GiRİŞ canliliğin tanimi



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə117/204
tarix20.11.2023
ölçüsü5,01 Kb.
#165478
1   ...   113   114   115   116   117   118   119   120   ...   204
ormankoruma 51b07

“enerji aktarımı”
denir. 
Güneştan başlayan bu enerji taşınımı tek 
yönlüdür
ve canlılar tarafından kullanılmayan kısmı çevreye ısı enerjisi olarak verilir. 
Uzun bir süreçte, dengeli bir ekosistemde, tüm enerji girdileri ve çıktıları eşit olur.


Bir ekosistemin doğal dengesini koruyabilmesi ve varlığını sürdürebilmesi, madde 
ve enerji döngüsü ile tüketilen maddelerin yeniden üretim için ekosisteme geri 
dönmesine bağlıdır.
İnorganik maddelerin sürekli olarak cansız ortamdan alınıp, canlı öğeler arasında 
aktarıldıktan sonra, cansız ortama tekrar geri verilmesi işlemine 
“madde döngüsü”
denir. Madde dolaşımında görülebilecek herhangi bir aksama, ekosistemde 
aksamalara neden o
lmaktadır. Her ekosistemin ham madde varlığı sınırlıdır ve yerine 
konmadığı takdirde tükenmeye mahkümdur. Madde döngüsünde tükenmeyen tek 
unsurun güneş enerjisi olduğu kabul edilmektedir (Erinç, 1984).
Madde döngüsünün enerji döngüsünden farkı, tek yönlü bir taşınım 
göstememesi, ekosistem içinde devir yapmasıdır. Bu maddeler bir canlıdan diğerine 
geçerken, kimyasal değişime uğramakta ama hep ekosistem içinde kalmaktadırlar. 
Bu kimyasal maddelerin ana kaynağının cansız doğa olduğu kabul edilirse, canlılar bu
maddeleri yaşamları için kullanmakta, onlar ölünce de bu maddeler toprağa geri 
dönmektedir.
Simbiyotik İlişkiler
 
Simbiyotik ilişkiler, iki farklı çeşitteki organizmanın, en az birinin yararlandığı, 
birbiriyle yakın işbirliği içinde yaşamalarıdır. Simbiyotik ilişkilerin üç çeşidi vardır: 
mutualizm, kommensalizm ve paratizimdir.
Mutualizmde, her iki organizma, aralarındaki işbirliğinden yarar sağlar.
Örneğin 
termitler sindirim sistemlerinde yaşayan, selülozu sindiren mikroorganizmalara 
sahiptir. Termitler, 
bu mikroorganizmalar olmadan, yedikleri odundan hiçbir besin 
sağlayamazlar. Diğer yandan, termitler, bu mikroorganizmalara besin ve yaşama yeri 
sağlarlar. Sığırların, sindirim sistemlerinde yaşayan organizmalarla benzer bir işbirliği 
vardır. 
Likenler, alg
lere ve mantarlara ait hücrelerden ve bu işbirliğinin her iki çeşidinden 
ibarettir. Bu ilişki, yalnız başına hiçbirinin canlılığını sürdüremeyeceği ortamlarda 
yaşamalarına izin verir. Mantarlar, nem ve yapısal iskelet ile alglerin geliştiği tutunma 
yerleri 
sağlarlar.
Bezelyeler, yonca ve kaba yonca 
baklagiller
dir. Baklagillerin köklerinde belirli 
bakterilerin geliştiği yumrular vardır (Şekil 1
-
4). Bu bakteriler, toprak havasındaki 
azot gazını, bitkiler için kullanılabilir formlara dönüştürürler. Bu ilişki
de, bu bitkilere, 
gereksinimleri olan azotlu bileşikler sağlanırken, bakterilere de gelişip üreyebildikleri 
bir ortam sunulur.


Kommensalizmde, bir organizma bir simbiyotik ilişkiden yararlanırken diğeri 
bundan etkilenmez. 
Örneğin, remora bir emici ile bir
köpekbalığına tutunmuş olarak 
yaşayan küçük bir balıktır. Köpek balığının besinlerinden arda kalan yiyecek 
artıklarını yemek için kendini köpekbalığından ayırır. Böylece köpekbalığı remoraya 
besin sağlar. Bilindiği kadarıyla, remora, köpekbalığına ne fayd
a, ne de zarar verir. 
Barnacileler kendilerini bir balinanın çok geniş vücut yüzeyine tutturabilirler. 
Balinanın hareketi, onlara sürekli ortam değiştirme ve besin sağlama olanağı sağlar. 
Balina, barnacilelerin varlığından etkilenmez. 
Asalıkta, bir organizma simbiyotik ilişkiden yararlanırken, diğeri bundan zarar 
görür. Yararlanan organizmaya 
asalak
, zarar görene de 
konukçu
ya 
konak
denir. 
Bazı 
parazitler konukçularında hafif bir zarara neden olurken, diğerleri sonuçta konaklarını 
öldürürler. Örneğin şeritler (tenyalar) çeşitli hayvanların sindirim sisteminde yaşayan 
asalaklardır. Burada, besinlerini bulabildikleri ve gelişip üreyebildikleri uygun bir 
ortam vardır. Bununla birlikte, konukçu şeritlerin varlığından zarar görür. Şeridin 
neden olduğu besin ve doku kaybı ciddi rahatsızlıklara neden olabilir. Diğer bitkiler 
üzerinde gelişen asalak bitkiler vardır. Bitki asalaklarının iki örneği ökseotları ve 
şeytan saçı (küsküt)’dır (Şekil 1
-7).
Özellikle, mutualizm veya kommensalizm gerektiren simbiyotik ilişkil
er, her 
zaman sürekli değildir. Ayrıca, bu tür ilişkiden belirli bir organizmanın kesinlikle 
faydalandığını veya zarar gördüğünü söylemek de her zaman olanaklı değildir.
Örneğin, bir likenin alg hücreleri, pek çok ortamlarda, mantar hücreleri olmadan da 
en 
iyi şekilde yaşayabilirler. Diğer yandan, mantar hücreleri, bu ortamlarda, yalnız 
başına yaşamayabilirler. 

Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   113   114   115   116   117   118   119   120   ...   204




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin