Ozmotik Hemoliz: Eritrositler hipotonik sıvıya konulduklarında içeri giren su dolayısıyla şişerler. Bu şişme sonucu hücre zarı üstünde oluşan yüksek basınç nedeniyle zarın yırtılmasına ve hemoglobin molekülünün dışarı çıkmasına yol açar.
Ozmotik Hemoliz: Eritrositler hipotonik sıvıya konulduklarında içeri giren su dolayısıyla şişerler. Bu şişme sonucu hücre zarı üstünde oluşan yüksek basınç nedeniyle zarın yırtılmasına ve hemoglobin molekülünün dışarı çıkmasına yol açar.
Hemositoliz (eritrosit membran harabiyeti): Bazı mekanik, fiziksel ve kimyasal etmenlerle zar yapısının bozulmasıyla görülen hemolizdir (Donma-çözünme, sıcaklık, akrep-yılan zehirleri, bazı bakteri toksinleri, eter, gliserin,asetik asit gibi maddeler bu tip hemolize neden olur).
Hemoliz, izotonik ortamda eritrosit membranı haraplanmadan oluşabilir, üre gibi membrandan kolaylıkla geçen küçük moleküller hücre içinde ozmotik basıncı artırıp suyu hücre içine çekerek hücrenin şişip yırtılmasına neden olabilir.
Osmolarite (Osm), çözeltinin (örn;plazma) bir litresindeki daha fazla disosiye olamayan parçacıkların toplam mol sayısıdır.
Osmolarite (Osm), çözeltinin (örn;plazma) bir litresindeki daha fazla disosiye olamayan parçacıkların toplam mol sayısıdır.
Bir çözeltinin plazmaya göre osmolaritesini belirtmek için tonisite terimi kullanılır.
İzotonik: Plazma ile aynı osmolariteye (300 mOsm = 0.3 Osm sahip çözeltiler (örn: %0.9 NaCl)
Hipertonik: Plazmadan daha büyük osmolaritede
Hipotonik: Plazmadan daha düşük osmolaritede
Gerekli eriyikler (her biri 0.3 Osm olmak üzere):
Gerekli eriyikler (her biri 0.3 Osm olmak üzere):
NaCl (%0.9)
Gliserin
Üre
Na asetat
Asetik asit
Eter (0.3 Osm %0.9 NaCl içinde)
Saf su
Pıhtılaşması önlenmiş kan (Sodyum Sitratlı –[Ca bağlar] kan
Normal eritrositler %0.9 (izotonik), 0.8, 0.7, 0.6, 0.5 NaCl çözeltilerinde su alıp şişmelerine rağmen hemolize uğramazlar.
Normal eritrositler %0.9 (izotonik), 0.8, 0.7, 0.6, 0.5 NaCl çözeltilerinde su alıp şişmelerine rağmen hemolize uğramazlar.
Çünkü:
zarları esnektir
eritrositler sitoplazmik materyal miktarının hücre içi hacmine oranla düşük olması sebebiyle içi boş bir torba gibi davranabilirler.
Çözeltinin konsantrasyonu %0.5 ten daha düşük olunca normal eritrositlerde de hemoliz görülmeye başlar.
Bazı anemi tiplerinde eritrositler %0.7 lik tuz çözeltisinde bile hemolize uğrayabilirler (ör: Herediter sferositoz). Osmotik frajilite artmıştır.
Hipokrom-mikrositer anemiler (Demir eksikliği, talassemi gibi) de ozmotik frajilite azalır.
Eritrositlerin membran proteinlerinin defektleri sonucu, morfolojik olarak bikonkav ve santral solukluğu olan disk şeklinden, küre şeklini almaları ile hemolize eğilim artar
Eritrositlerin membran proteinlerinin defektleri sonucu, morfolojik olarak bikonkav ve santral solukluğu olan disk şeklinden, küre şeklini almaları ile hemolize eğilim artar
Eritrositlerin kapillerlerden geçerken şekil değiştirebilme özelliğinin azalması sonucu dalakta daha kolay yakalanır ve yıkılırlar.
Gerekli materyal
Gerekli materyal
%1 NaCl çözeltisi
distile su,
test tüpleri,
heparinize kan,
santrifüj
Hb ölçüm cihazı
Homeostasis: Vücut fonksiyonlarının normal sürdürülebilmesi için iç ortamın bazı parametreler açısından sabit ve dengede tutulması
Homeostasis: Vücut fonksiyonlarının normal sürdürülebilmesi için iç ortamın bazı parametreler açısından sabit ve dengede tutulması
Vücutta sabit tutulan fizyolojik parametrelerin en önemlilerinden biri (H+) yoğunluğudur.
pH
pH bir çözeltinin asit veya alkali derecesini tarif eden ölçü birimidir.
Çözeltinin içindeki H iyonlarının yoğunluğuna göre ölçüm yapılır
0'dan 14'e kadar olan bir skalada ölçülür.
Kanın pH’ı 7.4 tür ve bunun sabit tutulması şarttır. Çünkü;
Protein moleküllerinin yapısı,
Enzim aktiviteleri
Eloktrolit dağılımı
Membran geçirgenliği pH’a bağlıdır.
Bu nedenle;
H+ vücut sıvılarında sıkı bir şekilde regüle edilir.
Bu regülasyona “asit-baz dengesi ” adı verilir.
