bir a book, a car, a movie (bir kitap, bir araba, bir film)



Yüklə 0,65 Mb.
səhifə24/114
tarix28.07.2020
ölçüsü0,65 Mb.
#32310
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   114
vocabularyy




445) chief; (isim, sıfat)










i.; şef , amir,reis   s.; ana, baş










The chief engineer controlled the construction area. ( Başmühendis şantiyeyi denetledi.)



















446) child; (isim)













çocuk ,evlat













His mother died when he was a child. (Annesi o daha çocukken vefat etti.)



















447) childhood; (isim)










çocukluk
















They had a happy childhood. (Onlar mutlu bir çocukluk geçirdiler.)



















448) Chinese;(isim, sıfat)










i.; çince  s.; çinli, çinle ilgili ve çin’e özgü







We had our lunch in a chinese restaurant. (Öğle yemeğimizi bir çin restoranında yedik.)



















449) chip; (fiil, isim)













f.; yontmak, budamak, havalandırmak  i.; patates kızartması, çentik, kırıntı, fiş, çip

Hamburgers are served with chips. (Hamburgerler patates kızartması ile servis edilir.)



















450) chocolate; (isim)










çikolata
















She brought us various chocolates from Belgium. (Bize Belçika’dan çeşit çeşit çikolatalar getirdi.)



















451) choice; (isim)













seçenek, tercih, seçim










The school counselling service informed students about career choices. (Okul rehberlik servisi öğrencileri kariyer seçimleri konusunda bilgilendirdi.)



















452) cholesterol; (isim)










kolesterol













If you have cholesterol, stay away from fatty foods. (Kolestrolün varsa yağlı yiyeceklerden uzak dur.)



















453) choose; (fiil)













seçmek, uygun bulmak










Choose your words carefully. (Kelimelerini dikkatlice seç)



















454) Christian; (isim)










hristiyan
















She became a Christian after she got married.






















455) Christmas; (isim)










noel
















Merry Christmas and a happy new year! (Mutlu Noeller ve iyi seneler !)



















456) church; (isim)













kilise, cemaat













Do you often go to church? (Sık sık kiliseye gider misin?



















457) cigarette; (isim)










sigara
















He used to smoke a pack of cigarettes a day. (Eskiden günde bir paket sigara içerdi.)



















458) circle; (isim, fiil)










i.; daire, çember, halka   f.; daire içine almak




Circle the correct answer. (Doğru cevabı daire içine alın.)



















459) circumstance; (isim)










durum, hal, koşul, vaziyet










I can trust him in any circumstance. (Ona her koşulda güvenebilirim)



















460) cite; (fiil)













alıntılamak, atıfta bulunmak, bahsetmek







The speaker cited from Goethe in her speech. (Konuşmacı, konuşmasında Goethe’den alıntı yaptı.)



















461) citizen; (isim)













vatandaş
















Every citizen has responsibilities towards his country. (Her vatandaşın ülkesine karşı sorumlulukları vardır.)



















462) city; (isim)













şehir, kent













The number of immigrants in the city is increasing. (Şehirdeki göçmen sayısı artıyor.)



















463) civil; (sıfat)





Yüklə 0,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   114




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin