II INTERNATIONAL SCIENTIFIC CONFERENCE OF YOUNG RESEARCHERS
338
Qafqaz University
18-19 April 2014, Baku, Azerbaijan
hepsinin içinde olan ve sonunda bizim aklımıza dank eden bu sistem ve onun insanı yok ediş biçimini (yabancılaşma) ancak
Gregor böcek olduğu için kavrarız. Eseri dikkatle incelediğimizde ortaya çıkan olaylardan biri de Gregor’un mutluluk
hissiyle alakadardır. Eserde kahramanın böceğe dönüşmeden önce verilen hayat örneklerinde hep tekdüze, mecburi hayat
yaşadığı ve hiç mutlu olmamasıdır. Böceğe dönüştükden sonra ise ilk kez hayatında mutluluk belirtileri göze çarpar. Buna
örnek olarak karnının gıdıklanması, tavanda yürürken yaşadığı keyif gibi bir çok şey onu mutlu eder. Çünki Gregor
hayatında ilk defa istemediği bir şeyi yapmamaktadır. Böcek olana kadar olan hayatında olan sistemin gereksinimi olan
tekdüze ve mecburi hayat, böcek olduktan sonra yerini yaşam dolu değerlere bırakır. Franz Kafka genel olarak her zaman
toplumun değil direkt bireyin yaşamını savunmuştur. Kafka hikaye boyunca karakterini bir böcek olarak yaşatıyor. Sonunda
anlaşılıyor ki, aslında Gregor Samsa, toplum sisteminden kaçıp “birey” olmaya çalışan, ideal bir insandır. Hikayedeki
“Hayvana dönüş ” aslında ideal insana geçiş olarak tasvir ediliyor. Öyküdeki aile yapısı, aslında o dönemin toplum yapısına
karşılık geliyor.
Özetleyecek olursak Kafka’nın “Dönüşüm” adlı bu hikayesinde, hayata her zaman eksik ve kayıtsız kalan bir adamın
çevresini ve olup-biten bütün olayları gözlemlemesi sonucunda vardığı izlenimlerin dışa vurumu anlatılır. Bu eser, sistemin
yabancılaştırdığı bir hayat içinde insanın gitgide makineleşmesinin iç burkan ve onu derin düşüncelere gark eden bir
eleştirisidir.
Dostları ilə paylaş: |