finans piyasalarıyla ve iklim konularıyla ne tür bağlantısı
olduğunu bilmemize– rağmen.
İşlerin iyi ya da kötü gitmesinin nedenini önce şirketin
patronunda ararız. Oysa ekonomik başarının yönetim
mükemmelliğindense genel ekonomik duruma ve o sektörün
çekiciliğine çok daha fazla bağımlı olduğunu bilmemiz
gerekirdi. CEO’ların kriz yaşayan sektörlerde ne kadar sık
değiştirildiği –ve bunun canlı bir sektörde ne kadar ender
yaşandığı –ilginçtir. O kararlar futbol antrenörlerinin ve
onların kulüplerinin kararlarından zerre kadar daha akılcı
değildir.
Sık konsere giderim. Luzernli olarak bu şehrin olağanüstü
klasik müzik imkânlarından şımarmış durumdayım. Aradaki
sohbetler neredeyse hep orkestra şefi ve/veya solist etrafında
döner. İstisna olan galalar dışında beste hakkında neredeyse
hiç konuşulmaz. Niye ki? Müziğin asıl mucizesi beste, yani
bomboş bir kâğıdın üzerinde ezgiler yaratmaktır. Bir
Dostları ilə paylaş: