Aklını En Doğru
Şekilde
Kullan
Tabii ki ayna yeterince zararsızdır. Sorun ise özel olmanın
diğer
lerinden daha iyi olma
anlamına gelmeye başlamasıdır. Daha değerli
bir insan, üstün bir kişi, unvan sahibi bir kişi...
Özel, Üstün, Unvan Sahibi
John McEnroe sabitlenmiş düşünce tarzına sahipti: Her şeyin ye
tenekle ilgili olduğuna inanıyordu. Öğrenmeyi sevmedi.
Zorluklara
karşı koymadı. İşler zorlaştığında, sıklıkla bir kenara çekildi. Kendi
ifadesiyle umduğu kadar başarılı olamadı.
Ancak yeteneği çok büyüktü. Dört yıl
boyunca dünyadaki bir
numaralı tenis sporcusu oldu. İşte o, burada bizlere bir numara ol
manın nasıl bir şey olduğunu anlatıyor.
McEnroe maç sırasında ellerindeki teri özümsemek için talaş
tozu kullanıyordu. Bu sefer ise talaş tozu beğendiği türden değildi.
Talaş tozunun bulunduğu kutuya doğru gitti ve raketiyle kutuya
vurdu. McEnroe'nun temsilcisi Gary sorunun ne olduğunu öğren
mek için hızlıca yanına gitti.
"Sen buna talaş tozu mu diyorsun?" dedim. Aslında ona ba
ğırıyordum: Toz gereğinden iyi öğütülmüştü! ''Fare zehrine ben
ziyor. Adam gibi olanından bulamaz mısın?" Gary dışarı koştu.
Yirmi dakika sonra daha iri taneli talaş tozu kutusuyla ve ce
binde yirmi dolar eksikle geri geldi: Birlik çalışanlanndan birine
tozlan çekip sıkıştırması için para vermek zorunda kalmıştı. Bir
numara olmak işte böyle bir şeydir.
Bir seferinde kendisine ev sahipliği yapan ağırbaşlı
Japon bir
bayanın üstüne istifrağ edişini anlatmaya devam eder. Ertesi gün
bayan, başını eğerek selam vermiş ve ondan
özür dilemiş ve bir de
hediye vermiş. "Bu da ayrıca'' diye ilan anlatıyor McEnroe "bir nu
mara olmanın nasıl bir şey olduğudur."
5 1
Telegram: @cinciva
Dr. Carol S. Dweck
"Senin hakkındaki her şey .. . 'İhtiyacın olan her şeyi aldın mı?
Her şey yolunda mı?
Sana bunu ödeyeceğiz, şunu yapacağız, po
ponu öpeceğiz.' Sadece kendi istediklerini yapmalısın, herhangi bir
şeye tepkin ise 'Defol çık buradan.' Uzun bir süre azıcık bile aldırış
etmedim. Sen eder miydin?"
Eğer başarılıysanız , diğer insanlardan daha
iyisinizdir. Onları kötüye kullanır, ayakla
rınız
a
kapandınrsınız . Sabitlenmiş düşünce tarzında
hu, özsaygınlık için geçerli olabilir.
Öyleyse bir bakalım. Bunun tersine, gelin bir de Michael Jordan' a
-gelişme düşüncesine sahip mükemmel basketbol oyuncusu- baka
lım. Onun başarısı dünya tarafından sürekli ilan ediliyor: "Süper
men", "İnsan içindeki Tanrı", "Basketbol ayakkabıları içindeki İsa."
Eğer bir kimsenin kendini özel olarak görmek için bir nedeni varsa,
o neden Jordan'ın kendisidir. Ama basketbola geri dönüşü büyük
heyecan yarattığında onun söyledikleri şöyleydi: "Oyuna geri dö
nüşümün bu kadar çarpıcı bir etki yaratmasına o kadar şaşırdım
ki . . . İnsanlar sanki dini bir putmuşum gibi beni övüyorlardı. Bu çok
utanç vericiydi. Ben de herkes gibi bir insanım."
Jordan yeteneklerini geliştirmek için ne kadar çok çalıştığını bili
yordu. O çabalayan ve büyüyen bir insandı. Başkalarından iyi olma
sı doğasında olan bir insan değildi.
Tom Wolfe,
Boşluktaki Kııhramanlar'da (7he Right Stujfj
sabit
lenmiş düşünce tarzına sarılan seçkin askeri pilotları tanımlar. Ti
tizlikle uygulanan sert sınavları birbiri ardına geçerken
kendilerini
özel insanlar olarak düşünürler. Kendilerini diğer insanlardan daha
akıllı ve daha cesur doğmuş insanlar gibi görürler. Ancak kitabın
kahramanı Chuck Yeager farklı olmak için yalvarır. "Doğuştan ge
len özelliklere sahip bir pilot yoktur. Eğilim ve yeteneklerim her ne
52
Dostları ilə paylaş: