arp bulunan melekli bir fıskiye
istedi. Tüm
emekli
ikrâmiye mi bu eve harcadım. Eşim bununla da yetinmedi girişi dekoratif taşlarla
kaplatmamı istedi. Şehir merkezindeki dâiremi bu ev için satmak zorunda kaldım.
Çünkü eşim bahçede bir sauna ve banyo istedi. Saunadan memnȗn kalınca kış bahçesi
de istedi. Salondan kış bahçesine bir kapı açtım. Kış bahçemize de
kalorifer sistemi
döşettik. Sonunda evimiz bir mâlikâneye dönüştü. Eşimle kahvelerimizi kış bahçesinde
içmeye başladık. Böyle güzel ve bakımlı bir eve tüm dostlarımız sık gelmeye ve yatılı
kalmaya başladılar. Ben de onlara, “Madem ki çok sık geliyorsunuz, lütfen buraya
elleriniz boş gelmeyin, yiyeceklerinizle gelin” dedim.
Füsun: Ben yıllardır eşyâlarımı değiştirmedim. Çocuklarım üniversiteyi bitirdi. Kızım
Gül, kısa bir süre önce erkek arkadaşının kendisiyle evlenmek istediğini, onun âilesinin
bizimle tanışmak istediğini ve onun âilesinin varlıklı bir âile olduğunu söyledi. Ben
eşime damat adayının âilesinin bizimle tanışmak istediğini ve evimizin eşyâlarını
değiştirmemiz gerektiğini üzülerek söyledim. Eşim beni
teselli etti ve bunun için
parasının olduğunu ve eski eşyâlardan kendisinin de sıkıldığını söyledi. Birlikte
Ankara’ya gittik. Ankara mobilyalarıyla ünlüdür, orada mobilyalar hem
kaliteli hem de
ucuzdur. Yatak odaları için avangart mobilyalar; oturma
odasına, evimizin bahar havası
yaşaması için çiçek desenli berjerler ve düz renkli bir divan aldık. Salona ise yine
avangart gül kurusu koltuklar, yemek odası takımı ve bunlara uygun halılar aldık.
Evimizdeki eski eşyâları eskiciye sattık ve evimizi yeniden boyadık, duvar kağıtları ile
kapladık. Eşyaları eve yerleştirdikten sonra gül desenli klâsik
bir yemek takımı da aldık.
Perdeleri de mobilyalara uygun renklerde diktirdik. Kızım çok mutlu oldu ve biz bütün
bu işleri tamamladıktan iki gün sonra