Olgu Sunumu /
Case Report
Tanıda Güçlük Yaşanan Bir Gıda Botulizmi Olgusu
A Case of Foodborne Botulism: The Challenge of Diagnosis
Murat Kutlu
1
, Nevin Özcan
2
, Hülya Yiğit
3
, Ahmet Bacanlı
4
1
Pamukkale Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Denizli, Türkiye
2
Denizli Devlet Hastanesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği, Denizli, Türkiye
3
Denizli Devlet Hastanesi, Nöroloji Kliniği, Denizli, Türkiye
4
Denizli Devlet Hastanesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, Denizli, Türkiye
Giriş
Botulizm, Clostridium botulinum tarafından üretilen
nörotoksinin neden olduğu nadir, ancak yaşamı
tehdit eden paralitik bir hastalıktır. Botulinum toksini
nadir de olsa C. baratii ve C. butyricum tarafından da
üretilebilmektedir. Toksinin yedi farklı tipi tanımlanmıştır
ve insanlarda hastalığa A, B, E ve F tipleri neden olmaktadır
(1). Gıda botulizmi, toksinle kontamine olmuş yiyeceğin
yenmesiyle gelişmektedir. Bakterinin çoğalması ve toksin
üretimi için uygun anaerop ortama, özellikle konserve ve
fermente gıdalar neden olmaktadır (2).
Hızlı klinik tanı hastalığın yönetiminde anahtar rol
oynamaktadır ve hastalıktan şüphelenmek klinik tanı
için büyük öneme sahiptir (3). Salgınlarda tanı kolayca
akla gelmektedir. Tek olgu ve salgının bir parçası olan
hastaların ayrı görüldüğü hallerdeyse, nadir görülen
bu hastalıktan şüphelenmek daha güçtür (1). Bu yazıda
hastalıktan şüphelenilmesine karşın tanıda güçlük
yaşanan bir gıda botulizmi olgusu sunulmuştur.
Olgu
Yirmi altı yaşında kadın hastaya 10-12 saat önce
başlayan konuşma güçlüğü nedeniyle başvurduğu
Acil Servis’te, kraniyal bilgisayarlı tomografi çekilip
Nöroloji Kliniği değerlendirmesinin ardından, akut
farenjit reçetesi düzenlenmişti. Yakınmaları artan hasta
16 saat sonra tekrar acil servise gelince Kulak Burun ve
Boğaz Hastalıkları Polikliniğine ve oradan da İnfeksiyon
Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Polikliniği’ne
yönlendirilmişti.
Konuşma güçlüğü, boğaz ağrısı yakınmaları olan
hastanın vital bulguları normaldi. Boğazda hiperemi,
yumuşak damakta üç-dört adet küçük ülsere lezyon,
gözleri kaçırma ve anksiyete hali saptandı. Meninks
iritasyon bulgusu olmayan hasta, botulizm, zehirlenme
ve kuduz ön tanılarıyla kliniğe yatırıldı. Hasta ve aile
üyelerinden ilaç ve tarım ilacı zehirlenmeleri, kuduz ve
botulizme yönelik öykü alınmaya çalışıldı. Yatış sonrası
solunum güçlüğü gelişmeye başlayan hasta, Yoğun
Yaz›flma Adresi / Address for Correspondence:
Murat Kutlu, Pamukkale Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Denizli, Türkiye
Tel./Phone: +90 258 211 85 85 Faks/Fax: +90 258 261 92 06 E-posta/E-mail: muratkutlu72@yahoo.com
(Geliş / Received: 20 Nisan / April 2011; Kabul / Accepted: 19 Ocak / January 2012)
doi:10.5152/kd.2012.23
84
Özet
Botulizm, Clostridium botulinum tarafından üretilen nörotoksi-
nin neden olduğu yaşamı tehdit eden bir hastalıktır. Hastalıktan
şüphelenmek, tanı ve hasta yönetimi için büyük öneme sahiptir.
Tanıda yaşanan gecikme, morbidite ve mortalitenin artmasına
neden olmaktadır. Bu sunumda, tanıda güçlük yaşanan bir botu-
lizm olgusu sunulmuştur. Klimik Dergisi 2012; 25(2): 84-6.
Anahtar Sözcükler: Botulizm, tanı.
Abstract
Botulism is a life-threatening disease caused by neurotoxin of
Clostridium botulinum. Clinical suspicion is very important for
proper diagnosis and patient management. A delay in diagnosis
leads to increased morbidity and mortality. In this report, a case
of botulism with a challenging diagnosis is presented.
Klimik Dergisi 2012; 25(2): 84-6.
Key Words: Botulism, diagnosis.
XV. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi (23-27 Mart 2011, Antalya)’nde bildirilmiştir.
Presented at the XV
th
Turkish Congress of Clinical Microbiology and Infectious Diseases (23-27 March 2011, Antalya).
Bakım Ünitesi (YBÜ)’ne nakledildi ve yatışının 16. saatinde
mekanik ventilatöre bağlandı. Anestezi ilacı gereksinimi
olmayan hastanın pupilleri dilateydi. Işık ve ağrılı uyaranlara
yanıtı yoktu. Laboratuvar, beyin-omurilik sıvısı tetkikleri ve
kraniyal ve beyin sapı manyetik rezonans görüntülemesi
normal bulundu.
Israrla şüpheli yiyecek sorgulanan yakınlarınca, nihayet
yatışın 48. saatinde, ev yapımı konserve yemediği, ama
evde yapılan biber konservesinin tadına bakıp, bozuk
diyerek tükürdüğü belirtildi. Hastanın yakınmalarının bu
olaydan yaklaşık 20 saat sonra başladığı öğrenildi. Hastaya,
Ulusal Zehir Danışma Merkezi’nden temin edilen, polivalan
botulinum antitoksini yatışından 58 saat sonra başlandı.
Antitoksin sonrası 24. saatte ışığa ve ağrılı uyaranlara
yanıtı saptanmayan hastaya, 20 ml antitoksin intratekal
olarak uygulandı. İntratekal uygulama sırasında ekstremite
hareketleri gözlenen hastada, 12 saat sonra ağrılı uyaranlara
yanıt izlendi. Hasta antitoksin sonrası dördüncü günde,
sesli uyaranlara motor yanıt vermeye başladı. Altıncı günde
spontan solunum izlenmeye başlandı. Hastada gelişen
hastane kaynaklı üriner sistem infeksiyonu ve pnömoni tedavi
edildi. Antitoksin sonrası 17. günde ekstübe edilen hasta, 24.
günde YBÜ’den çıkarıldı ve 32. günde taburcu edildi. Taburcu
edilirken anemisi ve yaygın kas güçsüzlüğü vardı. Sonraki
kontrollerinde azalma eğiliminde olan güçsüzlük yakınması
taburcu olduktan dokuz ay sonraki kontrolünde tam olarak
düzeldi.
İrdeleme
Botulizm olgularında hastalıktan şüphelenilerek klinik
tanının hızla konulması büyük öneme sahiptir. Gıda
botulizminde tek olgu ve daha önce ilişkisi bilinmeyen gıdanın
kaynak olması hallerinde tanı gecikebilmektedir. Olguların
üçte birindeyse kontamine gıda kaynağı saptanamamaktadır
(2). Salgınlarda da olgular başlangıçta farklı klinik tanılar
alabilmekte ve özellikle salgının ilk olgusunda tanıda güçlük
yaşanabilmektedir (4-7). Tanı ve tedavide yaşanan gecikme
nedeniyle hastalık ilişkili morbidite ve mortalite oranları
artmaktadır (8,9). Antitoksin tedavisinin erken başlanması
klinik kötüleşmeyi durdurabilir, felç ve mekanik ventilatöre
bağlanma sürelerini kısaltabilir (1,10). Ülkemizde gıda
botulizmiyle ilgili olarak sıklıkla raporlanan yiyecekler ev
yapımı sebze konserveleridir (6,11-13). Akdeniz ve arkadaşları
(14) da süzme yoğurt kaynaklı bir salgın bildirmiştir. Sunulan
olgu botulizm ön tanısıyla kliniğe kabul edilmiş ve öyküde
epidemiyolojik ilişkisi olan gıda araştırılmıştır. Başlangıçta bu
ilişki saptanamadığı için hastanın klinik tanısı zorlaşmıştır.
Botulizm tanısıyla izlenen ve antitoksin tedavisi başlanmış
hastalarda bile başlangıçta şüpheli gıda hasta ve hasta
yakınlarınca bildirilmeyebilmektedir (15). Hasta ve hasta
yakınlarının, ev yapımı konserveyle ilgili bilgiyi başlangıçta
vermemelerinde, yaşamakta oldukları anksiyetenin rolü
olabilir. Hem hekim hem de hastanın ruhsal durumu hekim
hasta ilişkisini etkileyen faktörler arasında yer almaktadır
(16). Anksiyete, hekim-hasta iletişiminin zayıf olmasından
kaynaklanabilmekte ve hekim-hasta iletişimini olumsuz
olarak da etkileyebilmektedir (17). Anksiyetesi olan hastalarla
yapılan ilk görüşmede, anksiyetenin azaltılması, hastanın
bilgileri daha iyi anlamasına ve daha iyi hekim-hasta ilişkisi
kurulmasına katkı sağlamaktadır (18).
Botulizm şüphesi halinde laboratuvar doğrulaması için
serum, dışkı, gıdalar ve kültür materyalleri periton içine
verilerek, farelerde toksin ve tip tayini yapılabilmektedir.
Pahalı olması, tecrübe gerektirmesi ve sonucun gecikebilmesi
fare deneyinin dezavantajlarıdır (1,19). Karsen ve arkadaşları
(20) atipik klinik seyir izlenen bir botulizm olgusunda, kesin
tanı için fare deneyinden yararlanmışlardır. ELISA testiyle
çeşitli gıda örneklerinde toksin tayini yapılabilmektedir.
Elektromyografideyse özgül olmayan bazı değişiklikler
saptanabilmekte, ancak daha çok klinik tanı alan olgularda
araştırma amaçlı olarak yapılmaktadır (9,11,21,22).
Hastalığın ağır klinik seyri sırasındaysa teste cevap
gözlenmeyebilmektedir (22). Sunulan olguda doğrulayıcı ya
da destekleyici testlerin yapılması mümkün olmamıştır.
ABD’de botulinum antitoksini, ülkemizde olduğu gibi,
sadece devlet tarafından sağlanmaktadır. ABD’de şüpheli
olgu varlığında hızla ilgili merkez aranarak, bu merkezdeki
uzmanlarca hasta öyküsü ve klinik verileriyle botulizmle
uyumlu bulunan olgulara antitoksin gönderilmektedir.
Toksin ve tip tayini için gerekli çalışmalar bu merkezlerce
yapılmaktadır. Bu merkezler olası salgınları önlemek için
kaynağı tespite yönelik çalışmaları da yürütmektedir (1,3,19).
Ülkemizdeyse toksin ve tip tayini için kolay ulaşılabilen
bir merkez bulunmamaktadır ve olası kaynak gıdaya el
konulması, örnek alınması ve imha edilmesi işlemleri
güvenlik güçleri tarafından yürütülmektedir. Olası salgın
ve halk sağlığı problemlerinin önlenmesi için ülkemizde de
benzer düzenlemelerin yapılması yararlı olacaktır.
Sonuç olarak, botulizm tanısında en önemli nokta
hastalıktan şüphelenmektir. Klinik ve öykünün hastalıkla
uyumlu olması, hızla antitoksin sağlanması için yeterlidir.
Gıda botulizminden şüphelenilen olgularda, gıda öyküsü
sorgulanırken hasta ve hasta yakınlarının ruhsal durumları
da göz önünde tutulmalıdır.
Çıkar Çatışması
Yazarlar herhangi bir çıkar çatışması bildirmemişlerdir.
Kaynaklar
1. Sobel J. Botulism. Clin Infect Dis. 2005; 41(8): 1167-73.
[CrossRef]
2. Sobel J, Tucker N, Sulka A, McLaughlin J, Maslanka S. Foodborne
botulism in the United States, 1990-2000. Emerg Infect Dis. 2004;
10(9): 1606-11.
[CrossRef]
3. Sobel J. Diagnosis and treatment of botulism: a century later,
clinical suspicion remains the cornerstone. Clin Infect Dis. 2009;
48(12): 1674-5.
[CrossRef]
4. Townes JM, Cieslak PR, Hatheway CL, et al. An outbreak of type
A botulism associated with a commercial cheese sauce. Ann
Intern Med. 1996; 125(7): 558-63.
[CrossRef]
5. Aureli P, Di Cunto M, Maffei A, et al. An outbreak in Italy of
botulism associated with a dessert made with mascarpone
cream cheese. Eur J Epidemiol. 2000; 16(10): 913-8.
[CrossRef]
6. Cengiz M, Yilmaz M, Dosemeci L, Ramazanoglu A. A botulism
outbreak from roasted canned mushrooms. Hum Exp Toxicol.
2006; 25(5): 273-8.
[CrossRef]
7. Işık N, Elibol B, Öztekin NS, Zileli T. Tedavi edilmiş botulizm
vakası. Mikrobiyol Bül. 1990; 24(1): 66-70.
8. Manfredi M, Scoditti U, Angelini M, et al. Dry mouth as an initial
sign of food-borne botulism: a case report and review of the
Kutlu M et al. Tanıda Güçlük Yaşanan Bir Gıda Botulizmi Olgusu 85
literature.
Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod.
2011; 111(4): e15-8.
[CrossRef]
9. Reddy P, Bleck TP. Clostridium botulinum (botulism). In:
Mandell GL, Bennett JE, Dolin R, eds. Mandell, Douglas, and
Bennett’s Principles and Practice of Infectious Diseases. 7th ed.
Philadelphia, PA: Churchill Livingstone Elsevier, 2010: 3097-102.
[CrossRef]
10. Erayman İ, Aydoğdu B, Fırat V, Türk Arıbaş E, Bitirgen M. Erken
dönemde antitoxin uygulaması ile hızla düzelen bir botulizm
olgusu [Özet]. Klimik Derg. 2005;18(Suppl.): 209.
11. Anlar O, Irmak H, Tombul T, et al. Food-borne botulism cases in
Van region in eastern Turkey: importance of electromyography
in the diagnosis. Electromyogr Clin Neurophysiol. 2003; 43(6):
373-6.
12. Sırmatel F, Candan M, Bakır G, Dağlı Ö, Kuvandık C. Ev yapımı
semizotu konservesi yedikten sonra görülen botulizm. Flora.
2004; 9: 143-6.
13. Onul M, Willke A. Ülkemizde son yıllarda görülmeye başlayan
botulismus olguları ve epidemiyolojik özellikleri. Mikrobiyol Bül.
1989; 23(4):284-91.
14. Akdeniz H, Buzgan T, Tekin M, Karsen H, Karahocagil MK. An
outbreak of botulism in a family in Eastern Anatolia associated
with eating süzme yoghurt buried under soil. Scand J Infect Dis.
2007;39(2):108-14.
[CrossRef]
15. Tseng CK, Tsai CH, Tseng CH, Tseng YC, Lee FY, Huang WS. An
outbreak of foodborne botulism in Taiwan. Int J Hyg Environ
Health. 2009; 212(1): 82-6.
[CrossRef]
16. Oğuz NY. Klinik uygulamada hekim-hasta ilişkisi. Türkiye
Klinikleri Tıp Etiği Dergisi. 1995; 3(2-3): 59-65.
17. House A, Stark D. Anxiety in medical patients. Br Med J. 2002;
325(7357): 207-9.
[CrossRef]
18. Fogarty LA, Curbow BA, Wingard JR, McDonnell K, Somerfield
MR. Can 40 seconds of compassion reduce patient anxiety? J
Clin Oncol. 1999; 17(1): 371-9.
19. Wheeler C, Inami G, Mohle-Boetani J, Vugia D. Sensitivity of
mouse bioassay in clinical wound botulism. Clin Infect Dis.
2009; 48(12): 1669-73.
[CrossRef]
20. Karsen H, Baran Aİ, Ekin S, Odabaş FÖ, Duygu F. Tek taraflı
paraliziyle seyreden botulizm: ilk olgu sunumu. Klimik Derg.
2011; 24(1): 68-70.
[CrossRef]
21. Maselli RA, Bakshi N. Botulism. Muscle Nerve. 2000; 23(7): 1137-
44.
3.0.CO;2-7">[CrossRef]
22. Kongsaengdao S, Samintarapanya K, Rusmeechan S,
et al; Thai
Botulism Study Group. An outbreak of botulism in Thailand:
clinical manifestations and management of severe respiratory
failure. Clin Infect Dis. 2006; 43(10): 1247-56.
[CrossRef]
86
Klimik Dergisi 2012; 25(2): 84-6