انثدح
’ veya
‘
عمس
ت
’ der ise onu yazar, ‘
نلاف نع
’ der ise onu yazmazdım’ ve “Sizi el-A’meş,
Ebû İshâk ve Katâde’nin tedlîslerinden kurtardım” dediğini rivâyet ettik.”
Bu üç kişinin hadîsleri Şu’be yoluyla geldiği takdirde mu’an’an da olsa
semâ’ya delâlet edeceğine dair güzel bir kâidedir.
Aynı şekilde Ebû’z-Zübeyr el-Mekkî’nin Câbir b. Abdillah’dan rivâyet
ettiği hadîslerden el-Leys b. Sa’d yoluyla gelenler için de bu kural söz
konusudur. Çünkü el-Leys Ebû’z-Zübeyr’in Câbir’den semâ ile edindiği
rivâyetleri sadece almıştır. Zira Sa’îd b. Meryem el-Leys’den şunları rivâyet
etmektedir: “Ebû’z-Zübeyr’e geldiğimde bana iki kitap verdi. Ona bu iki kitapta
bulunan rivâyetlerin hepsini Câbir’den semâ edip etmediğini sordum. O da
kimisini semâ ettiğini, kimisini ise etmediğini söyledi. Bunun üzerine semâ ettiği
rivâyetleri bana göstermesini istedim. O da bunları bana gösterdi.”
61
Hadîsin tamamı şöyledir: Yahyâ b. Ma’în bize tahdîs etti, o da Muhammed b. Câfer’den tahdîs
etmiş, o da İu’be’den tahdîs etmiş, o da Ebû Kaza’a’dan semâ etmiş, o da el-Muhâcir el-
Mekkî’den şunları söylediğini rivâyet etmiştir: “Câbir b. Abdullah’a; Beyti gören bir adam
ellerini kaldırır mı? diye sorulunca ‘Ben Yahûdîlerden başka bunu yapan kimse görmedim.
Resûlullah (s.a.s) ile birlikte hac ettik bunu o da yapmadı’ diye cevap verdi.” Ebû Dâvud
Süleymân b. el-Eş’âs, Sünen, I-IV, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1992/1413, Menâsik, 45.
İbn Hacer el-ASKALÂNÎ, (Çeviren: Veysel ÖZDEMİR), Ta’rîfu Ehli’t-Takdîs bi
Merâtibi’l-Mevsûfîne bi’t-Tedlîs (Tabakâtu’l-Müdellisîn)
……………………………………………………………………………………………..……….
214
Dostları ilə paylaş: |