AYLA ETKİSİ
Güzel insanlar neden daha kolay kariyer yapar?
Silikon Vadisi’ndeki Cisco şirketi Yeni Ekonomi Devri’nin
gözbebeklerinden biriydi. Ekonomi habercilerine göre her
şeyi doğru yapıyordu: Müşteriye yönelik durum tespiti iyiydi,
stratejisi kusursuzdu, edinimlerde büyük beceri sergiliyordu,
benzersiz şirket kültürü ve karizmatik bir CEO’su vardı. Mart
2000’de, Cisco dünyanın en değerli şirketiydi.
Bir sonraki yıl Cisco hisseleri % 80 oranında değer
kaybettiğinde, şirketi tam aksiyle suçlayan aynı ekonomi
yazarlarıydı: Müşteriye yönelik durum tespiti kötüydü,
stratejisi bulanıktı, edinimlerde beceriksizdi, atıl bir şirket
kültürü ve renksiz bir CEO’su vardı. Oysa şirketin ne stratejisi
ne de CEO’su değişmişti. Talep düşmüştü –ama bunun
Cisco’yla bir alakası yoktu.
Ayla etkisi şunu der: Bir unsurun gözümüzü boyamasına izin
veririz, sonra da bundan yola çıkarak olayın bütünüyle ilgili
sonuç çıkarırız. Cisco örneğinde ayla özellikle ışıltılı
parlıyordu: Ekonomi habercileri hisse senedi kurlarının
gözlerini boyamasına izin verdi ve buradan yola çıkarak,
detaylıca incelemeden, şirketin iç kalitesi hakkında sonuçlar
çıkardılar.
Ayla etkisi hep aynı şekilde işler: Kolay elde edilir ya da
bilhassa gösterişli gerçeklerden, örneğin bir şirketin finansal
durumundan yola çıkarak daha zor meydana çıkarılabilecek
özellikler hakkında, örneğin yönetimin kalitesi ya da
stratejinin mükemmelliği hakkında sonuçlar çıkarırız.
Böylelikle, ortada hiçbir objektif sebep yokken bile, iyi üne
sahip bir üreticinin ürünlerini kalite anlamında daha değerli
algılamaya meylederiz. Ya da sektörlerinde başarılı olan
CEO’ların bütün sektörlerde başarılı olmalarını, hatta özel
hayatlarında kahraman olmalarını bekleriz.
Psikolog Edward Lee Thorndike ayla etkisini neredeyse 100
yıl önce keşfetti. Bir insanın tek bir niteliği (örneğin güzelliği,
sosyal statüsü, yaşı), diğer her şeyi gölgede bırakan ve
böylece genel izlenimi oransız bir biçimde şekillendiren
olumlu ya da olumsuz bir etki bırakır. En çok araştırılan örnek
güzelliktir. Güzel insanları daha hoş, daha dürüst ve zeki
olarak gördüğümüzü ortaya koyan onlarca araştırma var.
Çekici insanların daha kolay kariyer yaptığı da kanıtlandı –ve
bunun (kadınlarda) yatak üzerinde yükselme efsanesiyle de
bir alakası yok. Bu etki okul döneminde bile kanıtlanabilir;
öğretmenler daha güzel görünümlü öğrencilere daha iyi notlar
verir.
Reklam sektörü ayla etkisini iyi bilir: Bu yüzden reklam
panolarında o kadar çok ünlü bize gülümser. Profesyonel bir
tenisçinin neden kahve makinesi uzmanı olduğu mantık
yoluyla anlaşılabilir değil ama reklam başarısına hiçbir zarar
vermiyor. Ayla etkisinin kalleş tarafı bilinçdışı kalması.
Köken, cinsiyet ya da ırk bir kişinin bütün diğer niteliklerini
gölgede bırakan dominant özellik olduğunda, ortaya çıkan
felaketin boyutları da artıyor. O durumda stereotipleştirme söz
konusu oluyor. Bunun tuzağına düşmek için illa ırkçı ya da
cinsiyet ayrımcılığı yapan biri olmak gerekmiyor. Ayla etkisi,
habercilerin, öğretmenlerin ve tüketicilerin aklını karıştırdığı
gibi, bizim de bakışımızı bulandırıyor.
Bazen ayla etkisinin iyi sonuçları da oluyor –en azından kısa
süreliğine. Hiç birine sırılsıklam âşık oldunuz mu? O zaman
ayla etkisinin ne kadar güçlü olabileceğini bilirsiniz.
Taptığınız insan mükemmel görünür: Son derece çekicidir,
zekidir, cana yakındır, iyi kalplidir. Dostlarınız o kişinin kör
göze parmak kusurlarına işaret ettiğinde bile, sizin
gördüğünüz tatlı bir kaçıklıktan ibarettir.
Sonuç: Ayla etkisi gerçek özelliklere bakışımızı bulandırır.
Bu yüzden dikkatlice bakın. Öne çıkan özelliği dışarıda
bırakın. Dünya çapında orkestralar, adayları bir perdenin
arkasında çaldırarak yaparlar bunu. Böylece, cinsiyetin, ırkın
ve
dış
görünümün
değerlendirmelerini
etkilemesini
engellerler. Ekonomi yazarlarına hararetle tavsiyem bir şirketi
çeyrek yıllık sayılar üzerinden değerlendirmek (bunu borsa
zaten hallediyor), yerine daha derine inmeleri. Gün yüzüne
çıkan şeyler her zaman hoş olmayabilir ama bazen eğiticidir.
|