bir a book, a car, a movie (bir kitap, bir araba, bir film)



Yüklə 0,65 Mb.
səhifə23/114
tarix28.07.2020
ölçüsü0,65 Mb.
#32310
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   114
vocabularyy






The economic situation of the country has changed dramatically. (Ülkenin ekonomik durumu hızla değişti.)



















427) changing; (sıfat)










değişen
















The changing conditions effect us badly. (Değişen koşullar bizi olumsuz etkiliyor.)



















428) channel; (isim)













kanal, hat













Skip this channel. (Bu kanalı değiştir.)

























429) chapter; (isim)













bölüm, kısım













Summerize the first chapter. (İlk bölümü özetleyin.)



















430) character; (isim)










karakter, kişilik













Mickey Mouse is my favorite cartoon character. (Mickey Mouse benim favori çizgi karakterim)



















431) characteristic; (isim, sıfat)










i.; özellik, nitelik   s.; karakteristik, tipik







Characteristic features are taken into account. (Karakteristik özellikler göz önüne alınır.)



















432) characterize; (fiil)










simgelemek, nitelemek










The city is characterized by stone buildings. (Bu şehir taş binalarla nitelenir.)



















433) charge; (fiil, isim)










f.; görevlendirmek, suçlamak, yüklemek   i.; sarj, ücret, yük, suçlama

He charged her friend with lying (Arkadaşını yalan söylemekle suçladı.)



















434) charity; (isim)













hayırseverlik, ağış, hayır cemiyeti







He donated 1000 dollars to charity. (Hayır cemiyetine 1000 dolar bağışladı.)



















435) chart; (isim, fiil)










i.; çizelge, tablo, gösterge    f.;garfiğini çıkarmak , göstermek

All statistical data are in the chart.( Bütün istatiksel veriler çizelgede yer alıyor.)



















436) chase; (fiil, isim)










f.; takip etmek, kovalamak, takip







The cats are chasing the mice. (Kediler fareleri kovalıyor.)



















437) cheap; (sıfat)













ucuz, bayağı













The flight ticket prices are cheap and getting cheaper. (Uçak biletleri fiyatları ucuz ve gittikçe de ucuzluyor.)



















438) check; (isim, fiil)










i.; kontrol   f.; denetlemek, kontrol etmek




Check your homework before handing it to teacher. (Ödevini öğretmene vermeden önce kontrol et. )



















439) cheek; (isim)













yanak
















I kissed her on both cheek. (Onu iki yanağından öptüm.)



















440) cheese; (isim)













peynir
















Can I have some extra cheese? (Biraz fazladan peynir alabilir miyim?)



















441) chef; (isim)













şef, aşçıbaşı













The chef in the hotel cooks delicious meals. (Oteldeki aşçıbaşı çok lezzetli yemekler yapıyor.)



















442) chemical; (isim, sıfat)










i..; kimyasal madde s.; kimyasal







Chemical wastes are dangerous for the environment. (Kimyasal atıklar çevre için zararlıdır.)



















443) chest; (isim)













göğüs, sandık













She went to the doctor because she had a chest pain. ( Göğsü ağrıdığı için doktora gitti.)



















444) chicken; (isim)













tavuk, piliç













The old man has chickens in his backyard. (Yaşlı adamın arka bahçesinde tavukları var.)

















Yüklə 0,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   114




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin