İSTİFADƏ EDİLMİŞ ƏDƏBİYYAT
1.
Ş.G.Uralcan Sigortacılık uygulamaları Anadolu universiteti,Eksişehir, 2005
2.
https://fimsa.az/az/By%20Insurers
3.
http://www.maliyye.gov.az/node/501
4.
https://www.stat.gov.az/menu/13/
5.
https://www.pasha-insurance.az/site/assets/files/1635/m_nf_t_v_z_r_r_2017.pdf
6.
https://pasha-life.az/about?lang=az#reports
7.
http://meqasigorta.az/uploads/files/Mənfəət%20və%20zərər%20haqqında%20hesabat(2).pdf
8.
https://i0.wp.com/tia.az/wp-content/uploads/2018/04/marjaaz1522731824atesgah1.jpg?ssl=1
9.
http://revansigorta.az/old/images/stories/files/menfeet%20ve%20zerer_2017.pdf
10. http://www.azsigorta.az/uploads/hesabat2017/Maliyyə_gostəriciləri_-_2017.pdf
11. http://www.swissre.com/library/publication-sigma/sigma_3_2018_en.html
THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT OF ECONOMY AND ADMINISTRATION: PROBLEMS AND PERSPECTIVES
Baku Engineering University
285
26-27 October 2018, Baku, Azerbaijan
BORÇLANMA MALİYETLERİNİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
Prof. Dr. Reşat KARCIOĞLU
Atatürk Üniversitesi
rkarci@atauni.edu.tr
Arş. Gör. Kübra ALPA
Atatürk Üniversitesi
kubra.alpa@atuni.edu.tr
Dr. Öğ. Üyesi Ensar AĞIRMAN
Atatürk Üniversitesi
ensaragirman@atauni.edu.tr
ÖZET
Çalışmada, faiz giderleri, kur farkları, komisyon giderleri ve vade farkları borçlanma maliyetleri kapsamın-
da ele alınmıştır. Borçlanma maliyetleri öncelikle Vergi Usul Kanununa (VUK) göre incelenmiş ve Türkiye Mu-
hasebe Standartlarına (TMS) göre karşılaştırma yapılmıştır. Bununla birlikte TMS 23 borçlanma maliyetleri ile
Büyük ve Orta Boy İşletmeler için Finansal Raporlama Standartları (BOBİ FRS), borçlanma maliyetlerinin mu-
hasebeleştirilmesinde kullanılan ifade farklılıklarına, maliyetlerin dönem gideri olmalarına ve aktifleştirme şart-
larına değinilmiştir. Borçlanma maliyetlerinin kapsamı ve maliyetlerin aktifleştirileceği durumları ayrı ayrı ele
alınmış ayrıca hazırlanan örnek, Türkiye’de BOBİ FRS’ nin kullanım alanının geniş olması sebebiyle, BOBİ FRS’
ye göre değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Borçlanma Maliyetleri, VUK, TMS, BOBİ FRS
ABSTRACT
Interest expenses, foreign exchange differences, commission expenses and maturity differences are considered
within the scope of borrowing costs. Borrowing costs are examined primarily in accordance with the Tax Code
and a comparison was made by the Accounting Standards and Turkey. In addition, TAS 23 borrowing costs and
BOBİ FRS 17 borrowing costs are used in the recognition of the differences in terms of expression, cost of the
period expense and capitalization conditions have been addressed. In addition to activating the extent and cost of
borrowing costs situations are handled separately prepared further example BOF due to the wide range of uses of
FRS was evaluated according to frs'y BOB in Turkey.
Key Word:
Borrowing Costs, TPL, TMS, BOB FRS
Giriş
Kamu Gözetim Kurumu (KGK) tarafından bağımsız denetime tabi olan şirketlerin finansal
tablolarını Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS) kapsamında hazırlama zorunluluğunun
getirilmesi ve bağımsız denetime tabi olmanın kapsamının genişlemesiyle, standartların uygulanması
noktasında zorluklar yaşanmıştır. Ayrıca Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) sadece
borsada işlem gören işletmeler tarafından kullanılmış ve geri kalan farklı büyüklükteki şirketler için
ise daha az maliyetli ve daha basit olan finansal raporlama standartları hazırlanmıştır. İfade edilen bu
gerekçeler sebebiyle, KGK yeni Finansal raporlama çerçevesi hazırlamıştır. Bununla birlikte Türkiye
muhasebe standartlarının Kamu Yararını İlgilendiren Kuruluşların (KAYİK) kullanılmasıyla
sınırlandırılmış ve geri kalan kuruluşlar için ise 29 Temmuz 2017’ de Büyük ve Orta Boy İşletmeler
için Finansal Raporlama Standardı (BOBİ FRS) yayımlanmıştır.
BOBİ FRS, TMS/TFRS ile karşılaştırıldığında benzer yönlerinin bulunmasıyla birlikte ifade
farklılıklarının olduğu görülmektedir. Konuyla ilgili yapılan çalışmalara bakıldığı zaman temel
farklılıklar uygulamanın kolaylaştırılması yönünde olduğu ifade edilmektedir. BOBİ FRS’nin
kavramsal çerçevesinde yer alan ihtiyaca uygunluk, gerçeğe uygun sunum, anlaşılabilirlik,
karşılaştırılabilirlik ve zamanında sunum özellikleri de bu durumun açık bir göstergesidir.
Fonksiyonel giderlerden araştırma geliştirme giderleri, pazarlama satış dağıtım giderleri ve genel
yönetim giderleri Tek Düzen Muhasebe uygulamasında bir grup oluştururken, finansman giderlerine
dikkat çekmek için ayrı bir grupta gelir tablosunun düzenlenmesine yer verilmiştir. Şöyle ki,
finansman giderleri birey, aile, işletme, firma, sektör ve ülke düzeyinde en çok dikkat edilmesi
gereken fonksiyonel (Faaliyet veya Dönemsel) gider türüdür.
THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT OF ECONOMY AND ADMINISTRATION: PROBLEMS AND PERSPECTIVES
Baku Engineering University
286
26-27 October 2018, Baku, Azerbaijan
Yukarıda ifade edilen gerekçeler doğrultusunda borçlanma maliyetleri çalışma kapsamında
ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Borçlanma maliyetleri öncelikle Vergi Usul Kanununa (VUK)
kapsamında ifade edilmiş TMS 23 göre farklılıkları ortaya konulmuştur. Daha sonra borçlanma
maliyetleri BOBİ FRS 17 boyutuyla incelenmiştir. Bununla birlikte TMS 23’te borçlanma
maliyetlerinin aktifleştirilmesi ile ilgili durumlar ele alınmıştır. Ayrıca BOBİ FRS 17 kapsamında
aktifleştirilecek borçlanma maliyetlerine ve bu maliyetlerin muhasebeleştirilmesiyle ilgili örnek
çözülmüştür.
1. BORÇLANMA MALİYETLERİ VE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
1.1. VUK’ a Göre Borçlanma Maliyetleri
VUK’ a göre borçlanma maliyetleri maddi duran varlıklar ve stoklar kapsamında değerlendiril-
miştir. VUK’ a göre, maddi duran varlıkları finanse etmek için kullanılan krediler ile ilgili olarak ortaya
çıkan faiz giderleri, yatırım (kuruluş) ve işletme döneminde olmak üzere iki farklı şekilde ele alınmak-
tadır. [1] VUK’ a göre, yatırım dönemine ait faiz giderlerinin maddi duran varlıklarının aktifleştirildiği
hesap döneminin sonuna kadar ödenmesi şartıyla kesinleşen faiz giderleri, duran varlığın maliyetine
eklenmek zorundadır. Varlık aktife alındıktan sonra ise, ilgili yılda gider yazılabileceği gibi maddi
duran varlığın maliyetine de eklenebilmektedir. Faiz giderleri için ifade edilen bu durumlar kur fark-
ları içinde geçerlidir. Stoklarda ise, elde edilme ve aktifleştirilme tarihine kadarki borçlanma maliyet-
leri stok maliyetlerinin bir unsuru olarak muhasebeleştirilmek zorundadır [2].
VUK ve TMS’ ye göre, borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesinde temel farklılıklar bulun-
maktadır. Şen [3], TMS ve VUK’ a göre borçlanma maliyetlerinin aktifleştirme farklılıklarını ele aldı-
ğı çalışmada maddi duran varlıklar ve stoklara ait oluşan faiz giderleri, kur farkları, komisyon giderle-
rini ve vade farklarına ilişkin borçlanma maliyetlerini tablo halinde göstermiştir. Hazırlanan tabloyu
özetlemek gerekirse TMS’ ye göre; maddi duran varlıklar ve stoklar kullanıma hazır hale gelinceye
kadar oluşan borçlanma maliyetleri, özellikli varlıklar da varlığın maliyetine dahil edilirken, varlığın
özellikli varlık olmaması durumunda dönem gideri olarak kaydedilir. VUK’ a göre ise varlık aktife
alınıncaya kadar bütün borçlanma maliyetleri direk varlığın maliyetine dahil edilirken; varlık aktife
alındıktan sonra borçlanma maliyetleri varlığın maliyetine dahil edilir veya dönem gideri olarak
muhasebeleştirilir. VUK ve TMS’ ye göre temel farklılığın varlığın özellikli varlık ayrımında ortaya
çıktığı görülmektedir.
1.2. TMS 23’e Göre Borçlanma Maliyetleri
Borçlanma maliyetleri TMS 23’ e göre, “Bir işletme tarafından yapılan borçlanmalarla ilgili
olarak katlanılan faiz ve diğer giderler” olarak ifade edilmiştir. Genel tanımın yapılmasının yanı sıra
borçlanma maliyetlerini oluşturan değerler maddeler halinde de ifade edilmiştir. Buna göre TMS 23’te
temel borçlanma maliyetleri [4]
- TFRS 9’da tanımlanan etkin faiz yöntemi kullanılarak hesaplanan faiz gideri,
- "TMS 17 Kiralama İşlemleri" Standardı uyarınca finansal tablolara yansıtılan finansal
kiralamalara ilişkin borçlanma maliyetleri ve
- Yabancı para ile borçlanmalarda, faiz maliyetleri ile ilgili düzeltme olarak dikkate alındıkları
ölçüde olmak üzere, kur farklarıdır.
TMS 23’ göre borçlanma maliyetleri özellikli varlıklar dışında dönem gideri olarak muhasebeleş-
tirilir. Standartta özellikli varlıklar, “Amaçlanan kullanıma veya satışa hazır duruma getirilebilmesi
zorunlu olarak uzun bir süreyi gerektiren varlıklar” olarak ifade edilmiştir. (Stoklar, İmalat tesisleri,
Enerji üretim tesisleri, Maddi olmayan duran varlıklar, Yatırım amaçlı gayrimenkuller, taşıyıcı bitkiler
özellikli varlık olabilir.) Finansal varlıklar, kısa süre içerisinde üretilen veya imal edilen stoklar ve
elde edildiklerinde amaçlanan kullanıma veya satışa hazır hale gelen varlıklar özellikli varlık olarak
kabul edilmemiştir.
1.2.1. TMS 23’e Göre Borçlanma Maliyetlerinin Aktifleştirilmesi
Standartta göre, borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesi için özellikli varlığın elde edilmesi,
inşası veya üretimi ile doğrudan ilişkilendirilebilen maliyet olması gerekir. Özellikli varlıkların borç-
lanma maliyetleri, varlığın maliyetinin bir parçası olarak aktifleştirilir. Ancak Standartta aktifleştirilen
borçlanma maliyeti ile ilgili borçlanmanın belirlenmesi açısından zorluk oluşturan durumların
olabileceği de ifade edilmiştir.
THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT OF ECONOMY AND ADMINISTRATION: PROBLEMS AND PERSPECTIVES
Baku Engineering University
287
26-27 October 2018, Baku, Azerbaijan
Belirli bir borçlanma ile bir özellikli varlık arasında doğrudan bir ilişki olup olmadığının tespit
edilmesi ve belirli bir harcamanın hiç yapılmaması halinde kaçınılabilecek borçlanmaların
belirlenmesi bazı durumlarda zor olabilir. Bu durumu standart, sonuç olarak, özellikli varlıkların elde
edilmesi ile doğrudan ilişkili borçlanma maliyetlerinin tutarını belirlemenin zor olduğunu ve yorum
yapılmasını gerektiğini ifade etmiştir. [4]
İşletmelerce, borçlanma maliyetlerinin bir özellikli varlığın maliyetinin parçası olarak
aktifleştirilmesine, aktifleştirme koşullarının sağlandığı tarihte başlanır. Aktifleştirmenin başlama
tarihi, İşletme, varlık için harcama yaptığında; Borçlanma maliyetleri oluştuğunda; İşletme, ilgili
varlığın amaçlanan kullanıma veya satışa hazır duruma getirilmesi için gerekli işlemlere başladığında
gerçekleşir. [4]
1.3.
BOBİ FRS’ ye Göre Borçlanma Maliyetleri
BOBİ FRS’ ye göre, borçlanma maliyetlerinin tanımına bakıldığı zaman TMS 23’te yer alan
tanımla kapsam bakımında önemli bir farklılık görülmemektedir.
Borçlanma maliyetleri, borçlanmayla ilgili olarak katlanılan faiz ve diğer maliyetlerdir.
Borçlanma maliyetlerine örnek olarak aşağıdakiler gösterilebilir [5]:
- “Finansal Araçlar ve Öz kaynaklar” bölümünde tanımlanan etkin faiz yöntemi kullanılarak
hesaplanmış faiz giderleri.
- “Kiralamalar” bölümüne göre kayda alınan finansal kiralamalara ilişkin finansman giderleri.
- Yabancı para ile borçlanmalarda, faiz maliyetlerine yönelik düzeltme olarak dikkate alınan kur
farkları
BOBİ FRS’ ye göre, üretilmesi inşası ya da oluşturulması normal şartlar altında bir yıldan daha
uzun süren stokların, maddi duran varlıkların, yatırım amaçlı gayrimenkullerin ve maddi
olmayan duran varlıkların elde edilmesiyle doğrudan ilişkili olan borçlanma maliyetleri, söz konusu
varlığın satışa veya kullanıma hazır hale getirildiği tarihe kadar, varlığın maliyetine dâhil edilir. Diğer
tüm borçlanma maliyetleri ise oluştukları dönemde Kâr veya Zarar Tablosunun ilgili kaleminde kâr
veya zarara yansıtılır.
2. Borçlanma Maliyetleri İle İlgili Uygulama
Bir işletme genel yönetim binası inşa etmek için X bankasından uzun vadeli kredi almış ve ilk iki
yıl 75.000 TL, üçüncü yıl ise 90.000 TL’lik faiz tahakkuk etmiştir. İşletme ikinci yılın sonunda genel
yönetim binasının inşaatını tamamlamış ve maliyetinin 600.000 TL olarak belirlemiştir. [6]
1.Yıl İşletme kayıtlarında ilk olarak krediye ilişkin faiz tahakkukunu kayıt altına almış ve dönem
sonunda yansıtma kayıtlarını yapmıştır. İşletme birinci yılda varlığın kullanıma hazır hale gelmemiş
olması sebebiyle finansman giderleri varlığın maliyetine dahil edilmiştir.
780 FİNANSMAN GİDERLERİ
400 BANKA KREDİLERİ
75.000
75.000
Dönem sonu yansıtma kayıtları;
258 YAPILMAKTA OLAN YATIRIMLAR
781 FİNANS. GİD. YANS.HS.
75.000
75.000
781 FİNANS. GİD. YANS.HS.
780 FİNANSMAN GİDERLERİ
75.000
75.000
İşletmenin ikinci yıla ait finansman giderleri ve yansıtma kayıtları birinci yıl ile aynı olması
sebebiyle tekrardan muhasebe kayıtları yapılmamıştır. Ancak işletmenin ikinci yılın sonunda genel
yönetim binasının inşaatını tamamlama sebebiyle birinci yıl kayıtlarına ek olarak maliyet binalar
hesabına aktarılmaktadır.
252 BİNALAR HESABI
258 YAPILMAKTA OLAN YAT.
(600.000+75.000+75.000=750.000 TL’lik toplam bina maliyeti)
750.000
750.000
THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT OF ECONOMY AND ADMINISTRATION: PROBLEMS AND PERSPECTIVES
Baku Engineering University
288
26-27 October 2018, Baku, Azerbaijan
3.Yıl kaydı ise aktifleştirme bittikten sonra oluşan faiz tahakkukları varlığın maliyetine kaydedil-
meyip dönem gideri olarak kaydedilmektedir.
780 FİNANSMAN GİDERLERİ
400 BANKA KREDİLERİ
90.000
90.000
661 UZUN VADELİ BORÇLANMA GİDERLERİ
781 FİNANSMAN GİDERLERİ
90.000
90.000
781 FİNANSMAN GİDERLERİ
780 FİNANSMAN GİDERLERİ
90.000
90.000
Verilen örnekte dikkat edilmesi gereken nokta varlığın maliyetinin tamamlanmasından sonra
oluşan borçlanma maliyetlerinin dönem gideri olarak kayıt altına alınmasıdır. TMS ve BOBİ FRS
açısından borçlanma maliyetlerindeki farklılıklara bakıldığı zaman temel mantık olarak önemli bir
farklılık olmadığı kullanılan ifadelerin değiştiği görülmektedir. TMS de kullanılan “özellikli varlık”
kavramı yerine BOBİ FRS’ de “üretilmesi, inşası ya da oluşturulması normal şartlar altında bir yıldan
daha uzun süren varlıklar” kavramı kullanılmıştır. [7] Bununla birlikte yukarıda finansman
giderlerinin Tek Düzen Hesap Planda 7/A seçeneğinde 780 Finansman Giderleri Hesabına kayıt
yapılabileceği gibi 7/B seçeneği gider çeşidi esasına göre 797 Finansman Giderleri Hesabına da kayıt
yapılabileceği unutulmamalıdır.
SONUÇ
Borçlanma maliyetleri VUK, TMS ve BOBİ FRS kapsamında ayrı başlıklar halinde ele alınmıştır.
Yapılan tanımlamalara bakıldığı zaman VUK, borçlanma maliyetlerini duran varlık ve stok
kapsamında değerlendirirken; TMS ve BOBİ FRS borçlanma ile ilgili katlanılan faiz ve diğer
maliyetler olarak tanımlamıştır.
Çalışmada borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesi öncelikle VUK kapsamında ele alınmış ve
BOBİ FRS’ ye göre farklılıkları ifade edilmiştir. Daha sonra borçlanma maliyetleri TMS ve BOBİ
FRS boyutuyla incelenmiştir.
VUK ve TMS ye göre, borçlanma maliyetlerinde temel farklılık, varlığın özellikli varlık
olmasıyla beraber varlığın kullanıma hazır hale gelmesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Buna göre,
VUK Borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesini stoklar ve duran varlıklar olarak ele alınmış ve
varlık aktife girene kadar bütün borçlanma maliyetlerini direk varlığın maliyetine yüklemiştir. TMS’
ye göre ise, varlığın özellikli varlık olması halinde maliyete dahil edilmiş ve özellikli varlık olmaması
durumunda ise dönem giderlerine kaydedilmiştir. TMS ve BOBİ FRS karşılaştırmasında ise, içerik
olarak temel bir farklılık olmadığı görülmüş ve farklılığın kullanılan ifadelerden ileri geldiği kanaatine
varılmıştır. Bu gerekçeyle VUK ile BOBİ FRS için ayrı bir karşılaştırma düzenlenmemiş TMS ile
VUK arasındaki farklılıklar BOBİ FRS açısından da geçerli olabileceği sonucu çıkarılmıştır.
6 Kaynakça
[1]
M. Küçüktüfekçi ve M. Kıllı, «Borçlanma Maliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi: TMS 23, Tekdüzen Hesap Sistemi ve Vergi
Usul Kanunu Çerçevesinde İnceleme,» Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, ICAFR 16 Özel Sayısı, pp. 444-460,
2016.
[2]
S. Gönen ve N. Akça, «Borçlanma Maliyetlerinin Türkiye Muhasebe Standartları ve Vergi Mevzuatı Kapsamında
Değerlendirilmesi,» Siyaset, Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi, pp. 83-97, 2014.
[3]
Ş. İlker Kıymetli, Borçlanma Maliyetlerinin Türk Mevzuatı, Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Uluslararası Muhasebe
Standartları Kapsamında İncelenmesi, İstanbul, 2006.
[4]
Kamu Gözetim Kurumu, «Türkiye Muhasebe Standartları 23 (TMS),» 2005. , http://kgk.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 30.08.2018)
[5]
Kamu Gözetim Kurumu, «Büyük ve Orta Boy İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standardı 17(BOBİ FRS), Borçlanma
Maliyetleri,» 2017. http://www.kgk.gov.tr/Portalv2Uploads/files/PDF%20linkleri/BOB%C4%B0%20FRS.pdf (Erişim
Tarihi: 30.08.2018)
[6]
B. Ataman ve G. Gökçen, Büyük ve Orta Boy İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standartları, İstanbul: Beta Yayıncılık, 2017.
[7]
Ü. G. Gençoğlu, «Temel Konularda BOBİ FRS ve TMS/TFRS Karşılaştırması,» Muhasebe ve Finansman Dergisi, 2017.
THE SUSTAINABLE DEVELOPMENT OF ECONOMY AND ADMINISTRATION: PROBLEMS AND PERSPECTIVES
Baku Engineering University
289
26-27 October 2018, Baku, Azerbaijan
AZƏRBAYCANDA ALİ AUDİT İNSTİTUTUNUN (Aİİ)
FƏALİYYƏTİNİN SƏMƏRƏLİYİNİN QİYMƏTLƏNDİRİLMƏSİ
Zeynallı Elay Cəlal oğlu
Azərbaycan Dövlət Aqrar Universiteti
elayzeynalli@yahoo.com
XÜLASƏ
Hazırlanmış tezis Aİİ-nin mahiyyəti və ayrı-ayrı ölkələrdə tarixi inkişafı, AAİ-nin müstəqilliyi ilə bağlı
Lima Bəyannaməsinin tələbləri, Azərbaycanda AAİ qurumu olan Hesablama Palatasının hüquqi statusu, onun
fəaliyyətinin hüquqi əsası və səlahiyyətləri, qurum fəaliyyəti ilə bağlı göstəriciləri öyrənilmiş, effektivlik əmsal-
ları vasitəsi ilə təhlil edilmiş, Açıq Büdcə Indeksi üzrə HP-nın mövqeyi qiymətləndirilərək digər ölkələrlə müqa-
yisə edilmişdir.
Açar sözlər: Ali audit, Lima bəyannaməsi, təsir əmsalı, miqyas əmsalı, Açıq Büdcə İndeksi
ABSTRACT
This thesis study on essence and historical development of SAİ, the demands of the Lima Declaration on
the independence of SAİ, the legal status of the Chamber of Accounts in Azerbaijan, the legality of its activities
and authorities. In addition, Indicators of the activity of the organization were analyzed by the efficiency ratios.
The position of the Chamber of Accounts in the Open Budget Index was assessed and compared with other
countries.
