Aklını En Doğru
Şekilde
Kullan
emin oldukça, hayatlarına daha çok bağlanıyorlar. Daha kötü hisset
tikçe, daha kararlı oluyorlar!
Aslında davranış şeklinden ne kadar umutsuz olduklarını an
lamak zor olabilir. İşte size genç bir adamın bana anlattıklarının
hikayesi:
Birinci sınıftaydım ve ilk defa evimden uzaktaydım. Her
kes benim için bir yabancıydı, dersler zordu,
zaman çok yavaş
geçiyordu ve ben kendimi da.ha bunalımda, hissediyordum. Bu,
sonunda, sabahları yataktan çıkmadığım bir noktaya ulaştı.
Ama her gün yataktan çıkmak, duş almak, tıraş olmak; yapmam
gereken ne varsa yapmak için kendimi zorladım. Bir gün ger
çekten dibi boyladım ve yardım istemeye karar verdim: Psikoloji
dersinin asistan öğretmenine gittim ve ne tavsiye ettiğini sordum.
"Derslerine gidiyor musun?" diye sordu.
"Evet" diye cevapladım.
"Okumayı sürdürüyor musun?"
"Evet. "
"Sınavlarda,n iyi sonuçlar alıyor musun?"
"Evet. "
"Güzel" diye bilgilendirdi beni, "öyleyse bunalımda, değilsin. "
Evet, bunalımdaydı ama gelişme düşüncesi tarzına sahip insanla
rın üstesinden gelmeye eğilimli olduğu gibi -kararlılıkla- sorunların
üstesinden geliyordu.
Bunun huyla bir ilgisi yok mudur? Bazı insanlar doğuştan duy
gusalken diğerleri umursamaz değiller mi? Huyun kesinlikle bir et
kisi var ama hikayenin en önemli tarafı düşünce tarzıdır. İnsanlara
gelişme düşüncesini öğrettiğimizde, bunalımlı ruh hallerine verdik
leri tepkiler tamamen değişti. Daha kötü hissettikçe,
daha motive
oldular ve önlerine çıkan sorunları daha güçlü karşıladılar.
6 1
Telegram: @cinciva
Dr. Carol S. Dweck
Özetle, insanlar sabit özelliklere inandıkları her zaman, bir başa
rısızlıkla ölçülme tehlikesi altındadırlar. Başarısızlık, onları
sürekli
biçimde tanımlayabilir. Akıllı ve yetenekli olsalar dahi, bu düşünce
tarzı onları başarısızlığın üstesinden
gelecek kaynaklardan yoksun
bırakıyor gibi görünüyor.
İnsanlar temel özelliklerinin geliştirilebileceğine inandıklarında, ba
şarısızlıklar belki ha.la acı verebilir, ama başarısızlık onları tanımlamaz.
Yetenekler genişletilehiliyorlarsa -değişim ve
gelişme mümkün ise- o zaman haşarıya giden
birçok yol vardır .
DÜŞÜNCE TARZLARI ÇABALAMANIN AN LAMINI
DEGİŞTİRİR
Hepimiz çocukken yetenekli ancak istikrarsız tavşan ve güçlükle
yürüyen fakat kararlı kaplumbağanın hikayesiyle karşılaşmışızdır.
Hikayenin vermek istediği öğüt şudur; yavaş ve kararlı kaplumba
ğa yarışı kazanmalıdır. Ama gerçekte hangimiz kaplumbağa olmayı
isteriz ki?
Hayır, biz sadece daha az aptal olan tavşan olmayı istedik. Biz
rüzgar gibi hızlı ve biraz daha taktiksel olmayı istedik. Bitiş çizgi
sinden önce o kadar da fazla şekerleme yapmamak gibi.
Her şey
bir yana, herkes kazanmanız için bitiş çizgisinde görünmek zorunda
olduğunuzu bilir.
Çabalamanın gücünü öne çıkarmaya çalışan kaplumbağa ve tav
şan hikayesi çabalamaya kötü bir ün kazandırdı. Çabalamanın güç
lükle yürüyenler için olduğu görüntüsünü destekledi ve yetenekli
insanlar topu ellerinden kaçırdığında, kararlı olanların nadiren ara
dan sıyrılabileceğini ileri sürdü.
62
Dostları ilə paylaş: