Çocuk Kalbi



Yüklə 1,14 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə5/83
tarix25.02.2022
ölçüsü1,14 Mb.
#53085
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   83
Edmondo De Amicis - Çocuk Kalbi

BİRİNCİ SINIF ÖĞRETMENİM
27 Perşembe
Öğretmenim  sözünü  tuttu,  bugün  annemle  beraber  yoksul  bir  kadıncağıza
çamaşır  götürmek  için  evden  çıkarken  geldi.  Bir  yıldan  fazla  bir  zamandır
evimize  geldiği  yoktu.  Hepimiz  pek  sevindik.  Ufak  tefek,  şapkasının


kenarındaki  yeşil  tülü,  sade  giysileri  ve  dağınık  toplanmış  saçlarıyla  hep
aynıydı.  Kendisiyle  uğraşacak  pek  zamanı  yoktu.  Ama,  aklaşmaya  başlayan
saçlarıyla bu yıl biraz daha soluk bir renk almıştı. Devamlı öksürüyordu:
Annem ona :
–  “Sıhhatiniz  nasıl  sevgili  öğretmen?”  dedi.  “Kendinize  yeterli  derecede
bakmıyorsunuz!”
Öğretmen  o  neşe  ve  mutsuzluğun  birbirine  karıştığı  gülümsemesiyle
karşılık verdi:
– “Ne önemi var ki!”
Annem:
– “Çok yüksek sesle konuşuyorsunuz” diye ekledi.
“Öğrencileriniz için çok yoruluyorsunuz.”
Gerçekten  de  öyleydi.  Hep  onun  sesi  duyulur.  Onun  sınıfında  geçirdiğim
günleri  hatırlıyorum  da  öğrencileri  başka  şeylerle  oyalanmasınlar  diye
konuşur,  bir  an  olsun  oturmazdı.  Eski  öğrencilerini  hiç  unutmaz,  isimlerini
yıllar  boyunca  hatırlardı.  Bize  gelişinin  nedeni  de  buydu.  Aylık  sınav
günlerinde  çocuklarının  aldıkları  notları  sormak  için  koşup  müdüre  giderdi.
Çıkış  saatlerinde  onları  bekler  ve  bir  ilerleme  varmı  görmek  için
kompozisyonlarına  bakardı.  Artık  orta  okula  giden,  uzun  pantolon  giyen,
kollarında saatleri olan pek çok öğrencisi hala onu görmeye gelir. Bugün de,
öğrencilerini  Resim  Galericilerinin  oraya  götürmüştü.  Her  Perşembe  günü
bütün çocuklarını bir müzeye götürür ve onlara pek çok şeyi açıklardı. Zavallı
öğretmenim, daha da zayıflamış. Ama, o her zaman canlıdır, okulundan söz
ederken  daima  heyecanlanır.  İki  yıl  önce  hasta  yattığım  ve  şimdi  de  erkek
kardeşimin içinde uyuduğu o yatağı bir kez daha görmek istedi. Ona bir parça
baktı,  hiçbir  şey  söyleyemedi.  Hemen  gitmesi  gerekiyordu  çünkü
öğrencilerinden biri, bir çilingirin oğlu kızamıktan yatıyordu, onu da ziyaret
edecekti.  Bütün  gece  koca  bir  deste  sınav  kağıdı  düzeltecek  ve  çalışacaktı.
Bundan başka bir dükkan sahibine de özel olarak, aritmetik dersi verecekti.
Giderken bana;
–  “Söyle  bakalım  Enrico,  artık  zor  problemler  çözdüğün,  uzun
kompozisyonlar yazdığın halde hala eski öğretmenini seviyor musun?” dedi.
Beni öptü ve merdivenin dibinden bana;
– “Sakın beni unutma, emi, Enrico!” diye seslendi.
–  “Ah  benim  iyi  yürekli  öğretmenim,  seni  hiç,  hiçbir  zaman
unutmayacağım. Büyüdüğüm zaman da, seni öğrencilerinin arasında bulmaya
geleceğim.  Gelecekte,  ne  zaman  bir  okulun  yakınından  geçecek,  bir


öğretmenin sesini duyacak olursam senin sesini duyarmış gibi olacağım. Pek
çok şeyler öğrendiğim, zaman zaman seni hasta ve yorgun ama, daima canla
başla  çabalar  gördüğüm  sınıfında  geçirdiğim  o  bir  yılı  hatırlayacağım.  Her
zaman  herkesi  hoş  görürdün.  Birisi  kötü  yazı  yazmayı  adet  edinse  ümidin
kırılır,  müfettişler  bizi  imtihan  ettiği  zaman  titrer,  güler  yüzlü  olduğumuz
zaman  mutlu  olurdun.  Her  zaman  iyiydin  ve  bizleri  bir  anne  gibi  severdin.
Seni hiç, hiçbir zaman unutmayacağım, sevgili öğretmenim.”

Yüklə 1,14 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   83




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin