Hatasız Düşünme Sanatı


KENDİNE HİZMET EDEN ÖNYARGI



Yüklə 1,04 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə48/79
tarix26.01.2022
ölçüsü1,04 Mb.
#51631
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   79
Hatasız Düşünme Sanatı - Rolf Dobelli????

KENDİNE HİZMET EDEN ÖNYARGI
Neden bizzat siz hiç suçlu değilsinizdir?
Şirket  raporlarını,  özellikle  CEO’ların  yorumlarını  okur
musunuz? Hayır mı? Yazık çünkü bunlar, hepimizin o ya da
bu şekilde tuzağına düştüğü bir hatanın örnekleriyle doludur.
Bu  düşünce  hatası  şöyle  işler:  Şirket  mükemmel  bir  yıl  mı
geçirdi? CEO bunu parlak kararlarıyla, sonsuz çabalarıyla ve
canlı  tuttuğu  girişimcilik  kültürüyle  gerekçelendirir.  Öte
yandan,  şirket  kötü  bir  yıl  geçirdiyse  bunun  sebebi  güçlü
euro,  hükümet,  Çinliler’in  sinsi  ticari  uygulamaları,
Amerikalılar’ın  gizli  gümrük  ücretleri  ya  da  tüketicilerin
hevesinin 
gerilemesidir. 
Başarıları 
üzerimize 
alırız,
başarısızlıkları  dış  unsurların  üzerine  atarız.  Bu  kendine
hizmet eden önyargı olarak adlandırılır.
Bu  tabir  sizin  için  yeni  olsa  bile,  kendine  hizmet  eden
önyargıyı  okul  hayatınızdan  bilirsiniz.  Yüksek  notları  siz
almıştınız,  parlak  başarılar  sizin  gerçek  bilginizin  ve
yeteneklerinizin  göstergesiydi.  Ama  ya  bir  dersten  kalıp
başarısız  olduğunuzda?  O  zaman  hoca  size  takmıştı.  Belki
artık 
okul 
notlarıyla 
değil, 
borsa 
hareketleriyle
ilgileniyorsunuz. 
Kazanç 
elde 
ettiğinizde 
kendinizi
yüceltirsiniz. Kaybettiğinizde suçlu “borsadaki hava” (artık o
her  neyse)  ya  da  yatırım  danışmanınızdır.  Ben  de  kendine
hizmet  eden  önyargıdan  ziyadesiyle  faydalanıyorum:  Yeni
romanım  çoksatanlar  listesine  yükselirse  kendi  sırtımı
sıvazlıyorum: Tabii, ne de olsa şimdiye kadar yazdığım en iyi
kitap! Kitabım yeni çıkan kitap kalabalığının içinde kaybolup
giderse  bunun  için  de  mantıklı  bir  sebebim  var:  Ya  kıskanç


eleştirmenler  kitabımı  yerden  yere  vuruyor  ya  da  okurlar
edebiyattan anlamıyor.
Bir kişilik testini tamamlayanlara tamamen rastgele seçimle
iyi ve kötü notlar verilmiş. İyi not alanlar, testi inandırıcı ve
genel olarak geçerli bulmuş. Tesadüfen kötü notlar alanlar ise
testi  hiç  de  önemli  bulmamış.  Böylesi  bir  çarpıtma  neden
oluyor? Neden başarıları kendi icraatımız olarak yorumlarken
başarısızlıklarımızın suçunu başkalarının üzerine atıyoruz. Bu
konuyla  ilgili  çok  teori  var.  Ama  en  basit  açıklama  şu  olsa
gerek:  Kendimizi  böyle  daha  iyi  hissediyoruz.  Ve  böylece
kendi  kendimize  verdiğimiz  zarar  normalde  belirli  sınırlar
içinde  kalıyor.  Durum  böyle  olmasa  evrim  bu  düşünce
hatasını  geçmiş  100.000  yıl  içinde  çoktan  silerdi.  Ancak
dikkatli  olun.  Öngörülemez  tehlikeler  barındıran  modern
dünyada  kendine  hizmet  eden  önyargı  kolaylıkla  felaketlere
yol açabilir. Bunun iyi bir örneği kendini “Evren’in Efendisi”
diye  adlandırmayı  pek  seven  Richard  Fuld’du.  Fuld  en
azından 2008’e kadar Lehman Brothers’ın CEO’suydu.
ABD’de  üniversiteye  başvuran  bütün  öğrencilerin  girmesi
gereken SAT adında standart bir test vardır. Sonuçlar 200 ile
800 puan arasındadır. Öğrencilere SAT testinden bir yıl sonra
test  sonuçları  sorulduğunda,  sonuçlarını  ortalamada  50  puan
yüksek  belirtiyorlar.  İlginç  olan;  pişkinlikle  yalan
söylemiyorlar,  arsızca  abartmıyorlar,  sadece  test  sonuçlarını
birazcık  güzelleştiriyorlar  –ta  ki  kendileri  de  buna  inanana
dek.
Oturduğum  apartmanda  beş  üniversite  öğrencisinin
paylaştığı  bir  daire  var.  Onlarla  asansörde  karşılaşıyorum.
Oğlanlardan  her  birine  ayrı  ayrı,  hangisinin  ortak  dairenin
çöpünü  ne  sıklıkla  boşalttıklarını  sordum.  Biri  “her  iki
seferden  birinde  ben”  dedi.  Bir  diğeri,  “her  üç  seferden


birinde ben” cevabını verdi. Elinde patlamış bir çöp torbasıyla
karşılaştığım  bir  üçüncüsü  ise  söverek,  “çöpü  neredeyse  %
90”  kendisinin  attığını  söyledi.  Cevapların  toplamı  %  100
olması  gerekirken  %  320  ediyordu!  Evi  paylaşan  öğrenciler
rollerini  düzenli  olarak  abartıyordu  ve  bu  konuda
hiçbirimizden farkları yoktu. Evliliklerde de aynı mekanizma
işler:  Erkeklerin  de  kadınların  da  birlikteliğin  yürümesi  için
katkılarının  %  50’den  fazla  olduğunu  düşündükleri  bilimsel
olarak kanıtlanmıştır.
Kendine  hizmet  eden  önyargıdan  nasıl  kaçınırız?  Hiç
süslemeden size dosdoğru gerçekleri söyleyen dostlarınız var
mı?  Varsa,  kendinizi  şanslı  sayabilirsiniz.  Yoksa,  belki  en
azından  kişisel  bir  düşmanınız  vardır.  Varsa  iyi.  Huylu
huyundan  vazgeçmez  demeyin  ve  düşmanınızı  bir  kahve
içmeye davet edin. Ondan sizinle ilgili fikrini hiç sakınmadan
söylemesini rica edin. Ona ömürboyu minnettar kalırsınız.



Yüklə 1,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   79




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin