Barnabas İncili 235
Gerçekten, bir bedenin azaları başla birleştikleri zaman
birbirlerinin imdadına koşarlar ve baştan kopuk olanlar ise ona
hiç yardım etmezler. Çünkü bir vücudun elleri bir başka
vücudun değil, birlikte oldukları vücudun ayaklarının acısını
duyarlar, Ruhumun huzurunda durduğu Allah sağ ve diridir ki,
Yaratıcısı Allah'ı seven ve O'ndan korkan, başının merhamet
duyduğu kişiye karşı merhamet duygusu besler. Allah'ın
günahkârın ölmesini dilemeyip, her birinin tövbe etmesini
beklediğini görerek, eğer siz benim de birlikte olduğum şu
bedendenseniz, Allah sağ ve diridir ki, kendi başıma göre
hareket etmem için bana yardım edersiniz.
Eğer kötülük yaparsam, beni uyarın, Allah da sizi sevsin, çünkü
O'nun istediğini yapmış olursunuz. Ama kimse günahtan dolayı
beni uyarmazsa, bu, sizin dediğiniz gibi İbrahim'in çocukları
olmadığınızın ve İbrahim'in bulunduğu başla bir arada
bulunmadığınızın işaretidir. Allah sağ ve diridir ki, İbrahim
Allah'ı o kadar çok severdi ki, sahte putları parçalayıp, anne ve
babasını terk etmekle kalmamış, aynı zamanda Allah'a itaat
etmek için kendi oğlunu da öldürmek istemiştir.”
Baş kâhin karşılık verdi, “Sana sorduğum bu ve seni öldürmenin
yollarını aramıyorum, o halde söyle bize, İbrahim'in bu oğlu
kimdi?” İsa cevap verdi, “Senin şanının ateşi ey Allah, beni
tutuşturuyor ve konuşmadan edemiyorum. Bakın diyorum,
İbrahim'in oğlu İsmail'di. Ondan, kendisiyle yeryüzünün tüm
kabilelerinin kutsanacağı İbrahim'e, vaat edilen Mesih
gelecektir.” O zaman, bunu duyan baş kâhin kızdı ve bağırdı,
“Şu dinsiz herifi gelin taşlayalım. Çünkü o bir İsmail’idir.
Musa'ya karşı, Allah'ın kanununa karşı küfretmiştir.” Bunun
üzerine, her yazıcı ve Ferisi halkın önde gelenleriyle birlikte
İsa'yı taşlamak için taş kaptılar. İsa ise gözlerinden kaybolup
mabetten çıktı. Ve o zaman, İsa'yı öldürmek için duydukları
dehşetli arzuyla, öfke ve nefretten gözleri dönmüş şekilde
birbirlerine öylesine vurdular ki, orada bin kişi öldü ve kutsal
mabedi kirlettiler.