30
Tablo : VII Magnezyum alan gebelerin takibi:
Fonksiyon
Monitorizasyon
şüphesi
Mg toksisite
Patella refleksi
1-4 saat
Refleks kaybı
Solunum sayısı
1-4 saat
<14/ dakika
Akciğer oskultasyonu
Hergün
Raller mevcutsa
Pulse oksimetre
1-4 saat
<%95 saturasyon
Idrar takibi
1-4 saat
<100 ml/4 saat
Serum Mg düzeyi
Oliguri, toksik belirtiler
>8 meq/L
AĞIR PREEKLAMPSİDE YÖNETİM
Ağır preeklampsi anne hayatını tehdit eden bir hastalıktır. Obstetrik acil bir
durumdur ve gebeler yoğun bakım gerektiren, ciddi olarak hasta kişilerdir. Kesin
tedavisi doğum olmakla birlikte, doğumun kendisi hastanın genel sağlık
durumunu düzeltmez. Dolayısıyla hastanın klinik ve laboratuvar durumunun tüm
detayları ile ortaya konulması ve hemodinamik dengenin sağlanması gerekir.
Anne ve çocuk açısından olumlu sonuçların elde edilebilmesi için bu tip
gebelerin bir ekip anlayışı içinde (kadın doğum ve anestezi hekimi v.b.) ve
uygun koşulların bulunduğu merkezlerde takipleri gerekmektedir.
♦ Sıvı dengesinin sağlanması: Serum uygulanıyorsa, verilen miktar 100
ml/saatten az olmalıdır. Aksi halde sıvı yüklenmesi ile pulmoner ödem riski
31
artacaktır. Konvulsiyon proflaksisi için MgSO4 uygulanması , ya da doğum
eylemi esnasında oksitosin ile beraber MgSO4 verilmesi aşırı sıvı yüklenmesine
yol açabilir. Bu nedenle sıvılar otomatik kontrollü damla sayıcılar ile verilmeli ve
gebenin hemodinamik durumu yakından takip edilmelidir. Plazma hacim
genişleticilerinin yararı konusunda yeterli kanıt yoktur.
♦ Antihipertansif tedavi: Antihipertansif tedavide amaç kan basıncının
güvenli, kabul edilebilir sınırlarda (sistolik 160 mmHg’ nın, diastolik 110 mmHg’
nın altında) tutulmasıdır. Bu aşamada uygulanan tedavi akut hipertansif tedavi
olmalıdır. Hidralazin, labetalol ve sodyum nitroprussit; yükselmiş kan basıncının
akut tedavisinde kullanılan parenteral antihipertansiflerdir, oral yolla etkili ilaç ise
nifedipindir. Kan basıncı otomatik olarak monitorize edilmeli ve sıkı kontrol
altında tutulmalıdır.
♦ Konvulsiyon proflaksisi: Ağır preeklampsi olgularında baş ağrısı özellikle
retro-orbital ağrı, görme bozuklukları (bulanık görme ya da lekeli görme),
karaciğer bölgesinde ağrı, şuur bulanıklığı, kan basıncında ani ya da kontrol
altına alınamayan yükselmeler gibi belirtiler konvulsiyonun habercisi ya da ön
belirtisi olarak kabul edilmeli ve bu hastalarda konvulsiyon proflaksisi
yapılmalıdır. Bu amaçla 4-6 gr MgSO4 intravenöz ve yükleme dozu olarak,
bolus halinde verilmelidir. Takiben saatte ortalama 2-3 gr gidecek tarzda serum
içinde perfüzyon yapılmalıdır. Antenatal dönemde MgSO4 tedavisi haftalar
boyunca sürecek bir tedavi değildir ve genellikle 24 saatten fazla MgSO4
tedavisinin sürdürülmesinin anlamı yoktur. Eğer bu tedaviye ihtiyaç duyulacak
koşullar devam ediyorsa kısa sürede doğum gerçekleştirilmelidir.
♦ Kortikosteroid uygulaması: 34. gebelik haftasından önce respiratuar
distress sıklığını azaltmak için maternal kortikosteroid uygulanmasında yarar
vardır (12 mg intramüsküler 12 saat arayla 2 doz).
♦ Doğum gerçekleştirilmesi: Annenin durumu stabilleştikten sonra doğum
gerçekleştirilmelidir. Doğum şekline gestasyonel yaş, fetal prezentasyon, fetal
32
distress varlığı ve serviksin durumuna göre karar verilir. Serviksin uygun olduğu
durumlarda, çocuk kalp sesleri ve uterus aktivitesinin sürekli takibi ile,
indüksiyon denenmelidir.
Ağır preeklampsi bir sezeryan endikasyonu değildir. Ancak serviksin
uygun olmadığı koşullarda doğum çoğunlukla sezeryan ile gerçekleşmektedir.
Ağır preeklamptik gebeler; anestezik yaklaşım, özel bilgi birikimi ve deneyim
gerektiren bir durumdur. Bu konuda deneyimli ve özelleşmiş anestezi doktorları
tarafından uygulanmalıdır.
100>
Dostları ilə paylaş: