240
8.
Ayşe’nin hazırladığı o güzelim yemekleri yemek için tüm misâfirler …………………………...
9. Leylâ Hanım soğuk bir kadındır, insanlara ……
……. ……………………………………………………..
10. Misâfirlikte çok uzun oturmamak gerekir, yani misâfirliği ………. ………… iyidir.
ALTIN NİNE
Altın nine kimdi? Bunu iyi bilmiyorum. Evimizin
eski mi eski bir konuğu, âilenin
nasılsa gelip eklenmiş ek bir parçası.
Nereden gelmişti? Aslında kimdi? Bizim neyimiz
olurdu? Nasıl olup da bunları
merâk et
memiş, öğrenmemiştim? İnanıyorum ki, âile
çocuklarından
hiçbiri bunu
soruştur
maya, anlamaya gerek görmemişti. Biz onu, bize
tanıtıldığı gibi almış, böylece
kabullenmiştik.
Herhalde akrabâdan değildi. Uşak’tan ara
sıra İzmir evine gelen, bütün âile
bireylerine karşı uzak duran hattâ biraz
kaçın
an bir hâli
vardı ki, onun
oradan bile olmadığına beni inandırıyordu. Ama herhalde evde bir özel
önemi, ayrı tutulan
bir yeri, âile sofrasında oturmasına özen gösterilen bir sandalyesi
vardı. Dedemle
ninemin buyruklar yağdırmaya alışık sert
seslerinde bile ona hitap
ederken
bir yumuşama
hissederdik. Ak saçlarıyla büyük amcaların, büyük dayıların,
yaşlanmış halaların,
teyzelerin bayramlarda onun odasına kadar giderek el öptüklerini
görürdük.
Evin iç
işlerinde
onun öyle etkili bir
aracılı
ğı vardı ki,
çok kez bizleri,
evin
çocuklarını onun
aracılığına başvurmaya zorlardı. “Altın nine” adını
efendiler, hanımlar,
çocuklar ve hizmetçiler sevgi ve saygıyla söylerlerdi
.
Bir gün bir kavga, kavganın sonunda da bir kaza oldu. Büyük babamın
Dostları ilə paylaş: