Barnabas İncili 72
O, pis bir çamur uğruna beni sürgün etmekle ne büyük bir
hata işlemiş olduğunu bilecektir.
- Ey şeytan, sen zihnen sakatsın ve ne dediğini bilmiyorsun.
- Gel şimdi, benimle Allah arasında bu barışı yapalım; sen
madem zihnen sağlamsın, ne yapılması gerekiyor söyle ey
İsa.
- Yalnızca iki sözün söylenmesi gerekli
- Hangi sözlerin?
- Günah işledim; bana merhamet et.
- Eğer Allah bu sözleri bana söyleyecek olursa, ben şimdi bu
barışı seve seve yapacağım.
- Şimdi defol buradan Ey melun, sen bütün zulüm ve
günahların habis yazarısın, fakat Allah, adil ve günahsızdır.
- Öyle değil ey İsa, ama sen Allah'ı memnun etmek için yalan
söylüyorsun.
Şimdi zihninizde tartın, O nasıl merhamet görecek?
- Asla, Rab, çünkü o tövbekâr değildir. Şimdi de bize Allah'ın
hükmünden söz edin.
- Allah'ın Hüküm Günü öylesine korkunç olacaktır ki, bakın
size söylüyorum, günahkârlar, Allah'ın kendilerine kızgın
kızgın konuşmasını, duymaktansa, hemen on cehennemi
seçeceklerdir. Onlara karşı bütün yaratıklar şahitlik
edecektir. Bakın, size diyorum ki, yalnızca günahkârlar
korkmakla kalmayacak, Allah'ın seçilmiş kulları ve veliler
de korkacak, öyle ki, İbrahim takvasına güvenmeyecek,
Eyüp günahsızlığına itimat etmeyecek. Ve ne diyorum?
Allah'ın Elçisi bile korkacak, şu sebepten ki, Allah,
ululuğunu bildirmek için, Allah'ın kendisine her şeyi nasıl
vermiş olduğunu hatırlamasın diye Elçisini hafızadan
yoksun bırakacak. Bakın, size diyorum ki, bütün kalbimle
söylüyorum, dünyadakiler bana tanrı diyeceklerinden ve
bundan dolayı açıklamada bulunmam gerekeceğinden ben
titriyorum.