Sempatik sinir uçları NA sentez ve depolama görevi yapar.
Sempatik sinir uçları NA sentez ve depolama görevi yapar.
Sempatik stimülasyon ile NA vesikülleri hücre membranına doğru hareket eder ve NA snaptik aralığa boşaltılır.
NA, postsnaptik yani effektif hücre membranında organ veya dokuya göre değişen alfa ve beta reseptörleri stimüle eder
NA ayrıca presnapitk membrandaki reseptörleri (alfa-2) de uyararak kendi salınımını inhibe eder. NA, snaptik aralıktaki monoamin oksidaz (MAO) ve katekol-O-metil transferaz (COMT) enzimleri tarafından metabolize edilir.
Sempatik sistemin bazı bölgelerinde bulunan bir diğer nörotransmitter de dopamindir.
Sempatik sistemin bazı bölgelerinde bulunan bir diğer nörotransmitter de dopamindir.
Dopamin esas olarak sinir uçlarında NA prekürsörü olarak görev yapar.
Dopamin’den NA sentezi böbrek üstü bezinde de gerçekleşir.
Ancak, burada NA esas olarak adrenalin prekürsörü olarak olarak görev alır.
Böbreküstü bezi katekolamin içeriğinin %85’i adrenalin, %15’i ise NA’dir.
Adrenerjik reseptörler
Adrenerjik reseptörler
(1,2)
(1, 2, 3)
Beta adrenerjik reseptörler (BAR) :
Beta adrenerjik reseptörler (BAR) :
50.000-60.000 kd. büyüklüğünde
400-450 aminoasitten oluşan polipeptid zincirleridir.
Sempatomimetiklerin kardiyak inotropik etkisi Gs aracılığı ile olur
BAR’e bir agonist ajan bağlanması durumunda guanin difosfata (GDP) bir yüksek enerjili fosfat molekülü gelir ve guanin trifosfat (GTP) oluşur.
Gs proteinin alfa subünitesi GTP ile birleşerek adenil siklaz aktivasyonuna neden olur.
BAR aktivasyonunda sekonder aracı cAMP intraselüler protein kinaz A’yı aktive eder. Bu enzim sarkolemmal voltaj bağımlı kalsiyum kanallarının fosforilasyonu ile kalsiyumun aksiyon potansiyeli sırasında hücre içine girişini hızlandırır.
BAR aktivasyonu ile artan intraselüler kalsiyum konsantrasyonu pozitif inotropik etkiyi oluşturur.
Beta adrenerjik reseptörler (BAR) :
Beta adrenerjik reseptörler (BAR) :
BAR aktivasyonu ve cAMP artışı diğer bazı protein kinazları da aktive eder.
Bu protein kinazlar ise troponin I fosforilasyonu ile troponin C’nin kalsiyuma affinitesini azaltır.
BAR aktivasyonu bu şekilde diastolik relaksasyonu hızlandırır, iyileştirir.
BAR sistemi beta-1 ve beta-2 olmak üzere iki değişik altgruptan oluşur. Bu reseptörler çeşitli organlarda değişik yoğunlukta bulunur ve farklı etkiler gösterir.
Beta adrenerjik reseptörler (BAR) :
Beta adrenerjik reseptörler (BAR) :
Sempatomimetikler kardiyak etkilerini kardiyak BAR’ler üzerinden yapar.
Beta-1 reseptör stimülasyonu myokardda pozitif inotrop, kronotrop ve dromotrop etki gösterir.
Beta-2 reseptörler vasküler yatakta daha ön planda rol alır.
Alfa-1 stimülasyon ile oluşan pozitif inotrop etki kardiyak output artışında önemli bir rol oynamaz.
Alfa-2 reseptörler ise presnaptik ve post-sinaptik membranda yerleşir. Presnaptik alfa-2 reseptörleri, sempatik stimülasyon ile snaptik aralığa verilen NA’i kontrol altında tutmayı amaçlayan negatif feedback mekanizmasında rol oynar.
1 reseptörler;
1 reseptörler;
tüm düz kaslarda, göz, kan damarları, uterus,AC, barsak ve GÜS yerleşmiş postsinaptik adrenoreseptörlerdir.
Reseptör aktivasyonu hücre içi kalsiyum konsantrasyonunu artırarak kas kontraksiyonuna yol açar.
1 agonistler; midriazis, BK, VK, uterin kontraksiyon, GİS ve GÜS sfinkterlerinde kontraksiyona yol açar.
1 uyarının, KVS deki en önemli etkisi periferik vasküler direnç sol ventrikül afterload’ı ve arteriyel kan basıncında artışa yol açan VKdur.***
1 uyarının, KVS deki en önemli etkisi periferik vasküler direnç sol ventrikül afterload’ı ve arteriyel kan basıncında artışa yol açan VKdur.***
2reseptörler
2reseptörler
büyük ölçüde presinaptik sinir uçlarında yerleşmiştir.
Reseptör aktivasyonu ile adenilat siklaz aktivasyonu inhibe olur. Sonuç olarak norepinefrin içeren depo veziküllerin dışa salınımı engellenir.
SSS postsinaptik 2 reseptörlerin uyarılması sedasyona yol açar
Sempatik deşarjı azaltarak periferik VD yoluyla KB düşüşe yol açar.
Dopaminerjik reseptörler:
Dopaminerjik reseptörler:
Dopaminerjik (DA) reseptörler DA-1 ve DA-2
DA-1, postsnaptik yerleşimli olup renal, mezenterik ve koroner arterlerde vazodilatasyona neden olur.
Presnaptik bölgede bulunan DA-2 ise alfa-2 reseptörler gibi sempatik sinir uçlarından NA salınımını inhibe eder.
Sempatomimetikler;
ve reseptörler üzerine seçicilikleri değişik düzeyde
Aktiviteleri çakışabilir.
Klinik etkinin tahmini zorlaşabilir.
Epinefrin; 1, 2, 1, 2 etki.
Sempatomimetikler;
Sempatomimetikler;
Saf alfa (fenilefrin, metoksamin)
Saf beta (isoproterenol)
Genellikle her iki reseptörü de değişen derecelerde uyarır.
Bir sempatomimetik ajanın net hemodinamik etkisi alfa, beta ve dopaminerjik reseptörlerdeki etkinin toplamına eşittir.
Direkt 1 uyarı, 2 aktivitenin yokluğunda arteriyel ve venöz damarlarda yoğun VK oluşturur.
Direkt 1 uyarı, 2 aktivitenin yokluğunda arteriyel ve venöz damarlarda yoğun VK oluşturur.
1 etki ile artan myokard kontraktilitesine ve KB artışına katkıda bulunabilir(+ inotropik).
Renal kan akımını ve splanknik kan akımını , myokard O2 gereksinimini nedeniyle potent VK olarak refrakter şok tedavisinde yararlılığını kısıtlar.
Iv uygulamada ekstravazasyon doku nekrozuna yol açabilir. Santral yol tercih edilir.
Noradrenalin ile oluşan venokonstrüksiyon ve preload artışı da kardiyak outputu arttırmaya yöneliktir.
Noradrenalin ile oluşan venokonstrüksiyon ve preload artışı da kardiyak outputu arttırmaya yöneliktir.
Ancak, artan afterload yüzünden kardiyak outputta önemli bir artış izlenmez.
Beta-1 etkisi nedeniyle adrenalin kadar olmasa bile aritmojenik potansiyeli vardır.
Noradrenalin klinikte esas olarak vazodilatasyona bağlı hipotansiyon (septik şok ve anaflaksi) tedavisinde kullanılır***.
Uzun süreli kullanımda afterload artışı ile myokard yetmezliği riski olduğundan kardiyak ouput yakından izlenmelidir.
Uzun süreli kullanımda afterload artışı ile myokard yetmezliği riski olduğundan kardiyak ouput yakından izlenmelidir.
Böbrek iskemisi açısından idrar akımı da takip edilmelidir.
Ayrıca, bazı organlarda iskemi gelişmesini önlemek için noradrenalini vazodilatatör ajanlar ile kombine etmek gerekebilir.
Noradrenalin, ayrıca kardiyak pompa yetersizliğinde organ perfüzyonunu korumak ve arter basıncını yükseltmek için kısa bir süre uygulanabilir. Ancak, ortalama arter basıncı 60 mmHg üzerine çıkınca noradrenalin kesilmeli, pozitif inotrop etkisi ön planda olan adrenalin, dopamin, dobutamin gibi ajanlar başlanmalıdır
Noradrenalin, ayrıca kardiyak pompa yetersizliğinde organ perfüzyonunu korumak ve arter basıncını yükseltmek için kısa bir süre uygulanabilir. Ancak, ortalama arter basıncı 60 mmHg üzerine çıkınca noradrenalin kesilmeli, pozitif inotrop etkisi ön planda olan adrenalin, dopamin, dobutamin gibi ajanlar başlanmalıdır
0,1 g/kg bolus veya
0,1 g/kg bolus veya
0,05-0,3 g/kg/dk infüzyon ( 500ml %5 Dx içinde 4 mg ilaç koy(8 g/ml))
Ampulleri 4 ml’lik solüsyonda 4 mg norepinefrin içerir.
Saf agonist olan tek ajan
Saf agonist olan tek ajan
1 uyarı ile myokard kontraktilite kalp hızı ve kalp debisini
2 uyarı ile periferik vasküler direnci ve diyastolik KB’ı
Myokardın O2 gereksinimi , sunumu . Bu nedenle iyi bir inotropik değil
SA ve AV noda direkt etki ve VD ile hipotansiyona bağlı refleks etki ile taşikardiye neden olur.
Güçlü BD etkisi ile isoproterenol status astmatikusta ideal bir ajandır. Ancak, aritmojenik potansiyeli nedeniyle saf beta-2 agonistler astımda isoproterenole tercih edilmektedir.
+ inotrop ve pulmoner VD etkileri ile pulmoner hipertansiyon ve sağ kalp yetmezliğinde dobutamin gibi bir ajanla kombinasyonu çok etkili olmaktadır.
+ inotrop ve pulmoner VD etkileri ile pulmoner hipertansiyon ve sağ kalp yetmezliğinde dobutamin gibi bir ajanla kombinasyonu çok etkili olmaktadır.
İsoproterenol’ün güçlü kronotrop ve inotrop özelliklerine bağlı olarak myokard oksijen tüketimini arttırması en önemli yan etkisini oluşturur.
diastolik arter basıncı ve koroner perfüzyon basıncını düşürdüğünden iskemik kalp hastalarında kontrendikedir.
Nonselektif
Nonselektif
Adrenalin ve NA yapımında ara ürün
Alfa, beta dopamin resptörleri üzerine direkt ve indirekt etki
Klinik etkileri doza bağlı***
Kalp debisinin artırılması, KB desteklenmesi, renal fonksiyonun idamesi amacıyla şok tedavisinde sıklıkla kullanılır.
Adrenerjik sinir uçlarından NA salınımını arttırarak ve NA’in sinir ucuna geri alımını inhibe ederek indirekt etki de gösterir.
Adrenerjik sinir uçlarından NA salınımını arttırarak ve NA’in sinir ucuna geri alımını inhibe ederek indirekt etki de gösterir.
Genel olarak etkisi dobutamin ile noradrenalin arasında ve düşük doz adrenaline benzer niteliktedir
Pulmoner kapiller wedge basıncını arttırır
Düşük dozda (1-2g/kg/dk) dopaminerjik reseptörleri aktive eder.
Düşük dozda (1-2g/kg/dk) dopaminerjik reseptörleri aktive eder.
Minimal adrenerjik.
Renal VD, diürezi artırır.
Düşük kardiyak output tedavisinde sıklıkla düşük dozda dopamin potent inotrop ajanlarla kombine edilerek böbrek kan akımının idamesi sağlanır
Orta dozlarda (2-10 g/kg/dk) 1 uyarı ile myokard kontraktilite,kalp hızı ve kalp debisini
Daha yüksek dozlarda (10-20 g/kg/dk) periferik vasküler dirençte artış ve renal kan akımını azaltan 1 etki belirgin hale gelir.(Septik şok gibi VD durumlarında)
Yüksek dozda dopamin vazokonstrüksiyon(alfa etki) ile böbrek ve diğer organ perfüzyonlarını azaltabileceği için vazodilatatör ajanlar ile kombine edilmelidir
Yüksek dozda dopamin vazokonstrüksiyon(alfa etki) ile böbrek ve diğer organ perfüzyonlarını azaltabileceği için vazodilatatör ajanlar ile kombine edilmelidir
Dopamin pozitif inotrop, kronotrop
Doz arttıkça afterload ve preloadu arttırdığından myokard oksijen kullanımını önemli oranda arttırır. iskemik kalp hastalarında dikkatli olunmalı
Ajanın ayrıca adrenalinden az da olsa disritmojenik etkisi mevcuttur.
Sürekli infüzyon 1-20 g/kg/dk (1000 ml %5 Dx içine 400 mg; 400 g/ml)
Sürekli infüzyon 1-20 g/kg/dk (1000 ml %5 Dx içine 400 mg; 400 g/ml)
200 mg içeren 5 ml’lik ampulleri var.
Güçlü Beta reseptör, minimal alfa 1
Güçlü Beta reseptör, minimal alfa 1
isoproterenolün modifikasyonu ile elde edilen sentetik bir KK
Dopamin’den farklı olarak sempatik sinir uçlarından NA salınımını arttırmaz ve dopaminerjik reseptörleri etkilemez.
myokard kontraktilite artışına bağlı kalp debisinin yükselmesi ana etki.
myokard kontraktilite artışına bağlı kalp debisinin yükselmesi ana etki.
2 uyarı ile periferik vasküler direncin hafif düşmesi arteriyel KB nın fazla artmasını önler. Sol ventrikül dolum basıncı azalır, koroner kan akımı artar.
minimal olan alfa-1 etkisi, daha güçlü olan beta-2 etkisi ile gölgelenir ve damar yatağındaki net etkisi hafif birVD. Ancak, beta bloker kullanan hastalarda alfa-1 etkisi VK ya neden olabilir.
Klinikte düşük kardiyak output tedavisi amacıyla 2-20 µg/kg/dak. dozlarda infüzyon şeklinde uygulanır
Klinikte düşük kardiyak output tedavisi amacıyla 2-20 µg/kg/dak. dozlarda infüzyon şeklinde uygulanır
Dobutamin ayrıca kardiyak yetersizlik ve yüklenme tedavisinde beta-2 etki ile venodilatasyon yaparak preloadu azaltır.
Kardiyak pompa yetersizliği olan hastalarda kardiyak output artışı, SVR’deki azalmayı gölgeler ve arter basıncı yükselebilir.
Ancak, dobutamin herzaman arter basıncını arttırmayabilir. Kardiyak yetersizliğe vazodilatasyon eşlik ediyorsa dobutamin vazokonstrüktör bir ajanla kombine edilmelidir.
Dobutamin pulmoner vazodilatatör etkisi ile özellikle sağ kalp yetersizliğinde tercih edilen bir ajandır.
Dobutamin pulmoner vazodilatatör etkisi ile özellikle sağ kalp yetersizliğinde tercih edilen bir ajandır.
Dobutamin, ayrıca kardiyak output artışı ile uyumlu olarak böbrek kan akımını da arttırır.
Dobutamin’in iskemik kalp hastalarında kullanımı diğer katekolaminlere oranla daha güvenlidir
Pulmoner kapiller wedge basıncını azaltır
Kardiyak yetersizlikte dopamin veya dobutamin tercihini yaparken arter basıncını gözönüne alınmalı
Kardiyak yetersizlikte dopamin veya dobutamin tercihini yaparken arter basıncını gözönüne alınmalı
Hipotansiyon ile seyreden olgularda dopamin, yüksek sistemik vasküler direnç ile arter basıncını idame ettiren olgularda ise dobutamin tercih edilebilir.
Her iki ajanın kombinasyonu da tedavide sık kullanılan bir yöntemdir.
2-20 g/kg/dk infüzyon (250 ml içine 1gr koy(4 mg/ml))
2-20 g/kg/dk infüzyon (250 ml içine 1gr koy(4 mg/ml))
katekolaminlerin beta reseptörler üzerinden cAMP yapımını arttırırken, FDE-III inhibitörlerinin ise hücre içinde devreye girerek FDE-III inhibisyonu ile cAMP yıkımını azaltmakta
kontraktiliteyi arttırdığı gibi preload ve afterloadu da azaltarak etkili olur.
FDE-III inhibitörleri kardiyak output ve strok volüm artışı yanında sağ ve sol kalp doluş basınçları, ortalama pulmoner arter basıncı, sistemik ve pulmoner vasküler rezistans azalmasına yol açmaktadır.
Kalp atım hızı pek değişmezken, ortalama arter basıncı değişmemekte veya biraz azalmaktadır.
FDE-III inhibitörleri, pulmoner damar endotelinde NO ve cGMP artışı oranda ile direkt olarak ve CO artışı ile indirekt şeklide pulmoner damar direncini azaltır.
FDE-III inhibitörleri ayrıca beta reseptör agonistleri ile kombinasyonda sinerjist etki gösterme özelliğine de sahiptir.
Bu grubun prototipi olan digital glikozidleri uzun yıllardır klinikte pozitif inotrop olarak kullanılmalarına rağmen kontraktiliteyi hangi mekanizma ile arttırdıkları kesinlik kazanmamıştır.
Artan intraselüler sodyum konsantrasyonunun Na+-Ca++ ekschange pompasını aktive ederek intraselüler sodyumu azaltıp, kalsiyumu arttırdığı öne sürülen bir teoridir.
Na
Na
Na
Na
Na
Na
Na
Na
AP
AP
Digital:
Digital:
Son yıllarda digital glikozidlerinin pozitif inotrop etkiyi eksitasyon-kontraksiyon ilişkisini düzenleyerek yaptığı bildirilmiştir
Digital’in AV iletiyi yavaşlatması özellikle supraventriküler disritmilerde ventrikül cevabını düşürerek faydalı olur
Ancak kan düzeyinin yükselmesi ile AV blok gelişebilir
Supraventriküler disritmilerde ise fenitoin tercih edilir.
Digital entoksikasyonunda kardiyoversiyon ile fatal ventriküler aritmiler gelişebildiğinden supraventriküler disritmilerde kardiyoversiyon gerekirse çok düşük bir doz ile başlanmalı ve proflaktik lidokain verilmelidir.
Digital
Digital
Ajanın perioperatif dönemde kullanımını kısıtlayan en önemli faktör terapötik kan düzeylerinde başlanan bir cerrahi sonrasında toksik düzeylerin ortaya çıkabilmesidir.
perioperatif dönemdeki sıvı ve elektrolit dengesinde görülen değişikliklerdir.
Predispozan faktörler arasında yaşlılık, hipotiroidi, hipoksi, hipokalemi, hipomagnezemi, hiperkalsemi
Digitalin ayrıca pekçok ajan ile etkileşimi sözkonusudur. Kinidin digitali dokularda bağlandığı yerlerden ayırdığı gibi tübüler sekresyonunu da azaltır ve digital düzeyini yükseltir. Verapamil, diltiazem, spironolakton, amilorid ve triamteren digitalin renal klirensini azaltır. Beta blokerler ile kullanımda AV blok, süksinilkolin ile kullanımda aritmi insidansı artar.
İonize kalsiyum normalde 1-1.3 mM/lt. konsantrasyonda bulunur ve biyolojik işlevlerden sorumludur.
İonize kalsiyum myokarddaki eksitasyon-kontraksiyon ilişkisindeki iyi bilinen rolü ile pozitif inotrop etki yapar ve kardiyak yetersizlik tedavisinde kullanılır.
Kalsiyum kontraktilite, preload, arter basıncı ve kardiyak outputu arttırır.
Kalsiyum
Kalsiyum
özellikle digital ve hipokalemiye bağlı disritmileri potansiyelize eder.
Kalsiyum’un klinikteki kesin endikasyonları hipokalsemi, hiperkalemi, hipermagnezemi, kalsiyum kanal bloker entoksikasyonu, protamin uygulaması ve bol miktarda sitratlı kan verilmesi sayılabilir.
Erişkinde kalsiyumun klorür (CaCl) tuzu ile daha yüksek ionize kalsiyum düzeyleri elde edilir.
Bu nedenle erişkinde CaCl 5-10 mg/kg,
CaGlukonat ise 30-60 mg/kg dozda İV yavaş olarak uygulanır.
Pediatrik hastada CaCl dozu 10-20 mg/kg’dır. CaCl sklerozan olması nedeniyle santral bir venden uygulanmalıdır.
V1 res stimülasyonu ile VK
V1 res stimülasyonu ile VK
Epinefrine göre uzun yarı ömür: CPR’da daha uzun (10-20 dak)
Doğal ADH
V.Fibrilasyon & pulseless VT.
Septik şok vs..
40 U. IV tekrar dozu yok.
. Asistol veya NEA olgularında tercih edilmelerini destekleyen kanıt yok
. Asistol veya NEA olgularında tercih edilmelerini destekleyen kanıt yok
. Şoklara dirençli VF tedavisinde epinefrine alternatif olarak kullanılabilir