Dr.
Öncel DEMİRDAŞ
____________________________________________________________________________
158
Giriş
Nefs, tasavvufî düşüncenin üzerinde durduğu kavramlardan biridir. Bu
kavramın mahiyeti hakkında ilk dönemlerden itibaren mutasavvıfların farklı
tanımlamalarda bulunduğu görülmektedir. Mutasavvıfların tanımlarındaki ortak
nokta şudur ki; nefsin Hakk’a doğru yapılan seyr u sülûk eğitimi sürecinde sâliki
yolundan alıkoyan bir engel olarak görülmesinden dolayı nefsin tanınması ve
tezkiye edilmesi manevî yolda ilerlemede çok büyük önem arzetmektedir. Bu
açıdan mutasavvıflar insanın doğumundan itibaren nefsin geçirmiş olduğu
evreler ve bunlarla kazanılan özelliklerle ilgilenmişlerdir. Biz de bu makalemizde
Kösec Ahmed Trabzonî (ö.1191/1777)’nin konuyla ilgili görüşlerini ele alacağız.
1. Nefsin Kelime ve Istılah Anlamı
Sözlükte nefs; can, ruh, ceset, benlik, hevâ ve heves, bir şeyin hakîkati,
özü manalarına gelen bir kavramdır.
1
Nefsin; azamet, izzet, gayb ve irade
mânâsında kullanımları da vardır.
2
Tasavvufta ise nefs, “kulun kötü huyları ve
çirkin vasıfları, kötü his ve huyların mahalli olan latîfe” olarak tarif edilmiştir.
3
Trabzonî, birçok mutasavvıfta olduğu gibi nefsi, ruh kavramı ile bağlantılı
olarak ele almış ve tek olan ruhu değişik durumlarda kazandığı anlamlar
çerçevesinde isimlendirmiştir. Bu çerçevede insandaki ruhu; izâfî ruh, hayvânî ruh
ve insânî ruh şeklinde üç kısımda açıklamıştır. Ona göre, insânî ruh “nefs-i
nâtıka”dır.
4
Nefs-i nâtıka; zâtında maddeden soyutlanan, fiillerinde ise maddeye
yakın olan cevherdir.
5
Trabzonî’ye göre, izâfî ruh, mücerred bir lâtife ve nûrânî
bir hakîkattir. Nûrânî hakîkat olması dolayısıyla bu ruh ilâhî tecellîlerin mazharı
ve güzel ahlâkın kaynağıdır.
6
İzâfî ruh, Allah tarafından üfürülen ve Cenab-ı
1
Râgıb el-Isfehânî, Müfredât el-Fâzı’l-Kur’ân, tahk. Safvân Adnân Dâvûdî, Daru’l-Kalem, Beyrut,
1997, s. 818; Ebu’l-Fazl Cemaluddin Muhammed b. Mükerrem İbn Manzûr, Lisanü’l-Arab VI,
Beyrut, 1990, ss. 233-36; Âsım Efendi, Terceme-i Kâmus II, İstanbul, 1852, s. 1031.
2
Süleyman Ateş, İnsan ve İnsanüstü, Dergah Yay., İstanbul, 1985, s. 170; Hayrani Altıntaş,
Tasavvuf Tarihi, A.Ü. İlahiyat Fakültesi Yay., Ankara, 1991, ss. 37-45; Ahmet Öğke, Kur’an’da
Nefs Kavramı, İnsan Yay., İstanbul, 1997, ss. 13-15.
3
Abdulkerim Kuşeyrî, Risâle, tahk. Abdulhalim Mahmud, Kahire, 1989, s. 174; Ebu Hamid
Muhammed b. Ahmed Gazâlî, İhyâu Ulûm’id-Dîn III, tahk. Abdullah el-Halidi, Daru’l-Erkam,
Beyrut ts., s. 8. Nefis konusunda filozofların görüşleri için bakınız: Cevdet Kılıç, “Muhammed
İkbal’in Düşüncesinde Benlik Felsefesi”, Tasavvuf İlmi ve Akademik Araştırma Dergisi, Ankara,
1999, Sayı: 2, ss. 51-5; Abdullah Kasapoğlu, “Yusuf ve Züleyha Açısından Kur’an’da Nefs-i
Emmâre Kavramı- Freud’un İd Kavramıyla Bir Mukayese”, Tasavvuf İlmi ve Akademik Araştırma
Dergisi, Ankara, 2006, Sayı: 17, ss. 57-9.
4
Kösec Ahmed Trabzonî, Âdâbu’l-Ubûdiyye fî Süneni’l-Muhammediyye, Amasya Bayezid
Kütüphanesi, no: 1540/8, vr. 208b-209a.
5
Ali b. Muhammed es-Seyyid eş-Şerîf Cürcânî, Kitâbu’t-Ta’rifât, Beyrut, 1985, s 263.
6
Trabzonî, Âdâbu’l-Ubûdiyye, vr. 208b-209a.
|