TÜRKÇENİN OĞUZ SAHASININ İKİ VATAN ŞAİRİ: BAHTİYAR VAHAPZADE VE
ABDÜLFETTAH RAUF’UN “VATAN” TEMALI ŞİİRLERİ ÜZERİNE KARŞILAŞTIRMALI
BİR İNCELEME
BAED / JBRI, 7/1, (2018), 111-166.
115
yıllarından sonra, asıl mesleği olan talebe yetiştirmesine izin verilmeyen şair,
Makedonya Devlet Arşivi’nde eski harfli metinleri okumakla
görevlendirilmiştir. Bu yıllarda birçok Osmanlıca belgeyi okuyup kayda
geçiren
16
şair, 1963 yılında vefat etmiştir.
17
Küçüklük dönemi de dâhil olmak üzere, bulunduğu bütün ortamlarda
keskin zekâsı, etkili konuşmaları ve isabetli değerlendirmeleriyle dikkat
çeken A. Rauf, bir ilim adamıdır. Bu konuda, kendisini yakından tanıyan ve
aynı zamanda da talebesi olan Bekir Sadak şunları söyler: “Fettah Efendi
daha parlak daha zengin bir zekâya sahip. Hayal ufku geniş, muhakeme gücü
yeterli ve susmak bilmeyen bir natıka… temas ettiği konular umumiyetle ilmî
ve edebi.”
18
Bunların yanında, şairin Osmanlı Türkçesine hâkim olduğu, kelime
hazinesinin çok geniş olduğu da bilinmektedir. Doğal olarak bütün bu
özellikler, onun şiirlerine yansımıştır. Şairin talebesi olması hasebiyle onu
yakından tanıyan Cavit Saraç, onun şiiri ve şiir yazma süreciyle ilgili şu
önemli bilgileri verir:
“…Lügat bilgisi, kelime hazinesi çok geniş. Bu yüzden şiirleri
de kafiye ve anlam bakımından kalitelidir. Bir de onun enteresan bir
özelliği de anında bu şiiri tasarlamasıydı. Yani normal bilinenden öte
kâğıt kalem alıp, oturup düşünüp, şiir yazmazdı. Mesela seninle burada
otururken iki ya da üç şiir yazabilirdi. Bakarken, gülerken, konuşurken
aniden herhangi bir mecliste olsa bile oradaki birine ‘yaz’ derdi ve
mısralar dökülürdü dudaklarından. Bu hayret verici bir şey. Allah’ın
müstesna kullarına nasip olduğu vehbi bir özellik.”
19
A. Rauf’un ilk şiirleri Üsküp’te çıkan “Sadâ-yı Millet” gazetesinde
yayımlanmıştır,
20
Hem verdiği eserlere hem de eser verdiği döneme
16
Şairin arşivde çalıştığı yıllarla ilgili geniş bilgi için bkz. Fahri Kaya, a.g.e., s. 132-133.
17
2013 yılında Üsküp’ün Butel semtinde, Üsküp esnafı, mahalle sakinleri ve Çayır
Belediyesinin katkılarıyla yaptırılan Fettah Efendi Camisinin, şairin kendi vatanında
yaşadıklarıyla ilgili kısmî de olsa bir “iade-i itibar” özelliği taşıdığı söylenebilir.
18
Bekir Sadak, “Biz Oralarda Kalmalıydık” (Prof. Dr. Bekir Sadak ile Konuşma), El-Hilal,
Mayıs 1991, S. 26, s. 17.
19
Nedim Emin, “Üsküplü Cavit Bey ile Mülakat”, Köprü Dergisi, S. 56, Nisan-Mayıs-Haziran
2013, s. 31-35.
20
Süleyman Baki, “Üsküplü Şair Fettah Efendi’nin Şiirlerinde Mehmet Âkif’in Vefaatı”,
Uluslararası Mehmet Âkif Ersoy Milli Birlik ve Bütünlük Sempozyumu 12-14 Ekim 2011,
Bildiriler Kitabı (Edit.: Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul ORAL), İstanbul Sabahattin Zaim Üniv. Yay.
İstanbul 2011, s. 321.
|