Giriş
AAİ-nin yaranmasının tarixi zəmini 1215-ci ildə İngiltərədə Magna Cartanın (Böyük Azadlıqlar
Xartiyası) imzalanması ilə başlamışdır. Kral hakimiyyətinin məhdudlaşdırılaraq, insan hüquq və
azadlıqlarının inkişafını təmin etmiş, kral xəzinəsinin dövlət xəzinəsində ayrılması, ağır vergi və
rüsumların yüngülləşdirilməsi, eləcə də parlamentin büdcə və vergilər sahəsində səlahiyyətləndirilməsi
ilə nəticələnmişdir [1,74]. Həmin dövrdən başlayaraq müxtəlif formalarda parlament tərəfindən
büdcəyə, onun gəlir və xərclərinə nəzarət müxtəlif istiqamət və formalarda aparılmağa başlamışdır.
Məsələn, 1319-cüu ildə Fransada Krallığın Hesab İdarəsi, 1386-ci ildə Niderlandda, 1862-ci ildə isə
Türkiyədə (Osmanlıda) Ali mühasibat divanı yaradılmışdır [2,121,134]. bu nəzarət forması müstəqillik
prinsipi əsasında ictimai maraqların qorunması naminə obyektiv nəzarət fəaliyyəti göstərmişdir. Belə
ki nə hökumət, nə də hər hansı partiya və siyasi quruluş qarşısında məsuliyyət daşımamış
toxunulmazlığa malik olmuş, dövlət büdcəsinin gəlirlərinin formalaşmasına, o cümlədən vergilərin
vaxtında və düzgün toplanmasına, dövlət büdcəsi xərclərinin təyinata uyğun şəkildə və qənaətlə
xərclənməsinə nəzarət etmişdir. Mahiyyət etibari ilə ictimai nəzarət kimi qeyd olunan bu nəzarət
forması ali audit və ya dövlət auditi kimi adlandırılmışdır. Hazırda Lima bəyannaməsinə görə AAİ-nin
müstəqilliyi müxtəlif aspektindən yanaşılmışdır. Lima bəyannaməsində müəyyən edilən bu müstəqillik
3 müxtəlif səviyyədə təsbit olunmuşdur ki, AAİ-ın müstəqilliyi, AAİ əməkdaşlarının müstəqilliyi və
AAİ-nin maliyyə müstəqilliyi bu səviyyələrə aiddir. AAİ-nin müstəqilliyi dedikdə onun üzərinə
qoyulmuş məsələləri həll etmək üçün tələb olunan funksional və təşkilatı müstəqilliyə malik olması,
AAİ əməkdaşlarının müstəqilliyi dedikdə onların hüquqi toxunulmazlığının təmin edilməsi və
fəaliyyətinin qanunauyğunluğunun hüquqi əsaslarının müəyyənləşdirilməsi, AAİ-nin maliyyə
müstəqilliyi dedikdə isə ayrıca büdcə sətri ilə ayrılmış maliyyə vəsaitindən istifadə etmək hüququna
malik olması başa düşülməlidir
AAİ tərəfindən həyata keçirilən audit maliyyə, səmərəlilik və uyğunluq auditi olaraq üç tipə
ayrılmışdır. Sadə şəkildə ifadə etsək maliyyə auditi təşkilatın maliyyə fəaliyyətindəki pozuntuları və
çatışmazlıqları aşkar edilməsi, səmərəlilik auditi təşkilatın idarəetmə mexanizminin və fəaliyyətinin
effektivliyinin qiymətləndirilməsi, uyğunluq auditi isə təşkilatın fəaliyyətini ölkənin qanunvericilik
aktlarına uyğunluğunun qiymətləndirilməsi üçün aparılır.
Ölkəmizdə AAİ kimi “Westminster” sistemi ilə təşkil olunan Hesablama Palatası fəaliyyət gös-
tərir. Hesablama Palatası (HP) 1999-cu ildə Azərbaycan Respublikası Konstitusiyasının 92-ci maddə-
sinə əsasən Milli Məclis tərəfindən yaradılan, Milli Məclisə hesabat verən, 01.12.2001-ci ildən etiba-
rən daimi fəaliyyət göstərən təşkilati və funksional müstəqilliyə malik dövlət büdcə-maliyyə nəzarəti
orqanıdır. HP-nın fəaliyyətinin hüquqi əsaslarını A.R.-nın Konstitusiyası, “Büdcə sistemi haqqında”,
|