bir a book, a car, a movie (bir kitap, bir araba, bir film)



Yüklə 0,65 Mb.
səhifə5/114
tarix28.07.2020
ölçüsü0,65 Mb.
#32310
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   114
vocabularyy


83) agricultural; (sıfat)










tarımsal, zirai













Agricultural production has been raised for the last ten years. (Son on yıldır tarımsal üretimde artış meydana geldi)



















84) ah; (ünlem)













of , ah, vah













Ah, this is delicious. (Of, bu çok lezzetli.)

























85) ahead; (zarf, sıfat)










zf.; ilerde, leriye     s.; öndeki










I will walk ahead. (İleriye yürüyeceğim)

























86) aid; (isim, fiil)













i.; yardım , yardımcı   f.; yardım etmek,







I joined a medical aid programme. (Tıbbi yardım programına katıldım)



















87) aide; (isim)













emir kulu, emir yaveri,  yardımcı







She worked as nurse’s aid for three years. (3 yıl hemşire yardımcısı olarak çalıştı.)



















88) AIDS (isim)













aids
















AIDS research have been done for years in this institute. (Bu enstitüde AIDS araştırması yıllardır yapılıyor.)



















89) aim; (isim, fiil)













i.; hedef, amaç     f.; amaçlamak , hedeflemek




His main aim in life is to earn a lot of money. (Onun hayattaki asıl hedefi çok para kazanmak.)



















90) air; (isim, fiil)













i.; hava   f.; havalandırmak   – to be on air : yayında olmak

I need some fresh air, let’s go out. (Biraz temiz havaya ihtiyacım var, haydi dışarı çıkalım.)



















91) aircraft; (isim)













uçak, hava taşıtı













This aircraft can carry 300 people. (Bu uçak 300 kişi taşıyabilir.)



















92) airline; (isim)













havayolu
















I prefer international airlines. (Uluslararası havayollarını tercih ediyorum.)



















93) airport; (isim)













havalimanı, havaalanı










We should get to the airport before the flight time. (Uçuş zamanından önce havaalanında olmalıyız.)



















94) album; (isim)













albüm, plak













Young singer released a new album last week. (Genç şarkıcı geçen hafta yeni bir albüm çıkardı.)



















95) alcohol; (isim)













alkol, içki













Alcohol is vitally dangerous for the liver.

























96) alive; (sıfat, zarf)










s.; canlı, sağ  zf.; canlı canlı










Is your grandfather still alive? (Senin büyükbaban hala sağ mı?)



















97) all; (isim, zamir, sıfat , zarf)










i.; bütün, tümü , her şey    zm.; hepsi      s.; bütün, tamamı    zf.; bütünüyle , tamamıyla

His all relatives attended his wedding. (Düğününe bütün akrabaları katıldı.)



















98) alliance; (isim)













ortaklık, ittifak, müttefiklik, antlaşma







The government is now in alliance with the non governmental organizations. (Hükümet şuanda sivil toplum kuruluşları ile ortaklık içerisinde.)



















99) allow; (fiil)













izin vermek













You are not allowed to go out until you finish your homework. (Ödevini bitirene kadar dışarı çıkmaya izinli değilsin.)



















100) ally; (isim, fiil)













i.; müttefik ülke, müttefik     f.; katılmak, birleşmek




The Britain was the ally on World War I . (İngiltere I. Dünya Savaşı’nda müttefik ülkeydi.)



















101) almost; (zarf)













neredeyse, az kalsın, yaklaşık olarak







The cat was almost catching the mouse. (Kedi neredeyse fareyi yakalıyordu.)



















102) alone; (sıfat, zarf)








Yüklə 0,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   114




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin