun yeterince ele alınmadığı izlenimi edinilmiştir.
Türkiye‘de üni
versitelerde Bilgi ve Belge Yönetimi eğitim öğretim programlarında öğrenme stillerine
dayalı bir eğitimin yapılıp yapılmadığı, yapılıyorsa ne ölçüde yapıldığı, öğrenme stilleri konu-
sunda kütüphanecilerin, öğrencilerin ve akademisyenlerin farkındalığının ne olduğu ve bu ko-
nuya nasıl yaklaştıkları gibi konularda araştırmalar yapılmasına gereksinim vardır. Bu, hem
kütüphanecilerin kullanıcı odaklı anlayışlarına ve kullanıcı eğitimlerine ışık tutacak, hem de
bu alanda eğitim veren kurumlarda öğrencilerin daha etkin biçimde desteklenmesine ve
başarısına yardımcı olacaktır.
KAYNAKÇA
1.
Akkoyunlu, B., ve Soylu, M. Y. (2008). A study of student‘s perceptions in a
blended learning environment based on different learning styles. Educational Tech-
nology & Society, 11 (1): 183-193.
2.
Arslan, M. (2007). ―Constructivist approaches in education‖, Ankara Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 40 (1): 41-61.
3.
Baron-Cohen, S. (1995). Mindblindness: An essay on autism and theory of mind.
Cambridge, MA: MIT Press.
4.
Başaran, B. I. (2004). ―Etkili öğrenme ve çoklu zeka kuramı: bir inceleme‖, Ege
Eğitim Dergisi, (5): 7-15.
5.
Bates, M. J. (2010). Information behavior. In M. J. Bates & M. N. Maack (Eds.),
Encyclopedia of Library and Information Sciences (ss. 2381–2391). New York:
CRC Press.
6.
Bayrakçı, M. (2007). ―Sosyal öğrenme kuramı ve eğitimde uygulanması‖, SAÜ
Eğitim Fakültesi Dergisi, 14: 198-210.
7.
Bilasa, P. (2012). ―Üniversite öğrencilerinin öğrenme stillerinin belirlenmesi (Gazi
Üniversitesi örneği)‖, ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları
Dergisi, 3 (6):7-20.
8.
Bozkurt, O. ve Aydoğdu, M. (2009). A comparative analysis of the effect of Dunn
and Dunn Learning Styles Model and traditional teaching method on 6th grade stu-
dents‘ achievement levels and attitudes in science education lesson, Elementary
Education Online, 8 (3): 741-754.
9.
Bruning, R. H., Schraw, G. J., Norby, M. M. (2014). Bilişsel Psikoloji ve Öğretim,
Ankara: Nobel Akademi.
10.
Candan, A. S. (2005). Üstbilişsel kuram ve Tarih öğretimi, Kastamonu Eğitim Der-
gisi, 13 (2): 327-332.
11.
Changthong, J., Manmart, L. ve Vongprasert, C. (2014). Learning styles: factors af-
fecting information behavior of Thai youth, LIBRES, 24 (1): 50-61.
Azərbaycan Dövlət Mədəniyyət və İncəsənət Universiteti
Azərbaycan Milli Kitabxanası
- 137 –
12.
Chau, M. Y. (2006). ―Connecting learning styles and multiple intelligences theories
through learning strategies: an online tutorial for library instruction‖, LIBRES Li-
brary and Information Science Research Electronic Journal, 16 (1): 1-14.
13.
Choi, J. M. (1989). ―Learning styles of academic librarians‖, College and Research
Libraries, 50: 691-699.
14.
Çalışkan, H. ve Şimşek, A. (1999). ―Bilgisayar destekli ögretimin tasarımlanmasın-
da ögrenme bağlamı‖, Kurgu Dergisi, 16: 243-253.
15.
Dalrymple, C. (2002). ―Perceptions and practices of learning‖, Styles in Library In-
struction College & Research Libraries, ss. 261-273.
16.
Demir, R. (2010). Dokuzuncu sınıf öğrencilerinin öğrenme stilleri ve çoklu zeka
alanlarının incelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Adana: Çukurova Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı.
17.
Dunn, R. ve Griggs, S. A. (2000) Practical approaches to using learning styles in
higher education, Westport, Connecticut: Bergin & Garvey.
18.
Erden, M. ve Akman, Y. (2001). Gelişim ve öğrenme, Ankara: Arkadaş Yayınları.
19.
Ersoy, H. (t.y.). Eğitim teknolojilerinde temel kavramlar, (Çevrimiçi adres):
http://www.bingol.edu.tr/media/234488/plusKonu-1-
Egitim_Teknolojilerinde_Temel_Kavramlar_-_Ders_Notu.pdf
20.
Erikson, E. H. (1950). Childhood and society. New York: Norton.
21.
Erikson, E. H. (1963). Youth: change and challenge. New York: Basic Books.
22.
Erikson, E. H. (1968). Identity: youth and crisis. New York: Norton.
23.
Gencel, İ. E. (2007). Kolb‘un deneyimsel öğrenme kuramına dayalı öğrenme stilleri
envanteri III‘ü Türkçe‘ye uyarlama çalışması, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 9
(2): 120 (Çevrimiçi adres):
http://www.sbe.deu.edu.tr/Dergi/cilt9.say%C4%B12/9.2%20gencel.pdf
24.
Karaman, S., Özen, Ü. ve Yıldırım, S. (2007). Öğrenme nesnelerinin pedagojik
boyutu ve öğretim ortamlarına kaynaştırılması, Eğitim ve Bilim, 32 (145): 3-17.
25.
Koç, U. (2009). Örgütsel öğrenme: tanımı, yakın terimler arasındaki kavramsal
ayrımlar ve davranışsal yaklaşım, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi, XI
(I): 151-165.
26.
Kurbanoğlu, S. ve Akkoyunlu, B. (2008). ―Bilgi Yönetimi Bölümü öğrencilerinin
öğrenme stilleri‖, Türk Kütüphaneciliği, 22 (3): 296-307.
27.
Locke, J. L., & Bogin, B. (2006). Language and life history: a new perspective on
the development and evolution of human language. Behavioral and Brain Sciences,
29, 259–325.
28.
Miller, P. (2001). ―Learning styles: the multimedia of the mind‖. Research Report,
ED 451340.
29.
Mokhtar, I. A., Majid, S. ve Foo, A. S. (2008). ―Teaching information literacy
through learning styles: the application of Gardner‘s multiple intelligences‖, Jour-
nal of Librarianship and Information Science, 40 (2): 93–109.
“Kitabxana-İnformasiya Elmləri: tədris və təcrübədə yeni çağırışlar”
Beynəlxalq elmi konfransının materialları
- 138 -
30.
Peker, M., Mirasyedioğlu, Ş. ve Yalın, H. İ. (2003). Öğrenme stillerine dayali
öğretimde 4 mat öğretim modeli, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi,
1 (13): 1-14.
31.
Piaget, J. (1990). The child‟s conception of the world. New York: Littlefield
Adams.
32.
Piaget, J., & Inhelder, B. (1969). The psychology of the child. New York: Basic
Books.
33.
Saban, A. (2000). Öğrenme ve öğretme süreci, Ankara: Nobel Yayıncılık
34.
Schunk, D.H. (2009). Öğrenme teorileri: eğitimsel bir bakış, Çev. Ed. M. Şahin,
Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
35.
Spelke, E. S. (1991). Physical knowledge in infancy: Reflections on Piaget‘s
theory. In S. Carey & R. Gelman (Eds.). Epigenesis of mind: Essays on biology and
knowledge (ss. 133–169). Hillsdale, NJ: Erlbaum.
36.
Şimşek, N. (2004). Yapılandırmacı öğrenme ve öğretime eleştirel bir yaklaşım,
Eğitim Bilimleri ve Uygulama, 3 (5), 115-139. (Çevrimiçi adres):
http://www.ebuline.com/turkce/pdfs/ebu5_7.pdf
37.
Taylor, R. S. (1962). ―The process of asking questions‖, American Documentation,
13 (4): 391–396.
38.
Veznedaroğlu, R. L. ve Özgür, A. O. (2005). ―Öğrenme stilleri: tanımlamalar,
modeller ve işlevleri‖, İlköğretim Online, 4 (2): 1-16. (Çevrimiçi adres):
http://ilkogretim-online.org.tr/vol4say2/v04s02m1.pdf
39.
Vikipedi Özgür Ansiklopedi (2015). ―Davranışçılık‖, (Çevrimiçi adres):
https://tr.wikipedia.org/wiki/Davran%C4%B1%C5%9F%C3%A7%C4%B1l%C4%
B1k
40.
Vygotsky, L. (1978). Mind in society: The development of higher psychological
processes, Cambridge, MA: Harvard University Press.
41.
Vygotsky, L. (1982). Collected works, Volume 1: Problems in theory and history of
psychology. Moscow: Isdatelstvo Pedagogika.
42.
Woolfolk, A. ve Margetts, K. (2013). Educational psychology, 3. ed., Frenchs For-
est New South Wales: Pearson Australia
43.
Wood, G. (2000). How to study: use your personal learning style to help you suc-
ceed when it counts, 2. ed., New York: Learning Express.
Dostları ilə paylaş: |