83
oluşturan uzun tüpe Henle ilmiği denir. Tüp toplama kanalına açılmadan
önce yeniden
yükselir ve kıvrılır. Toplama kanalı birçok nefrondan atık
sıvı alır.
Kan böbreklere böbrek atardamarlarıyla girer. Böbrek damarlarıyla böbrekleri terk
etmeden önce iki kılcal damar kümesinden geçer. Bir nefrona kan taşıyan arteriol
Bowman kapsülüne girer ve glomerulus olarak adlandırılan bir kılcal damar ağına bölünür.
Glomerulusu terk eden kan, nefron tüpünü saran başka bir kılcal damar ağı oluşturmak
için bölünen ikinci bir arteriole akar. Bu kılcal damarlar
bir venule oluşturmak için
birleşirler.
İdrar oluşumu. İdrarın nefronlar tarafından oluşturulması iki basamakta gerçekleşir
-
süzme ve yeniden emilim. Süzmede, maddeler kandan nefronlara geçer. Yeniden
emilimde, maddeler nefronlardan kana geri geçerler.
Süzülüm, kan Bowman kapsülü içinde glomerulusta akarken meydana gelir.
Glomerulusa giren kan basınç altındadır. Bu basınç,
su ve tuz, üre, glukoz ve amino
asitler gibi birçok küçük moleküle glomerulusun ince duvarlarından dışarı doğru
çevresindeki kapsüle doğru baskı uygular. Kan hücreleri ve kan proteinleri glomerulusun
duvarlarından geçmek için çok büyüktür ve kanda kalırlar.
Bowman kapsülü içindeki
sıvıya süzüntü denir. Proteinlerin olmaması dışında temelde plazma ile aynıdır. Süzüntü
Bowman kapsülünden nefron tüpüne geçer.
24 saatte böbreklerde yaklaşık 180 litre süzüntü oluşturulur. Eğer tüm bu süzüntü
dışarı atılsaydı,
vücut sürekli besinleri, tuzları ve büyük miktarda su kaybedecekti.
Fakat böbrekler 24 saatte sadece 1
-
1,5 litre idrar üretir. Süzüntünün miktarını azaltan ve
önemli maddeleri kana geri çeviren işlemin adı yeniden emilimdir. Normalde
s
üzüntü nefron tüplerinden geçerken suyun %99’u, tüm glukoz ve aminoasitler
ve tuz iyonlarının çoğu yeniden emilir. Bu maddeler tüpleri saran kılcaldamar ağında
kana geri döner.
Suyun tüplerde geri emilimi, memelilerde su koruması açısından
önemlidir. Suyun çoğu yeniden geri emildiğinden, süzüntüde kalan maddeler çok
yoğundur.
Su pasif
şekilde ozmozla geri emilirken, glukoz, aminoasitler ve tuz iyonlarının geri
emilimi aktif taşımayla olur. Aktif taşıma için gerekli olan ATP şeklindeki enerji, tüp
hücrelerinde bulunan çok sayıdaki mitokondriden sağlanır. Tüplerde sıralanan hücrelerde,
yüzey alanını büyük ölçüde artıran ve böylece suyun ve diğer maddelerin büyük miktarda
geri emilimini sağlayan mikrovilli vardır.
Birçok maddede böbrek eşik seviyesi vardır.
Kandaki bir maddenin yoğunluğu belli bir
seviyeyi aşarsa, fazlalık kısım geri emilmez. İdrarda kalır ve vücuttan dışarı atılır. Şeker
hastası olan bir kişide, kan şekeri oranı o kadar yüksektir ki süzüntüdeki glukozun hepsi
kana dönmez. Sonuç olarak idrarda glukoz görülür.
Geri emilimden sonra, nefronlarda kalan sıvı
çoğunlukla su, üre ve çeşitli tuzları
içerir ve idrar olarak bilinir. İdrar, tüplerden toplama kanalına akar. Üreterlerle
böbreklerden idrar torbasına geçer ve buradan üretra ile periyodik olarak çıkarılır.
84
Akciğerler. Vücudu karbondioksit ve sudan (su buharı şeklinde) temizleyen boşaltım
organlarıdır. Bu maddelerin her ikisi de oksijenli hücresel solunumun son ürünüdür.
Dostları ilə paylaş: