Çabuk ve kısa süreli etki gösteren narkotik grup ilaçları kontrol etmek çok zordur.
Çabuk ve kısa süreli etki gösteren narkotik grup ilaçları kontrol etmek çok zordur.
Başa çıkılması en zor veriliş şekli enjeksiyon şeklinde uygulamaktır.
Yavaş salınımlı oral preparatlar ile transdermal uygulamalarda, yan etkiler ve addiksiyon riski daha düşüktür.
Medikal dünyada postoperatif narkotik ihtiyacını azaltmaya yarayan her türlü alternatif yöntem ciddi kabul görmektedir.
Ketorolac tromethamine, (toradol-noradol) , naproksen…bu amaçla kullanılan ilaçlardandır.
Ketorolac tromethamine, (toradol-noradol) , naproksen…bu amaçla kullanılan ilaçlardandır.
Oral, İM, İV yolla verilebilir. 20 dakika içinde maksimum etkiye ulaşılır.
Renal perfüzyonun azaltması, trombosit agregasyonunu bozması, peptik ülsere neden olarak GİS kanamasına neden olması gibi yan etkileri vardır.
Bu yan etkilere rağmen, medikal önlem alınarak ağrı tadavisinde kullanılır.
Avantajları
Avantajları
Hızlı, Etkili, pratik
Hemşire işgücünü azaltan, hasta memnuniyetini arttıran bir yöntemdir.
Dezavantajları
Pahalı oluşu
Hasta uyumu ve eğitimi gerektirmesidir
Morfin ve fentanil bu amaçla kullanılır.
Medikal tedavi
Medikal tedavi
Narkotik analjezi
Parasetamol
NSAİ ilaçlar
İnvazif yöntemler
İnterplevral kateter
İnterkostal blokaj
Epidural kateter
İnvazif olmayan yöntemler
TENS
İnterplevral aralığa kateter yerleştirilerek lokal anestezi uygulanmasıdır.
Torakal ve üst abdomen ağrılarda etkili bir yöntemdir.
Kontrendikasyonları plevral aralıkta fibrozis veya kan/sıvı, enfeksiyon varlığıdır. Kanama diatezi olan olgularda uygulanamaz.
Lokal anestetiklere bağlı toksik reaksiyonlar ve kateterin yanlış yerleştirilmesine bağlı yetersiz analjezi, hemo/pnömotoraks riski uygulamanın dezavantajlarıdır.
Özellikle kot kırıkları gibi torasik yaralanmalarda ve torakototomi sonrası ağrı tedavisinde tercih edilebilir.
Spinal veya Epidural tekniklere avantajı kas zafiyetine yol açmadan analjezi sağlamasıdır.
Dezavantajı tekrarlayan enjeksiyon uygulaması, pnömotoraks ve hematom olasılığı ile lokal anestetiklere bağlı sistemik toksik reaksiyon riskidir.
Grup A: İnterkostal blokaj, 20ml marcaine (her bir interkostala 4cc)
Grup A: İnterkostal blokaj, 20ml marcaine (her bir interkostala 4cc)
Grup B: Devamlı infusyon tramadol (10 mg/h) ve ketoralac tromethamine (3 mg/h)
Epidural olarak torasik veya lombar bölgeye yerleştirilecek bir kateter gerek postoperatif gerekse travmaya bağlı ağrı tedavisinde tercih edilebilir.
Epidural analjezide lokal anestetiğin tek başına infüzyon olarak kullanıldığı olgularda en önemli risk hipotansiyon’dur.
Epidural opioid kullanımında solunum depresyonu nadir fakat en korkulan komplikasyondur.
Günümüzde en çok tercih edilen yöntem lokal anestetik ve narkotiklerin kombine kullanımı ile sağlanan Epidural analjezidir. Bu uygulanma her iki ilacında doz gereksinimini sınırlarken yan etkileri kontrol etme açısından emniyetlidir.
Analjezinin cerrahiden önce başlatılmasıdır.
Analjezinin cerrahiden önce başlatılmasıdır.
Periferik ve santral sinir duyarlığını azaltarak, kronik ağrıyı azalttığı kabul edilmektedir.
Çift kör, randomize, kontrollü yapılan bir çalışmada (Cerfolio), planlana insizyon hattına yapılan % 1’lik lidokain zerkleri sonrası, SF zerk edilen gruba göre, postoperatif ilk üç günde, ağrının daha az olduğu gözlenmiştir. Daha sonraki günlerde ve 12. ayda, iki grup arasında ağrıda fark bulunmamıştır.
Genel eğilim, multimodalite yöntemler ve ilave yöntemlerin katkısıyla (örneğin epidural katater) preemptive analjezinin yararlı olabileceğidir.
Göğus cerrahisinde az sayıda metaanaliz çalışması olduğundan, genel yorum yapmak zordur.
Medikal tedavi
Medikal tedavi
Narkotik analjezi
Parasetamol
NSAİ ilaçlar
İnvazif yöntemler
İnterplevral kateter
İnterkostal blokaj
Epidural kateter
İnvazif olmayan yöntemler
TENS
Postoperatif ağrı tedavisindeki etkisi henüz tartışmalıdır. Yalnız beyin sapı ve spinal kord düzeyinde ağrı impuls geçişini engellediği düşünülmektedir.
Postoperatif ağrı tedavisindeki etkisi henüz tartışmalıdır. Yalnız beyin sapı ve spinal kord düzeyinde ağrı impuls geçişini engellediği düşünülmektedir.
TENS uygulamasında yüksek frekans (80-100 Hz) ve düşük yoğunlukta stimulusların postoperatif ağrı tedavisinde daha etkin olduğu bildirilmektedir.
Ortopedik cerrahi, apendektomi, kolesistektomi, laminektomi, kardiyak cerrahi gibi geniş bir operasyon grubunda TENS denenmiştir. Yanık ve kot kırklarına ait ağrı tedavisinde de çalışmalar mevcuttur. Ancak uzun süreli ve tam etkin bir analjezi için TENS kullanımı henüz tartışmalıdır.
Grup I (n= 20)
Grup I (n= 20)
Tek protokol numaralı
PCI + parasetamol (48 saat)
Parasetamol 4x500mg/gün
Torakotomi sonrası düzenli analjezik kullanımına rağmen iki aydan daha fazla süren ağrılar kronik kabul edilmektedir.
Torakotomi sonrası düzenli analjezik kullanımına rağmen iki aydan daha fazla süren ağrılar kronik kabul edilmektedir.
İnsidansı, geçmişte %10-20 iken, son çalışmalarda %50’lerden bahsedilmektedir.
Cerrah, ağrının enfeksiyon yada tümör nüksünden olmadığını göstermelidir.
Nöropatik ağrı göğüs cerrahları için yeni bir kavram olmuştur.
Kronik ağrı, hastanın yaşam kalitesini çok bozuyorsa multidisipliner bir ekip yardımı gerekebilir.
Bu ekipte, Göğüs cerrahi, Göğüs hastalıkları, anestezist, psikiyatr, fizyoterapist ve ağrı uzmanı’nın görev alması gerekebilir.
Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAİD)
Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAİD)
Antidepressan ilaçlar (Tramadol, amitriptilin,…)
Sodyum kanal blokerleri (Gabapentin –neurontin, lidocain, tegretol, dilantin…)
Lokal sinir blokları
Sempatektomi
TENS uygulaması
Torakotomi insizyonlarının, hastaya önemli rahatsızlık verdiğini, morbiditeyi etkilediğini, cerrah iyi bilmeli ve multimodalite ağrı tedavilerini uygulamalıdır.
Torakotomi insizyonlarının, hastaya önemli rahatsızlık verdiğini, morbiditeyi etkilediğini, cerrah iyi bilmeli ve multimodalite ağrı tedavilerini uygulamalıdır.
Amaca en uygun ve en az travmatik cerrahi yöntem seçilmelidir.
Ameliyatta interkostal sinirler, kostalar korunmalı, dokuya saygılı ve kibar cerrahi teknik uygulanmalıdır.
Gerekli ilaç uygulaması gecikmeden başlanmalı, ağrı derinleşmeden giderilmelidir.
Postoperatif ağrı, tıpta ağrı konusundaki bunca gelişmeye rağmen, hala, hem tıbbi, hemde toplumsal bir sorun olmaya devam etmektedir.
Postoperatif ağrı, tıpta ağrı konusundaki bunca gelişmeye rağmen, hala, hem tıbbi, hemde toplumsal bir sorun olmaya devam etmektedir.
Eldeki ağrı kontrol yöntemleri ile hiçbir hastanın ameliyat sonrasında ağrı çekmemesi gerekir.
Buna karşın hem hekimlerin, hem de diğer sağlık personelinin bilgi ve ilgi eksiklikleri nedeniyle hastaların neredeyse tümüne yakını ameliyat sonrası ağrı çekmektedir.
Operatif şilöz hasarlanma cok sık değildir. Pulmoner rezeksiyonlar sonrası şilotoraks insidansı % 1’den az bulunmuştur.
Operatif şilöz hasarlanma cok sık değildir. Pulmoner rezeksiyonlar sonrası şilotoraks insidansı % 1’den az bulunmuştur.
Kardiyak, aortik, ösofagal, pulmoner, boyun, sempatik sinir ve diyafragma cerrahisi sonrası görülebilir.
Duktus torasikus, plevranın dışında ve posterior yerleşimli olduğundan, Akciğer cerrahisinde kazaya uğraması çok beklenmez.
Ancak, ekstraplevral pnömonektomilerde (özellikle sağ), subkarinal, subaortik lenf node diseksiyonlarında zedelenebilir. Sıklıkla sağ taraftadır.
Aksiller torakotomide, brakial sinir, uzun torasik sinir zedelenebilir.
Median sternotomide sinir zedelenmesi nadirdir.
Oldukça nadirdir.
Oldukça nadirdir.
Torasik aorta cerrahisi sonrası görülebilir.
Posterior costavertebral bölgede, kanama kontrol amaçlı, oksidize seluloz (surgicel) bonevax kullanılması yada unipolar koterin yaygın ve geniş sahada kullanılması ile literaturde, lobektomi sonrası parapleji bildirilmiştir.
Vertebral kanalda surgicel kullanılmamalıdır.
Rekürren larengeal sinir.
Rekürren larengeal sinir.
Frenik sinir
Vagus
Torasikus longus
Sempatik sinir yaralanmaları
Brakial sinir zedelenmeleri
Ses oluşturma ile ilgili iç larengeal adalelerin motor ve üst ösofagusun duyu inervasyonundan sorumludur.
Ses oluşturma ile ilgili iç larengeal adalelerin motor ve üst ösofagusun duyu inervasyonundan sorumludur.
Mediastinoskopi (2R ve 4L istasyonlarında)
Mediasten cerrahisi
Timektomi
Ösofajektomi
Tiroid cerrahisi
Trakeostomi sırasında zedelenebilir.
Ameliyatta dokular aşırı gerilmemelidir.
Ameliyatta dokular aşırı gerilmemelidir.
Direkt maniple edilmemelidir. (no touch tekniği en iyisidir.)
Traksiyon amacıyla elastik loop’lar kullanılmalıdır.
Mediastinoskopide 2R ve 4L istasyonların diseksiyonunda çok dikkatli olunmalıdır.
Trakea-tiroit ekartmanında, metal retraktörler yerine parmak diseksiyonu tercih edilmelidir.
Hastanın öksürme ve yutma fonksiyonu bozulabilir. Aspirasyon atalektazi gibi gelişmeler morbiditeyi arttırabilir.
Hastanın öksürme ve yutma fonksiyonu bozulabilir. Aspirasyon atalektazi gibi gelişmeler morbiditeyi arttırabilir.
Vokal kord fonksiyonlarını Değerlendirme amacıyla
Fleksible fiberoptik laringoskopi
Laringostroboskopi
Larengeal EMG yapılmaktadır.
Uygulanan cerrahi tedavi ve işlemler, vokal kordları orta hatta yaklaştıran yöntemlerdir.