Bizim Araştırmalarımız 2007 mayısında
“Gülsuyu, Tarihte, Tedavide ve Gelenekteki Yeri” adlı kitabım çık-
tı ve 2007 haziranında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı (Ge-
netik Bilim Dalı) gülün çok eski dönemlerden beri kadınlar tarafından kırışık gideri-
ci olarak kullanılmasını araştırmayı hedefledi. Kitabımda geçen kullanım alanı bilgisi
projeye kaynaklık etti. Projenin hareket noktası, 2005’de (Biochem. Cell Biol. 83;78-
85) adlı bilimsel dergide yayınlanan “
Rosa rugosa’ nın
çiçek ekstrelerinin antioksidan
enzim aktivitesini artırdığı, lipit peroksidasyonunu düzeltici etkisi
” başlıklı araştırma
makalesiydi. Kanada’da yayınlanan bu araştırmada
Rosa rugosa kullanılıyordu. Cer-
rahpaşa ekibi bu metodu
Rosa damescena ’ya uyguladılar. Kan hücreleri ile çalışıldı ve
“Evaluation Of In Vitro Antioxidant Activity And Cytotoxicity Of
Rosa damascena Extract Using By Peripheral Blood Lymphocytes
As Model System”
başlığı ile bu ça-
lışma Barselona’da sunuldu. Bildiride kullanılan metot gösterildi. Güllerin kan hüc-
relerinde bozulan dokuları düzelttiği ve gençleştirici etkisi olduğu gösterildi.
DNA Hasarlarını Tedavi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Genetik Bilim Dalından Prof.
Dr. Gönül Kanıgür ve Doç. Dr. İlhan Onaran başkanlığındaki çalışma gurubunun
yaptığı çalışmayla
“Oksidatif Stresin İndüklediği Sitoksite ve DNA hasarları üzerine
Rose Damascena’nın Etkisi”
gösterilmişti. Bu etki kısaca şöyle özetleniyordu: Hüc-
re metabolizmasının ve çevresel faktörlerin etkisiyle hücre ve dokular yoğun oksida-
tif stres altında kalır, organizma strese karşı çeşitli antioksidan sistemleriyle karşı ko-
yar. Antioksidan savunma mekanizmalarının yetersiz kaldığı durumlarda hücrenin
çok çeşitli komponentleri hasarlanabilmekte, bunun sonucunda bazı patolojiler or-
taya çıkabilmektedir. Antioksidan savunma mekanizmalarının ilerleyen yaşla birlik-
te zayıfladığı ve buna bağlı oksidatif stresin arttığı gösterilmiştir. Gül yapraklarının
ekstresi bu hasarı tedavide etkili idi.