dog” , İspanyolca “
perro” ve Japonca “
inu” dur. Ancak,
Canis familiaris L. bilimsel adı, her ülkedeki zoologlar tarafından anlaşılır.
5-4 Modern Taksonomi 1800 'lü yılların ortalarına kadar bilim adamlarının çoğu her bir türü sürekli ve
değişmez bir şekil olarak düşünürlerdi. Bir türün tanımlanması, o tür için standart olarak
hizmet görecek
tip numune denilen tek bir örneğe dayandırılmıştır. Tip numune
varyasyonlarının çok az bir öneminin olduğu kabul ediliyordu. Bugün, türlerdeki
varyasyonların, türlerin hayatta kalabilmesi için önemli oldukları bilinmektedir.
Bu gerçek, 1859 yılında ortaya atılan evrim kuramından sonra fark edilmiştir. Bu
kuram uzun bir zaman döneminde, bir türün ya çevre koşullarına tepki vererek değiştiği
ya da ortadan kalktığını ileri sürmektedir.
Bugün, bir tür, doğada kendi içinde üreyen benzer organizmaların doğal bir grubu ya
da
populasyonu olarak tanımlanmaktadır. Eğer bir türün üyeleri uzun bir zaman süresince
bağımsız olarak üreyen, birbirinden ayrılmış gruplar meydana getirirse, her bir grup özel
çevrenin uygun koşulları ve isteklerine bağlı olarak farklı gelişecektir. Sonuçta, ayrılmış
gruplar ayrı türler olarak sınıflandırılabilecek kadar farklı olabilmektedirler. Bu yüzden
taksonomistler
sınıflandırmalarını
yapısal
benzerlikten
daha
başkalarına
dayandırmaktadırlar. Sınıflandırmacılar, belirli proteinlerde amino asit dizilişi, embriyonik
gelişme modeli, davranış gibi biyokimyasal benzerlikleri ve fosillerin incelenmesini de
değerlendirmektedirler.
Taksonomide sağlanan ilerlemeye rağmen, hala çözümlenmemiş, ortada duran
problemler vardır. Bunların çoğu en basit canlıları, özellikle mikroorganizmaları
kapsamaktadır. Bu canlı formlar
çoğunlukla
,
kolayca kategorilere ayrılamayacak
kadar
büyük çeşitlilikte
,
karmaşık formlar
gösterir.