“Hayat aslında Hidrojene karşı bir mücadeledir”
Plazmadaki H+ yoğunluğu çok düşüktür [0.00000004 Eq/L (0.00004 mEq/L; 4 x 10-8 Eq/L)]
Plazmadaki H+ yoğunluğu çok düşüktür [0.00000004 Eq/L (0.00004 mEq/L; 4 x 10-8 Eq/L)]
H+ konsantrasyonunu belirtirken karmaşık sayılar ile uğraşılmaması için pH ile ifade edilir
pH, H+ iyon konsantrasyonunun negatif logaritmasıdır. pH= -log H
pH, logaritmik olarak ifade edilen tek fizyolojik parametre olup, değerindeki küçük değişiklikler bile, H+ yoğunluğunda önemli değişikliği ifade eder.
Örn; pH değerinin bir 1 ünite düşmesi, H+ yoğunluğunda 10 kat artma demektir.
pH= 7.0 iken H+ iyon konsantrasyonu 10-7 veya 1/107’dir. Bu durum; H+ ve OH- konsantrasyonları birbirine eşit olduğundan nötral pH’dır:
- pH = 7.00 = nötral
- pH > 7.00 = alkali
- pH < 7.00 = asit
- pH = 7.40 = ekstrasellüler sıvı için fizyolojik pH
(sınırlar: 7.35-7.45)
HENDERSON-HASSELBACH DENKLEMİ
HENDERSON-HASSELBACH DENKLEMİ
pH nın diğer bir anlatım şekli olan Henderson-Hasselbach denkleminde bazın aside oranı temel alınır, bu oran daima 20 dir. Denklem:pH = pKa + log [baz]/[asit]
HendersonHasselbalch eşitliği, bikarbonat tampon sistemi ile kan pH’sı arasındaki ilişkiyi verir
CO2 + H2O -------- H2CO3 --------- H+ +HCO3
H x HCO3
K(iyonizasyon sabiti)=
H2CO3(CO2)
CO2
H=K
HCO3
CO2
LogH=LogK+Log
HCO3
HCO3
-LogH= -LogK +Log
CO2
pH = pK + log [HCO-3]
CO2
pH = 6.1+ log Baz
Asid
pH = 6.1 + log (24 mmol/L) / 0.03 (40 mmHg)
pH = 6.1 + log 24 / 1.2
pH = 6.1 + log20
= 6.1 + 1.3 = 7.40
1-Kimyasal Tampon Sistemi (Saniyeler içerisinde etkisini gösterir)
1-Kimyasal Tampon Sistemi (Saniyeler içerisinde etkisini gösterir)
2-Solunum sistemi; Akciğerler yoluyla CO2 atılımının kontrolu (Dakikalar içerisinde etkisini gösterir)
3-Üriner sistem; Böbrekler gerekirse geri emmek ve gerekirse salgılamak yoluyla H+ ve HCO3- iyonlarının kandaki konsantrasyonlarını düzenleme yeteneğine sahiptir (Saatler, günler içerisinde etkisini gösterir).
Tampon sistemleri zayıf asit veya baz ile bunların tuzlarının kombinasyonundan oluşur.
Bu tamponların etkinliği bulundukları ortamdaki konsantrasyonlarına bağlıdır.
Vücudun tamponlama kapasitesinin
% 53’ ünü bikarbonat,
% 35’ini Hb,
%12’sini de fosfatlar, plazma proteinleri ve amonyum oluşturur.
Bikarbonat-karbonik asit sistemi ekstrasellüler sıvıda en önemli tampon sistemidir
Bikarbonat-karbonik asit sistemi ekstrasellüler sıvıda en önemli tampon sistemidir
Öğeleri karbonik asit ve bikarbonattır. Hem karbonik asit, hem de bikarbonat konsantrasyonları vücuttaki fizyolojik mekanizmalar tarafından ayrı ayrı düzenlendiğinden, tamponlama gücü çok yüksektir.
HCO3- zayıf baz olarak etki eder (H tutan)
H2CO3 zayıf asid olarak etki eder (H veren)
vücut pH'ından iki madde sorumludur: HCO3- ve CO2(H2CO3)
Birincisinden böbrekler,
ikincisinden akciğerler sorumludur.
Zayıf asit ve baz çiftleri en iyi tamponlardır
Zayıf asit ve baz çiftleri en iyi tamponlardır
Bir tampon sistemi için eşitlik şudur;
HA(zayıf asit) H+A(anyon)
Bu sistemi içeren çözeltiye kuvvetli asit eklenirse denge sola kayar. H konsantrasyonu azalır,
Baz eklenirse H ve OH tepkimeye girer. H2O oluşturur. Öte yandan HA ayrışarakda H nin çok düşmesini sınırlar
Örnek;
HCO3/H2CO3 tampon sistemi(kanın önemli tampon sistemi);
H2CO3 H+HCO3
Asit fazla ise ; H+HCO3 H2CO3 CO2+H2O
Baz fazla ise; OH+H2CO3 HCO3 +H2O
Gerekli malzeme;
Gerekli malzeme;
Ayıraçlar
Fenolftalein (baz indikatörü): pH 8.3-10.2 arasında eflatun renk verir
Metil oranj (asit indikatörü): metil oranj pH 3-4.4 arasında kırmızı renk verir