bir a book, a car, a movie (bir kitap, bir araba, bir film)



Yüklə 0,65 Mb.
səhifə2/114
tarix28.07.2020
ölçüsü0,65 Mb.
#32310
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   114
vocabularyy

22) accurate; (sıfat)













kesin, doğru, tam, hatasız










This watch is not very accurate. (Bu saat  çok doğru değil.)



















23) accuse; (fiil)













suçlamak, suçlamada bulunmak, itham etmek




He accused him of lying. ( Onu yalan söylemekle suçladı.)



















24) achieve; (fiil)













başarmak, elde etmek, ulaşmak, üstesinden gelmek

He had finally achieved great success. (Sonunda büyük başarı elde etti.)



















25) achievement; (isim)










başarı, başarma, elde etme,kazanım







It was a remarkable achievement for such a young student.  (Bu, böylesine genç bir öğrenci için olağanüstü bir başarıydı.)



















26) acid; (isim, sıfat)













i.; asit, ekşime  s.; ekşi










Acid can damage things. (Asit zarar verebilir.)






















27)acknowledge; (fiil)










kabul etmek, kabullenmek, tasdik etmek, beyan etmek

It is generally acknowledged to be wrong. (Bu genel olarak yanlış olarak kabul edilir.)



















28) acquire; (fiil)













elde etmek, edinmek, kazanmak, sahip olmak




She has acquired a good knowledge of History.  (Tarih konusunda iyi derecede bilgi sahibi oldu.)



















29) across; (fiil, edat, zarf)










f.; boydan boya geçmek  ed.; karşısında     zf.;karşıdan karşıya

The hospital is right across the bank. (Hastane bankanın tam karşısında.)



















30) act; (fiil, isim)













f.; davranmak, hareket etmek, rol oynamak, yalandan yapmak    i.; yasa, eylem

Don’t act like sorry.  (Üzgünmüş gibi davranma.)






















31) action; (isim)













eylem, aksiyon, dava, fiil, davranış







Everyone must take responsibility for their actions. (Herkes davranışlarının sorumluluğunu almalı.)



















32)active; (sıfat)













etkin, faal, aktif, çalışkan










She takes an active part in this project. (Bu projede aktif rol alıyor.)



















33)activist; (isim)













aktivist, eylemci













The human rights activists are organizing a demonstration this week. (İnsan hakları aktivistleri bu hafta bir eylem düzenliyor.)



















34) activity; (isim)













etkinlik, faaliyet, işlem, fiil










The club provides a wide variety of activities. (Klüp çok çeşitli aktiviteler sunmaktadır.)



















35) actor; (isim)













oyuncu, erkek oyuncu, aktör,artist,







He is a world famous actor. (Dünyaca ünlü  bir aktördü.)



















36)actress; (isim)













oyuncu, kadın oyuncu, aktris, artist







She wants to be an actress when she grows up. (Büyüyünce aktris olmak istiyor.)



















37) actual; (sıfat)













asıl, gerçek, hakiki, doğru, aktüel







The actual cost was higher than he expected. (Gerçek tutar beklediğinden daha yüksekti.)



















38) actually; (zarf)













aslında, fiilen, gerçekte, sahiden







What did he actually say?   (Gerçekten ne söyledi?)






















39)ad; (isim)













reklam, ilan, duyuru










We put an ad in the local newspaper. (Yererl gazeteye reklam verdik.)



















40)adapt; (fiil)













adapte etmek, uyarlamak, uymak , uyum sağlamak




We should adapt quickly to the new system. (Yeni sisteme hızlıca uyum sağlamalıyız.)





































41) add; (fiil)













eklemek, ilave etmek, katmak , toplamak




Do you want to add your name to the list? (İsmini listeye eklemek ister misin)




















Yüklə 0,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   114




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin