Dr. Carol S. Dweck
Columbia'da öğrenci olan bir sporcu olarak özel bir sabitlen
miş düşünce tarzına sahiptim. Kazanmak her şeydi ve öğrenmek
o resmin içine girmiyordu. Neyse ki derslerinizi dinledikten son
ra fark ettim ki, bu iyi bir düşünce tarzı değil Devamlı geliş
meye devam edersem, çok daha iyi bir atlet olabilirim. Bunun
farkında olarak, bir süredir rekabet ederken öğrenmek üzerine
çalışıyorum.
Jason'ın
iç
monologu eskiden şöyleydi:
Kazan, kazan. Kazanmak
zorundasın. Kendini ispatla. Her şey buna bağlı.
Şimdi ise:
Gözlemle, öğren, geliş, daha iyi bir atlet ol.
Ve işte son olarak iyileşen dahi Tony:
Lisede
az
çalışarak ve
az
uyuyarak en yüksek notları alabili
yordum. Bunun her zaman böyle olacağına inanmaya başladım
çünkü ben üstün anlama kabiliyetim ve üstün hafizamla doğuş
tan yetenekliydim. Ancak bir yıl kadar süren uyku eksikliğiyle
anlama kabiliyetim ve hafizam artık o kadar da üstün olma
maya başladı. Neredeyse tüm özgüvenimi onlara bağladığım bu
doğal yeteneklerim sorgulanınca, sizin birkaç hafta önce sınıf
ta düşünce tarzlarını tartıştığınız derse kadar süren kişisel bir
buhran içinde girdim. Birçok sorunun aklımı "akıllı " olduğumu
ispatlamak ile meşgul etmemin ve başarısızlıktan kaçınmamın
bir sonucu olduğunu anlamak, bu yaşadığım yıkıcı düzenden
kurtulmama yardımcı oldu.
Tony'nin iç monologu bundan:
Doğuştan yetenekliyim. Çalışma
ya ihtiyacım yok. Uyumaya ihtiyacım yok. Üstün biriyim.
Şuna dönüştü:
Onu kaybediyorum. Bazı şeyleri anlayamıyorum,
bir
şeyleri hatırlayamıyorum. Ben artık neyim?
Sonra da:
Akıllı olmayı kafana takma. Başarısızlıklardan kaçın-
294
Dostları ilə paylaş: