Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (2): 77-81
77
KLİNİK ARAŞTIRMA
PARALİTİK LAGOFTALMİNİN CERRAHİ
TEDAVİSİNDE ALTIN AĞIRLIK
İMPLANTASYONU
i
GOLD WEIGHT IMPLANTATION IN SURGICAL TREATMENT OF
PARALYTIC LAGOPHTHALMOS
Seda ADIYEKE
İlgün CANBEYLİ
ÖZET
Amaç: Yüz felci nedeniyle gelişen lagoftalminin cerrahi tedavisinde üst kapak tars bölgesine altın ağırlık yerleştirimesine ait
sonuçlarının değerlendirilmesi.
Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde Aralık 2009 – Aralık 2012 tarihleri arasında fasial paralizi sonrası lagoftalmi gelişen onbeş
olgunun üst göz kapağı tarsına altın ağırlık implante edildi. Ek olarak paralitik ektropion bulunan dört olgunun alt kapakları-
na kısaltma ve sıkılaştırma operasyonları uygulandı. Olguların işlem önce ve sonrası bulguları geriye dönük incelendi. Rutin
oftalmolojik bakının yanı sıra olgularda ameliyat öncesi ve sonrasında lagoftalmiye bağlı kornea komplikasyonları, Bell fe-
nomeni varlığı ve kornea duyarlılığı araştırıldı. Uygulanacak olan altın implant ağırlıkları deneme setleri ile tespit edildi.
Postoperatif dönemde altın implant ağırlığının neden olduğu pitozis miktarları kaydedildi.
Bulgular: Olguların ortalama yaşları 56±20,2 yıl(17-84) idi. Ortalama yüz felci süresi
65±88,7 ay(2-264 ay medyan 24), ortalama izlem süresi 16±14 ay(2-37 ay medyan 8) olarak hesaplandı. Tüm olgularda ope-
rasyon öncesinde ileri derecede (3-4 derece) bulunan açıkta kalma keratopatisinin postoperatif dönemde 13 olguda kayboldu-
ğu, preoperatif kornea ülseri bulunan iki olguda ise birinci dereceye gerilediği görüldü. Olguların tümünde preoperatif dö-
nemde var olan yoğun kemozis ve hipereminin tamamen gerilediği görüldü. Bell fenomeni tüm hastalarda vardı. Kornea du-
yarlılığı, etyolojide kranial tümör operasyonu bulunan olgularda azalmışken, serebrovasküler olay ve idiyopatik yüz felci
bulunan olgularda normaldi. Postoperatif ortalama pitozis miktarı 0,8±0,14 mm olarak bulundu.
Sonuç: Altın ağırlık implantasyonu ve alt kapağa yönelik operasyonlar ile lagoftalmi etkili ve kozmetik olarak iyi bir şekilde
tedavi edilebilir. Bu cerrahi yöntem tarsorafi operasyonlarına karşı bir seçenek olabilir.
Anahtar Kelimeler:Altın ağırlık implantasyonu, Açıkta kalma keratopatisi,Lagoftalmi.
SUMMARY
Aim: Evaluation of the results of gold weight implantation to upper eyelid tarsal fold for surgical treatment of lagophthalmos
developing due to facial paralysis.
Material and Method: In our clinic, gold weight was implanted between December 2009 - December 2012to the upper eye-
lid tarsal fold of 15 patients developed lagophthalmos after facial paralysis. In addition, tightening and shortening operations
were performed to lower eyelids for four patients with paralytic ectropion. The preoperative and postoperative findings of the
patients were analyzed retrospectively. In addition to routine ophthalmologic examination, corneal complications of the pa-
tients due to lagophthalmos before and after surgery, the existence of the phenomenon of Bell and and corneal sensitivity
were investigated. Weights of the gold implants to be applied were determined by trial sets. In the postoperative period, the
level of ptosis caused by the weight of the gold implants were recorded.
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Kliniği, İzmir
(Op.Dr. İ. Canbeyli, Dr. S. Adıyeke)
Yazışma: Dr.S.Adıyeke
78
Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (1)
Findings: The mean age of the patients was 56 ± 20.2 years (17-84). The mean duration of facial paralysis and the mean fol-
low-up period were calculated as 65 ± 88.7 months (2-264 months, median 24) and 16 ± 14 months (range 2-37 months, me-
dian 8), respectively. It has been seen that, high-grade (3-4 degrees) exposure keratopathy seen in all cases have disappeared
in 13 patients in the postoperative period, regressed to first degree in 2 patients with preoperative corneal ulcer. It has been
seen that, intense chemosis and hyperemia seen in preoperative period in all patients have completely regressed. Bell phe-
nomenon was present in all patients. Corneal sensitivity has been decreased in patients with the etiology of cranial tumor sur-
gery, was normal in patients with cerebrovascular events and idiopathic facial paralysis. The mean postoperative amount of
pitosis was found to be 0.8 ± 0.14 mm.
Conclusion: Lagophthalmos can be treated effective and in a good way in terms of cosmetic with gold weight implantation
and operations performed for the lower eyelid. This surgical method m ay be an alternative for tarsorrhaphy operations.
Keywords: Exposure keratopathy,Gold weight implantation, Lagophthalmos
GİRİŞ
Fasiyal sinir hasarına bağlı gelişen lagoftalmi göz ka-
paklarının tam kapatılma yetersizliğini ifade eder.
Lagoftalmi; konjunktiva ve korneanın açıkta kalma ve
kurumasına bağlı keratopati, epitelin harabiyeti, kor-
nea ülserasyonu, perforasyon ve bazı olgularda körlü-
ğe kadar ilerleyen bir süreçle sonlanabilir. Lagoftalmi
nedenleri arasında 7. kafa çifti sinir paralizisi, nöroje-
nik sebepler, parkinsonizm, talamik infarkt, ektropion
gibi sikatrisyel veya restriktif kapak hastalıkları, tiroid
orbitopati veya diğer inflamatuvar ve infiltratif orbital
hastalıklara bağlı propitosis vardır (1).
Kornea ve konjunktivayı koruyacak gerekli önlemlerin
alınması görme fonksiyonlarının devamı için zorunlu-
dur. Hafif olgularda ıslaklık sağlayıcı damlalar ve gö-
zün kapatılması yeterli olurken şiddetli olgularda cer-
rahiye gereksinim olmaktadır.
Cerrahi teknikler olarak kısmi ve tam tarsorafi,
kantoplasti, alt kapağın yükseltilmesi, kas aktarımları
ve üst kapağa ağırlık uygulaması tanımlanmıştır(2).
Lagoftalmi tedavisinde cerrahi teknik olarak üst kapak
tarsına altın ağırlık uygulaması, tarsorafi ve diğer cer-
rahi tekniklere seçenek olarak dikkat çekmektedir.
Bu çalısmanın amacı çeşitli etyolojik faktörlere bağlı
yüz felci nedeniyle gelişen lagoftalminin cerrahi teda-
visinde üst kapak tarsına altın ağırlık implantasyonu
operasyonunun görsel ve işlevsel sonuçlarını değer-
lendirmektir.
GEREÇ VE YÖNTEM
Kliniğimizde Aralık 2009- Aralık 2012 tarihleri ara-
sında fasiyal paralizi sonrası lagoftalmi gelişen onbeş
olgunun dosyaları geriye dönük incelendi.
Olgularda ameliyat öncesi ve sonrası en iyi düzeltil-
miş görme keskinlikleri, açıkta kalma keratopati dere-
cesi (Tablo 2), ön ve arka segment muayene bulguları,
Bell fenomeni varlığı, kornea duyarlılığı değerlendi-
rildi. Operasyon sonrası altın implanta bağlı gelişebi-
len görme alanı daralmasını değerlendirilmek amacıy-
la olgulara preoperatif ve postoperatif görme alanı tet-
kiki uygulandı. Goldmann aplanasyon tonometrisi ile
preoperatif ve postoperatif son kontrollerde göz içi
basıncı ölçüldü. Kullanılan altın implantlar ticari ola-
rak hazırlanmış 1 ile 1.8 gr ağırlığı arasında değişen
materyallerdi (Labtician Ophthalmics ,Lid Load).
Operasyon öncesi kapağa yerleştirilecek ideal ağırlık,
göz kapağı üzerine yapıştırılan deneme plakları ile de-
ğerlendirildi. Otuz dakikalık bir bekleme süresi sonra-
sı kapak açıklığı ve her iki göz arasındaki simetri iz-
lendi. Bütün cerrahi girişimler lokal anestezi altında
(%1 lidokain ve 1:100.000 adrenalin) ve aynı cerrah
(İC) tarafından gerçekleştirildi. Kapak çizgisinden ya-
pılan deri ve derialtı kesisinden sonra orbikülaris okuli
kas diseksiyonu ile tarsa ulaşıldı ve diseksiyon ile tars
bütünüyle açığa çıkarıldı. Operasyon öncesi belirlenen
altın implant, lagoftalminin belirgin olduğu kapak
kısmına ve lagoftalmi miktarına göre tars üzerinde
uygun olan bölgeye 6/0 prolen sütür ile altın implantın
üzerinde bulunan deliklerden geçirilerek tespit edildi.
Orbikülaris kası, deri ve derialtı doku anatomiye uy-
gun olarak 6/0 vikril dikişle kapatıldı.
Araştırmada elde edilen veriler, SPSS programın da
oluşturulan veri tabanına girildi, verilerin istatistiksel
analizleri yine aynı program ile yapıldı. Preoperatif ve
postoperatif değişkenlerin karşılaştırılması Wilcoxon
signed ranks testine göre değerlendirildi. ‘p’ değerinin
0.05’ten küçük olması durumunda gruplar arası fark,
istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
Ameliyat sonrası tedavide yapay gözyaşları, antibiyo-
tikli pomad, oral antibiyotikler ve antiinflamatuvar
ilaçlar bir hafta süre ile kullanıldı. Deri dikişleri bi-
rinci haftada alındı.
Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (1)
79
BULGULAR
Olguların dördü kadın onbiri erkekti. Ortalama yaş
56±20,2 yıl (17-84) olarak belirlendi. Ortalama fasiyal
paralizi süresi 65±88,7 ay (2-264 ay medyan 24), orta-
lama izlem süresi 16±14 ay (2-37 ay medyan 8) olarak
hesaplandı. Fasiyal paralizi iki olguda serebrovas-
küler olay, altı olguda ise beyin tümörü operasyonu
sonrasında gelişmişti. Yedi olguda ise idiyopatik yüz
felci tanısı vardı. Olgulara ait demografik veriler ve
klinik özellikler Tablo 1’de özetlenmiştir. On dört
numaralı olgunun 15 sene önce üst kapak tarsına altın
implantasyonu öyküsü vardı. Hasta kliniğimize baş-
vurduğunda altın implantın 1/3’ünün kapak dokusunu
delerek dışarı çıkmış olduğu görüldü. Olguda kornea
ülseri de vardı. Bu olguya iki aşamalı cerrahi uygu-
landı. Altın implant çıkarılıp açıklığın kapanması bek-
lendi ve ardından üst kapak tarsına tekrar altın yerleş-
tirildi.
Paralitik ektropion bulunan dört olgunun alt kapakla-
rına kısaltma ve sıkılaştırma operasyonları uygulandı.
Pontoserebellar köşe(PSK) tümörü nedeniyle operas-
yon sonrası lagoftalmi gelişen ve akut dönemde altın
implantasyonu ameliyatını kabul etmeyen iki numaralı
olguya parsiyel tarsorafi uygulandı. Tam kapanma
sağlanamayan medyal bölgede korneal ülser gelişmesi
üzerine altın ağırlık implantasyonu uygulandı.
Tüm olgularda operasyon öncesinde ileri derecede (3-
4 derece) var olan açıkta kalma keratitinin postoperatif
dönemde 13 olguda kaybolduğu görüldü. Preoperatif
dönemde kornea ülseri bulunan iki olguda açıkta kal-
ma keratitinin operasyon sonrasında birinci dereceye
gerilediği gözlendi. Olguların ameliyat öncesi orta-
lama görme keskinlikleri 0,4±0,35 logMAR düzeyinde
iken ameliyat sonrası ortalama görme keskinlikleri
0,2±0,2 logMAR düzeyindeydi. Hastalarda görme ar-
tışı elde edildi.
Olguların arka segment bulguları olağandı.
Bell fenomeni tüm hastalarda vardı.
Kornea duyarlılığı etyolojide kranyal tümör operasyo-
nu olan olgularda azalmışken, serebrovasküler olay
olan olgularda normaldi.
Postoperatif son kontrollerde saptanan ortalama
pitozis miktarı 0,8±0,14 mm (en az 0,7; en çok 1 mm)
olarak bulundu. Olguların tümünde preoperatif dö-
nemde var olan yoğun kemozis ve hipereminin tama-
men gerilediği görüldü.
Olguların preoperatif göz içi basıncı 13.7±2,52 mmHg
(medyan 14 mmHg, en az:10; en çok:18 mmHg),
postoperatif göz içi basıncı 15,1±2,3 mmHg (medyan
15 mmHg, sınırlar:12-19) olarak bulunmustur.
Wilcoxon testine göre olgularda preoperatif ve
postoperatif tonuslar arasında anlamlı fark tespit edil-
miştir (p=0,001)
Operasyon sonrası erken dönemde bir olguda altın
implantta yer değiştirme saptandı. Eksporasyon yapıl-
dığında altın implant fiksasyon sütürlerinden birinin
kopmuş olduğu görüldü ve yenilendi.
Tablo 1. Olguların demografik ve klinik özellikleri
Hasta no
Yaş- cinsiyet
56±20,2 yıl (17-84)
Etyoloji Lagoftalmi
süresi(Ay)
65±88,7 ay (2-264 ay medyan 24)
Keratopati
derecesi
1
52 E
PSK Tm. nedeniyle beyin cerrahisi
84
3
2
70 E
PSK Tm nedeniyle beyin cerrahisi
6
4
3 25
K
İdyopatik 240
2
4 78
E
İdyopatik 9
3
5 84
E
İdyopatik 24
3
6
17 E
İdyopatik 17
2
7 45
K
İdyopatik 264
3
8 47
K
İdyopatik 12
3
9 62
E
İdyopatik 2
3
10
60 E
Serebrovasküler olay
4
3
11
39 E
PSK Tm nedeniyle beyin cerrahisi
12
3
12
75 E
Serebrovasküler olay
24
3
13
69 K
PSK Tm nedeniyle beyin cerrahisi
36
3
14
74 E
PSK Tm nedeniyle beyin cerrahisi
180
4
15
36 E
PSK Tm nedeniyle beyin cerrahisi
68
3
80
Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (1)
Tablo 2. Açıkta Kalma Keratopatisi derecelendirme tablosu (Akçay
L ve ark. fasiyal paraliziye bağlı lagoftalmi varlığında üst
kapağa altın ağırlık uygulaması ve göziçi basıncına etkisi.
Türk Oftalmoloji Gazetesi. 2008; 38:417-26 den alıntıdır)
0 Keratopati
yok
1
Kornea üzerinde herhangi bir yerde floreseinle hafif
yüzeyel noktasal keratopati
2
Kornea alt 1/4'lük kısmında yüzeyel noktasal keratopati
3 Kornea alt 1/3-1/2'lik kısmında yüzeyel noktasal keratopati
4 Korneanın yarısından fazlasında yüzeyel punktat keratopati
veya kornea üzerinde
herhangi bir yerde erozyon,ülserasyon
Resim 1. Onuncu olgunun göz kapaklarının postoperatif durumu
Resim 2. Onuncu olgunun göz kapaklarının postoperatif kapanışı
Resim 3. On üçüncü olgunun göz kapaklarının preoperatif durumu
Resim 4. Onüçüncü olgunun göz kapaklarının preoperatif kapanışı
Resim 5. Onüçüncü olgunun göz kapaklarının postoperatif kapanışı
Resim 6. Onüçüncü olgunun göz kapaklarının postoperatif durumu
TARTIŞMA
Fa
siy
al paraliziye bağlı oküler problemler orbikülaris
okuli kasındaki işlev kaybı ve parasempatik
inervasyon kaybına bağlı azalmış gözyaşı üretimine
bağlıdır. Ig A ve lizozim gibi antimikrobiyal faktör-
lerden zengin gözyaşının yetersizliği, açıkta kalma ve
nörotrofik faktörlerin kaybı epitelyal yara iyileşmesini
bozan faktörlerdir (3).
Lagoftalmiye yönelik tıbbi tedavi yaklaşımları arasın-
da yapay gözyaşı uygulamaları, kapama, koruyucu
gözlükler ve oda nemlendiricileri kullanılmaktadır.
Şiddetli olgularda bu önlemler yeterli olmamakta ve
sıklıkla cerrahi tedaviye gereksinim olmaktadır (4).
Paralitik kapağın cerrahi tedavisinde ilk kez protez
kullanımı Sheehan tarafından çelik yama kullanılarak
yapılmıştır. İlk kez altın yerleştirme ise 1958 yılında
İlling tarafından uygulanmıştır. Altın implantın göre-
celi olarak inert olması, cerrahi olarak kolay uygula-
nabilir olması ve komplikasyon oranının az olması
nedeniyle uygulamaları artmıştır (2).
Lagoftalmi tedavisinde kullanılan cerrahi tekniklerden
biri geçici ve kalıcı tarsorafidir. Tarsorafinin kapama-
ya göre üstünlükleri korneal epitele oksijen geçişinin
daha fazla olması, görmeyi kısmen koruması ve
topikal tedaviye olanak vermesidir. Tarsorafi kompli-
kasyonları arasında inklüzyon kistleri, kapak kenar
deformiteleri, distrikiyazis, tarsorafi kenar ayrışması,
görme alanında daralma ve kötü kozmetik görünüm
vardır.
Tepecik Eğit Hast Derg 2013; 23 (1)
81
Altın ağırlık implantasyon uygulamasında kapak kir-
pikli kenarına yaklaşılmadığından tarsorafide karşıla-
şılan komplikasyonların büyük bir kısmı görülmez.
Yine tarsorafiye göre üstünlükleri arasında yeterli
korneal korumayı sağlaması, görme alanını daraltma-
ması ve orbikülaris okuli kasının işlevi tekrar kaza-
nıldığında geriye dönüşümlü olmasıdır. Snyder ve ar-
kadaşlarının yaptığı çalışmada; fasiyal paralizi sonra-
sında erken veya geç dönemde altın ağırlık
implantasyonu uygulamasının eşit etkinlikte olduğu
gösterilmiştir ve komplikasyon oranları arasında an-
lamlı fark saptanmamıştır (5).
Cerrahi kesi kapak kıvrım çizgisinden yapıldığından
kozmetik olarak iyi sonuçlar elde edilir. Operasyon
öncesi kullanılacak altın implant ağırlığının test edil-
mesi ve en az 30 dakika üst göz kapağında bırakılması
gerekir. Ağırlığın uzun süre tutulmasının levatör
yorgunluğu bulunan hastalarda ikincil revizyonları ön-
lediği bildirilmiştir (6,7). Bu operasyonda istenilen
ideal sonuç, istemli olarak ve uykuda göz kapağının
tam kapanması, minimal pitoz ve göz kırpma simülas-
yonudur (7). Bir çalısmada fasyal paraliziye bağlı
lagoftalmi olgularında tam düzelme sağlamak için ek
cerrahi prosedürlerin gerektiği belirtilmiştir (2,8) Bi-
zim çalışmamızda da olguların dördünde alt kapak
gevşekliği nedeniyle alt göz kapağına sıkılaştırma ve
kısaltma uygulanmıştır.
Altın ağırlık implantasyonu ile ilgili komplikasyonlar
astigmatizma, göziçi basıncında yükselme, görme ala-
nı daralması ve implant reddi olarak bildirilmiştir.
Levator aponörozu ile implantın kapatılmasının atılımı
azalttığı gösterilmiştir (9)
Altın ağırlık implantasyonu kontrendikasyonları ara-
sında glokom vardır. Glokomlu hastalarda implantın
yerleştirilmesinden sonra göz içi basıncının artışı kli-
nik olarak önemli olabilir (10). Akçay ve arkadaşları
yüz felcine bağlı lagoftalmi varlığında, üst kapağa al-
tın ağırlık uygulaması sonrasında göz içi basıncı öl-
çümlerinde anlamlı bir fark saptamamıştır (4). Schrom
ve arkadaşlarının çalışmasında altın ve platin
implantlar karşılaştırılmış ve her iki grupta da göziçi
basıncında istaiksel olarak anlamlı bir fark saptanma-
mıştır (11).
Bizim çalışmamızda ise olguların
preoperatif göz içi basınç medyan değeri 14
mm
Hg
(10-18
mm
Hg),postoperatif göz içi basıncı median de-
ğeri 15
mm
Hg (12-19
mm
Hg) olarak bulunmustur.
Wilcoxon testine göre olguların istatiksel olarak
preoperatif ve postoperatif göz içi basınçları arasında
anlamlı fark tespit edilmiştir (p=0,001). Göz içi basın-
cı artmış olmasına rağmen bu artışın klinik olarak
önemsiz olduğu izlenmiştir.
Olgularımızda görme alanında daralma ve implant
reddi ve kalıntı lagoftalmi saptanmamıştır.
Sonuç olarak altın ağırlık uygulaması görme alanı da-
ralması yapmaması, göz içi basıncında anlamlı bir
artmaya neden olmaması, estetik açıdan kabul edilebi-
lir ve geriye döndürebilir olması, kapak kenarında ka-
lıcı deformiteye neden olmaması sebebiyle lagoftalmi
tedavisinde tarsorafiye karşı etkin bir yöntem olarak
öne çıkmaktadır.
KAYNAKLAR
1. Tower RN, Dailey RA. Gold Weight Implantation: A Better
Way. Ophtal Plast Reconstr Surg. 2004; 20:202-6
2. N.Baheerathan, M. Ethunandan,V. Ilankovan. Gold weight
implants in the management of paralytic lagophtalmos Int. J.
Oral Maxillofac. Surg. 2009; 38: 632–6
3. Yalaz M, Özcan AA, Demircan N, Yagmur M. Fasiyal paralizi-
li olgularda lagoftalminin düzeltilmesi. Türk Oftalmoloji Ga-
zetesi 2001;31:534-40
4. Akçay L,Kartal B., Özgür Ö, Doğan K. Fasiyal paraliziye bağlı
lagoftalmi varlığında üst kapağa altın ağırlık uygulaması ve göz
içi basıncına etkisi .Türk Oftalmoloji Gazetesi 2008; 38:417-
26
5. Snyder MC, Johnson PJ, Moore GF, Ogren FP. Early versus
late gold weight implantation for rehabilitation of the paralyzed
eyelid. Laryngoscope 2001 Dec; 111:2109-13
6. Smellie GD. Restoration of the blinking reflex in facial palsy
by a simple lidload operation. Br J Plast Surg 1966;19:279-84
7. Pickfort MA, Scamp T, Harrison DH. Morbiditiy after gold
weight insertion into the upper eyelid in facial palsy. Br J Plast
Surg 1992;45:460-3
8. Foda HM. Surgical management of lagophthalmus in patients
with facial palsy.Am J Otolaryngol 1999 Nov-Dec;20(6):391-
5
9. Lessa S, Nanci M, Sebastia R, Flores E. Treatmnet of paralytic
lagophtalmos with gold implant covered by levator
aponeurozis. Ophthal Plast Reconstr Surg. 2009;25:189–93
10. Choo PH, Carter SR, Seiff SR. Upper eyelid gold weight
implantation in the Asian patient with facial paralysis. Plast
Reconstr Surg 2000;105:855-9
11. Schrom T, Habermann A, Wernecke K, Scherer H, Duncker
G. Lidload and intraocular pressure. Klin Monbl
Augenheilkd. 2005 Jan; 222(1):46-9.
İLETİŞİM
Dr. Seda ADIYEKE
İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi
A blok 1. Kat göz servisi
Yenişehir/İZMİR
Başvuru : 30.11.2010
Kabul :
27.12.2010
Dostları ilə paylaş: |