6- 14 Kas Yorgunluğu ve Oksijen Açığı Aerobik
solunum
yeteneğine
sahip
bazı
organizmalar,
serbest
oksijen
sağlayamadıklarında, kendi başına anaerobik solunumla işlev yapabilirler. Örneğin, maya
hücreleri, oksijen stoku bol olduğunda aerobik solunumu çalıştırırlar, fakat oksijen
yokluğunda anaerobik solunumla yaşar ve gelişirler. İnsanlar ve diğer hayvanlardaki kas
hücreleri, normal olarak enerji ihtiyaçlarını aerobik solunumla sağlarlar. Bununla birl
ikte,
sadece glikolizden sağlanan enerji ile, yeterli olmasa da, kısa bir süre için işlev
görebilirler.
Yoğun veya uzamış bir fiziksel faaliyet süresi sırasında, kas hücreleri solunum ve
dolaşım sisteminden sağlayabildiklerinden daha hızlı oksijen harcayab
ilirler. Oksijen
sağlanması çok azaldığında, elektron taşıma zinciri işlev yapamaz. Bu, NADH
2 ve FADH2
'nin mitokondrilerde biriktiği ve tekrar kullanıma sokulamadığı demektir. Bu, Krebs
çemberini işi bırakmaya zorlar.
Bu durum altında, kas hücreleri glikoliz ile enerji açığa çıkarmaya devam ederler, fakat
pirüvik asit hidrojen alıcısı olur ve laktik aside dönüştürülür. Kas hücrelerinde laktik asit
birikimi yorgunluk duyusu meydana getirir ve hücrelerin normal işlerini yapmalarını
kademeli olarak azaltır.
B
u hücreler bir dinlenme süresine veya normal bir duruma gelebilecek azaltılmış
aktiviteye gereksinim gösterirler. Bu zaman süresince, taze oksijen sağlanması laktik
asidin pirüvik aside geri okside olmasına izin verir ve biriktirilen hidrojen, elektron taşıma
zincirine geçirilir. Laktik asidin ortadan kaldırılması için gerekli oksijen miktarına
oksijen açığı denir. Ağır faaliyetler sırasında, soluk ve kalp hızı, kaslara daha fazla gereken
oksijenin verilmesini düzenlemek için yükselir. Yoğun faaliyet durduğunda, soluk ve kalp
hızı bir süre yüksek kalır. Bu sırda, fazladan alınan oksijen, önceki gayret zamanındaki
oksijen açığını karşılamak içindir.