En dogru şEKİlde



Yüklə 2,22 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə65/283
tarix07.01.2024
ölçüsü2,22 Kb.
#204954
1   ...   61   62   63   64   65   66   67   68   ...   283
Aklını En Doğru Şekilde Kullan - Carol Dweck

Telegram: @cinciva


Dr. Carol S. Dweck 
Sana söz veriyorum; daha akıllı olacaksın, üreteceksin. Başarısız 
olmana izin vermeyeceğim." 
Özet 
Sabitlenmiş düşünce tarzı başarıyı sınırlar. İnsanların beyinleri 
karışık düşüncelerle doldurur, çabalamayı tatsız hale getirir. Sıradan 
öğrenme yöntemlerinin belirmesine yol açar. Dahası, etraftaki diğer 
insanların onları yargıladıklarını düşünürler. İster Darwin hakkın­
da, ister üniversite öğrencileri hakkında konuşalım. 
Önemli haşarılar tam bir odaklanma , 
kararlı bir şekilde çaba sarf etme ve sürekli 
öğrenmeyi gerektirir . 
Buna ek olarak bir de öğrenme yandaşları gerektirir. Gelişme dü­
şüncesi tarzının insanlara verdiği işte budur. Yeteneklerinin gelişme­
sine ve meyve vermesine bu yüzden yardımcı olur. 
SANATSAL YETENEK DOGUŞTAN GELEN BİR ŞEY Mİ? 
Zekanın sonradan elde edilen değil, doğuştan gelen bir şey oldu­
ğunda dair var olan yaygın kanıya rağmen, üzerine düşündüğümüz 
zaman insanların akılsal yeteneklerini geliştirebileceklerini hayal 
etmek o kadar da zor değildir. Zeka çok yönlüdür. Edebi yetenek­
lerinizi veya matematiksel-bilimsel yeteneklerinizi, diğer bütün ye­
teneklerinizi geliştirebilirsiniz. Ama iş sanatsal yeteneğe geldiğinde
durum daha çok Tanrı vergisi bir yetenekmiş gibi görülür. Örneğin, 
insanlar doğuştan iyi ya da kötü çizim yapar ... 
98 
Telegram: @cinciva


Aklını En 
Doğru 
Şekilde Kullan 
Ben bile buna inandım. Bazı arkadaşlarım hiç çaba göstermeden, 
hiçbir eğitim almadan daha iyi çizim yaparlarken, benim çizim yete­
neğim ilkokulun ilk zamanlarında yetersizdi. Deneyebildiğim kadar 
çok denememe rağmen, teşebbüslerim başarısız oldu ve umudum 
kırıldı. Başka yönlerde sanatsal yeteneklerim vardı. Tasarlayabilirim, 
renklerle aram çok iyidir, kompozisyona dair ince hislerim vardır. 
Peki, neden çizim yapamıyordum? Demek ki bu yetenek bende do­
ğuştan var yoktu. 
Bunun beni o kadar da çok rahatsız etmediğini itiraf etmeliyim. 
Nihayetinde, ne zaman çizim yapmak zorunda kalacaktım ki? Bu 
sorunun cevabını büyüleyici bir adama akşam yemeği için misafir 
olduğumda öğrendim. Benden yaşlı bir adamdı, Yahudi soykırı­
mından kaçmış bir psikiyatristti. Çekoslovakya'da on yaşında bir 
çocukken o ve erkek kardeşi bir gün okuldan gelmişler ve aileleri­
nin gitmiş olduğunu görmüşler. Aileleri tutuklanmış. İngiltere'de 
bir amcaları olduğunu bilerek Londra'ya yürüyerek gitmişler ve 
amcalarını bulmuşlar. 
Beni konuk eden bu adam, birkaç yıl sonra yaşı hakkında ya­
lan söyleyerek Kraliyet Hava Kuvvetleri' ne katılmış ve İngiltere 
için savaşmış. Savaşta yaralandığında, ona bakan hemşiresi ile ev­
lenmiş. Tıp fakültesine gitmiş ve Amerika'da başarılı bir çalışma 
yapmış. 
Yıllar geçtikçe baykuşlara karşı ilgi duymaya başlamış. Onları 
hayran olduğu kişilik özelliklerinin bir bütünü olarak düşünmüş. 
Kendisini baykuş gibi düşünmekten hoşlanmış. Evini süslediği 
baykuş heykellerinin dışında, baykuşla ilişkilendirişmiş bir de 
ziyaretçi defteri varmış. Yeni tanıştığı birinden hoşlandıysa, on­
lardan bu deftere bir baykuş çizip yanına da onun için ufak bir 
not yazmasını istermiş. Defteri bana uzattığında ve defterin onun 
için önemini anlattığında, kendimi hem onurlandırılmış hisset­
tim hem de oldukça korktum. Aslında daha çok, korktum çünkü 
çizimim defterin orta yerinde kaybolup gitmeyecekti, son sayfa­
sını olacaktı. 
99 

Yüklə 2,22 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   61   62   63   64   65   66   67   68   ...   283




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin