24
talebin arttırılması için şirketlerin pazarlama stratejilerini ülke koşullarına göre
biçimlendirmeleri gerekmektedir. Vergilendirmenin sigorta sektörü üzerinde talebi
arttırıcı bir etkisinin olup olmadığı sorusu ise vergi oranları ve talep arasındaki
ilişkinin hangi yönlü olduğuna bağlıdır. Özellikle hizmetler üzerinden alınan dolaylı
vergilerin talep üzerinde daraltıcı etkisinin olduğu bilinmektedir.
Fakat doğru bir
vergilendirme için bu etkinin ölçülebilirliği önem taşır.
Geçmiş dönem gözlemlerinden hareketle Türkiye’de sigorta sektörünün
gelişmesini engelleyen birtakım etmenlerin mevcut olduğu görülmektedir. Bu
etmenler içerisinde belki de yok denecek kadar etkiye sahip olan vergi politikalarıdır.
Çünkü vergi politikalarının sektör ürünleri üzerinde etkiye
sahip olabilmeleri için
sektör büyüklüğünün ve yapısının belirli bir düzeye ulaşmış olması gereklidir. Ayrıca
bir diğer önemli husus vergi politikaları aracılığı ile verilecek bir desteğin ülke
ekonomisine ek yük getirmemesi gereklidir. Tüm bu bileşenler
doğrultusunda sigorta
sektörünün günümüzde ve yakın tarihte altın çağını yaşadığını söyleyebiliriz. Halen
daha mevcut veriler yetersiz görülmektedir.
Günümüz şartlarında sigortacılık Türkiye’de geçmişe oranla çok büyük atılım
gerçekleştirmiş olsa da sigorta şirketleri özellikle Türkiye kaynaklı şirketlerin çok
büyük bir kısmı bankaların bir uzantısı olarak kurulmaktadırlar. Oysaki olması
gereken sigorta şirketlerinin finansal güce kendi bünyelerinde
erişmeleri ve kendi
hizmet ağını kurabilmeleri esastır. Gelişmiş birçok ülkede sigorta şirketleri bağımsız
kuruluşlar olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Türkiye’de sigorta şirketlerinin bankalar
ile bağlantılı olmaları sonucunda sektörlerin birbirini etkilemeleri kaçınılmazdır.
Hemen hemen aynı döneme denk gelen iki sektör arasında büyüme bankacılık
yönlü
olmuş sigortacılık sektörü yeterince büyüyememiştir. Bu nedenlerdir ki vergi
düzenlemeleri sigortacılık işlemlerini kapsayacak şekilde öncelikle bankacılık
alanında yapılmıştır.